Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/303 E. 2022/2179 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/303 Esas
KARAR NO: 2022/2179 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2020
NUMARASI: 2015/62 E. – 2020/186 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 1971 yılından bu yana ev tekstili alanında faaliyet gösterdiğini, 01/03/1974 tarihinden beri … numaralı “…” markasının “yatak ve yorgan çarşafı (nevresim), yastık yüzü ile pike” ürünleri için tescilli olduğunu, 15 yıl sonra “…” ibaresinin TPMK tarafından yabancı kelime olduğu gerekçesiyle kendiliğinden tescil kaydından çıkartıldığını, bir süre sonra davalıya ait …, …, … ve … tescil numaralı markaları kapsamında tescil edildiğini, davacının davalı aleyhine İstanbul 1. FSHHM’nin 2006/466 Esas sayılı davası ile açılan hükümsüzlük davası sonucunda 2012/173 Esas, 2013/12 Karar sayılı kararı ile davalıya ait …, … ve … numaralı markalarının “…” yönünden kısmen hükümsüzlüğüne, … numaralı marka henüz başvuru aşamasında olduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, davacının “havlu, el-yüz havluları, banyo havluları ve bornozlar, hamam takımları” yönünden tescilsiz de olsa “…” markası için öncelik hakkı bulunduğunu, davacının bu mallar için yaptığı “…” markasının davalıya ait … numaralı “…”, … numaralı “…”, … numaralı “…” ve … numaralı “…” markaları nedeniyle reddedildiğini, davalının Denizli C. Başsavcılığı’na başvurarak davacıya ait ürünleri toplattığını, davacı şirket yetkilileri hakkında Honaz Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2001/69 Esas sayılı davasının açıldığını, daha sonra davanın düştüğünü, ürünlerin yedieminde çürüdüğünü, davalının bu ürünler için “…” markasını hiç kullanmadığını, davacı tarafından bu nedenle açılan iptal davası sonucunda markaların iptaline karar verildiğini ve kesinleştiğini, davalının bu kez … nolu “…”, … numaralı “…”, … nolu “…”, … nolu “…” ve … nolu “…” markalarını kötü niyetli olarak tescil ettirdiğini, … numaralı “…” markasının tescil kapsamında “yatak örtüleri, nevresimler, banyo keseleri ve sabunlama bezleri, el ve yüz havluları, banyo havluları”, … numaralı “…” markasının tescil kapsamında, ” “yatak örtüleri, nevresimler, banyo keseleri ve sabunlama bezleri, el ve yüz havluları, banyo havluları”, … numaralı “…” markasının tescil kapsamında ” “yatak örtüleri, nevresimler, banyo keseleri ve sabunlama bezleri, el ve yüz havluları, banyo havluları”, … numaralı “…” markasının tescil kapsamında “çarşaflar, pikeler, yastık kılıfları, nevresimler, banyo keseleri ve sabunlama bezleri, el ve yüz havluları, banyo havluları” ve … numaralı “…” markasının tescil kapsamında 1çarşaflar, pikeler, yastık kılıfları” emtiasına yer verildiğini belirterek, davalının … nolu “…”, … numaralı “…”, … nolu “…”, … nolu “…” ve … nolu “…” markalarının “yatak ve yorgan çarşafları (nevresim), yastık yüzü, havlu, el-yüz havluları, bornoz ve hamam takımları ve bunları çağrıştıran ürünler olan banyo keseleri, sabunlama bezleri, banyo havluları” yönünden kısmen hükümsüzlüğüne, 20.000,00 TL manevi zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davacının dava dilekçesini ve hukuki dayanağını açıklaması gerektiğini, davacı tarafın açmış olduğu bu hükümsüzlük davasındaki hükümsüzlük taleplerinin, markaların uzun süre kullanılmamasına mı, öncelikli kullanıma mı yoksa kötü niyetli tescile mi dayandığını açıklaması, netleştirmesi gerektiğini, dava dilekçesinde ilgisiz bir çok konu ve sebebi harmanlayarak net olamayan taleplerde bulunulduğunu, mahkemeden ilk olarak davacıya davasını ve taleplerini netleştirmesi adına ihtar ve süre verilmesini talep ettiklerini, davacı şirketin … markası ile bahsettiği ürünler üzerinde mutlak hak sahibi olmadığını, müvekkili şirket “…” markasının 1973 yılından bu yana tescilli olduğunu, TPE tarafından da tanınmış marka statüsüne sahip olduğunu, ticaret unvanının işletme sahibi taciri diğer tacirlerden ayırt etmeye yararken, markanın işletme sahibinin mal veya hizmetlerini başkalarına ait mal veya hizmetlerden ayırt etmeye yarayacağını, dolayısıyla “…” ticaret unvanının davalı tarafından 1971 yılından bu yana kullanılıyor olmasının davalıya herhangi bir öncelik hakkı tanımayacağını, davacı şirketin “…” markası ile bahsettiği ürünler üzerinde mutlak hak sahibi olmadığını, müvekkili şirketin “…” markasının 1973 yılından bu yana tescilli olduğunu, TPE tarafından da tanınmış marka statüsüne sahip olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu markaları kullanıp kullanmadığının işbu davada yapılacak tahkikat sonucunda ortaya çıkacağını, müvekkili şirketin kötü niyetli olduğu yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, manevi tazminat talebinin kabulünün mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle, haksız ve mesnetsiz davanın