Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/323 E. 2023/64 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/323 Esas
KARAR NO: 2023/64
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/09/2020
NUMARASI: 2018/475 2020/558
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; her iki davalının tanıştıklarını, müvekkilinin maliki olduğu daireyi elinden almak için birlikte hareket ettiklerini, davalılardan …’ın kendini alacaklı diğer davalının ise kendini borçlu göstererek kambiyo senedi düzenlediklerini, müvekkilini de kandırarak bir şekilde imzalattıklarını, müvekkilinin, kambiyo senedinde alacaklı gözüken davalılardan … ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığı gibi beşeri bir ilişkisinin de olmadığını, bu nedenle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile davanın kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin …’a 55.000 TL borç verdiğini, bu borç karşılığında …’ın müvekkili ile iş yapacaklarını beyan ettiğini ancak üstünden zaman geçtikçe sürekli müvekkilini iş yapma bahanesiyle oyaladığını, aradan zaman geçmesine rağmen …’ın müvekkiline ait parayı geri vermediğini, müvekkilinin …’dan parasını iade etmesini talep etmiş ancak müvekkili …’ın parasının olmadığını duyması üzerine …’ın ancak borcunu belli zaman senetle ödeyebileceğini teyit ettiğini, …’dan kefil istediğini, …’e …’ın tanıkların huzurunda …’a oğlum diye hitap ettiğini, tanıklar huzurunda senete kefil olup senedi müvekkiline verdiğini, aradan belli zaman geçtiği halde müvekkiline karşı borçlu olan …’ın müvekkiline borcunu ödemediğini, ve müvekkilinin kefil …’e …’a başvurduğunu ancak ondan da alacağını alamayınca icra takibi başvurmak durumunda kaldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/475e.-2020/558K. Sayılı kararı ile; ispat külfetinin davacı tarfta olduğu, hile iddiası konusunda tanık dinlenebileceği, davacı tarafça dinletilen tanıkların görgüye dayalı bir bilgilerinin bulunmadığı, konu ile ilgili hazırlık soruşturması sonunda verilen takipsizlik kararının kesinleştiği gerekçeleriyle davanın reddine, ihtiyati tedbir kararı verilip uygulanmış olması nedeniyle de %20 oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiği, kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş ayrıca her iki davalının müvekkilini kumpasa getirip bonoyu imzalattıklarını, müvekkilinin alacaklı … ile herhangi bir ticari ya da beşeri ilişkisinin olmadığını, diğer davalının da müvekkili ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, her iki davalının birlikte hareket ederek “biz sözleşme yaptık sen de şahit olur musun?” diyerek bonoyu müvekkiline imzalattıklarını, müvekkilinin sadece şahit olduğu düşüncesiyle senedi imzaladığını, müvekkilinin emekli maaşından başka hiçbir gelirinin mevcut olmadığını, davalıların amacının müvekkilinin maliki bulunduğu taşınmazı icra kanalıyla satarak elinden almak olduğunu, …’ın müvekkiline ve diğer davalıya para ödemediğini, zaten hiçbir zaman 60.000,00 TL gibi bir meblağa da sahip olmadığını, davalı …’ın takip dosyasında diğer davalı aleyhine herhangi bir işlem yapmadığını, dosyada dinlenilen tanıkların davalı …’in dolandırıcı olduğunu, müvekkiline şahit olarak imza attırdıklarını, davalı …’in davacıya anneciğim diye hitap ederek bonoyu imzalattığını, davalı …’in yaşlı kişileri dolandırdığını ve hakkında bir çok dosya bulunduğunu, davalı … aleyhine açılan Büyükçekmece 16. ASCM’nin 2017/243E., Ankara 2. ASCM’nin 2019/278E. Sayılı dosyalarını bildirmelerine rağmen mahkemenin bu dosyaları incelemediğini bildirmiştir.
