Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/2208 E. 2023/1408 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2208 Esas
KARAR NO: 2023/1408
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/03/2018
NUMARASI: 2017/120 E, 2018/56K.
DAVANIN KONUSU: Markaya Tecavüz, Haksız rekabet
KARAR TARİHİ: 05/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARINDA ÖZETLE: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ısı transferi ve ısı transfer ekipmanları sektörünün öncü firmalarından biri olduğunu, dünya çapında aynı zamanda ticaret ünvanınında bir parçasını teşkil eden ,sektöründe tanınmış … markasının tescilen ve ihdasen sahibi olduğunu, müvekkilinin … markasını dünya çapında birçok ülkede tescilli olduğu gibi, Türkiyede TPMK nezdinde 24/05/2007 tarih … sayı ile 9,11 ve 42.sınıf mallar ve hizmetler üzerinde kayıtlı olduğunu, müvekkili ile davalı taraf arasında … markalı ürünlerin satışına ilişkin daha önceleri bir anlaşma yapıldığını, daha sonra bu anlaşmanın sonlandırıldığını, anlaşmanın sona ermesinin ardından davalı tarafından, müvekkiline ait … markalarını hala kullandıklarını öğrendiklerini ve bunun üzerine davalıya Beyoğlu … Noterliği aracılığı ile 02/Mayıs/2013 tarihinde ihtarname gönderdiklerini, söz konusu ihtarnamenin ardından , davalı taraf ile yapılan görüşmeler sonucunda, müvekkiline ait … markasına ilişkin izinsiz kullanımların davalı şirket tarafından kaldırıldığını, müvekkilinin haklarını hukuka aykırı eylemlerden korumak amacıyla yapmış oldukları araştırmalar neticesinde davalı şirkete ait http;//www…..com.tr / internet sitesinde ” … (Eski …) firmasının ….” şeklindeki izinsiz kullanımdan haberdar olduklarını , müvekkilinin 13.Şubat.2017 tarihinde davalı yana iadele taahhütlü posta aracılığı ile ” söz konusu kullanımların derhal sonlandırılması ve … markasının bundan böyle hiç bir şekilde kullanılmamasını taahhüt etmesi ” hususunda ikinci bir mektup gönderdiğini, ancak davalıdan hiç bir olumlu yanıt alınmadığını , davalı tarafça müvekkiline ait tescilli ve tanınmış … markası haksız ve izinsiz olarak kullanılmaya devam ettiğini, söz konusu bu kullanımları müvekkil ile iltibas yaratmakta ve müvekkil aleyhinde marka tecavüzü ve haksız rekabet fiilleri oluşturduğunu beyanla maddi ve manevi tazminata ilişkin tüm hakları saklı kalmak üzere davalının internet sitesi dahil sair yerlerdeki … ibaresinin kullanımları ile müvekkil aleyhine yarattığı marka tecavüzü ve haksız rekabetin tespitine, tespit edilen marka tecavüzü ve haksız rekabet durumunun önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, http;//www…..com.tr internet sitesinde yeralan … markasının kullanımlarının durdurulmasına, (kullanımlar durdurulamaz ise ) siteye erişimin engellenmesine, davalının … ibaresini her türlü mal ve ürün, hizmet ambalj, ilan reklam, yayın broşür ,afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesi basılı kağıd ,fatura ve sair her türlü ticari evrak ile alan adlarıda dahil olmak üzere internet üzerinde kullanmasının önlenmesine, dava sonunda verilecek hükmün kesinleşmesini müteakip masrafları davalıdan alınarak Türkiye çapında yayınlanan tırajı en yüksek olan üç gazeteden biri ile ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkilinin internet sitesinde yer alan plakalı ısı eşanjörlerinde uzman internet kullanımı müvekkilinin ticari ilişki içinde olduğu davacı taraf ilede organik bağı olan dava dışı … firmasının www…..com/… bölümünde yer alan bilgilerin tercüme edilmek suretiyle kullanıldığını söz konusu bilgilerin asıl olarak dava dışı … firması tarafından kullanıldığını söz konusu bilgileri kendisinin vermediğini ,aradaki ticari ilişki sebebiyle bu bilgilerin … firmasının internet sayfasından tercüme edilerek müvekkilin sayfasında yer aldığını , müvekkili şirketin 24/10/1994 tarihinde İstanbul Ticaret siciline tescil edilerek kurulmuş bir firma olduğunu, 1994 yılından beri de plakalı ısı eşanşörü sektöründe faaliyet gösterdiğirni, TPMK nezdinde müvekkili firma adına tescilli pek çok marka bulunduğunu, davacının … markasını kullanmadığını … ibaresinin markasal kullanımı söz konusu olmadığını, davacının Türkiye piyasasına ilk defa müvekkili firmanın distribütürlüü döneminde girdiğini, davacı markasının piyasada