Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/242 E. 2021/421 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/242 Esas
KARAR NO: 2021/421 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/608 E.SAYILI ARA KARAR
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ve 05/11/2020 tarihli dilekçeleri ile, davacı tarafından keşide edilen … Bankası … Mah.şubesine ait … çek numaralı, 20.000 USD bedelli çekin lehdar ile davacı arasında devam etmekte olan ticari ilişki içerisinde çekin lehdarı …Ltd.Şti.’ne teslim edildiğini, davacının çeki vadeli olarak teslim etmiş olup çekin davacıya iadesi gerekirken çek üzerinde tahrifat yapıldığını, çekin keşide tarihinde tahrifat yapılarak tarihi öne çekilmek suretiyle bankaya ibraz edildiğini, çekin keşide tarihi kısmında yer alan paraf/imzanın davacıya ait olmadığını, çekin icra takibine konu edilmesi halinde davacı şirketin telafisi mümkün olmayan zararlara maruz kalacağını, ticari işleri aksayacağını ve iflas noktasına dahi gelebileceğini beyanla çek hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 09.11.2021 tarihli E. sayılı ara kararıyla; “…her ne kadar davacı tarafça davaya konu çekteki keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve keşide tarihi kısmındaki paraf/imzanın davacıya ait olmayıp sahte olduğu iddia edilmiş ise de davacı taraf talebinin menfi tespit davasına konu olup yargılamayı gerektirir nitelikte bulunması, çekin aslına ilişkin tahrifat iddiasının çek aslı üzerinden yapılacak inceleme ile tespit edilebileceğinden ve yaklaşık ispat konusunun dosya kapsamında ispat edilememiş olması” gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Dava konusu … Bankası … Mahallesi Şubesine ait … çek numaralı, 20.000,00-USD bedelli çekin keşide tarihinin 31/01/2021 olmasına rağmen, çek üzerindeki keşide tarihinin müvekkili tarafından lehtara verildikten sonra müvekkilin imzası taklit edilmek suretiyle değiştirilerek çekin tahrif edildiğini, dava dilekçesi ekinde Çek çıkış bordrosu, çekin keşide edilerek lehtara verildiği andaki görüntüsü ve çekin bankaya ibraz anındaki görselinin dosyaya ibraz edildiğini, 09/11/2020 tarihli dilekçe ile çekin üzerine muhatap banka tarafından düşülen şerhin görüntüsünün dosyaya ibraz edildiğini, 6100 sayılı HMK 209/1. maddesinde “Adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” düzenlemesi mevcut olduğunu, bu hususta Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2012/3644 E. 2012/8311 K. sayılı ve 17/05/2012 tarihli kararında da açıklandığı üzere, HMK.nun 209.maddesindeki hüküm uyarınca teminatsız olarak tedbir kararı verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/4155 E. 2012/9081 K. sayılı ve 29.05.2012 tarihli kararında, dava konusu olayların hukuki niteliklerini yapmanın hakime ait olduğu ve senete ait tahrifat iddiası halinde teminatsız tedbir kararı verilmesi gerektiğinin belirtildiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2017/5664 E. 2017/3675 K. sayılı ve 04/12/2017 tarihli kararında da, karara konu yargılamada imzaya yönelik bir itirazda bulunulmamış olmasına rağmen, İİK’nın 72/3. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesi gerektiğinin açıkça belirtildiğini, tedbir talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini beyanla kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İstinaf dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş cevap verilmemiştir.