önce ilk itirazlarının hukuki yarar, husumet ve zaman aşımı yönünden reddine, hukuki dayanaktan yoksun davanın ve tazminat talebinin esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 03/11/2020 tarihli 2015/62 E. – 2020/186 K. sayılı kararıyla; “… Davalı tarafça, davacının markasının esas unsurunu aynen içeren ve daha önce kullanmama nedeniyle iptallerine karar verilen markalar ile aynı esas unsuru taşıyan markaların, üstelik de davacının seri markası olduğu izlenimini uyandıracak kadar benzerini, kendi adına iptal kararına konu olan emtialar için yeniden tescil ettirmesinin, iyi niyetli bir davranış olarak kabulünün mümkün olmadığı, bir markanın kötü niyetle tescili halinde tescil ettirenin, tescil kapsamındaki bir kısım emtialar için iyi niyetli, bir kısım emtialar için ise kötü niyetli olduğunun söylenemeyeceğine göre, markaların tescilli oldukları tüm emtialar için hükümsüzlük talebinde bulunulabileceği, ancak dava dilekçesinde hükümsüzlük talep edilen emtialar her bir marka için tahdidi olarak ayrı ayrı belirtilmekle, taleple bağlı kalınarak yalnızca bu emtialar için hükümsüzlük kararı verilebileceği, davalının markalarını ” “yatak örtüleri, nevresimler, banyo keseleri ve sabunlama bezleri, el ve yüz havluları, banyo havluları” emtiaları için davacıdan daha önce kullandığına dair delil bulunmadığı, bu nedenle davacının bu emtialarla ilgili “…” markası için öncelik hakkı bulunduğu, … numaralı markanın hükümsüzlük talep edilen emtialar için tescilli olmadığı, markanın tescilli olduğu “Dokunmuş-dokunmamış kumaşlar” emtiasının davacı tarafça hükümsüzlük talep edilen ev tekstil ürünleri ile benzer ve bağlantılı bir emtia olmadığı, ayrıca dava dilekçesinde bu emtia için hükümsüzlük talebinin de bulunmadığı, yine hükümsüzlüğü talep edilen … numaralı “…” markasının dava açılmadan önce müddet olduğu, bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, her ne kadar davacı ayrıca manevi tazminat talep etmişse de, 556 sayılı KHK’nın 61 ve 62. maddeleri uyarınca manevi tazminatın talep edilebilmesi için davacının marka haklarına tecavüz edilmesi gerektiği, yalnızca davacının markalarına benzer markaların tescil ettirilmiş olmasının veya davacının marka tescil başvurularına itiraz edilmesinin markadan kaynaklanan manevi haklara tecavüz teşkil etmediği, yine davalının marka haklarına dayanarak davacı aleyhine şikayette bulunmasının ve dava açmasının da hak arama özgürlüğü kapsamında olduğu, bu nedenle davacının manevi tazminat talep edemeyeceği” gerekçesiyle; “Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Davalı adına tescilli … numaralı “…” markasının “yatak örtüleri, nevresimler, banyo keseleri ve sabunlama bezleri, el ve yüz havluları, banyo havluları”, … numaralı “…” markasının “yatak örtüleri, banyo keseleri ve sabunlama bezleri, el ve yüz havluları, banyo havluları”, … numaralı “…” markasının “yatak örtüleri, nevresimler, banyo keseleri ve sabunlama bezleri, el ve yüz havluları, banyo havluları” emtiaları için KISMEN HÜKÜMSÜZLÜKLERİNE VE SİCİLDEN TERKİNLERİNE, … numaralı “…” markası ile ilgili davanın REDDİNE, … numaralı “…” markası ile ilgili açılan davanın HMK’nun 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalıya ait iptalini talep ettikleri … no.lu … markasının, başvuru tarihinin 01/11/2004, tescil tarihinin ise 26/09/2008 olduğunu, davalının marka başvurusunda bulunurken, İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin 2001/144 E (Bozmadan sonra 2006/105 E. olmuştur) numarası ile dava açtıklarını bildiğini, davalının buna rağmen aynı emtialarda marka başvurusunda bulunmasının TMK 2. Maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, 03/08/2016 tarihli ve 26/06/2019 tarihli iki heyet raporunda da, … markasının yatak örtüleri, nevresimler, banyo keseleri, sabunlama keseleri, el yüz havluları, banyo havluları emtiaları için hükümsüzlük koşullarının oluştuğunu beyan ettiklerini, davalının kötüniyetli tescillerine sessiz kalınmadığını, İstanbul 2. FSHMnın 2006/466 esas no ile açılan davada, işbu davaya konu 2004/35897 no.lu markanın, dava tarihi itibari ile başvuru aşamasında bulunduğu ve tescil edilmediği gerekçesi ile bu markaya yönelik taleplerinin reddine karar verildiğini, kaldı ki kötüniyetli tescil halinde iptal davasının süreye bağlı olmadığının 556 Sayılı KHK 42/a maddesinde düzenlendiğini, mahkemenin bu markanın dava açılmadan önce müddet olması nedeniyle, dava açmakta hukuki yararının bulunmadığından davanın reddine karar vermişse de bu gerekçenin, bilirkişi raporları mevzuata, uygulamaya ve yerleşik teamüle açık aykırı olduğunu. -Davalıya ait “… numaralı …” markasının ihtiva ettiği ürün listesinde “dokunmuş ve dokunmamış kumaşlar ve ev tekstilleri” gibi genel ürünlerin yer aldığını,havlu, çarşaf iplik, hamam takımları, nevresimlerin tereddütsüz birer kumaş