Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/2160 E. 2022/454 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2160 Esas
KARAR NO: 2022/454 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/560 E. Sayılı ara karar
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP;Davacı vekili tedbir talepli dava dilekçesi ile, müvekkilinin çok uzun yıllardan bu yana dava konusu “…” markası başta olmak üzere TPE nezdinde pek çok markanın tescilli, tek ve gerçek hak sahibi olduğunu, davalının “…” markasını 35.sınıfta haksız olarak kötüniyetle ve haksız rekabet oluşturmak maksadıyla tescil ettirdiğini, davalı tarafın marka tescilinin kötüniyetli olduğunu, işbu dava konusu markayı ve bu markanın müvekkili tarafından kullanıldığının bilinmemesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin markayı kullanımının karşı taraf şirket kuruluşundan dahi önceye dayandığını, müvekkilinin sunmuş olduğu ürünler ile birebir aynı ürünleri piyasaya sunması, bu suretle ortalama tüketici kitlesi nezdinde karıştırılma ihtimalinin kesinlik düzeyinde olması nedeni ile müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğramaya devam ettiğini, bu nedenle öncelikle ve ivedilikle davalının “…” markası ile başta … olmak üzere internet satış kanallarında yapmakta olduğu satışların tedbiren durdurulmasını, yargılama sonunda … başvuru numaralı … markasının hükümsüzlüğüne, şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan avans faizi ile tahsiline karar verilmesine talep etmiştir.
TEDBİR KARARI; Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 30/09/2021 tarihli 2021/560 E sayılı ara kararıyla; “Davacı vekili tarafından, takdiren 30.000,00 TL (OtuzBin TL) teminatın, nakden veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu olarak, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık kesin süre içerisinde ibraz edilmesi halinde ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; https://www…com/… URL adresindeki satışlar ve … LTD. ŞTİ tarafından “www…com” internet satış kanalında “…” markasının tecavüz oluşturma ihtimali olan davalı yanın markasının tescilli olmadığı 3.sınıftaki kozmetik emtialarındaki kullanım ve satışının tedbiren durdurulmasına, bu hususta …’a müzekkere yazılmasına” karar verilmiştir. Davalı vekilinin tedbire itiraz dilekçesinde; davacı tarafından mahkemenin 2021/60 değişik iş sayılı dosyasından daha önce tedbir kararı alındığını, ancak süresinde dava açılmadığından veya açıldığına dair belge ibraz edilmediğinden tedbirin kaldırılmasına karar verildiğini, davacı yasal bir belgeye dayanmadan yetkilisi olduğu şirket adına aynı gerekçelerle tedbir talebinde bulunduğunu, mahkeme tarafından araştırma yapılmadan tedbir talebi kabul edilerek davalının marka kanunu ile koruma altında olan markalı ürününün satışına tedbir konularak ticaretinin engellendiğini, ekte sundukları TPMK kayıtlarına göre davacının marka üzerinde bir hakkının bulunmadığını, bu nedenle tedbirin kaldırılmasının gerektiğini beyan etmiştir.
TEDBİRİN KALDIRILMASI KARARI; Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/11/2021 tarihli 2021/560 E sayılı ara kararıyla; ” davacının dava ve tedbir talep tarihi itibariyle davaya dayanak olarak sunduğu … tescil numaralı markanın dava dışı 3.kişiye ait olduğu, davacının söz konusu markaya ilişkin mülkiyet iddiası yahut lisans sözleşmesi sunmadığı, bu hali ile tedbirin koşullarının davacı açısından oluşmadığı” gerekçesiyle; Davalı vekilinin mahkemece verilmiş tedbir kararına yapmış olduğu itirazın KABULÜ ile, tedbirin KALDIRILMASINA, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilimiz …’ın, “…” markasının tescilli hak sahibi iken; ve aynı zamanda müdürü olduğu … AŞ ile markasını taşıyan ürünlerin ithalatı, toptan, perakende ve e-ticaret satışı alanlarında piyasaya sunulmasını sağladığını, … AŞ ile imzalanan Marka Lisans Sözleşmesi uyarınca; şirketin … Nolu … markasının Türkiye’de kullanılması konusunda …’a yetki verdiğini, Lisans Sözleşmesi’nde lisans alan müvekkiline, üçüncü kişiler tarafından markadan doğan haklara tecavüz edilmesi durumunda, marka sahibinin yasalar uyarınca açabileceği her türlü davayı kendi adına açabileceği konusunda anlaştıklarını, davacının marka üzerinde menfaat sahibi olup dava açmakta ve tedbir talebinde hukuki yarara sahip olduğunu, tedbire konu zararın devam ettiğini, … markasının 3. Sınıfta tescilli olduğu emtialar üzerinde münhasıran ve öncelikli hak sahibinin müvekkili olduğunu, davalı markasının 35. Sınıfta tescil edildiğini, davalının markasını 35. Sınıfta haksız, kötüniyetli ve rekabet oluşturma amacıyla tescil ettirdiğini, davalının markasını müvekkilinin markasına tecavüz oluşturur şekilde kullanımının kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin önceki tarihli hak sahibi olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; davacı tarafça, 24/06/2021 tarihli marka lisans sözleşmesi sunulmuşsa da, her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğunu, marka lisans sözleşmesinin tespit dosyasına ibraz edilmediği gibi, dava açılırken de ibraz edilmediğini, tespit dosyasında tedbir kararı alınmışsa da, süresinde dava açılmadığından tedbirin kaldırılmasına karar verildiğini, kararı davacının istinaf ettiğini, tedbir talebine konu … markası ve bu markaya ait ürünler Çin de faaliyet gösteren … Ltd tarafından üretildiğini ve satışının yapıldığını, üretici firma ile ürünlerin Türkiye de satışı, pazarlaması ile ilgili olarak distribütörülük anlaşması yapıldığını, anlaşma gereğince ürünlerin Çin’den ithal edilerek Türkiye satıldığını, davaya konu markanın Çin’de yapılan ve tüm dünyaya satılan bir ürün olduğunu, davalı tarafça orijinal ürün satışı yapıldığını beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Davacı tarafça dayanılan … başvuru numaralı … markasının 03. Sınıfta 23/02/2020 başvuru tarihinden itibaren dava dışı … A.