Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/29 E. 2022/1941 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/29 Esas
KARAR NO: 2022/1941
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2020
NUMARASI: 2018/71 E. – 2020/153 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)|Marka (Maddi Tazminat İstemli)|Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tescilli ve lisanslı bir sigorta ve reasürans brokeri olduğunu, ayrıca www…com.tr ve www…com alan adlarını da sahibi olup kendisine ait web siteleri üzerinden online sigorta brokerliği hizmeti verdiğini, … tescil numaralı “…”, … numaralı “…” ve … numaralı “…com” markalarının müvekkili adına TPMK nezdinde tescil edildiğini, davalının ise bir sigorta şirketi olduğunu ve www…net sitesi üzerinden sigorta faaliyetleri gerçekleştirdiğini, müvekkili tarafından davalının www…com ve www…com alan adlı internet sitelerini oluşturduğunun ve bu internet sitelerine giren kullanıcıları www…net sitesine yönlendirdiğinin tespit edildiğini, davalıya Beşiktaş …Noterliğinini 11.08.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek bu eyleme son vermesinin istendiğini, davalının ise Kadıköy …Noterliğinin 28.08.2015 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile kendilerinin kusuru bulunmadığını internetteki teknik sorunlar nedeniyle bu durumun oluştuğunu bildirdiklerini, eylemin müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, davalının davacıya ait “…”, “…” ve “…com” markalarına vaki tecavüzünün tespitine, fiillerin önlenmesine ve durdurulmasına, davalının haksız rekabet teşkil eden fiillerinin tespitine, menine, haksız rekabet sonucu ortaya çıkan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak şartıyla 25.000,00 TL maddi tazminatın ve 25.000,00 TL manevi tazminatın tecavüz tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … GROUP’un ve … HOLDİNG’in kurucusu …’ın fikri ile filizlenerek 2001 yılında hayata geçtiğini, temel faaliyeti sigorta ve reasürans brokerliği hizmetleri olan bir şirket olduğunu, “…” esas unsurlu markaların TPMK nezdinde müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkilinin davacı markalarını alan adı olarak veya Adwords reklamlarında anahtar kelime olarak kullandığı iddiasının doğru olmadığını, www…com ve www…com alan adlı sitelerin müvekkili ile hiç bir ilgisi bulunmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 01.10.2020 tarih ve 2018/71 Esas – 2020/153 Karar sayılı kararıyla; “… davacının davaya konu ettiği www…com ve www…com alan adlı internet sitelerinin yayında olmaması ve arşiv kayıtlarına da ulaşılamaması nedeniyle davalıya ait olup olmadıklarının tespit edilemediği, yine davalının davacıya ait markaları tüketicileri kendisine ait internet sitesine yönlendirmek için anahtar kelime olarak veya yönlendirici kod olarak kullandığına dair de bir delil elde edilemediği, dava açılmadan önce davacı tarafça bu konuda bir delil tespiti yaptırılmadığı, Google Türkiye Temsilciliği’nde bu konuda bilgi bulunmadığı, davacı tarafça kendileri tarafından oluşturulan ve Beşiktaş … Noterliği’ne … yevmiye numarası ile onaylatılan bilgisayar ekranı görüntülerinin internet arama motoruna ne yazılarak elde edildiğinin tespitinin mümkün olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Dava dilekçemizde ‘Davalının başta Google adwords hesabı olmak üzere 2015 yılından bugüne kadar kullanmış olduğu tüm arama motoru hesaplarının şifrelerinin davalı tarafından mahkemeye sunulması ve bu hesaplar üzerinde mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılması’ talep edilmesine rağmen, Mahkeme bu talebimiz dikkate alınmayarak ve bu yönde hiçbir inceleme yapılmayarak davanın reddine karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, Mahkemenin, ‘Beşiktaş …Noterliği’ne … yevmiye numarası ile onaylatılan ekran görüntülerinin internet arama motoruna ne yazılarak elde edildiğinin tespitinin mümkün olmadığı’ gerekçesi ile davanın reddine karar verdiğini, oysa sunulan ekran görüntülerinde görüntünün arama motoruna ne yazılarak elde edildiğinin şekilde net anlaşıldığını, bilirkişi raporunda da ‘anahtar sözcük kullanımı bulunduğunun’ belirlendiğini, Mahkeme tarafından Google Türkiye’ye yazılan müzekkereye cevaben ‘Türkiye Cumhuriyeti’nden verilen reklamlara ilişkin olarak, reklam verenler tarafından doğrudan