Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/2130 E. 2021/2266 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2130 Esas
KARAR NO: 2021/2266
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/07/2021 tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2020/506
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından haksız ve hukuka aykırı olarak 26.07.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu bono incelendiğinde takip alacaklısının …, keşidecisinin …, müvekkil … A.Ş. ‘nin kefil sıfatıyla borçlandırıldığı, müvekkili şirketin bilgileri olan kaşe üzerinde …’in imzasının bulunduğunu, 03.06.2019 düzenleme tarihli, 01.07.2019 vade tarihli, 650.000 USD bedelli olduğunu, müvekkili şirketin davalı …’ e ve davalı …’e karşı böyle bir borcu bulunmadığını, davacı müvekkili şirketin davalı … ile hiçbir ilişkisi mevcut olmadığı gibi takibe konu bonoya kefil olmadığını, bono üzerinde bulunan imzanın davacı müvekkili şirkete ait olmadığını, işbu imzanın davacı müvekkili şirketi temsil ve ilzama yetkili kişiler tarafından atılmadığını beyanla, dava konusu takip dosyalarının teminatsız veya Mahkeme aksi kanaatte ise mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve işbu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konusu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyat-i tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: Mahkemece 21/01/2021 tarihli ara karar ile; İİK’nın 72/3 maddesi kapsamına göre icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği gerekçeleriyle, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK. 72/3 maddesi gereğince kabulü ile, dava dilekçesinde harçlandırılan dava değeri olan 3.753.318,88-TL’nin %15’i olan 562.997,83-TL teminat yatırılması halinde İstanbul 35. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası kapsamında icra veznesine ödenen paranın (borcun tamamı) alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir uygulanmasına, teminat ödendiği takdirde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına tedbir kararının ifası için müzekkere yazılmasına karar verilmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı … vekili 18/05/2021 tarihli dilekçesinde özetle; ileride yatacak paranın ödenmemesi için peşinen tedbir kararı verilemeyeceğini, tedbir kararı alındığı tarihten bugüne kadar icra dosyasına yatan bir paranın olmadığını, ayrıca davacı şirket faaliyetlerini sonlandırdığını, bu konu ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, öte yandan davacı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile 34.000.000-TL ‘lik icra takibi yapıldığını, davacı şirketin bütün malvarlığı bu dosyadan haczedildiğini, 3.kişilerdeki hak ve alacakları da bu dosyadan haciz yoluyla tahsil edildiğini, işbu takip de alacaklarının önüne geçmek üzere muvazaalı olarak yapıldığını, bu konuda İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/85 Esas, İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/785 Esas sayılı dosyalarında lehlerine karar verildiğini, açıklanan nedenlerle dosyadan verilen ihtiyati tedbir nedeniyle de alacaklarının geciktiğinde zararlarının katlanarak artacağını, bunun yanında mahkeme tazminata hükmetmiş olsa dahi ortada davacı şirketin malvarlığı da kalmadığından tahsil edilmesinin mümkün olmadığını, açıklanan bu nedenlerle teminat miktarının %50’den aşağı olmamak üzere alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI Mahkemece 08/07/2021 tarihli ara karar ile; ihtiyati tedbiri düzenleyen HMK’nın 390.maddesi “(1)İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.(2)Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. (3)Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükümlerini içermekte olduğu, bu bağlamda dosya kapsamında yapılan değerlendirmede, somut olayda talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispatlamış olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiş, kararı davalı … vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı … vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Mahkemece itirazlarımızla ilgili hiçbir değerlendirme yapılmadığını, teminat miktarına ilişkin itirazlarımız konusunda olumlu veya olumsuz karar verilmediğini, İİK 72/3 maddesi uyarınca alınacak teminat miktarının en az %20 olduğunu, ayrıca davacı şirketin faaliyetlerini sonlandırdığının (bu konu ticaret sicil gazetesinde ilan edilmiştir) gözetildiğinde; öncelikle tedbir kararının kaldırılmasını, aksi kanaat halinde teminatın % 50’den aşağı olmamak üzere verilmesinin hakkaniyetli olacağını,” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalıya borçlarının bulunmadığını, bonoyu davacı şirket adına imzalayan davalı …’in temsil yetkisi sona erdikten sonra imza attığı için kefaletin geçersiz olduğunu beyanla menfi tespit ve ihtiyati tedbir isteminde bulunmuş; davalı …, davacı iddialarının asılsız olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından 21/01/2021 tarihli ara karar ile; “…davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK. 72/3 maddesi gereğince kabulü ile, dava değeri olan 3.753.318,88-TL’nin %15’i olan 562.997,83-TL teminat yatırılması halinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası kapsamında icra veznesine ödenen paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir uygulanmasına.” karar verilmiştir. İhtiyati tedbir kararına davalı … vekili tarafından itiraz edilmiş, mahkemece 08/07/2021 tarihli ara karar ile “…somut olayda talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispatlamış olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine” karar verilmiştir. Karar davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İİK m72/3 maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. İİK 72/3 maddesi düzenlemesi dikkate alındığında, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilebilmesi için teminat miktarının alacağın yüzde onbeşinden aşağı olamayacaktır. Mahkemece dosya kapsamına sunulan deliller değerlendirilerek tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat kurallarının gerçekleştiği kanaatiyle tedbir kararı vermesinde ve yüzde onbeş oranındaki tedbir miktarında usule aykırılık olmadığından, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL peşin harcın davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına, 3-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.30/12/2021