Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/26 E. 2022/2076 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/26 Esas
KARAR NO: 2022/2076 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/09/2020
NUMARASI: 2019/211 E. – 2020/183 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Türk Patent nezdinde, … tescil numaralı “…” ibareli markanın müvekkili adına tescilli olduğunu, davalının dava konusu … tescil numaralı ” …” markasının müvekkilinin tescilden doğan haklarını ihlal ettiğini, iltibas tehlikesi yarattığını, davalı kullanımlarının ortalama tüketici kitlesini yanılttığını, dava konusu marka ile müvekkilinin markalarının aynı benzer mal ve hizmetlerde tescilli olduğunu, karşılaştırmaya tabi markaların karıştırılma tehlikesi olduğunu, davalının müvekkilinin bilinirliğinden faydalandığını, dava konusu markanın asli unsurunun “…” olduğunu diğer unsurların tali nitelikte olduğunu, müvekkiline ait “…” ibareli markanın yakın arkadaş, davalı adına tescilli ” …” ibareli markanın çok yakın arkadaş anlamına geldiğini, ibarelerinin anlamlarının aynı olduğunu, davalının ” …” markasını kötü niyetle tescile konu ettiğini, davalı yanın haksız kazanç elde etmeye çalıştığını bu sebeplerle davalıya ait … tescil numaralı ” … ” ibareli markanın 31. Sınıfta tescilli emtialar ile, 35. Sınıfta tescilli hizmetler bakımından kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkiline ait markanın, davacıya ait markaya benzemediğini, karşılaştırmaya tabi markalar arasında iltibas tehlikesinin olmadığını, müvekkiline ait markanın şekil görsel, kelime, renk, amblem, işaret, fon ve yazı tipi bakımından davacıya ait marka ile farklı olduğunu, davacı tarafın ürünlerinin sadece … ve … isimli marketlerde satışının yapıldığını, müvekkilinin ise yurt dışına ve iç piyasada veteriner ve seçkin petshoplara satış yaptığını, bu nedenle hitap edilen kitlenin farklı olduğunu, müvekkiline ait markanın davacının seri markası olarak anlaşılmasının mümkün olmadığını, köpek sahibi ve bilinçli tüketicilerin algısının dikkate alınması gerektiğini, ilgili kesim nezdinde karıştırma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, kendilerinin ihracat yaptığını, marketlerde satılan ürünlerden haberdar olmak gibi bir zorunluluklarının olmadığını, haksız yarar sağlamadığını, müvekkilinin dürüstlük kuralına, ticari örf ve adetlere uygun olarak tescilli markasına dayanarak kullanımda bulunduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/09/2022 tarihli 2019/211 E. – 2020/183 K. sayılı kararıyla; “… davacı tarafa ve hükümsüzlük talebine konu davalı tarafa ait markaların asli ve ayırd edici unsuru olan “…” ibaresinin benzer olduğu, hükümsüzlük koşullarından bir diğerinin de benzer olan markaların aynı mal ve/veya hizmet sınıflarına ait olması olduğu, davacı markasının tescilli olduğu sınıf ile davalı markasının tescilli olduğu sınıfın (31.sınıf) aynı olup, bu itibarla hükümsüzlük koşullarından aynı mal ve/veya hizmet sınıfında olmak koşulunun gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, bu durumda 6769 sy.SMK’nun 6/1 md’si ve 25.md’si gereği hükümsüzlük koşullarının tamamının gerçekleştiği…” gerekçesiyle; “Davacının davasının KABULÜNE, davalı yana ait … tescil numaralı markanın 31. Sınıfta tescilli olduğu “İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar, ormancılık ürünleri, canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil), canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar, hayvan yemleri, malt (insan tüketimi için olmayan), evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu” emtiaları bakımından ve 35. Sınıfta tescilli olduğu müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için işlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri tohumlar, ormancılık ürünleri, canlı hayvanlar (kuluç kalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil), canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar, hayvan yemleri, malt (insan tüketimi için olmayan), evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler, perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)” hizmetleri bakımından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; gerekçeli karar ve bilirkişi raporunda beyan edildiği şekilde taraf markalarında