Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/270 E. 2022/1934 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/270 Esas
KARAR NO: 2022/1934
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/09/2020
NUMARASI: 2016/115 E. – 2020/220 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 23/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline ait TPE nezdinde endüstriyel tasarım tescil başvurusu yapılan … numaralı çoklu endüstriyel tasarım tescil formunda gösterilen ürünlerden 5,6,13,14 nolu endüstriyel tasarımlar, tescil numarası … olan endüstriyel tasarım tescil formunda yer alan 4 nolu elbise ile tescil numarası … olan çoklu endüstriyel tasarım tescil formunda gösterilen 4 nolu elbiseyi yoğun olarak taklit ederek internet alış veriş sitelerinde satışa sunduğunu, davalının, müvekkilinin tasarımlarını her zaman taklit ettiğini, davalı tarafın İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2016/22 D.İş dosyasına sunulan bilirkişi raporuna göre; … markalı … çoklu tasarım ürünlerinden 14, 5, 13 ve 14 nolu tasarımların aynılarını farklı renk varyantlarında aynısının kullandığının tespit edildiğini, yine İstanbul 2 Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2016/34 D.İş dosyasına sunulan bilirkişi raporunda ürünlerin taklit olduğunun belirtilmiş olduğunu, davaya konu tasarımların katalog çekimlerini müvekkilinin döneminden bir dönem önce gerçekleştirdiğini, yaz dönemini kış sezonunda, kış dönemi lansmanını da yaz döneminde gerçekleştirdiğini, davalı firmaların da döneminden önce tanıtılan ürünleri takip ederek zaten piyasada tutulan ürünleri sair giderler olmadan, kalitesiz malzeme kullanarak masrafı en alt seviyede tutarak üretmekte ve bu nedenlerle de piyasada çok düşük fiyatlara satmakta olduğunu, bu nedenlerden dolayı haksız rekabet ortamı oluşturduğunu, öncelikle davacı şirketin TPE nezdinde …, … ve … tescil numaralı dosyaları gereği, 554 sayılı KHK 52-b kapsamında ve 53. madde gereğince makul oranda arttırılmasını ve Mahkeme aksi kanaatte ise 6102 sayılı TTK nun haksız rekabet hükümlerinin ihlali nedeniyle alacak miktarının kesin olarak belirlendiğinde arttırmak kaydı ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.000,00 TL maddi (23.07.2019 tarihli ıslahla 53.000,00 TL), 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu iddiaların tümünün haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının huzurdaki davaya dayanak yaptığı tescilin henüz başvuru aşamasında olup buna dayanarak hak iddiasında bulunmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin davacı tarafça iddia edildiği gibi davacı adına tescilli tasarımları kullanarak üretim yapması ya da satış yapmasının söz konusu olmadığını, İstanbul 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/22 D.İş dosyasında alınan bilirkişi raporunda davacı adına tescilli tasarımlar ile müvekkilinin ürünleri arasında benzerlik söz konusu olmadığını ve raporun hatalı olduğunu, davacıya ait ürünler ile müvekkilinin iş yerinde tespit sırasında bulunduğu belirtilen ürünlerin arasında ürünlerin zorunlu ve anonim hale gelmiş formundan başka bir benzerlik olmadığını, bir an için müvekkilinin davacının haklarını ihlal ettiği düşünülse dahi bu halde müvekkilinin, davacıya karşı sorumluluğunun 2016/22 D.