bilinmesinde ve geldiği noktada müvekkilinin ciddi bir emeği bulunduğunu, davacının … markasının tanınmış bir marka olmadığını taklitçi firma muamelesi yapılarak serbest piyasa koşullarında ticaretinin zorlaştırılmaya çalışılması davacının kötü niyetini açıkça ortaya koyduğunu beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:”… 1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2-Markaya tecavüzün tespiti ve önlenmesine ilişkin davanın REDDİNE,3-Haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile sonuçlarının ortadan kaldırılması taleplerinin KABULÜNE,4-Davalının www…..com.tr alan adlı internet sitesinde ve başka mecralarda “…” ibaresini ve “…” firmasının distribütörü olduğuna dair ibareyi kullanımının YASAKLANMASINA, kullanımının internet sitesinden KALDIRILMASINA, …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Müvekkilinin husumeti olmadığını, sitedeki kullanımın müvekkilinin ticari ilişki içinde olduğu, davacı taraf ile de organik bağı olan dava dışı … firmasının “www…..com/…“ bölümünde yer alan bilgilerin tercüme edilmek suretiyle kullanılması olduğunu,Mahkemenin kararının çelişkili olduğunu, gerekçede “…alıntı olduğu beyan edilmiş olsa dahi veriliş tarzı itibariyle davacının tescilli markası ile iltibas yaratıp yaratmadığının tartışılması yönünden davalının davalı sıfatının bulunduğuna…”karar verilmişken dava sonunda mahkeme alıntı metinde kullanılan ifadenin markaya tecavüz etmediğine, markaya tecavüzün tespiti ve önlenmesine ilişkin davanın reddine karar verildiğini, muhattabın dava dışı firma olup müvekkilinin sorumlu olmadığını, Mahkemenin süresinden sonra sunduğu ve delil listesinde yer almayan 03.11.2017 tarihli dilekçesi ve ekindeki belgelere göre karar vermesinin yerinde olmadığını, Mahkemenin … nin eski …” şirketi olmadığı” sonucuna varılmış ise de bu hususun kabul edilemeyeceğini, Davacı … ve dava dışı müvekkilinin halihazırda ticari ilişki içinde olduğu … firmaları’nın … bağlı firmalar olduğunu, 2001 yılında satışların arttırılması amacıyla dava dışı … Firması bünyesinde yeniden yapılanmaya gidilerek davacı firma ürün bazında ikiye bölündüğünü, lehimli tip plakalı eşanjörlerin davacı firma tarafından, contalı tip plakalı eşanjörlerin dava dışı … firması tarafından satış pazarlaması yapıldığını, 2003 yılında … yeni yapılanmaya bağlı olarak tüm dünyada Lehimli tip plakalı eşanjörlerin davacı firma tarafından, contalı tip plakalı eşanjörlerin ise … firması tarafından satış ve pazarlanması yönünde karar alındığını, sözkonusu yapılanmanın … firmasının contalı tip plakalı eşanjörlerin ve bazı ülkelerdeki temsil yetkisinin … gruba satılmasına kadar devam ettiğini, Müvekkili gibi distribütör firmalar ile muhatap olanlar açısından bir değişiklik olmadığını, 11.12.2002 tarihli “…” firmasına ait antetli faturası, ile 08.02.2017 tarihli dava dışı “…” … ve … numaralı faturaların antetleri incelendiğinde; her iki firma arasında organik bağ olduğunun sabit olduğunu, “…” firması ile “…” firmalarının “r… adresleri, vergi numaraları, swift adresleri, banka hesap numaraları aynı olduğunu, faturalarda yer alan ürün kodları da aynı olduğunu, … firması tarafından ticari ilişki içinde olunan firmalara ve bu bağlamda müvekkiline gönderilen “…” başlıklı yazıda açıkça 02.06.2003 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere “…” isim ve logosunun “…” olarak değişeceği ve fakat telefon numaraları, irtibat kişileri, organizasyon numaraları, banka numaraları, adreslerin aynı kalacağı da tebliğ edildiğin, delillerin sunulduğunu ancak mahkemece hatalı değerlendirme yapılarak haksız rekabete hükmedildiğini, Mahkemenin kabulünün aksine internette dürüstülük kuralın aykırı bir kullanım olmadığını, müvekkilinin açıkça … FİRMASININ DİSTRİBÜTÖRÜ olduğunu belirttiğini, zaten iki firma arasında da organik bağ olduğunu, Internet sitesinde yapılan kullanımda geçmişteki ilişki vurgulanmakta olduğunu, internet kullanımının davacının ikrarı ile de örtüştüğünü, her iki firmanın faaliyet konuları farklı olduğunu, davacının lehimli eşanjör üretimi yapmakta olduğunu, müvekkilinin contalı eşanjör ticareti yaptığını, müvekkilinin herhangi bir menfaati bulunmadığını, kararın yerinde olmadığını belirterek kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Marka