Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/2184 E. 2022/455 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2184 Esas
KARAR NO: 2022/455 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/411 E. sayılı ara karar
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili … Firmasının rahmetli …’nun felsefesinden hareketle teması … olan bir kısa film festivali düzenleme kararı aldığını, müvekkilinin 30/06/2016 tarihinde çalışmaya başladığını ve film festivalleri camiasında önemli isimlere de danışarak “…” ismiyle konu, hedef, amaç, yarışma şartnamesi, üst jüri dahil festival ekibinin de yer aldığı projesi hazırlayıp muhataplara gönderdiğini ve festivali yapmaya karar verdiğini, festivalin ne isminin ne de fikri alt yapısını oluşturan hiçbir metninde davalının tek bir satır katkısının bulunmadığını, festivalin ilkini 14-16 Aralık 2018 tarihinde 82 farklı ülkeden filmin katılımıyla gerçekleştirdiğini, Kültür ve Turizm Bakanlığının isteği üzerine bu sene 13-14-15 Aralık 2019 tarihinde festival şirket yerine İstanbul Sanat Paylaşım Derneği çatısı altında düzenlendiğini, buna ilişkin hazırlıkların hızla sürdüğünü, davalı …’nun, Rahmetli …’nun oğlu olması ve festivalde danışman olarak görev yapmasının davalıya anılan festivalin sahipliği sıfatını bahşetmediğini, Müvekkili firmanın “…” çalışmalarına 2016 yılında başladığını, davalının sürpriz bir şekilde müvekkili firmadan habersiz olarak festivalin adını kendi adına marka tescili yaptırdığını, bu tescile dayanarak da müvekkiline ve müvekkili firma yetkilileri olan … ve … adlı kişilere ihtarname gönderdiğini, telafisi önlenemez bir zararın doğma tehlikesi varsa mahkeme, ihtiyati tedbir kararı vermeye yetkili olduğundan, somut olayda şekli bir tescil belgesi nedeniyle müvekkilinin, gerçek hak sahibi olduğu bir ibare üzerinden festivalin engellenmesi ile karşı karşıya olduğunu, gerçek hak sahibi müvekkilinin olduğu markadan doğan hakların gerek müvekkiline gerekse bu sene düzenlenen İstanbul Sanat Paylaşım Derneğine karşı kullanmaması yönünde ters tedbir kararı verilmesini ve dava konusu … no.lu markanın dava kesinleşinceye kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 12/12/2019 tarihli 2019/411 Karar sayılı ara kararıyla; “İhtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile tedbir talep eden eden tarafından karar tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde, 50.000,00 TL teminat veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu Mahkemeye depo edildiğinde; -Davalının … numaralı (…) markasından doğan hakların dava kesinleşinceye kadar davacıya karşı kullanılmasının önlenmesi için tedbir konulmasına, ” karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı tarafça tedbire itiraz edilmiştir.
TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ; İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/03/2020 tarihli 2019/411 Karar sayılı ara kararıyla; “Mahkemenin 12/12/2019 tarihli tedbir kararının, davalı tarafa 31/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu haliyle cevap dilekçesi ile yapılan itirazın HMK 394/2. maddesi gereği süresinde olmadığı” gerekçesi ile davalı – karşı davacı vekilinin itirazının reddine, -“Karşı davanın, davalı-karşı davacının marka hakkına dayalı olarak açılmış salt tazminat davası olduğu, HMK 389. Madde gereğince ancak dava konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, kaldı ki dosya içeriğinden anlaşıldığı kadarı ile davalı-karşı davacı tarafından davalı ve bir kısım dava dışı şahıslara ilişkin olarak davalı-karşı davacının marka hakkına dayalı olarak İstanbul 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/390 E. Sayılı dosyasında dava açıldığı ve açılan davanın derdest olduğu” gerekçesiyle; davalı – karşı davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davalı-karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DAİREMİZİN KARARI: Dairemizin 03/07/2020 tarihli 2020/1133 Esas-2020/1187 Karar sayılı kararıyla, asıl davada davalı karşı davacı vekilinin, davacı taraf lehine verilen tedbire itirazının bir haftalık süreden sonra yapıldığından, tedbire itirazının reddi kararının yerinde olduğu, karşı dava yönünden ise; karşı davanın tazminata ilişkin olduğu ve İstanbul 2. FSHHM’nin 2019/390 E sayılı derdest başka bir dava bulunduğu, markanın yeni girişimlerde dava konusu edilmeyen bir talep ile ilgili gerekçesinin yerinde olduğu kanaatiyle, davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
