Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/333 E. 2021/569 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/333 Esas
KARAR NO: 2021/569
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2020
NUMARASI: 2020/98 2020/98
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)|İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 18/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir isteyen vekili; müvekkilinin … markası ile Eğitim ve Öğretim hizmetleri sunduğunu, ayrıca www…..com alan adını taşıyan web sayfasında tanıtım yaptığını, müvekkili şirketin “…” ibareli 16 ve 41.sınıflarda birçok markasının bulunduğunu, ayrıca bu markalarda eser niteliğindeki logonun da yer aldığını, davanın ise “… Daha İyisini İsteyenlere” ve şekil ibareli tanıtım işaretleri kullanarak müvekkilinin marka haklarına tecavüz ettiğini, davalının kullandığı işaretlerin müvekkilinin markalarıyla ayırd edilemeyecek derecede benzer olduğunu, davalının eylemlerinin www…..com alan adını taşıyan internet sitesinde yer aldığını, davalı tarafın kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin ticaret unvanından ve markasının bilinirliğinden yararlanmak istediğini belirterek davalının eylemlerinin tespiti ile markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturan fiillerinin önlenmesi, durdurulması, bu ibarelerinin kullanımlarının önlenmesi, internet alan adına ve sosyal medya hesaplarının bulunduğu internet sayfalarına erişimin engellenmesine, tanıtım işareti içeren sabit veya taşınır tabela, kartvizit, fatura, irsaliye, afiş, broşür, tanıtım belgelerinin ve tüm iş ve tanıtım evrakı ile tanıtıcı tüm materyallere el konulmasına ve sabit ortamlardan silinmesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece, tensip ile verilen ara karar doğrultusunda bilirkişi heyetinden rapor alınmış ve bu rapor doğrultusundan 02.11.2020 tarihinde, “1-6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159.maddesi gereğince İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN takdiren 150.000,00 TL (yüzellibintürklirası) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla KABULÜ İLE, a)Dava konusu www….com, http://www…..com, https://www…..com/…/, https://www….com/…, https://…com/…, https://www…..com…/, https://www…..com/…, https://…/… alan adlı internet sitelerine ERİŞİMİN ENGELLENMESİNE,Bu hususta Erişim Sağlayıcıları Birliğine müzekkere yazılmasına,B)Davalının işletmelerinde bulunan ve fiziki ve elektronik ortamlarda (kararda gösterilen görseller) ibare ve şekilli tanıtım işaretlerini içeren sabit veya taşınır tabela, kartvizit, fatura, irsaliye, afiş, broşür, tanıtım dergilerinin ve tüm iş ve tanıtım evrakı ile tanıtıcı tüm materyallere EL KONULMASINA VE YEDDİEMİNE TEVDİNE, sabit ortamlardan silinmesine, bilirkişi raporunun (12/09/2020 TARİHLİ) infazda dikkate alınmasına ve karara eklenmesine, 3-6100 sayılı HMK’nın 393/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 1 hafta içinde teminat yatırılmadığı takdirde ya da teminat yatırılsa bile aynı süre içinde kararın infazı için ilgili icra dairesine başvurulmadığı takdirde iş bu tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacığının talep eden tarafa ihtarına,4-HMK 398 md uyarınca ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimsenin bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılacağı hususunun ihtarına,” şeklinde karar verilmiş, davalı vekilince işbu karara itiraz edilmiştir. Karşı taraf vekili itirazında; müvekkilinin özel öğretim kurumu olduğunun dikkate alınmadığını, müvekkilinin 5580 sayılı kanun kapsamında olduğunu, Özel Öğretim Kurumlarının taşınır ve taşınmaz mallarının İİK’nun 362/a maddesi gereğince, Eğitim ve Öğretim yılı sonunda haczedilebileceğini, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğini, ayrıca müvekkilinin tespit edilen tüm kullanımlarının tescilli markaya dayandığını, müvekkilinin 2017/114734 tescil numaralı “Özel Fen Bilimleri Daha İyisini İsteyenlere ” ibareli markasının bulunduğunu, davacının dayandığı Fen Bilimleri ibaresinin eğitim alanındaki en temel ayrımlardan