tescil kayıtlarından , davacı şirket adına … , sayılı … markasının 26/10/2004 tarihinden itibaren 09,11 ve 42 sınıflarda kayıtlı olduğu görülmüştür.Davacı tarafça 02.05.2013 tarihli ihtarname keşide edilerek marka kullanımına son verilmesi ihtar edilmiş, 13.02.20017 tarihli yazı ile internet sitesindeki kullanımların kaldırılması ihtar edilmiştir.Marka bilirkişisi ve Bilişim uzmanı bilirkişiler raporlarında özetle; ” davalıya ait olduğu bildirilen http;//www…..com.tr/ alan adı altındaki internet sitesinin erişeme açık ve yayında olduğunun tespit edildiği, belirtilen internet sitesinde yapılan incelemede , yalmızca bir yerde … ibaresinin geçtiğinin görüldüğü, belirtilen ibarenin site içinde ” … ve … comtalı plakalı ısıeşanjürü ürün gruplarının ” şeklindeki bir cümlede geçtiğin teknik olarak tespit edildiğini, belirtilen kullanımın davacının kendi markası gibi algılanmadığını, özellikte İsveç merkezli olarak vurgulandığının, İnceleme konusu http;//www…..com.tr/ alan adlı internet sitesindeki adres bilgilerinin davalıya ait ünvan ve adres bilgisi ile aynı olduğunu, Whois bilgilerine göre bahsi geçen http;//www…..com.tr/ alan adının sahibinin … ŞTİ olduğun alan adı ve oluşturma tarihinin 23/07/2002 olduğu,internet yer ve erişim sağlayıcı olarak belirtilen internet servis sağlayıcı … hizmetinin ….com ve ….com serverlarından alındığının tespit edildiğini, davaya konu swep markasının davacı adına 09,11,42 sınıflarda entialarda tescilli olduğunu, http;//www…..com.tr/ internet sitesi üzerinde yapılan incelemede davacının “…” markası ile haksız rekabeti oluşturabilecek veya davacı markasına tecavüz uluşturabilecek herhangi bir reklam tanıtım seyahat satış /hizmet unsurlarını ihtiva eden bir durum gerçekleşmediğini,Sadece bir cümle içerisinde ve markanın menşeine işaret eden ” 1990 lı yıllarda İsveç Merkezli Reheat ve … comtalı plakalı ısı eşanjürü ürün gruplarının ” şeklindeki kullanımının marka hakkına tecavüz veya haksız rekabet kaidelerinden sayılamayacağına dair görüş bildirmişlerdir.
GEREKÇE: Dava, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni, refi istemlerine ilişkindir.İlk derece mahkemesine davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. Maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı vekilinin husumete yönelik istinaf istemi usule ilişkin olmakla öncelikli bu husus incelenmiştir. Davada, davalının internet sitesinde davacı markasının haksız olarak kullanıldığı ve internet sitesi içeriğindeki yazılar nedeni ile haksız rekabet yaratıldığı iddia edilmiş olmakla ilgili alan adı sahibi ve kullanıcısı olarak davalıya husumet yöneltilmesi yerinde olup bu yöndeki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.Davacı, taraflar arasında … markalı ürünlerin satışına ilişkin önceye dayalı ticari ilişki olduğunu, ancak ticari ilişki sona erdirilmesine rağmen davalının markayı kullanımını sürdürdüğünü ve web sitesinde … markalı ürünlerin yetkili distribütörü görünümü verilerek haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürmüştür. Taraflar arasında önceye dayalı ticari ilişki olduğu ve sona erdirdiği ihtilafsızdır. Davacı tarafça markanın kullanılmaması hususunda davalıya ihtar çekilmesi, sonrasında ise internetteki kullanımların engellenmesi için uyarıda bulunulmasına rağmen davalının internet sitesinde “…” ” …” ifadelerine yer verilerek davacının yetkili distribütörü olduğu algısı uyandırdığı dikkate alındığında mahkemece haksız rekabetin koşullarının oluştuğuna ilişkin kabul yerindedir. Davalı aşamalarda ve istinafında; davacı şirketin … firması ile organik bağı olduğunu ileri sürmüş ise de, dosya kapsamına göre bu iddianın yerinde olmadığı, davalı vekilinin savunmasına istinaden davacı vekilinin, dava dışı şirket ile organik bağı olup olmadığına dair delil sunmasının HMK 141.mad. aykırılık teşkil etmeyeceği de dikkate alındığında davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinafının esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 269,85-TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 233,95-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,-Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 14,50-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/10/2023