Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/307 E. 2021/596 K. 22.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/307 Esas
KARAR NO: 2021/596 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 04.11.2020 tarihli 2020/289E.sayılı
NUMARASI: 2021/336 E.
DAVANIN KONUSU: TEDBİR (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TALEP:Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şirket kuruluş işlemlerini tamamlamış ve 18.06.2019 tarihinde faaliyete başladığını, davalının, dayısı … ile müvekkili şirketin sahibinin eşi öğretmen olup, daha önce … Ltd. Şti adlı şirket ortağı olup birlikte çalışmış ve kitaplar yazmış olduklarını, aynı sektörde çalışmakta olduğunu, müvekkili şirket kurulduktan ve çeşitli kitaplar bastıktan sonra, davalı şirket ortağı … yeğeni olan …, 29.07.2019 tarihinde TPMK’ya müracaat ederek müvekkilinin şirket ismini … ( Eleştirel-yaratıcı-özgün) marka adı ile 2019/71507 numara ile tescil ettirildiğini, marka tescil müracaatı yapan …’in yayıncılıkla ilgili bir faaliyeti olmadığını, bu nedenlerle kötü niyetli olarak alınan markanın müvekkilinin zararına olarak kötüye kullanılması mümkün olduğunda dava konusu markanın kullanılmasının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, davalının… tescil numaralı markasının hükümsüzlüğüne ve sicil kaydının silinmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 04.11.2020 tarihli 2020/289 E.sayılı ara kararıyla; “…Kötüniyet iddiasına dayalı hükümsüzlük davasında yargılamaya ve ispatlanmaya muhtaç “kötüniyet” olgusu yönünden, davalı yan adına tescilli markanın tümü ile kullanılmasının tedbiren engellenmesi, tescilli hak sahibi aleyhine, ucu açık ve geniş bir şekilde yalnızca dava açılarak mülkiyet hakkının kullanımını önler mahiyette bir sonuç yaratacağı; davalı aleyhine teminatla dahi giderilemeyecek haksız zarara uğratma ihtimali bulunduğu” gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin kötüniyete dayalı olarak davanın başında tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin tespitine itirazlarının bulunmadığını ancak müvekkilinin ticaret unvanında marka olarak tescil edildiğini, markanın tescil aşamasında iptal sebeplerinden birinin de başkasına ait ticaret unvanının marka olarak tescil talebinde bulunulması olduğunu, zaten tescil edilmemesi gereken bir markanın tescil edildiğini, müvekkilinin ticaret unvanının dosyadaki belgelerden anlaşılacağı üzere marka başvurusundan önce olduğunu beyanla tedbir red kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalıya istinaf dilekçesi tebliğ edilmiş cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E : Marka hükümsüzlüğü taleple davada, davacı vekili müvekkilinin “…” ticaret unvanının, davalı tarafça “…” ibaresiyle 2019/71507 sayılı marka başvurusu ile marka olarak tescil ettirildiğini beyanla, davalı markasının kullanılmaması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamında davalı marka tescil belgesinin fotokopisi, davacı şirketin ticaret unvanına ilişkin ticaret sicil gazetesi örneği delil olarak sunulmuştur. İbraz edilen tescil kaydından davalı markasının 16 ve 41. Sınıflarda tescil edildiği anlaşılmıştır. 6769 Sayılı SMK 6/6 maddesinde, markanın başkasına ait ticaret unvanını içermesi nispi red sebebi olarak düzenlenmişse de; mahkemece marka tescil kaydının ve davacı şirketin sicil kayıtlarının getirtilmediği, davacı şirketin iştigal alanı ile, davalı markasının tescilli olduğu mal ve hizmet sınıflarının anlaşılamadığı, bu aşamada yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı, mahkemenin tedbir talebinin reddi kararının yerinde olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 59,30 TL maktu harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 22/03/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.