İş dosyası ile yapılan tespitte müvekkilinin elinde bulunduğu ürün sayısı ile sınırlı olduğunu, yapılan tespit sırasında bulunan dört adet ürünün müşterilerden ve piyasadan talep olmaması üzerine devamının üretilmediğini, yargılama aşamasında yapılacak olan bilirkişi incelemesinde müvekkiline ait ticari defterler üzerinde inceleme yapılmasını talep ettiklerini, bu inceleme ile bahse konu ürünlerin satışının olmadığının tespit edileceğini, ancak davacının talep ettiği gibi sektör bilirkişisi tarafından müvekkilinin satış rakamları, kumaş alımları, kapasitesi vb. kriterlerle tahmine dayalı bir hesaplama yapmasını kabul etmediklerini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın ve davacının tüm taleplerinin reddini, Mahkemenin aksi kanaate olması halinde müvekkilinin davacıya karşı sorumluluğunun üretildiği kabul edilen ancak davacı ürünleri ile benzerlik ya da aynılık teşkil etmediğini savunduğu numune ürünlerle sınırlı olduğundan ürünlerin sayılı ve müvekkilinin bu ürünler nedeniyle gelir ve kazanç elde etmemiş olması dikkate alınarak hesaplama yapılmasını ve bu doğrultuda hüküm kurulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17.09.2020 tarih ve 2016/115 Esas – 2020/220 Karar sayılı kararıyla; “Dosyada mevcut bilirkişi kurulu raporları, İstanbul (kapatılan) 4.FSHHM’nin 2016/22 D.İş dosyası ve bütün dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: TPE web sayfasında yapılan incelemede, davacı şirkete ait … çoklu elbise tasarımlarının başvurularının 23/02/2016 tarihinde yapıldığı, 24/03/2016 tarihli … numaralı bültende yayınlandığı, tespitin yapıldığı 24/03/2016 tarihinde henüz tescil edilmediği, … çoklu numaralı 16 adet tasarımların, locarno sınıfı 02-02 elbise tasarımı olarak belirtildiği, tespit tarihi ve sonrasında davacıya ait tescil müracaatı yapılmış … çoklu numaralı elbise tasarımlarından herhangi birinin aynısının veya belirgin benzerinin kullanıldığı ürüne davalı şirkete ait iş yerinde/yerlerinde rastlanmadığı, böylece davalı tarafça endüstriyel tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet edildiği kanıtlanmadığından davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davalı tarafın, müvekkilimin tasarımı TPE nezdinde tescilli ürünleri taklit edip üreterek satışa sunduğunun gerek İstanbul 4. FSHHM’nin 2016/22 D. İş ve İstanbul 2. FSHHM’nin 2016/34 D. İş sayılı dosyalarında bilirkişi marifetiyle, gerekse de istinaf incelemesine konu yerel mahkeme dosyasında alınan bilirkişi raporlarıyla tespit edildiğini, buna rağmen mahkemenin ‘elbise tasarımlarından herhangi birinin aynısının veya belirgin benzerinin kullanıldığı ürüne davalı şirkete ait işyerinde rastlanmadığından dolayı tecavüz ve haksız rekabetin kanıtlanamadığı’ gerekçesiyle davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğunu, … markasının davalı markası olduğunu, dosyaya sunulan … ve …’den satın alınmış ve bilirkişi raporlarıyla müvekkilime ait tasarım tescilli ürünlerle birebir aynı olduğu tespit edilen taklit ürünlerin üzerinde … dokuma etiketleri bulunduğunu, taklit ürünlerin satışının yapıldığını gösteren faturaların dosyaya sunulduğunu, hal böyleyken mahkemenin somut delilleri görmezden gelerek vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olduğunu, Davalı taraf cevap dilekçesinin 5. maddesinde ‘Müvekkil, bahse konu ürünlerden numune olarak üretmiştir’ diyerek müvekkilime ait tescilli tasarımları taklit ederek ürettiğini ikrar ettiğini, işbu taklit ürünlerin internet siteleri ve instagram üzerinden de satışının yapıldığı sabit olup buna ilişkin görsel ve faturalar dava dosyasına sunulduğunu, 15.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda ‘Taklidi yapılan mamullerin numune olamayacağı değerlendirilmiştir’ denilerek, davalının taklit ürünleri numune olarak değil, satış yapma amacıyla piyasaya sürdüğünü tespit ettiğini, Mahkemenin dosyaya sunulan görsel ve faturaları, davalı tarafın ikrarını ve bilirkişi raporlarını görmezden gelerek tecavüz ve haksız rekabetin kanıtlanamamış olduğu tespitinin hatalı ve eksik incelemeye dayalı olduğunu, SMK’nın 59.maddesi gereğince, tasarım hakkına tecavüzün gündeme gelmesi için tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarımın üretilmesinin yeterli olduğunu, SMK’nın 64.maddesindeki:’…başvuru tarihi, başvurunun Kurum tarafından alındığı tarih itibarıyla kesinleşir…. Tasarım koruması başvuru tarihinin kesinleştiği tarihten itibaren başlar.’ düzenleme gereğince müvekkilin başvuru tarihi olan 23/02/2016 itibariyle korumanın başlayacağı, tespit tarihi olan 24/03/2016 tarihinde tasarımın koruma altında olduğunu, bu hususun 29.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda da tespit edildiğini, Mahkemenin hükmetmiş olduğu vekalet ücret miktarları hakkaniyet ilkesi göz ardı edilerek hukuka aykırı şekilde belirlendiğini, maddi tazminatın reddi nedeniyle maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken nispi ücrete hükmedilmesinin hatalı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 29/05/2017 havale tarihli raporda özetle; “Davacının 554 sayılı KHK 52/2-b uyarınca yoksun kalınan kazancının bu aşamada tespitinin mümkün olmadığı, davalı yandan 2015 ve 2016 yıllarına ait detay mizanları ile kurumlar vergi beyannamelerinin, ayrıca var ise kumaş ve ürün stok kart listelerinin istenmesi halinde, bu belgeler üzerinde yapılacak incelemeler ışığında davaya konu ürünlere ilişkin satış adetlerinin tespiti yönünde bir değerlendirme yapılabileceği, davalının taklit ettiği davacı ürünü tasarımın itibarına zarar verecek şekilde kullanıldığına ilişkin somut bilgi ve belgeye rastlanılmadığı ve takdirin Mahkemeye ait olduğu, manevi tazminat bakımından takdirin mahkemeye ait olduğu.” bildirilmiştir.*Bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 04/12/2017 tarihli ek raporda özetle; kök raporda yer alan görüşlerinin aynen muhafaza edildiği bildirilmiştir. *Bilirkişiler …, … ve… tarafından düzenlenen 15/03/2019 tarihli raporda özetle; “Davacı vekili tarafından dosya ekinde sunulan numunelerin incelemesi sonucunda siyah pardösü modeli tescil numarasının … tasarımı ile birebir aynı olduğu, mavi elbise modelinin tescil numarasının …-5 tasarımı ile model kesimi olarak birebir aynı olduğu, beyaz elbise-I modeli tescil numarasının …-13 tasarımı ile model kesimi ve baskı desen tasarımı olarak birebir aynı olduğu, ekru pardösü modeli tescil numarasının …-3 numaralı tasarım ile model kesimi olarak (yaka formundaki küçük değişikliklerden dolayı) aynıya yakın benzer olduğu, beyaz elbise -II modeli tescil numarasının …-14 tasarımı ile model kesimi ve baskı desen tasarımı olarak aynıya yakın benzer olduğu, taklidi yapılan mamullerin numune olamayacağının değerlendirildiği, zira numune ürünlerin genellikle üretim ve tasarım bilgilerini içerir bir dosyayla satış bölümlerinin dışında muhafaza edildiği, fiyat, kare kod ve karton etiketlerinin olmadığı, satış sonrası donanımların ürünlerin satış amacıyla piyasaya sürülmesi sırasında oluşturulduğu, yoksun kalınan kazancın 241.500,00-TL olarak hesaplandığı.” kanaati bildirilmiştir. *İstanbul (kapatılan) 4. FSHHM’nin 2016/22 D.İş dosyası incelendiğinde: tespit sonucu düzenlenen 31/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı iş yerine 24/03/2016 tarihinde gidildiği, TPE web sayfasında yapılan incelemede, tespit isteyen (davacı) firmaya ait … çoklu elbise tasarımlarının başvurularının 23/02/2016 tarihinde yapıldığı, 24/03/2016 tarihli … numaralı bültende yayınlandığı, henüz tescil edilmediği, … Mah. … Sok. No…. Osmanbey-Şişli/İSTANBUL adresinde … tekstil ünvanı iş yerinin bulunduğu, iş yerine ait vergi levhası istenmesine rağmen sunulmadığı için işyerinin kime ait olduğunun tespit edilemediği, işyerinde, tespit isteyen (davacı) tarafa ait tescil müracaatı yapılmış … çoklu numaralı 16 adet elbise tasarımlarından herhangi birinin aynısının veya belirgin benzerinin kullanıldığı bir ürüne rastlanmadığı, … Mah. … Cad. … İş Merkezi No…. (No:29) D.4 Fatih/İSTANBUL adresinde … ünvanlı iş yerinin bulunduğu, vergi levhasında iş yerinin … PAZ.TİC.LTD.