DELİLLER: Davalı … tarafından davacı ve diğer davalı aleyhine bonoya dayalı olarak 60.045.00TL’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı, takibe dayanak bononun 19/07/2014 tanzim, 19/09/2014 vade tarihli, 60.000,00 TL bedelli, keşidecisinin davalı …, lehtarının davalı … olduğu, kefil hanesinde davacının adının yazılı olduğu ve nakden kaydı ile düzenlendiği görülmüştür. Davacı tanıkları dinlenilmiş olup, davacı tanığı … ” Ben davalılardan …’i ve eşi …’ı yakınen tanırım, davacıyı tanırım ama ismen bilmiyorum, ben Kumburgaz’da emlakçılık yapıyorum, davalı …’le esnaf olarak komşuluk ilişkimiz mevcuttu, davacının kızı sürekli …’in yanına gelmekteydi, … de o sırada oto galerisi mevcuttu, …in eşinin arkadaşı olması sebebiyle sürekli …’in dükkanına gelmekteydi, davacının kızı ihtiyacı olduğu için bireysel kredi çekmek istedi, kredi çekmesinde … yardımcı oldu, ben olayları davacının kızının anlattığı kadarıyla biliyorum, bankadan fazla kredi çekmesine rağmen …’a daha az bir miktar vermiş, kalanını sonradan ödeyeceğini söylemiş ancak ödememiş, dava konusu senede ilişkin görgüye dayalı bir bilgim yoktur, ancak davacının kandırıldığını ve bu yolla senedin alındığını davacıdan öğrendim ama …’le yaptığımız konuşmalarda davacıdan senet alacağını söyledi, senedi niçin alacağını söylemedi, …’in dolandırdığı 7-8 kişiyi tanıyorum, bunlardan biri de benim” seklinde beyanda bulunmuştur. Davacı tanığı …; ” Davacı ve davalıyı uzun zamandır tanırım, ben davalının oto galerisinin bulunduğu muhitte dekorasyon işlerini yapan esnafım, bu nedenle tarafları tanırım, davacı ile … arasında sürekli bir ilişki mevcut değildir, ancak …’a sıcak ve ilgili davrandığını gördüm, senedin düzenlenmesi ile ilgili 3. kişilerden duydum ancak senet neden düzenlendi bu konuda bir bilgim yoktur, esnaf olmam sebebiyle …’ın çevredeki özellikle yaşlılara senet imzalattığını duydum, ayrıca kredi çektirip çekilen krediyi ellerinden aldığını duydum, benim duyduğum kadarıyla bir başkasına şahitlik yapması gerektiğini bu nedenle imza atmasını söylemiş, senet imzaladığının farkına varmayan davacı senedi imzalamıştır, davacı ile … arasında alacak verecek meselesi olduğuna dair bir bilgim yoktur, diğer davalı …’ı tanımam, ayrıca beni de dolandırmıştır, bana da araba sattı, ancak devrini vermedi, sattığı arabayı da başka bir şahıstan kiralamış olduğunu öğrendim, şu anda nerede olduğunu bilmiyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur. Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesince 28/12/2017 tarih ve 2017/141 Esas, 2017/582 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyayı huzurdak kararı veren mahkemeye gönderdiği anlaşılmıştır. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/45467 Soruşturma numaralı dosyasının UYAP kayıtlarının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine dolandırıcılık suçundan şikayette bulunulduğu, hazırlık soruşturması sırasında davalı …’in ifadesinin alınamadığı, davalı …’ın ise …’e verdiği para karşılığı senedi aldığını, davacının da senedi kefil olarak imzaladığı yolunda beyanda bulunduğu, soruşturma sonunda takipsizlik kararı verildiği, karara yapılan itirazın da sulh ceza mahkemesince reddedildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 72. Maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf takip ve dava konusu senedin kandırılarak imzalatıldığını iddia etmiş, davaya cevap veren davalı ise davanın reddini savunmuştur. Yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine aykırı bir hal bulunup bulunmadığı gözetilerek yapılmıştır. Somut olayda ispat külfeti davacı tarafta olup, davacı taraf iddialarını usulüne uygun deliller ile ispatlayamamıştır. Davacı tarafın yargılama sırasında dinlettiği tanıkların davacının senedi iradesi sakatlanmak suretiyle imzaladığı hususunda görgüye dayalı bir bilgilerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan yapılan hazırlık soruşturması sonunda da takipsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının da istinaf aşamasında dairemizce yapılan araştırmadan infaz edildiği anlaşılmaktadır. Yine davacı vekilince bir kısım ceza davalarının incelenmediği ileri sürülmüş ise de söz konusu davalardaki iddia ve savunmanın huzurdaki davaya konu senetle ilgili bulunmadığı anlaşılmaktadır.Açıklanan tüm bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/01/2023