olduğunu, ev tekstillerinin sınıflandırılmasında, banyo tekstil ürünlerinin havluları da içerdiğini, davalı markasının tescil sınıflarının, daha önce davalıya ait markaların hükümsüz kılındığı “havlu, el havlusu, bornoz, hamam takımı ve nevresim” ürünlerine de kapsar nitelikte bulunduğundan … no.lu markanın 24. sınıftaki “Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar” emtiası bulunmasında kötü niyetli tekrarlama markası” olduğunun değerlendirilmediğini, bu markanın “dokunmuş ve dokunmamış kumaşlar ve ev tekstili” emtiaları yönünden kısmi hükümsüzlüğüne karar verilmemesinin hatalı olduğunu. -Davalı şirketin aleyhine anılan hükümsüzlük kararlarına rağmen kanunları dolanmak suretiyle kötüniyetli mükerrer marka tescilleri yaptığı sabit olmakla, müvekkili şirketin uğradığı manevi zararların giderilmemesinin hak ve adaletle bağdaşmadığı gerekçesiyle, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekilinin davacı istinaf dilekçesine cevabı ve katılmalı istinaf dilekçesinde; davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığını, davacıya ait bu davaya dayanak gösterdiği, … tescil numaralı ”…” markasının açtıkları davada Denizli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07.05.2015 tarih ve 2008/230 E, 2015/375 K sayılı kesinleşen ilamı ile tüm sınıflar için hükümsüz kılındığını, müvekkilinin öncelikli hak sahibi olduğunu, bu marka haricinde davacının tek dayanak markasının 79815 sayılı ” Yatak ve yorgan çarşafları, yastık yüzü ve pike” sınıflarında tescilli markası olup, bu sınıfın dışındakilerin dikkate alınamayacağını, hükümsüzlük davası için 556 Sayılı KHK 42. Madde de, 5 yıllık hak düşürücü süre öngörüldüğünü, müvekkilinin … ve … markalarının tescil sahibi olduğunu, davanın 26/03/2015 tarihinde açıldığını, … markasının ise 2008 yılında tescil ettirildiğini, 5 yıllık sürenin dolduğunu, davanın kötüniyetli olduğunu, mahkemenin … tescil numaralı marka yönünden kararının da yerinde olduğunu, manevi tazminat talebinin yerinde olmadığını beyanla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.-Davalı vekilinin istinaf sebeplerinde; mahkeme kararında, marka tescilinin kötüniyetli sayılması için gereken şartların defaatle belirtilmesine rağmen bu şartların gerçekleşmediğini, soyut iddialar ile karar verilemeyeceğini, kötü niyetli tescilin, kişinin üçüncü bir kişiye ait olduğunu bildiği bir markayı aynen veya çok benzer şekilde tescil ettirmek üzere başvurması olup, burada kişinin amacının gerçekte üzerinde hiçbir hakka sahip olmadığı bir markanın aynısını yada benzerini kullanmak amacıyla tescil ettirmesi olduğunu, müvekkilinin … markasının tanınmış marka olarak tescil edildiğini, müvekkilinin davacıdan daha önce tescil ettirdiği ve kullandığı benzer markaları bulunduğunu, davacının öncelik kullanım iddiasında bulunduğu 24. Sınıfa ait emtialarda (yorgan, battaniye, tül battaniye vb.) tescil ve kullanımı olup öncelikli hak sahibi olduğunu, bu hususun dahi müvekkilinin kötüniyetli olmadığını gösterdiğini, Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07.05.2015 tarih ve 2008/230 E, 2015/375 K sayılı kesinleşen ilamı ile davacıya ait bu davaya dayanak … tescil numaralı ”’…” markası hükümsüz kılındığını beyanla, mahkemenin aleyhe kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesine cevabında; davalının, davacı şirketin “yatak, yorgan, çarşaf (nevresim), yastık yüzü ile pike için 01/03/1974 tarihinden itibaren TPE nezdinde … notu … ticaret markası ile hak sahibi olduğunu bildiği halde markalarına nevresim ürününü dahil ederek adına tescil ettirdiğini, markaların nevresim ürünü yönünden 17/07/2013 tarihinde kesinleşen İstanbul 3. FSHHM’nin 2012/173 E. 2013/22 sayılı kararı ile kısmen hükümsüzlüğüne karar verildiğini, buna rağmen davalının, … sayılı … numaralı … ve … numaralı … markalarını yatak örtüleri, nevresimler için tescil ettirmesinin açıkça kötü niyetli tescil olduğunu, dosyada tamamen örtüşen 2 Bilirkişi Heyeti raporunda da; daha önce açılan ve kesinleşen davalarda davalıya ait … ibaresini intiva eden markaların HAVLU, EL HAVLUSU, BORNOZ TAKIMI, NEVRESİM emtiaları bakımından kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmiş olması sebebiyle marka hakkı sona eren önceki marka hakkı sahibinin (davalının) hiçbir kullanma niyetine sahip olmadığı halde sahiplerine karşı (Davacı) markayı rezerve amacıyla tekrar aynı veya benzeri ibareleri aynı veya benzer mal ve hizmet sınıfları bakımından tescil ettirmek istemesinin ve bu tescilin hakkın kötüye kullanılmasını teşkil edileceğini belirttiklerini beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosya arasında bulunan Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları incelendiğinde; “…” markasının … numarası ile 24. sınıfta “yatak ve yorgan çarşafları, yastık yüzü ve pike” emtiaları için 01/03/1994 