Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/2108 E. 2021/2273 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2108 Esas
KARAR NO: 2021/2273
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/10/2021 tarihli ara karar
NUMARASI: 2021/614
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe konulan çeklerdeki imzanın müvekkili şirkete ait olmadığı gibi davalı alacaklıya borcunun bulunmadığının tespitine, dosyada haciz işlemi uygulanması nedeniyle ihtiyati haciz kararında belirtilen alacağın tamamının haciz anında dosyaya yatırıldığını, İİK 72. maddesi nedeniyle icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesine yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, takibin durdurulması ile açılan davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: Mahkemece 16/07/2021 tarihli ara karar ile; menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir müessesesine ilişkin özel düzenleme bulunmakta olup İİK’nun 72/2. maddesi gereğince icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında icra takibinin durdurulması, İİK’nun 72/3. maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği gerekçeleriyle davacı vekilinin talebinin kısmen kabulüne, davacı vekili dava dilekçesi ile icra takibinin tedbiren durdurulmasını talep etmiş ise de, İİK’nun 72/3 1. cümlesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden tedbir talebinin reddine, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasında; takip konusu alacağın tamamının davacı tarafından icra veznesine yatırılması halinde İİK 72/3 maddesi uyarınca dava değeri üzerinden %15 teminat yatırıldığında (22.500,00-TL) alacaklıya ödenmemesi için davanın taraflarıyla sınırlı kalmak kaydıyla ihtiyati tedbir konulmasına, teminat yatırıldığında karardan bir suretin icra müdürlüğü’ne gönderilmesine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ: Davalı vekili ihtiyati tedbire itiraz yönünden sunmuş olduğu dilekçesinde; mahkemece yapılan 21/10/2021 tarihli duruşmada, “ihtiyati tedbire ilişkin itirazın süresinde olmadığından reddine” karar verildiğini, ihtiyati tedbir kararının yokluklarında verildiğini, HMK’nın ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz başlıklı 394. maddesinde; “(1) karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz. (2) ihtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (ek cümle:22/7/2020-7251/42 md.)” şeklinde ki düzenlemesi gereği, ihtiyati tedbirin uygulandığına dair icra dairesi tarafından herhangi bir şekilde taraflarına tebligat yapılmadığını, ihtiyati tedbire cevap dilekçesini verdikleri tarihte vakıf olduklarından öğrenme tarihinin bu olduğunun dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafından, süresi sona eren bir vekaletname ile dava açıldığı ve tedbir kararı verilmiş olduğunu, davacı vekilinin dava açmaya yetkisi olmadığı halde açmış olduğu davada verilen tedbir kararının hukuka aykırı olduğunun bariz bir şekilde ortada olduğunu, söz konusu hukuka aykırı durumun sonradan giderilmesi halinde dahi ihtiyati tedbirin uygulanması nedeniyle müvekkilinin zarara uğrayacağını beyan etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI: Mahkemece 26/10/2021 tarihli ara karar ile; “İhtiyati tedbire ilişkin ara karara karşı kabul edilen kısım yönünden 1 haftalık itiraz yolu açık bırakıldığı, işbu ara kararın davalı tarafa 21/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazda bulunduğu dilekçesini 07/09/2021 tarihinde sunduğu, HMK 394 md gereği bir haftalık itiraz süresinin aşılmış olduğu anlaşılmış olmakla ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik talebin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “İhtiyati tedbir kararının yokluklarında verildiğini, tedbire cevap dilekçesi verdikleri tarihte vakıf olduklarını, öğrenme tarihi olarak bu tarihin dikkate alınması gerektiğini, Davacı tarafından süresi sona eren vekaletnameye dayalı olarak davanın açılmış olduğunu, buna dayalı verilen tedbir kararının usule aykırı olduğunu, Davacının davasını yaklaşık ispat kurallarına göre ispat etmesi gerektiğini, ayrıca dilekçeler teatisi tamamlanmadan verilen tedbir kararının usule aykırı olduğunu, Davacının dosyaya ödemiş olduğu bedele karşılık teminat mektubu getirmeye hazır olduklarını, Davacının çeklerin bedelsiz olduğuna ilişkin iddiaların yargılamayı gerektirdiğini, müvekkilin çeki elinde bulunduran iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı vekili, takibe konu çeklerdeki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını ve davalıya borçlarının bulunmadığını beyanla menfi tespit ve ihtiyati tedbir isteminde bulunmuş; davalı ise, davacı iddialarının asılsız olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından 16/07/2021 tarihli ara karar ile; “…davacı vekilinin takibin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine; ancak İİK. 72/3 maddesindeki ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, %15 teminat yatırılması halinde icra dosyası kapsamında icra veznesine ödenen paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir uygulanmasına.” karar verilmiştir. İhtiyati tedbir kararına davalı vekili tarafından itiraz edilmiş, mahkemece 26/10/2021 tarihli ara karar ile “…bir haftalık yasal itiraz süresi geçtikten sonra yapıldığı gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine” karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İİK 72/3 maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Mahkemece bu hükme dayalı olarak teminat karşılığı tedbir kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Mahkemece yukarıda açıklanan şekilde verilen ihtiyati tedbir kararının davalı vekili Av. …’ye 21.07.2021 tarihinde e-tebligat aracılığıyla tebliğ edildiği, davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazda bulunduğu dilekçesini 26/10/2021 tarihinde sunduğu, buna göre HMK 394.maddesindeki bir haftalık yasal itiraz süresinin geçtiği ve mahkemenin buna dayalı olarak süresinde yapılmayan itirazın reddine karar verilmesinde usule aykırılık bulunmamaktadır. Her ne kadar davalı vekili tarafından “davacı vekilinin vekaletnamesinin süresinin geçtiği” belirtilmiş ise de, davacı tarafından dosyaya yeni tarihli vekaletname sunulduğu ve eksikliğin giderildiği görülerek, davalının yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.30/12/2021