veya reklam ajansları aracılığıyla kullanılabilen Google Ads (AdWords) hizmeti yoluyla reklam veren şahıs veya kurumlara ilişkin her türlü bilginin … Limited tarafından verilen Google Ads hizmetine ilişkin olduğu, talep edilen bilgilerin uluslararası adli yardımlaşma kurallarına ve karşılıklılık esasına uygun olarak istinabe yoluyla adli makamlar tarafından talep edildiği takdirde bu talebi değerlendirecek muhatabın … Limited olduğu’nun bildirilmiş olmasına rağmen Mahkemece …’den istinabe yoluyla bilgileri istemek yerine ‘Google Türkiye Temsilciliği’nde bu konuda bilgi bulunmadığı’ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Bilişim uzmanı …’nun 13.05.2019 tarihli raporunda; “İnternet üzerinde yapılan araştırmalar bütünlük oluşturacak şekilde değerlendirildiğinde www…com ve www…com internet sitelerinin yayınlarının olmaması sebebiyle davalıya ait www…net internet sitesine yönlendirilip yönlendirilmediğinin tespit edilemeyeceği, Google arama motorunda direkt isim girilerek ve bağlantıları ortaya çıkarmak amacıyla farklı metotlar kullanılarak yapılan aramalarda davacının “…” ve “…” markalarının davalıya ait www…net internet sitesine ulaşımda anahtar sözcük olarak kullanılmadığı, Google arama motorunda direkt isim girilerek ve bağlantıları ortaya çıkartmak amacıyla farklı metotlar kullanılarak yapılan aramalarda davalının “…NET” markasının davacıya ait https://www…com.tr ve https://www…com internet sitelerine ulaşımda anahtar sözcük olarak kullanılmadığı, davacı tarafın sunduğu Google arama motorunda direkt isim girilerek yapılan sorgu sonucu ekran görüntüleri değerlendirildiğinde, birlikte benzer anahtar sözcük kullanımı durumu bulunduğu, internet üzerindeki yayınlarda içerik ve arşiv kaydı bulunmaması, karşı tarafa haber verilmeksizin bilirkişi incelemesi yapılmaması sebepleriyle kesin tespit yapılamadığı, tarafların Google Adwords kullanımlarının tarih aralığı belirtilerek Google Türkiye’den istenmesinin Mahkemenin takdirinde olduğu.” yönünde görüş bildirilmiştir.
GEREKÇE:Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulması ile maddi – manevi tazminat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesi tarafından, “… davacının davaya konu ettiği internet sitelerinin yayında olmaması ve arşiv kayıtlarına da ulaşılamaması nedeniyle davalıya ait olup olmadıklarının tespit edilemediği, yine davalının davacıya ait markaları tüketicileri kendisine ait internet sitesine yönlendirmek için anahtar kelime olarak veya yönlendirici kod olarak kullandığına dair de bir delil elde edilemediği, dava açılmadan önce davacı tarafça bu konuda bir delil tespiti yaptırılmadığı, Google Türkiye Temsilciliği’nde bu konuda bilgi bulunmadığı, davacı tarafça kendileri tarafından oluşturulan bilgisayar ekranı görüntülerinin internet arama motoruna ne yazılarak elde edildiğinin tespitinin mümkün olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı vekili tarafından “Davalının başta Google Adwords hesabı olmak üzere 2015 yılından bugüne kadar kullanmış olduğu tüm arama motoru hesaplarının şifrelerinin davalı tarafından mahkemeye sunulması ve bu hesaplar üzerinde mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılması” yönündeki talebinin mahkemece dikkate alınmadan ve bu yönde inceleme yapılmadan karar verilmesinin usule aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de; davalı şirketin kurumsal yapısı, şirket kapasitesi ve işleyişi dikkate alındığında dava konusu olmayan konuları da kapsayacak şekilde tüm arama motorları şifrelerinin mahkemeye sunulmasının istenmesi hukukun genel ve evrensel ilkeleri uyarınca da olanaklı olmadığından, mahkemece mevcut deliller uyarınca inceleme yapılması yerindedir. Mahkemece aldırılan ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile; dava açılmadan önce davacı tarafça delil tespiti yaptırılmadığı, davacının davaya konu ettiği www…com ve www…com alan adlı internet sitelerinin inceleme tarihinde yayında olmaması ve arşiv kayıtlarına da ulaşılamaması nedeniyle ileri tespite gidilemediği, davalının davacıya ait markaları tüketicileri kendisine ait internet sitesine yönlendirmek için anahtar kelime olarak veya yönlendirici kod olarak kullandığına dair de somut ve yeterli bir delilin elde edilemediği anlaşıldığından; mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2022