tarihinde tescil edildiği, … numaralı “…” nolu markanın 24,25,26 sınıflarda 30/06/2003 tarihinden itibaren tescil ile koruma altına alındığı anlaşılmıştır. Hükümsüzlüğü talep edilen davalıya ait markalar; “…” markasının … tescil numarası ile 24-25-27 sınıfta tescili için 26/10/2006 tarihinde başvurulduğu, markanın 30/04/2008 tarihinde kayıt edildiği, * “…” markasının … tescil numarası ile 24.sınıfta tescili için 09/07/2007 tarihinde başvurulduğu ve markanın 16/04/2009 tarihinde kayıt edildiği, * “…” markasının … tescil numarası ile 24-25-27 sınıfta tescili için 26/10/2006 tarihinde başvurulduğu ve markanın 15/05/2008 tarihinde kayıt edildiği, * “…” markasının … tescil numarası ile 23-24-25-26 sınıfta tescili için 01/11/2004 tarihinde başvurulduğu ve markanın 26/09/2008 tarihinde kayıt edildiği, *”…” markasının … başvuru numarası ile, 01/11/2004 tarihinde başvurulduğu, 26/09/2008 tarihinde tescil edildiği, markanın koruma süresinin sona erme tarihi olan 01/11/2014 tarihine kadar süresi içerisinde yeniletilmediğinden müddet olduğu, *”…” markasının 2010 69761 tescil numarası ile 23-24-25-26.sınıfta tescili için 02/11/2010 tarihinde başvurulduğu ve markanın 08/02/2012 tarihinde kayıt edildiği, anlaşılmıştır. Davalı tarafa ait …, … ve … nolu markalara ilişkin bilgiler incelendiğinde; “…” markasının … tescil numarası ile 20-21-22-23-24-25-26-27.sınıfta 20/03/1996 tarihinde tescil edildiği, “…” markasının … tescil numarası ile 20-21-22-23-24-25-26-27.sınıfta 07/06/1992 tarihinde tescil edildiği, “…” markasının … tescil numarası ile 18-20-23-24-25-26-27.sınıfta tescili için 30/09/1998 tarihinde başvurulduğu ve markanın 02/12/1988 tarihinde kayıt edildiği görülmüştür.Dosya arasında bulunan Ticari Sicil Kayıtları incelendiğinde; davalı şirketin 30/05/1969 tarihinde tescil edildiği, faaliyet alanının “tekstil sanayinde kullanılan suni, sentetik ve tabi elyafın üretimi ve bu tür elyaftan her nevi iplik ve dokuma ve örme imali, boya ve apre işleri” olarak belirtildiği, 2013 ylında yapılan tadil ile bu faaliyet alanlarına yeni işlerin eklendiği, davacı şirketin ise 21/12/1984 tarihinde Denizli’de ticaret siciline kayıt edildiği, işletmenin uğraştığı işlerin diğer faaliyetler yanında “tekstil imalatı, vs.” olarak belirtildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında … esaslı unsuruna ilişkin mahkeme kararları incelendiğinde; dosya tarafları ile aynı olan Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/230 Esas, 2015/375 Karar sayılı ve 07/05/2015 tarihli kararında huzurdaki davanın davacısına ait … nolu markanın hükümsüzlüğüne karar verildiği, kararın Yargıtay tarafından onanarak 08/09/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki İstanbul 1. FSHM tarafından 2006/105 Esas, 2008/325 Karar sayılı kararı ile 18/12/2008 tarihinde davalı tarafa ait …, …, … nolu markalarının “havlu, el havlusu, bornoz ve hamam takımları” emtiaları yönünden kullanılmadığı ve hükümsüzlüğünün gerektiği yönünde hüküm kurulduğu, kararın Yargıtay 11. HD’nin 2011/8163 Esas, 2011/9227 Karar sayılı ve 21/07/2011 tarihli kararı ile onandığı anlaşılmıştır. İstanbul 2. FSHHM’nin 2012/173 Esas, 2013/12 karar sayılı kararı ile, davacının açtığı dava sonucunda, davalıya ait … numaralı markanın “nevresimler” emtiası için kısmen, … numaralı markanın tamamen ve … numaralı markanın “nevresimler” emtiası için kısmen hükümsüzlüğüne karar verildiği, kararın 17/07/2013 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku/Fikri Mülkiyet Hukuku Öğretim Üyesi bilirkişi Yrd. Doç. Dr. … ile Marka Vekili bilirkişi …’tan alınan heyet raporunda; davalı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen markalar dışındaki …, … ve … nolu markaların, hükümsüzlüğü talep edilen “yatak ve yorgan çarşafları (nevresim), yastık yüzü, havlu, el-yüz havluları, bornoz ve hamam takımları ve bunları çağrıştıran ürünler olan banyo keseleri, sabunlama bezleri, banyo havluları” emtialarında tescilli olmadığının anlaşıldığını, davalı tarafa bu üç markanın davacı markaları ile ortak olan “yorgan ve battaniye” emtiası için 1992 yılından itibaren tescilli olduğunu, davacı tarafından bu emtialarda hükümsüzlük talebi bulunmamakla birlikte, kanaatlerince bu emtiaların hükümsüzlüğü talep edilen markalar ile benzer olduğunu, davacı markalarından da sadece iki tanesine ilişkin dosyaya bilgi sunulmadığını, bu bilgilerle davacı tarafa ait …, … nolu markalar “yatak ve yorgan çarşafları, yastık yüzü ve pike, Cam elyaf kumaşlar, gaz sızdırmaz kumaşlar, su geçirmeyen kumaşlar, hayvan derisi taklidi kumaşlar, her türlü astarlar, telalar, tekstilden filtre malzemeleri.. Yorganlar, elyaflı yorganlar, battaniyeler… Kumaştan yapılmış duvar kaplamaları, duvar süsleri… Kumaş mendiller, makyaj çıkartmak için kumaş bezler… Kumaştan yapılmış