Ş. Adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Marka tescil kaydından, … başvuru numaralı … markasının 35. Sınıfta 02/12/2019 başvuru tarihinden itibaren davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafça WIPO nezdinde 3. Sınıfta tescilli 30 Eylül 2018 başvuru tarihli, … numaralı … markasının … adına tescil kayıt örneği ile, 01 Ocak 2021 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği belirtilen ve Çin merkezli … Ltd. İle davalı şirket arasında yapılan Distrübütörlek sözleşmesinin örneğinin sunulduğu, sözleşme Ek A “ÜRÜNLER” baylıklı kısımda sözleşmeye konu markaların … ve … olduğunun beyan edildiği anlaşılmıştır. Mahkemenin 2021/60 değişik iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda; “… kod numaralı … görselini ihtiva eden “…” kelime unsurlu markanın Mal ve Hizmet Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ’in 03.sınıfında talep eden yan adına tescilli olduğunu, … kod numaralı … görselini ihtiva eden “…” kelime unsurlu markanın Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ’in 35.sınıfında aleyhine tespit talep edilen yan adına tescilli olduğunu, aleyhine tespit talep olunan yanın https://www…com/… ve bu uzantının içindeki 1-https://www…com/…, 2-https://www…com/…, 3-https://www…com/…, 4-https://www…com/…, 5-https://www…com/… uzantılarında … ibareli ürünleri satışa sunduğunu, aleyhine tespit talep olunan … sitesinde satışa sunduğu …(…) ibareli ürünleri Aleyhine Tespit Talep Olunan adına tescilli … sayılı markanın tescilli olduğu 35.sınıfta yer alan hizmetleri aşar şekilde “kozmetik emtiaları” üzerinde markasal olarak kullanıma konu ettiği, bu nedenle aleyhine tespit talep olunan kullanımlarının adına tescilli marka hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceğini, aleyhine tespit olunan … sitesinde yapmış olduğu kullanımların tespit talep eden adına tescilli … kod numaralı marka ile aynı/benzer olduğu ve benzer sınıflarda nihai tüketici nezdinde karışıklığa sebebiyet verecek şekilde kullanım konusu edildiğini, aleyhine tespit talep olunan yanın nihai tüketici nezdinde karışıklığa sebebiyet verecek şekilde tespit talep eden markası ile benzer markasal kullanımlarının başkaca bir yasal br hakka dayanıp dayanmadığının dosya kapsamında tespit edilemediğini, aleyhine tespit talep olunan yanın … sitesinde satışa sunduğu ürünlerin tespit talep eden yana ait orijinal ürünler olup olmadığının anlaşılamadığını, aleyhine tespit talep olunan yanın … sitesinde satışa sunduğu ve bu uzantının içindeki uzantılarında yer alan ürünlerin tespit talep eden yana ait orijinal ürünler olmaması halinde aleyhine tespit talep olunan yanın kullanımlarının tespit talep eden yanın … kod numaralı marka tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil edeceği, ilgili ürünlerin orijinal ürünler olması ihtimalinde ise marka hakkının tükenmesi ilkesi gereği herhangi bir ihlalden bahsedilemeyeceği” beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: Marka hükümsüzlüğü ve tazminat istemli davada, ilk derece mahkemesince, 30/09/2021 tarihli 2021/560 E sayılı ara kararla, tedbir talebinin kabulüne, trendyol.com internet sitesinde ve tedbir kararında yazılı URL uzantılı adreste , davalı yanın 3.sınıftaki kozmetik emtialarındaki kullanım ve satışının tedbiren durdurulmasına, karar verilmiş, davalı vekilinin tedbir kararına itirazı üzerine ise tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili tedbir kararının kaldırılmasına yönelik karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK 389/1 maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği” düzenlenmiştir. HMK 390/3 maddesinde; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükümü düzenlenmiştir. Yasal düzenlemeler kapsamından, mahkemece ancak davanın konusu olan hak ve şeylere ilişkin olarak ihtiyati tedbir kararı verilebileceği ve tedbir talep eden tarafın haklılığını yaklaşık ispat ölçüsünde ispat edecek deliller sunması gerektiği anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, dava marka hükümsüzlüğü ve tazminat talepli olarak açılmış, markaya tecavüzün önlenmesi ve meni talep edilmemiştir. Yargılama konusu edilmeyen bir hususta tedbir talep edilemeyeceğinden sonuç olarak mahkemece itirazın kabul edilerek, tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi yerinde olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 245,30 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 21/03/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.