biri olup, kimsenin tekeline bırakılamayacağını, yine logodaki Bilim İnsanlarının da kamuya mâl olduğunu, davacı tarafın tescil engelini aşmak için değişik işaret veya gerçek kişi isimlerine yer verdiğini, bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini tekrar ederek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir. İhtiyati tedbir isteyen vekilince verilen 11.11.2020 tarihli dilekçe ile; hükmedilen teminat miktarının yüksek olduğunu, teminat miktarından indirim yapılmasının istendiği görülmüştür. Mahkemece, duruşma açılarak yapılan inceleme sonucunda 24.12.2020 tarihli karar ile tedbirin ağırlığı dikkate alındığında teminat miktarının yerinde olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteyenin teminata yönelik; bilirkişi raporundaki tespitler, marka tescil belgeleri, davalının tescilli markaları bulunmakla birlikte talep edene ait tescilli markaya yaklaşmak suretiyle yaptığı kullanımlar dikkate alındığında yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği gerekçeleriyle karşı tarafın tedbire itirazının reddine karar verilmiş, kararı karşı taraf vekili istinaf etmiştir. Karşı taraf istinaf sebebi olarak; uyuşmazlığı nihai biçimde çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, ihtiyati tedbirin tarafların menfaat dengesinin gözetilmeden verildiğini, yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediğini, ihtiyati tedbir isteyene ait markalarda Fen Bilimleri ibaresi ile işaret, bilim adamları görselleri ve … gibi ek unsurlar bulunduğunu, buna karşılık müvekkilinin de “Fen Bilimleri ” ibaresi içeren ve kendi adına tescilli markaları bulunduğunu, müvekkilinin kullanımının marka tesciline dayandığını, ihtiyati tedbir kararının yargılamayı gerektirdiğini, tedbir kararında tanıtım ibarelerinin kullanılmasının önlenmesi, erişimin engellenmesi ile toplatma kararları verildiğini, oysa bu şekilde bir kararın uyuşmazlığı çözecek nitelikte olduğunu, bu şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, ihtiyati tedbir isteyenin … ibaresi üzerinde tekil hakkı sağlama düşüncesinde olduğunu, zayıf marka sahiplerinin diğer kişilerin kullanımlarına katlanması gerektiğini, Fen Bilimleri ibaresinin ayırd edici olmadığını, dolayısıyla taraflar arasındaki ihtilafın Fen Bilimleri ibaresinin kullanımından kaynaklandığını, markasının zayıf marka olup, geniş koruma sağlamayacağını, Yargıtay 11.HD’nin 2018/273 E. – 2019/2245 K.sayılı ilamında; “iki marka arasındaki ortak ve zayıf …. unsurunun, 41.sınıftaki Eğitim ve Öğretim Hizmetleri yönünden iltibas tehlikesi oluşturmayacağına dair istinaf kararını onadığını” bu şekilde benzer birçok karar daha bulunduğunu, TPMK’nın Fen Bilimleri ibaresini taşıyan onlarca markayı ilana açtığı, itiraz edilmeyenlerin tescil edildiğini, müvekkili markasının da bu şekilde tescil edildiğini, TPMK tarafından 41.sınıfta 160 civarı markanın ilana açıldığını, müvekkili adına tescilli 2007/51682 başvuru numaralı ÖFB Özel Fen Bilimleri markasının ihtiyati tedbir isteyen tarafından yapılan itirazın reddedildiğini, ihtiyati tedbirin şartlarının gerçekleşmediğini beyan etmiştir. Yargılama sırasında alınan 12.09.2020 tarihli bilişim uzmanı ve marka vekilince düzenlenen bilirkişi heyet raporunda; karşı tarafa ait olduğu belirtilen www…..com internet sitesinin güncel kullanımda ve aktif olduğunu, alan adı sahibinin gizli tutulduğu, bu sitedeki kurumsal menüsü altındaki kurucunun … isimli şahıs olduğunun belirtildiğini, bu site ile bağlantılı olduğu tespit edilen sosyal medya hesaplarının güncel ve aktif olduğunu, genel profil sayfası ve paylaşımlar kontrol edildiğinde, www……com sayfası ile ilişkili olduğu, bu sebeple ilgili sosyal medya sayfalarının aynı kişi/kişiler olduğunun anlaşıldığını, aleyhinde delil tespiti istenene ait firma unvanının … Özel Fen Bilimleri Yayınları olduğunu, karşı tarafın delil tespiti isteyene ait tescilli markalara benzer markasal kullanımlarının olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. İhtiyati tedbir isteyen vekilince, marka tescil belgelerinin dosya içerisine sunuduğu görülmüştür.