DELİLLER: Davacı vekilinin delil listesi ekinde Tediye makbuzu, 31/01/2021 keşide tarihli davacı tarafça davalılardan … Ltd. Şti. Lehine düzenlenmiş 20.000 USD bedelli çek fotokopisi ve dava konusu edilen … Bankası … Mahallesi Şubesinden verilme, … çek numaralı 31/10/2020 keşide tarihli olup keşide tarihinin üzerinde imza/paraf bulunan 20.000 USD bedelli davacı tarafça davalılardan … Ltd. Şti. Lehine düzenlenmiş, lehtar tarafından … Ticaret firmasına cirolanmış, daha sonra diğer davalı şirkete ciro edilmiş çek örneğinin sunulduğu, çek örneğinin arka yüzünden … Bankası Şubesine çekin ibraz edildiği ancak “vadede tahrifat yapıldığından herhangi bir işlem yapılmadığı” şerhi verildiği, karşılıksız işlemine tabi tutulmadığı görülmüştür. Davacı vekilinin dosyaya ibraz ettiği 08/01/2021 tarihli dilekçesinde, davalılardan … Ltd. Şti. tarafından Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/901 D.İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığı ve bu karara istinaden Bursa … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasından müvekkili aleyhine icra takibine başlandığı, İİK 89. Madde gereğince haciz ihbarnameleri gönderildiği, … Bankasındaki hesabından 57.929,17-TL’nın yetkisiz Bursa … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasına 02/12/2020 tarihinde gönderildiği ve bu işlemlerden dolayı banka hesapları bloke olan, araçları trafikten men olan müvekkilin ticari hayatının da zarara uğratıldığı, itirazları üzerine ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına rağmen paranın kendilerine iade edilmediğinin beyan edildiği görülmüştür.
G E R E K Ç E: Çekte tahrifat iddiasına dayalı menfi tespit davasında, davacı vekili davaya konu çekin ticari ilişki kapsamında çekin lehdarı … Ltd.Şti.’ne teslim edildiğini, çekin vadeli olarak teslim edilmesine rağmen üzerinde tahrifat yapılarak vadesinin öne çekilerek bankaya ibraz edildiğini, çekin keşide tarihi üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, beyanla dava tarihinde takibe konulmayan çek hakkında tedbir kararı verilmesini talep etmiş, davacı vekili daha sonra ibraz ettiği dilekçe ile çekin lehtarı davalı … Şirketi tarafından, ihtiyati haciz kararı alınarak icra takibine konulduğunu beyan etmiştir. Davaya konu çek örneğinde çekin keşide tarihinde oynama olduğu, keşide tarihinde rakamla ayı gösteren kısmında altında “Ekim” yazıldığı, üst kısımda da paraf /imza bulunduğu, davacı tarafça bu imzanın inkar edildiği, dosya kapsamında henüz imza incelemesi yapılmadığı, davalı … Şirketi vekilinin de cevap dilekçesinde, çekin keşide tarihinin 31/01/2021 olduğu, sonradan karşılıklı anlaşma neticesinde 31/10/2020 olarak değiştirildiği beyan edilmiştir. Davacı tarafça somut olayda HMK’nun 209.maddesi uyarınca karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de; çekin sahteliğinin iddia edilmesi, HMK’nun 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz. Anılan hüküm, genel mahkemelerde açılan davalarla ilgili olarak senedin hiçbir işleme esas alınamayacağını, başka bir anlatımla delil olarak kullanılamayacağını düzenlemekte olup, icra takibine etkisi yoktur. Ancak davaya konu çekte keşide tarihinde oynama olduğu anlaşılmakla, paraf imzasının davacıya ait olup olmadığı yargılamayı gerektiriyorsa da, yaklaşık ispat gerçekleştiği göz önüne alınarak, ilk derece mahkemesince, somut olay bakımından İİK’nun 72.maddesi daha özel bir düzenleme içerdiğinden, tedbir talebinin kısmen kabulü ile İİK72/3 maddesi gereğince tedbir kararı verilmesi gerekirken, talebin tümüyle reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılarak, dosyanın Dairemizin kararında işaret edildiği şekilde tedbir kararı verilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, 2- İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 09.11.2021 tarihli 2020/608 E. sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemizin kararında işaret edildiği şekilde tedbir kararı verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-İstinaf istemi kabul olunmakla davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan 148,60 istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 23,50 TL (posta- teb.müz.) davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05/03/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.