bayraklar, flamalar, etiketler, Kravatlar, papyonlar, fularlar, şallar, baş örtüleri, pareolar, geçme elbise yakaları, bandanalar, manşonlar, kol bantları, baş bantları, bileklikler… Kemerler, pantolon askıları, jartiyerler…” emtialarında tescilli olduğunu, bu markaların hükümsüzlüğü talep edilen markalara göre tescil önceliğinin bulunduğunu, davacı tarafa ait … nolu markanın 01/03/1994 tarihinde … nolu markanın 30/06/2003 tarihinde tescil edildiğini, hükümsüzlüğü talep edilen davalı markalarından … nolu markanın 30/04/2008 tarihinde; … nolu markanın 16/04/2009 tarihnde … nolu markanın 15/05/2008 tarihinde … nolu markanın 26/09/2008 tarihinde … tescil nolu markanın 08/02/2012 tarihinde tescil edildiğini, bu açıklama ile davacı taraf markalarının önceliğinin bulunmadığını, hükümsüzlüğü talep edilen davalı markalarının … nolu marka hariç hepsinin yatak örtüleri, çarşaflar, pikeler, yastık kılıfları, nevresimler, kağıt yatak örtüleri, banyo keseleri ve sabunlanma bezleri, el ve yüz havluları, banyo havluları emtiaları için tescilli olduğunu, davalı tarafa ait 2010 69761 nolu markanın tescilli olduğu emtia listesinde açıkça “Çarşaflar, pikeler, yastık kılıfları, kumaş mendiller, makyaj çıkartmak için kumaş bezler” HARİÇ” olduğunun belirtildiğini, markanın tescilli olduğu sınıflarda “banyo havluları ve keselerinin” de olmadığını, hükümsüzlüğü talep edilen emtiaların hiçbirinin davalı tarafın bu markasında tescilli olmadığını, bu marka açısından hükümsüzlük nedenlerinin oluşmadığı kanaatine ulaşıldığını, somut olay incelendiğinde, her iki şirketin de çok eski tarihli oldukları, markalarının 1990’lardan beri tescil ettirdiklerinin görüldüğünü, tecil ettirilen diğer markalardaki emtiaların da yorgan emtiası ile bağlantılı olduğunu, bu nedenle sonraki marka tescillerinin kötü niyet oluşturduğunun söylenemeyeceğini, tüm bu nedenlerle, davacı tarafından dayanak gösterilen markanın 1994 tarihinde tescilli olduğunu, ancak davalının da 1992 yılından itibaren tescil ettirdiği markalarında “yorgan” emtiasının bulunduğunu, bu emtianın varlığı durumunda sonraki tescillerde “yatak ve yorgan çarşafları(nevresim) yastık yüzü, havlu, el-yüz havluları, bornoz ve hamam takımları ve bunları çağrıştıran ürünler olan banyo keseleri, sabunlama bezleri, banyo havluları” emtialarının tescillerinin kötü niyet oluşturmadığını, taraflar arasında kesinleşmiş olan mahkeme kararlarının “gerçek hak sahipliğine” ilişkin olmadığını, davaların davalı markalarının kullanmama dolayısıyla iptale ilişkin olduğunu, dosyaya mübrez belgeler arasında davalı tarafın kötü niyetini ispat edecek nitelikte bir belge görülmediğini, hükümsüzlüğü talep edilen …, …, …, …, … nolu markalarının “yatak ve yorgan çarşafları (nevresim) yastık yüzü, havlu, el-yüz havluları, bornoz ve hamam takımları ve bunları çağrıştıran ürünler olan banyo keseleri, sabunlama bezleri, banyo havluları” kötü niyetle tescil edildiğinin ispat edilemediğini beyan etmişlerdir. İlk derece mahkemesince, tekstil Mühendisi bilirkişi …, Marka-Patent Vekili bilirkişi …, FSMH Öğretim Üyesi bilirkişi Doç. Dr. …den oluşan heyetten alınan 03/08/2016 tarihli bilirkişi raporunda; somut uyuşmazlıkta davacının talebinin esasını, kötü niyetli marka tescilinden kaynaklanan hükümsüzlük iddiasının oluşturduğunu, davacının bu iddiaları kapsamında olmak üzere davalı adına tescilli … sayılı “…”, … sayılı “…”, … sayılı “…”, … sayılı “…” ve … sayılı “1965’den günümüze …” markalarının kötü niyetli tescil iddiasının temelini ise, taraflar arasında daha önce açılan ve kesinleşen davalar oluşturduğunu, huzurdaki dava ile davalı adına tescilli … sayılı “…” markasının yatak örtüleri, nevresimler, banyo keseleri ve sabunlama bezleri, el ve yüz havluları ve banyo havluları emtiası bakımından … sayılı “…” markasının yatak örtüleri, banyo keseleri ve sabunlama bezleri, el ve yüz havluları ve banyo havluları emtiası bakımından, … sayılı “…” markasının yatak örtüleri, nevresimler, banyo keseleri ve sabunlama bezleri, el ve yüz havluları ve banyo havluları emtiası bakımından, … sayılı “…” markasının çarşaflar, pikeler, yastık kılıfları nevresimler, banyo ve sabunlama bezleri, el ve yüz havluları ve banyo havluları emtiası bakımından, … sayılı “…” markasının çarşaflar, pikeler ve yastık kılıfları emtiası bakımından hükümsüzlüğünü talep ettiğini, tekrarlanma markasından kayıtlı bir markanın aynısının veya çok benzerinin kullanma zorunluluğu süresinin dolmasından önce veya hemen sonrasında tekrar tescil edilmesinin anlaşıldığını, tekrarlama markaları kullanmama mecburiyetinin bertarafı yoluyla hemen hemen aynı markanın tekrar elde edilmesine hizmet ettiğini, tekrarlama markalarında marka oluşumu bakımından daha önce kullanılmama sebebiyle sicilden terkin edilen markayla temelde büyük ölçüde benzerlik gösteren, aynı ürünler için tescil edilecek olduğu için, tescilli