TEDBİR KARARI; İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 26/10/2021 tarihli 2019/411 E sayılı tedbir kararıyla; ” Davalı – karşı davacı vekilinin 28/01/2021 tarihli tedbir talepli dilekçesi ile; Davacı- karşı davalının, karşı davacının davaya konu … markasını kullanmaması yönünde tedbir kararı verilmesini talep ettiği,….Dosyaya sunulan rapor içeriği, makul deliller ve dosya kapsamı ve dinlenen tanık beyanları da dikkate alınarak ihtiyati tedbir kararının durum ve koşullara göre her zaman talep edilebileceği, mahkeme dosyası ile birleşen davacısının … davalıların ise asıl dosya davacısı … Ltd. Şti ve …, İstanbul Sanat Paylaşım Derneği ve … olduğu İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2019/390 Esas sayılı dosyası olduğu ve yine mahkememiz asıl dosyası olan 2019/411 Esas sayılı dosyasında ise davacının … Ltd. Şti., davalısının ise … olduğu, bu davaya karşı davalı … tarafından karşı dava açıldığı, ayrıca yine … tarafından mahkeme dosyası ile birleşen Mahkemenin 2020/33 Esas sayılı dosyası ile …, İstanbul Sanat Paylaşım Derneği ve … aleyhine tazminat davası açıldığı, karşı davaya ilişkin olarak yapılan tedbir değerlendirilmesinde, karşı davacı ve birleşen davaların davacısı … vekili tarafından davalı … Ltd. Şti. Tarafından markanın kullanılmaması yönünde tedbir kararı verilmesi yönünde talepte bulunulduğu, davalı – karşı davacının tedbir talebine ilişkin olarak, davalı – karşı davacı …’nun, davaya konu … sayılı “…” markasının tescilli sahibi olduğu, davacı – karşı davalının kullanımlarının ise davalı – karşı davacıya ait tescilli marka kullanımları ile birebir aynı olduğu, bu yönüyle davalı – karşı davacının markanın tescilli sahibi olması nedeniyle, markanın 3. Kişilerce kullanılmamasını istemesinde hukuken bir engel olmadığı” gerekçesiyle; ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, davalı/karşı davacı … adına kayıtlı olan davaya konu … nolu markanın davacı/karşı davalı … Ltd. Şti tarafından kullanmasının yasaklanmasına, karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı vekili 28/10/2021 tarihli dilekçesi ile, tedbire itiraz etmiştir.
TEDBİRİN KALDIRILMASI KARARI; İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 09/11/2021 tarihli 2019/411 E sayılı ara kararıyla; … mahkemenin 12/12/2019 tarihli ara kararı ile, davalının … numaralı (…) markasının davalıya karşı kullanmasının önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, mahkemece 26/10/2021 tarihli duruşmada sehven daha önce verilen tedbir kararı kaldırılmadan, karşı davacı marka sahibinin talebi doğrultusunda tedbirin kabulüne karar verildiği, bu şekilde dosyada birbiri ile çelişkili iki farklı ihtiyati tedbir kararı olduğu, bu çelişkinin resen giderilmesi gerektiği, bu kapsamda 12/12/2019 tarihli ara kararla verilmiş olan ihtiyati tedbir kararı kaldırılmadığı ve halen geçerli olduğu da gözetilerek, itiraza konu 26/10/2021 tarihli ara kararla davacıya ait … numaralı (…) markanın davalı tarafından kullanılmasının engellenmesi yönündeki tedbir kararının kaldırılmasına karar vermek gerektiği” gerekçesiyle; “mahkemece verilen 26/10/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının mahkemece asıl davada verilen ters tedbir kararına karşı çelişki oluşturduğu anlaşıldığından KALDIRILMASINA, -Birleşen davalarla karşı davada dikkate alınarak davalı/ karşı davacı vekilinin davacı lehine verilmiş tedbir kararının kaldırılması ve kendi lehlerine yeniden tedbir kararı verilmesine ilişkin değerlendirmenin önümüzdeki celse tüm davalı tanıkları dinlendikten sonra tüm dosya kapsamı bakımından hem önceki verilen tedbir kararının kaldırılıp kaldırılmayacağı hem de davalı/ karşı davacı tarafından istenen tedbir talebinin o celse değerlendirilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı-karşı davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin … sayılı markanın gerçek hak sahibi olduğunu ve izni dışında kullanılmasının önlenmesini isteme hakkına sahip olduğunu, mahkemenin 26/10/2021 tarihli duruşmada tanıklarını dinledikten sonra, karşı tarafların markayı kullanmamaları yönünde tedbir kararı verdiğini, ancak karşı tarafların itirazı üzerine 01/11/2021 tarihinde tedbir kararının kaldırılmasına,09/11/2021 tarihinde yapılan mürafada da tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiğini, tanık beyanları incelendiğinde 2014 yılından itibaren müvekkili ve arkadaşlarının babasının anısına her yıl düzenli olarak gerçekleştirilmek üzere ve uluslararası nitelikte, ana temanın dostluk olduğu etkinlikler planladıklarını, 2016 yılından çok önce davalı şirketin adresinde yaptıkları görüşmede, davalılara, “dostluk temalı uluslararası nitelikte kısa film festivali” düzenleme işinin teknik yanının yapılmasını, organizasyonunun yapılmasını teklif ettiklerini, karı tarafın da eski dostları ve