sadece “…” kelimesinin ortak olduğunu ve İngilizce “arkadaş” anlamına geldiğini, bu kelime haricinde görsel, biçimsel ve işitsel olarak markaların birbirinden farklı olduğunu, bilirkişi raporunda bu husus belirtildikten sonra, “…” kelimesinin ortak olması nedeniyle kısmi benzerlik bulunduğunun beyan edildiğini, bu saptamaya rağmen markalar arasında iltibas bulunduğunun kabul edilmesinin isabetli olmadığını. -Marka altında üretilen ürünlerin evcil hayvan mamaları olup, alıcı kitlesinin eğiliminin bir markada tutarlı olma yönünde olduğunu, evcil hayvan sahiplerinin aldıkları mamaları dikkatle seçtiklerini, müvekkilinin ürününün özgün olup iltibas yaratmasının mümkün olmadığını, yalnızca alelade kullanılan bir kelimenin ortak olmasının ayırt ediciliği zedelemeyeceğini, müvekkilinin tamamen kendi markasını yaratma kastıyla hareket ettiğini, müvekkilinin markasının görsel ve biçimsel ayırt edicilik taşıması nedeniyle kötüniyetli değerlendirilmesinin mümkün olmadığını. -Türkiye tarafından da kabul edilen, Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisinin Ekim 2014 tarihinde yayınladığı Ortak Bildirgede, ikili bir ayrım yapıldığını, buna göre, eğer markalar ayırt edici niteliği düşük olan bir unsuru ortak olarak içeriyorsa, karıştırılma olasılığı değerlendirmesinin, ortak olmayan unsurların markanın bütünsel olarak oluşturduğu izlenime etkisi hususuna odaklanacağını, değerlendirmede, ortak olmayan unsurların benzerlikleri, farklılıkları ve ayırt edici niteliklerinin dikkate alınacağını, ayırt edici niteliği düşük bir unsurun markalarda ortak olarak yer almasının, olağan şartlarda karıştırılma ihtimaline yol açmayacağını, ortak unsurun ayırt edici niteliğinin bulunmaması halinde ise, ortak olmayan unsurların markanın bütünsel olarak oluşturduğu izlenime etkisi hususuna odaklanacağını, değerlendirmede, ortak olmayan unsurların benzerlikleri farklılıkları ve ayırt edici niteliklerinin dikkate alınacağını, ayırt edici niteliği bulunmayan bir unsurun markalarda ortak olarak yer alması, kural olarak karıştırılma ihtimaline yol açmayacağını, bu durumun istisnası olarak, markalar birbirlerine benzer diğer şekil veya kelime unsurları içeriyorsa ve markaların bütün olarak ortaya çıkardıkları izlenim aynı veya yüksek düzeyde benzerse, karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkabileceğinden bahsedilebileceğini.
– Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi(EUIPO)’nun 2017 tarihli “…” kararının iyi bir örnek teşkil ettiğini, İspanyol bir firmanın “Sweet Cakes” isimli markanın tescilini talep ettiğini, lakin Alman bir firma “…” markasına sahip olduğu gerekçesi ile 23. ve 30. Sınıflarda markaların aynı mal ve hizmet sınıfında yer alması nedeniyle itiraz ettiğini, itiraz Mercinin ilk olarak karıştırılma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle marka başvurusunu reddetmiş olsa da, EUIPO temyiz kurulunun yaptığı inceleme neticesinde ortak unsurun ayırt ediciliğe zarar getirmediğine ve markanın tescil edilebileceğine karar verdiğini, somut olayda da … kelimesinin arkadaş anlamına geldiğini, satılan ürünün köpek maması olup, “Köpekler insanların en yakın arkadaşıdır” cümlesini duymayan bulunmadığını, dolayısıyla bu kelimenin ortak olmasının markaların karıştırılma ihtimalini ortaya çıkarmayacağını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; dava konusu markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalıya ait markanın hükümsüzlüğünün gerektiğini, davalı markasındaki “…” ve “…” ibarelerinin markada tanımlayıcı unsur olarak bulunduğunu, köpek görselinin de markaya ayırt edicilik kazandırmadığını, tescilli olduğu köpek maması emtiasına işaret ettiğini, bu ibarelerin küçük ve geri planda yazıldığını, davalı markasının asli unsurunun … ibaresi olduğunu, … ibaresinin sıfat olup, müvekkilinin … markası ile birebir aynı olduğunu, tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali bulunduğunu, davalının iddiasının aksine, taraf markalarındaki … ibaresinin tescil konusu mal ve hizmetler açısından ayırt edici niteliğe haiz olduğunu, zayıf marka olmadığını, markaların ortalama tüketici kitlesine hitap ettiğini, EUIPO’nun hayvan yemleri emtiasında tüketicinin dikkat seviyesinin ortalama olduğunu, bahsi geçen emtianın halkın büyük