markayla aynı koruma alınana sahip olan tescilli markanın dolmuş olan süresini, bu şekildeki yeni markayı tescil ettirerek dolaylı olarak uzatmayı ve böylelikle de kullanma mecburiyetinin sonuçlarından kurtulmayı veya dolanmayı amaçlayan markaların anlaşıldığını, kullanmama sebebiyle marka hakkı sona eren önceki marka hakkı sahibi, hiçbir şekilde kullanma niyetine sahip olmadığı halde rakiplerine karşı markayı rezerve amacıyla tekrar aynı veya benzer ibareleri aynı veya benzer mal ve hizmet sınıfları bakımından tescil ettirmek istemesi halinde bu tescilin hakkın kötüye kullanılmasının teşkil edebileceğinin kabul edileceğini, tekrarlama markalarının kötü niyetle tescil edilip edilmediğinin ispatında yaşanan güçlük sebebiyle ilk tescilde beş yıllık sürenin kullanılmadan geçirilmesinin, kullanma niyetinin yokluğuna ve bu anlamda da ispat yükünün kolaylaştırma adına bir emare olarak kabul etmek gerektiğini, doktrinde bu halde tekrarlama markasının tescil başvurusunda başvuru sahibinin markanın kullanımına dair bir planı sunması yükümlülüğü altında olduğunun ileri sürüldüğünü, başvuru sahibinin ilk tescildeki markayı kullanmama nedeniyle oluşan olumsuz karineyi çürütmeyi başaramazsa tekrarlama tescili başvurusunda kullanma iradesinin yokluğu nedeniyle müracaatının reddedileceğini, söylenen bu hususların marka her nasılsa tescil edilmişse, sonradan ilgili markanın hükümsüzlüğünde de geçerli olacağını, yani tekrarlama markasının her nasılsa tescil edildiğini ve bu markanın hükümsüzlüğü istenmişse de bu durumda marka hakkı sahibinin dava konusu markalar için geçerli olan kullanmama konusunda oluşan iradeye yönelik karinenin aksini ispat etmesinin gerektiğini, başka bir ifade ile davalı marka hakkı sahibi markaların kullanılması konusunda somut iradesini ortaya koymasının gerektiğini, davalı firma adına tescilli “…” ibaresini ihtiva eden bir kısım markaların havlu, el havlusu, bornoz, hamam takımı ve nevresim emtiaları bakımından kullanılmama nedeniyle hükümsüzlüğüne İstanbul 1.ve 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince karar verildiğini, davalının bu sefer yine “…” ibaresini ihtiva eden dava konusu markaların benzer emtialar bakımından tescil ettirdiğini, davacının da bu markaların kötü niyetli tescil edildiğini belirterek huzurdaki davayı ikame ettiğini, söz konusu markaların davalı tarafından kullanılmadığının mahkeme kararı ile sabit hale geldiğini, davalının somut uyuşmazlıkta aleyhine oluşan bu karinenin aksini ispat etmek mecburiyetinde olduğunu, davalının aleyhine oluşan olumsuz karinenin aksini ispat edemediğini, sonuç olarak, huzurdaki davadan önce açılan ve kesinleşen davalarda, davalıya ait … ibaresini ihtiva eden markaların havlu, el havlusu, bornoz, hamam takımı ve nevresim emtiaları bakımından kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmiş olması sebebiyle davalı adına tescilli benzer markaların yine aynı ve benzer emtialar bakımındran tekrarlama markası olması sebebiyle hükümsüzlüğüne karar verilmesini, davalı adına tescilli … sayılı “…” markasının da çarşaflar, pikeler ve yastık kılıfları emtiası bakımından da hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemişse de söz konusu markanın “çarşaflar, pikeler ve yastık kılıfları” hariç olmak üzere tescil edildiği anlaşıldığından, bu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesinin mümkün olamayacağını beyan etmişlerdir. İlk derece mahkemesince iki rapor arasındaki çelişki bulunması nedeniyle Marka vekili Hukukçu bilirkişi …, Marka Vekili bilirkişi …, Tekstil Mühendisi bilirkişi …dan oluşan heyetten alınan 26/06/2019 tarihli raporda; İstanbul 2. FSHHM 2012/173 Esas -2013/12 Karar sayılı 31/01/2013 tarihli kararında (Bozmadan önceki İstanbul 2. FSHHM 2006/466 Esas ve 2010/78 K. Sayılı ve 11/05/2010 tarihli ilamında) “mahkeme dosyasına sunulan, Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2006/224 Esas sayılı dosyasına sunulmuş olan 05/03/2007 tarihli bilirkişi raporuna atıfta bulunulduğunu, söz konusu raporda; “Nevresim” emtiasının davacıya ait … nolu ve 6041 sayılı markalar kapsamında olduğunu, davacının … sayılı markası ile diğer … ve … tescil nolu markalarının benzer olduğunu, “Nevresim” emtiası bakımından davacı … A.