hocalarından gelen bu teklifi kabul ederek 2018 yılında ilk kez uyguladıklarını, ilk yarışmanın yapıldığını, 2019 yılında markanın tescil edildiğini, 2019 yılı Aralık ayında ikincisinin yapılmasının kararlaştırıldığını, kullanan değil kullandıranın gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkilinin bu projenin ve ana tema olan “…” anlayışının sahibi olduğunu, festival isminin marka olmasının da proje kapsamında kararlaştırıldığını, tanıkların beyanlarında bu hususları ifade ettiklerini, dosyaya sundukları Adli Bilişim Laboratuvarı Raporu, delil tespit raporu ve hukuki mütalaanın marka ihlalinin mevcut olduğunu gösterdiğini, tedbir koşullarının mevcut olduğunu, davacı karşı davalıların itirazlarını kabul etmediklerini, logo tasarımının …’na ait olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, tescilli markanın karşı taraflarca kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında, mahkemenin asıl davada 12/12/2019 tarihli ara kararıyla, 50.000 TL teminat karşılığında ters tedbir kararı verilerek markanın müvekkili aleyhine kullanılmamasına karar verildiğini, karşı davacının müvekkili aleyhine defalarca tedbir talep ettiğini, istinaf mahkemelerinde de sonuç alamadığını, dosyada markanın müvekkili tarafından hem kullanılması, hem de kullanılmaması yönünde iki ayrı tedbir kararı bulunduğunu, müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğunu beyanla, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Dosyaya sunulan karar ilamından; İstanbul 2. FSHHM’nin 2019/390 Esas sayılı dosyasında davacı … tarafından; …, … Ltd. Şti., … ve … aleyhine, davacı adına tescilli … Esas sayılı markasına tecavüzün önlenmesi, meni ve refi için dava açtığı, ihtiyati tedbir talep ettiği, mahkemenin 17/07/2020 tarih ve 2019/390 Esas sayılı kararı ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, davacı vekilinin Hukuki mütalaa ve Adli Bilişim raporuna dayanarak istinaf başvurusunda bulunduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi’nin 08/10/2020 tarihli 2020/2237 Esas -2020/147 Karar sayılı kararıyla istinaf başvurusunun reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Birleşen davalara ilişkin dosya örneklerinin ilk derece mahkemesi tarafından Dairemize gönderilmediği anlaşılmışsa da; dilekçe içeriklerinden İstanbul 2. FSHHM’nin 2019/390 Esas sayılı dosyasının ve İstanbul Anadolu 2. FSHHM’nin 2020/33 Esas sayılı dosyasının bu dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: İstinaf başvurusuna konu mahkeme kararı, karşı davada verilen 26/10/2021 tarihli 2019/411 E sayılı tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin mahkemenin 19/11/2021 tarihli ara kararına yöneliktir. Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Mahkemenin 19/03/2020 tarihli 2019/411 Karar sayılı ara kararıyla, karşı davanın tazminata yönelik olduğu, markaya tecavüzün meni, durdurulması ve ref’ine ilişkin, İstanbul 2. FSHHM’nin 2019/390 Esas sayılı ayrı bir dava açıldığı gerekçesiyle, karşı davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, Dairemizin 03/07/2020 tarihli 2020/1133 Esas-2020/1187 Karar sayılı kararıyla istinaf başvurusunun reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Yargılamanın devamı sırasında 2019/390 Esas sayılı davanın bu dava ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemenin hükümsüzlük talebiyle açılan asıl davada, 12/12/2019 tarihli 2019/411 Karar sayılı ara kararıyla; “50.000,00 TL teminat veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu Mahkememize depo edildiğinde; Davalının … numaralı (…) markasından doğan hakların dava kesinleşinceye kadar davacıya karşı kullanılmasının önlenmesine ” karar verildiği, tedbir kararının halen geçerli olduğu anlaşılmakla, mahkemenin asıl davada verilen tedbir kararını etkisiz kılacak şekilde, karşı davada ” davaya konu … nolu markanın davacı/karşı davalı … Ltd. Şti tarafından kullanmasının yasaklanmasına” karar verilmesi çelişki yarattığından, mahkemenin 19/11/2021 tarihli ara kararıyla, 26/10/2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkemenin gerekçesinde de, bu çelişkiye atıf yapılarak sehven karar verildiği belirtilmiş olmakla, mahkemenin asıl davada verilen ve geçerli olan tedbir kararını etkisiz hale getiren tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmakla, davalı- karşı davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı – k.davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL eksik harcın davalı-k.davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalı-k.davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 21/03/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.