Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/2170 E. 2022/418 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2170 Esas
KARAR NO: 2022/418
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/709
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı şirket yetkilisi; firmasına ait 10 adet çek yaprağının davalı tarafından iş yerinden bilgisi dışında alındığını, konuyla ilgili bankaya ihbarda bulunduğunu ayrıca suç duyurusu yaptığını, davalının kardeşi …’ın daha önceden kendisinin eski ortağı ve şirket yönetim kurulu üyesi olduğunu, …’ın …’a verdiği vekaletnamenin 02/04/2021 tarihinde azilname ile sona erdirildiğini, kaybolan 9 adet çek yaprağını alan …’ın bu vekaletnameye istinaden çeşitli miktarlar ve tarihler atarak çekleri piyasaya sürdüğünü belirterek öncelikle davanın kabulü ile 10 adet çek yaprağının ödenmesinin önlenmesi için ödeme yasağı ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve çeklerin iptalini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde; 2018 yılı Şubat ayında … ile beraber ayrıca ablası … adına davacı şirketi kurduklarını, daha sonra kendisinin yaralama suçundan cezaevine girdiğini, işleri …’ın vekalet ile yürüttüğünü, cezaevinden çıktıktan sonra …tan genel vekalet aldığını, vekaletnameye göre bankadan çek karnesi aldığını, bu çekleri kullanma konusunda vekaletnamesinin olduğunu, …’ın bilgisinin bulunduğunu, imzaları kendisinin attığını, daha sonra şirketten ayrıldığını, davacının kötü niyetli olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece 01/11/2021 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme ile dava dilekçesindeki anlatımlardan çeklerin dava dışı üçüncü kişilerin elinde olduğunun anlaşıldığı, mahkemece sadece davanın tarafları ve dava konusu hakkında karar verilebileceği somut olayda olduğu gibi dava konusu olan çeklerden üç tanesinin kambiyo mevzuatı gereğince dava dışı kişilere intikal etmesi halinde kötü niyeti tespit edilmediği sürece ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, davacının iddialarının yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispatın gerçekleşmediği gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı şirket yetkilisi istinaf etmiştir. Davacı şirket yetkilisi istinaf dilekçesinde; dava dilekçesini tekrar etmiş, ayrıca davalının çekleri iş yerinden çaldığını ve kendi imzası ile piyasaya sürdüğünü, ihtiyati tedbirde asıl olanın bir hakkın varlığı ve ihtiyati tedbir sebebinin bulunması olduğunu, davalı tarafından kötü niyetli davranıldığını, savcılık tarafından soruşturmanın genişletildiğini, mahkemenin dava dilekçesi ile beyan dilekçesindeki hususları görmezlikten gelerek red kararı vermesinin hatalı olduğunu, bu kararla davalının ödüllendirildiğini bildirerek kararın kaldırılmasını istemiştir. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/133639 soruşturma numaralı evrakında davalının davacı şirket yetkilisi … hakkında dolandırıcılık suçundan şikayetçi olduğu, müştekinin kendisini sorumluluktan kurtarmaya yönelik dilekçesi ile ilgili olarak kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 72. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Bilindiği üzere ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesi gerekir. Somut olay bakımından dosyaya yansıyan deliller değerlendirildiğinde davacının ihtiyati tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği kanaatine varılmıştır. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı şirket yetkilisi istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı şirket yetkilisi istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacı şirket yetkilisinden alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı şirket yetkilisi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.16/03/2022