bölümüne yönelik olan ve evcil hayvan sahiplerinin düzenli olarak yaptığı günlük alışverişin bir parçası olduğunu, genellikle market raflarında birçok markayı görerek alışveriş yapan tüketicinin, markaları analiz etmeksizin ortalama bir dikkat ile hareket edeceğini, davalının markasının kötüniyetli tescil edildiğini, müvekkilinin markasından haberdar olmamasının düşünülemeyeceğini beyanla, istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: TPMK kayıtlarından, davacı adına 02/04/2009 başvuru tarihli … başvuru numaralı … ibareli markanın 31. Sınıfta tescilli olduğu, davalı adına 15/12/2017 başvuru numaralı, ” … +şekil” ibareli … başvuru numaralı markanın, 31 ve 35. Sınıflarda tescilli olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince marka vekili bilirkişiden alınan 13/03/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; “…davalı adına tescilli ” …” ibareli … tescil numaralı markanın, davacı yan adına tescilli “…” ibareli … tescil numaralı marka ile benzerlik arz ettiğini, markaların hitap ettiği ortalama tüketici kitlesinin algısı göz önünde bulundurulduğunda davalı yan adına tescilli markanın 31. Sınıfta tescilli olduğu “İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar, ormancılık ürünleri, canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil), canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar, hayvan yemleri, malt (insan tüketimi için olmayan), evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu” emtiaları bakımından ve 35. Sınıfta tescilli olduğu müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için işlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri tohumlar, ormancılık ürünleri, canlı hayvanlar (kuluç kalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil), canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar, hayvan yemleri, malt (insan tüketimi için olmayan), evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler, perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir) hizmetleri bakımından kullanılmasının davacı adına tescilli markayı çağrıştıracağı ve nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet vereceğini, hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğunu, davalının marka başvurusu esnasında ve sonrasında kötü niyetli olduğuna ilişkin dosyada mübrez delil olmadığından değerlendirme yapılamadığı, konu hakkındaki nihai takdirin mahkemeye ait olduğu” hususlarını bildirmiştir.
G E R E K Ç E: Marka hükümsüzlüğü davasında, ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile, davalı markasının kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekilinin istinaf başvurusunda; taraf markalarının görsel, işitsel ve biçimsel olarak farklı olduğunu, iltibas ihtimali bulunmadığını, evcil hayvan sahibi tüketicilerin mama alırken dikkatle seçtiklerini, … ibaresinin ayırt ediciliğinin olmaması/düşük olması nedeniyle markalarda … kelimesinin ortak olmasının karıştırılma ihtimali bulunduğu anlamına gelmeyeceğini ileri sürmüştür.Davacı markası ile davalı markasının hükümsüzlüğü istenen “İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar, ormancılık ürünleri, canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil), canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar, hayvan yemleri, malt (insan tüketimi için olmayan), evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu” emtiaları bakımından ve 35. Sınıfta tescilli olduğu müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için 31. Sınıfta yukarıda sayılan emtiaların mağazacılık hizmetlerinde tescil sınıflarının ortak olduğu anlaşılmaktadır. Davacı … markasının davalı markasında birebir ve asli unsur olarak yer aldığı, davalı markasındaki köpek görseli ile “…” ibarelerinin markada tanımlayıcı unsur olarak bulunduğu, davalı markasına ayırt edicilik katmadığı, davalı markasının asıl unsurunun “…” ibaresi olup, ortalama tüketici nezdinde, davacı markasının serisi gibi algılanma ve işletmeler arasında bağlantı kurma tehlikesi bulunduğu, davacı markası ile iltibas teşkil ettiği, ilk derece mahkemesince verilen kısmi hükümsüzlük kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 5,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 08/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.