Ş’nin kullanım ve tescil önceliğinin bulunduğu”nun tespit edildiğini, Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2006/224 Esas sayılı ilamının kesinleşmiş olduğunu, Türkiyede davacı şirketin … ibaresini, 556 Sayılı KHK m.8/III. maddesi uyarınca “nevresim” emtiaları açısından bu markayı piyasada ilk defa kullanan ve maruf hale getiren gerçek hak sahibi olduğunu, davacı tarafından davalı aleyhine 556Sayılı Mark. KHK.nın 7/8 ve 42.maddeleri uyarınca 07/11/2006 tarihinde, açılmış olan İstanbul 2. FSHHM 2006/466 Esas ve 2010/78 Karar sayılı ve 11/05/2010 tarihli ilamının kısmen bozulduğunu ve daha sonra bozmada belirtilen eksiklikler tamamlanmak suretiyle İstanbul 2. FSHHM’nin 2012/173 Esas-2013/12 Karar sayılı 31/01/2013 tarihli kesinleşmiş kararı davalı adına TURKPATENT nezdinde … tescil numaralı ŞEKİL markanın “nevresimler” , … tescil numaralı ŞEKİL markasının “nevresimler” yönünden, … tescil numaralı ŞEKİL markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiş olduğunu, davacı tarafından davalı aleyhine davalı adına TÜRKPATENT nezdinde …, …, …, … tescilli markaların “havlu, el havlusu, bornoz ve hamam takımları” emtialarında markanın ciddi biçimde kullanılmama sebebiyle iptali için 556 sayılı Mark KHKnın 14 ve 42/c maddesine göre 01/03/2001 tarihinde açılmış olan davada İstanbul 1 FSHHM 2006/105 E-2008/325 K. Sayılı kararının Yargıtay 11 HDnın 2011/8163 Esas-2011/9227 Karar sayılı ve 21/07/2011 tarihli kararı ile onanarak kesinleştiğini, bu karar ile davalı adına TÜRKPATENT nezdinde …, …, …, … tescilli markaların “havlu, el havlusu, bornoz ve hamam takımları” emtialarında ciddi bir biçimde kullanılmamış olması nedenleri ile iptaline karar verilmiş olduğunu, hükümsüzlüğü talep edilen markaların marka başvuru tarihleri, markaların esas unsurları ve emtia listesindeki ayniyet göz önüne alınarak davalı adına tescil edilmiş markaların tekrarlama markası olarak ve kötü niyetle tescilinin talep edildiğini, bu esnada diğer yargılamaların devam etmesi nedeniyle başvuruların tescil ile sonuçlandığını, bu nedenle de … no ile tescilli “…” markasının “Yatak örtüleri, nevresimler, Banyo keseleri ve sabunlanma bezleri, el ve yüz havluları, banyo havluları” emtiaları için hükümsüzlük koşullarının oluştuğunu, … no ile tescilli “…” markasının “Yatak örtüleri, nevresimler, Banyo keseleri ve sabunlanma bezleri, el ve yüz havluları, banyo havluları” emtiaları için hükümsüzlük koşullarının oluştuğunu, … no ile tescilli “…” markasının “Yatak örtüleri, nevresimler, Banyo keseleri ve sabunlanma bezleri, el ve yüz havluları, banyo havluları” emtiaları için hükümsüzlük koşullarının oluştuğunu, … no ile tescilli “…” markasının “Yatak örtüleri, nevresimler, Banyo keseleri ve sabunlanma bezleri, el ve yüz havluları, banyo havluları” emtiaları için hükümsüzlük koşullarının oluştuğunu, … no ile tescilli “…” markasının kapsamı içinde, davacı tarafından hükümsüzlüğü talep edilen emtiaların olmadığını, bu markanın kapsamı içinde 24.sınıfta yer alan ” Dokunmuş-dokunmamış kumaşlar” dan anlaşılan emtiaların “Cam elyaf kumaşlar, gaz sızdırmaz kumaşlar; su geçirmeyen kumaşlar, hayvan derisi taklidi kumaşlar” olduğunu, bu emtialarla “Yatak örtüleri, nevresimler, Banyo keseleri ve sabunlanma bezleri, el ve yüz havluları, banyo havluları” emtiaların birbiri ile ilgili olmadığı hususları göz önüne alınarak davacının bu emtialar için kötü niyetle tescil nedeniyle hükümsüzlük koşullarının oluşmadığını, davalı şirket tarafından TPE, “…” markasının tanınmış marka statüsüne alınması için 20/12/2004 tarihinde müracaat ettiğini, ilk etapta söz konusu markanın SEKTÖREL TANINMIŞLIĞI’na karar verildiğini bilahare TPE Markalar Dairesi Başkanlığının 16/08/2007 kararı ile tanınmış marka statüsüne alınmış olduğunu, davalı şirket adına tescilli … markasının 16/08/2007 tarihinden itibaren TANINMIŞ MARKA olarak kabul edilerek tescil edildiğini beyan etmişlerdir. İlk derece mahkemesince II.heyetten alınan 27/01/2020 tarihli ek raporda; taraflarca yapılan itirazların tekrar değerlendirilmiş olduğunu, dosya münderacatı kapsamında Mahkememize 26/06/2019 tarihinde ibraz etmiş oldukları bilirkişi raporundaki tespit ve görüşlerini aynen muhafaza ettiklerini beyan etmişlerdir.
G E R E K Ç E: Davacı vekilinin müvekkilinin … markası üzerinde, “havlu, el-yüz havluları, bornoz, hamam takımları, yatak ve yorgan çarşafı, nevresim, yastık yüzü ve pike ” emtialarında mutlak hak sahibi olduğunu ve davalı tarafça davaya konu markaların kötüniyetle tescil ettirildiğini ileri sürerek hükümsüzlük talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu, davalı vekilinin de katılmalı istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. İstinaf incelemesi Dairemizce, 6100 Sayılı HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ve kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır.Hükümsüzlüğü istenen, davalıya ait … başvuru numaralı “…” markasının 26/09/2008 tarihinde tescil edildiği, ancak mahkemece ve Dairemizce celp edilen marka tescil kaydından markanın süresi içerisinde yeniletilmediğinden müddet olduğunun anlaşıldığı, 556 Sayılı KHK 45/1-a Maddesinde, marka hakkının “Koruma süresinin dolması ve markanın süresi içerisinde yenilenmemesi” halinde marka hakkının sona ereceği ve sona erme sebebinin gerçekleştiği andan hüküm ifade edeceği düzenlenmiştir. KHK 41/5 maddesinde; “Koruma süresinin bitiminden itibaren altı aylık süre içerisinde yenilenmeyen markaların hükümsüz sayılacağı” düzenlenmiştir. Dava tarihinden önce müddet olan marka hakkında hükümsüzlük davası açılmasında davacı tarafın hukuki yararı bulunmadığından, ilk derece mahkemesince bu marka hakkında açılan davanın usulden reddedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.Hükümsüzlüğü istenen davalıya ait … tescil numaralı,”…” markasının 24 sınıfta; Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar.”