ŞTİ ait olduğunun belirtildiği, iş yerinde tespit isteyen (davacı) tarafa ait tescil müracaatı yapılmış … çoklu numaralı 16 adet elbise tasarımlarından herhangi birinin aynısının veya belirgin benzerinin kullanıldığı bir ürüne rastlanmadığı, dosyaya sunulan … markalı 1 adet beyaz elbise üzerinde tescil müracaatı yapılmış … çoklu 14 numaralı elbise tasarımının aynısının farklı renk varyantında kullanıldığı, … markalı 1 adet mavi renkli elbise üzerinde tescil müracaatı yapılmış … çoklu 5 numaralı elbise tasarımının aynısının farklı renk varyantında kullanıldığı, … markalı 1 adet beyaz renkli kolsuz elbise üzerinde tescil müracaatı yapılmış … çoklu 13 numaralı elbise tasarımının aynısının farklı renk varyantında kullanıldığı, … markalı 1 adet gri renkli elbise üzerinde tescil müracaatı yapılmış … çoklu 14 numaralı elbise tasarımının aynısının farklı renk varyantında kullanıldığının tespit edildiği bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili adına tescilli tasarımların davalı tarafça haksız olarak kullanıldığını, tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile 53.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili ise, davacı iddialarının doğru olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, “…davacı şirkete ait … çoklu elbise tasarımlarının başvurularının 23/02/2016 tarihinde yapıldığı, 24/03/2016 tarihli 241 numaralı bültende yayınlandığı, tespitin yapıldığı 24/03/2016 tarihinde henüz tescil edilmediği, tespit tarihi ve sonrasında davacıya ait tescil müracaatı yapılmış … çoklu numaralı elbise tasarımlarından herhangi birinin aynısının veya belirgin benzerinin kullanıldığı ürüne davalı şirkete ait iş yerinde/yerlerinde rastlanmadığı anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 59. maddesinde, “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” düzenlemesine yer verilmiş olup; davacının anılan maddeye dayalı haklarını kullanmak amacıyla işbu davayı açtığı anlaşılmıştır. Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 64.maddesi, “(1) Kurum, başvurunun 61 ila 63 üncü maddelerde belirtilen şartlara uygunluğunu inceler. İnceleme sonucunda 61 inci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde belirtilen şartlar bakımından herhangi bir eksikliğin olmadığına karar verilmesi hâlinde başvuru tarihi, başvurunun Kurum tarafından alındığı tarih itibarıyla kesinleşir….(3) Tasarım koruması başvuru tarihinin kesinleştiği tarihten itibaren başlar.” şeklinde olup, davacının … çoklu elbise tasarımlarını tescil ettirmek üzere 23/02/2016 tarihinde TPE’ye başvurduğu ve taklit ürünlere ilişkin davalının iş yerinde yapılan tespitlerin 24/03/2016 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında davacı tasarımının tespit tarihi itibariyle koruma altında olduğunun kabulü zorunludur. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporları ve İstanbul 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/22 Değişik İş ve İstanbul 2. İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/34 Değişik İş sayılı dosyalarındaki bilirkişi raporları dikkate alındığında; mahkemece davalı defterleri üzerinde inceleme yapılarak belirtilen ürünlerin davalı tarafından satılıp satılmadığının tespiti ile varsa tazminat hesabının buna göre değerlendirilmesinde zorunluluk olduğundan, davacı vekilinin isteminin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/09/2020 tarih, 2016/115 E. – 2020/220 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 54,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 203,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.23/11/2022