Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/290 E. 2023/51 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/290 Esas
KARAR NO: 2023/51
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2019
NUMARASI: 2018/1068 E. – 2019/940 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; icra takibinin konusunun 25.000,00-TL bedelli ve 25.10.2018 tarihli çek olduğunu, ancak takibe dayanak çekin müvekkilinin iradesi dışında çalınmış olduğunu, çekin çalınmasıyla ilgili Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/502 Esas sayılı dosyası ile zayi nedeniyle çek iptali davası açıldığını, açılan çek iptali davasında da mahkeme 10.10.2018 tarihinde ödemeden men yasağına karar vermiş ve ilgili bankaya ödemeden men yasağına dair yazı gönderildiğini, icra takibine ve ihtiyati hacze konu edilmiş, usule aykırı olarak ihtiyati haciz kararı alınıp, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe konu edildiğini, icra ve haciz tehdidi altında dosya borcunu ödemek zorunda kaldığını, bu nedenlerle müvekkili şirketin davalı alacaklıya borcu olmadığının tespitini ve icra dosyasına yatırılan 33.780,89-TL’nin davalı alacaklıya ödenmemesi hususunda da tedbir kararı verilmesini, paranın davalı/alacaklıya ödenmesi halinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ödenen 33.780,89-TL’nin istirdadına ve karar verilmesini, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla ve yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline menfi tespit konulu dava yöneltmesinde hukuki yararı olmadığını, nitekim davacı tarafından ödeme yapıldığını, dava konusu çekin müvekkili şirkete faktoring sözleşmesine istinaden ve ciro yoluyla geçtiğini, çek üzerindeki ciro silsilesi düzgün olduğunu ve müvekkil şirketin iyi niyetli yetkili hamil olup bile bile davacının zararına hareket etmediğini, müvekkile kötü niyet ya da ağır kusur yüklenmesinin mümkün olmadığından huzurdaki davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin basiretli davrandığını ve gereken her türlü araştırmayı yaparak çeki tevdi aldığını, davacının iddiaları ise hayatın olağan akışına aykırı ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle haksız davanın reddini, davacı aleyhinde %20’ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06.12.2019 tarih ve 2018/1068 Esas – 2019/940 Karar sayılı kararıyla; “Somut olayda dava konusu çekte lehtardan hamile ciro silsilenin tam olduğu, herhangi bir kopukluk bulunmadığı anlaşıldığından davalı …’nin yetkili hamil olduğunun kabulü gerekmiştir. 6361 sayılı Yasa’nın 9/2 maddesi hükmü ve yukarıda sözü edilen yönetmeliğin 8. maddesi, faktoring şirketlerine, kambiyo senetlerine dayalı olsa bile temlike konu alacağın bir mal veya hizmet satışından doğduğunu fatura ile tevsik etme ve kambiyo senedi ile faturanın uyumlu olduğunu araştırma yükümlülüğünü yüklemiş, T.T.K.’nun 790. maddesi ise ciro silsilinde dış görünüş itibari ile kopukluk olup olmadığını inceleme yükümlülüğünü yüklemiştir. Faktoring şirketlerine bunların dışında daha fazla yükümlülük yükleyen bir mevzuat hükmü bulunmamaktadır. Somut olay bakımından tüm dosya kapsamı ve yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde T.T.K.’nun 792. maddesi gereğince davalı …’nin dava konusu çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, diğer yandan İİK 72/4 kapsamında verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığından ve bu sebepten davalının alacağını geç almış bulunmasından da bahsedilemeyeceğinden davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Müvekkilin Başiskele Polis Merkezi Amirliği’ne giderek bir kısım çek koçanlarının elinden iradesi dışında çıkmış/çalınmış/kaybolmuş/zayi olduğunubeyanla şikayetçi olduğunu, ayrıca Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/502 Esas sayılı dosyası ile zayi nedeniyle çek iptali davası açtığını, Çek iptali davasında da mahkeme 10.10.2018 tarihinde ödemeden men yasağına karar verdiğini ve ilgili bankaya ödemeden men yasağına dair yazı gönderildiğini, çekin arka yüzüne bu hususun şerh edildiğini, Davalının ‘Bu durumları bilmediği ve iyi niyetli olarak çeki elinde bulundurduğunu, ciro silsilesinde kopukluklar olmadığını, basiretli bir tacir gibi davranarak her türlü araştırmayı yaparak çeki aldığı’ yönündeki iddialarını kabul etmediklerini, ödemeden men yasağı bulunan ve kambiyo vasfına haiz olmayan çekle ilgili takip başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davalı tarafça dosyaya bir kısım fatura ve belgelerin sunulduğunu, sunulan fatura ve diğer belgeleri kabul etmediklerini, faturalarda Vergi Usul Kanunun 230 uncu madde uyarınca bulunması gereken zorunlu bilgiler yönünden eksiklikler bulunduğunu, ayrıca belgelerin okunaklı olmadığını, Müvekkilin haciz tehdidi altında ödeme yaptığını, menfi tespit davası sırasında borcun ödenmesi ile birlikte bu davanın kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğünü, mahkemece bu hususun da hiç tartışılmadan hüküm kurulduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Davaya konu çekin; keşidecisinin … Ticaret A.Ş., 25/10/2018 keşide tarihli, 25.000 TL bedelli, davacı lehine düzenlendiği, …’ın aval olarak imzasının bulunduğu, ilk cirantanın lehtar- davacı şirket olduğu, sırasıyla … San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve davalı …ye ciro edildiği, bankaya ibrazında ödeme yasağı kararı sebebiyle işlem yapılamamış olduğu anlaşılmıştır. *Davaya konu çeke ilişkin Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/24433 soruşturma 2018/12264 Karar numaralı dosyasından “Kamu Adına Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına” karar verildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından,”… dava konusu çekte lehtardan hamile ciro silsilenin tam olduğu, herhangi bir kopukluk bulunmadığı, davalı …’nin yetkili hamil olduğu, TTK. 792. maddesi gereğince davalının dava konusu çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığından davanın reddine” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının davaya konu 25/10/2018 keşide tarihli ve 25.000 TL bedelli çekin lehtarı olduğu, davacının çekteki imzasını inkar etmediği, çekin davacı uhdesinde ilen kaybolduğu yönündeki iddianın davacı tarafından ispatlanması gerektiği ve bu konuda delilin bulunmadığı, davalı … şirketinin ise ise çeki düzgün ciro silsilesine uygun olarak iktisap eden iyiniyetli üçüncü kişi durumunda olduğu, davalının çeki faktoring mevzuatına uygun olarak iktisap ettiğinin dosyada mevcut fatura ve belgelerle sabit olduğu anlaşıldığından; tüm bu hususlar uyarınca ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair kararının isabetli olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.18/01/2023