GEREKÇE:Talep ihtiyati tedbire ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddi kararına yöneliktir. İhtiyati tedbir isteyen vekili talep dilekçesinde; 2016/56650, 2016/53091, 2016/53090, 2016/103895, 2015/43279, 2015/43274, 2014/108601, 2014/108592, 2014/17229, 2014/08860, 2013/95515, 2013/95514, 2010/65964, 2010/31482 ve 2009/51509 tescil numaralı markalara dayanmıştır. Dosyanın incelenmesinde; dosya dairemizde istinaf incelemesi için beklediği sırada ihtiyati tedbir isteyen vekilince Dairemize gönderilen 09/02/2021 tarihli dilekçenin ekleri arasında Kadıköy …. Noterliği’nde düzenlenen 28/10/2020 tarihli … yevmiye numaralı marka devir sözleşmesi fotokopisinin de bulunduğu görülmüş olup, söz konusu marka devir sözleşmesinin incelenmesinde devredenin huzurdaki dosyada ihtiyati tedbir isteyen … AŞ olduğu, devralanın ise dava dışı … AŞ olduğu, devrin içeriğinin incelenmesinde ise; ihtiyati tedbir isteyen …. AŞ vekilinin dilekçesinde dayandığı ve yukarıda sayılan markaların tamamının …AŞ’ye devredildiği görülmüştür. İhtiyati tedbir isteyen vekilince marka tescil belgelerinin sunulduğu anlaşılmakta ise de; TPMK’da marka tescil belgelerinin getirtilmediği görülmüştür. Ayrıca karşı tarafın dayanmış olduğu markanın sicil kayıtlarının da getirtilmediği anlaşılmaktadır. İhtiyati tedbir talebi 01/07/2020’de mahkemeden istenilmiş olup mahkemece 02/11/2020 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Az önce de belirtildiği üzere marka devir sözleşmesi 28/10/2020 tarihli olup mahkemece öncelikle TPMK’dan tarafların dayandıkları markaların sicil kayıtlarının celbi ile markaların en son kim adına tescilli olduğunun sorularak tespiti ile yukarıda içeriği özetlenen marka devir sözleşmesi de gözetilerek ihtiyati tedbir isteyenin bu şekilde bir talepte bulunmasının mümkün olup olmadığı hususları üzerinde durularak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan bu yön itibariyle karşı taraf vekilinin istinaf talebinin esasa dair yönler incelenmeksizin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:1 – Karşı taraf vekilinin istinaf talebinin esasa dair yönler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İlk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, 3-Dairemiz kararında işaret edildiği üzere araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere dosyanın ilk Derece Mahkemesine İADESİNE,4-Bu aşamada karşı taraf vekilinin sair istinaf taleplerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 5-İstinafa geliş aşamasında karşı taraf tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine; 6-İstinaf incelemesi için karşı tarafça yapılan 162,10 TL başvuru harcı, 37,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 200,00 TL’nin talep edenden alınıp karşı tarafa verilmesine, istinaf aşamasında talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince oy birliği ile kesin olarak karar verildi.18/03/2021