Çarşaflar, pikeler, yastık kılıfları, Kumaş mendiller, makyaj çıkartmak için kumaş bezler” HARİÇ Ev tekstil ürünleri (bayraklar, falamalar, mendiller dahil) emtialarında tescilli olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde bu markanın “çarşaflar, pikeler, yastık kılıfları” emtialarında hükümsüzlüğünü talep ettiği anlaşılmakla, marka tescil kaydında ise, tescilin hükümsüzlüğü istenen emtiaların tescil kapsamı dışında bırakıldığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince bu marka yönünden ve manevi tazminat koşulları oluşmadığından manevi tazminat yönünden davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin müvekkilinin “havlu, el-yüz havluları, bornoz, hamam takımları, yatak ve yorgan çarşafı, nevresim, yastık yüzü ve pike ürünleri” üzerinde mutlak hak sahibi olduğunu ve davalı tarafça davaya konu markaların kötüniyetle tescil ettirildiğini ileri sürerek hükümsüzlük talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının “…” markasının … numarası ile 24. sınıfta “yatak ve yorgan çarşafları, yastık yüzü ve pike” emtiaları için 01/03/1994 tarihinde tescil edildiği ve koruma altında bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı adına tescil ettirilen … başvuru numaralı şekil+ … markası ve … … markasının “nevresimler” emtiasında , … başvuru numaralı markasının hükümsüzlüğü talebiyle açılan davada, mahkemenin gerekçeli kararında “yatak ve yorgan çarşafları, yastık yüzü” emtialarının günümüzde “nevresim takımı” anlamına geldiği ve davacının öncelik hakkının bulunduğu gerekçesiyle İstanbul 2. FSHHM’nin 2012/173 Esas, 2013/12 karar sayılı kararı ile, davacının açtığı dava sonucunda, davalıya ait … numaralı markanın “nevresimler” emtiası için kısmen, … numaralı markanın tamamen ve … numaralı markanın “nevresimler” emtiası için kısmen hükümsüzlüğüne karar verildiği, kararın 17/07/2013 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Taraflar arasında görülen İstanbul 1. FSHM tarafından 2006/105 Esas, 2008/325 Karar sayılı kararı ile 18/12/2008 tarihinde davalı tarafa ait …, …, … nolu markalarının “havlu, el havlusu, bornoz ve hamam takımları” emtiaları yönünden kullanılmadığı ve hükümsüzlüğünün gerektiği yönünde hüküm kurulduğu, kararın Yargıtay 11. HD’nin 2011/8163 Esas, 2011/9227 Karar sayılı ve 21/07/2011 tarihli kararı ile onandığı anlaşılmıştır.Davalı vekili Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07.05.2015 tarih ve 2008/230 E, 2015/375 K sayılı kesinleşen ilamı ile davacıya ait bu davaya dayanak … tescil numaralı ”’…” markasının hükümsüz kılındığını beyan etmişse de, gerekçeli kararın incelenmesinde, davacı adına hükümsüz kılınan markanın tescil sınıflarının, dava konusu olup hükümsüzlüğü istenen davalı markalarının tescil sınıflarından farklı olduğu anlaşılmakla, davalı lehine usuli kazanılmış hak teşkil etmeyeceği kanaatine varılmıştır.Davacının 24. sınıfta “yatak ve yorgan çarşafları, yastık yüzü ve pike, nevresim takımı” emtiaları yönünden öncelik hakkı bulunduğunun kesinleşen mahkeme kararı ile tespit edildiği, “havlu, el havlusu, bornoz ve hamam takımları” emtiaları yönünden ise davalı tarafça … ibareli markalarının kullanılmadığının 01/03/2001 tarihinde açılan davada mahkeme kararıyla tespit edildiği, kullanmamadan dolayı marka iptal davası devam ederken aynı sınıflarda marka tescil başvurusunda bulunulmasının, ciddi kullanım yükümlülüğünden kaçınmak ve markanın kullanılmasına ilişkin 556 Sayılı KHK’nın tanıdığı beş yıllık hoşgörü süresini suni olarak uzatmak amacıyla ve kendi aleyhine açılmış hükümsüzlük davasının kabul ile sonuçlanması halinde doğacak hukuki sonucu etkisiz kılmayı hedefleyerek yapıldığı, TMK 2. Madde ve 6762 sayılı TTK 20/2 (6102 Sayılı TTK 18/2) maddeleri gereğince iyi niyetli olmadığı kanaatiyle, ilk derece mahkemesince … numaralı “…”, … numaralı “…”, … numaralı “…” markalarının kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-Davacı yandan alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı yandan alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 11,00 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 5,50 TL’sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 46,90 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 23,45 TL’sinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 23/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.