Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/208 E. 2022/1944 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/208 Esas
KARAR NO: 2022/1944
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/09/2020
NUMARASI: 2019/11 E. – 2020/234 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 23/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ayakkabı sektöründe faaliyet gösteren tüzel kişilik olduğunu, davalı …’ın şirket ortağıyken şirketteki hissesini müvekkiline devrettiğini, müvekkilinin … numaralı tasarım tescil belgesi sahibi olduğunu, bu tasarımın henüz tescil başvurusu yapılmadığı 12 aylık rüchan sürecinde müvekkilinin bu ayakkabı tasarımını kamuya arzettiğini, ancak davalı …’ın rekabet yasağına aykırı biçimde söz konusu tasarımı kullandığının öğrenildiğini, davalı …’in ise davalı …’ın kayınbiraderi olup her iki davalının birlikte hareket ettiğini, davalı …’ın, diğer davalı üzerinden yaptığı … numaralı tescil ile müvekkilinin tasarım haklarını gasp ettiğini belirterek … tescil numaralı tasarımın sahibinin müvekkili olarak tesciline, tasarım hakkı sahipliğinin davacıya devrine, bu talepleri mümkün görülmez ise davalı … adına tescilli bulunan bu tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, ayrıca maddi ve manevi tazminat ile gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin Manisa mahkemeleri olduğunu, ayrıca davacının bu davayı açma hakkının bulunmadığını, zira tasarımın … adına tescil edildiğini, yine endüstriyel tasarımın kendi adına tescil edilmediğinden, davanın pasif husumet yokluğundan da reddedilmesi gerektiğini bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 30.09.2020 tarih ve 2019/11 Esas – 2020/234 Karar sayılı kararıyla; “Söz konusu tanık beyanları dışında taraflar arasındaki önceye dayalı iş ilişkisinin varlığı ve sübutu da gasp yönünden iddiaları ispatlamaya yeterli görülmemiştir. Davacı yanın, davalı tescilinden önceki tarihlerde tasarıma konu tabanı üreterek sattığı iddiası yönünden ise, delil olarak sunulan belgelerin tarihsiz ve matbaada basım tarihi basılı bir katalog ürünü olmadığından hangi tarihte oluşturulduğuna dair bir ibare tespit edilememiş ve faturalardaki ürün cinsinde bahsedilen ürünlerde isimler eşleştirilmesine rağmen fotoğraflarda basım yayım gibi tarihe ilişkin veri olmadığından görsel eşleştirme yapılamamış; bu nedenlerle davacı yanın önceye dayalı kullanımı tespit edilememiştir. Buna karşı dava konusu tabana benzer tabanların 15/08615 tescil nolu tasarımın tescil tarihinden önce başka firmalarca da kamuya arz edildiği bilirkişi raporu ile tespit edilmiş, bu yönden yenilik unsurunu haiz olmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle terditli olarak açılan tasarım gasbı nedeniyle davacı yan adına tescil ile tazminat taleplerinin reddine, hükümsüzlük talebinin kabulüne” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Hüküm fıkrasındaki vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin bölüm, taleplerin terditli olduğuna yönelik hüküm fıkrasındaki kabul ile dahi çelişkili biçimde sanki dava kısmen kabul kısmen reddilmiş gibi düzenlenerek, terditli talebimiz kabul edilmekle davamızın kısmen değil tamamen kabul edilmiş olacağı gözetilmeden müvekkil aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedildiğini, Oysa terditli davalarda, taleplerden bir tanesinin herhangi bir sebepten dolayı kabule şayan görülmemesi ancak terditli olarak ileriye sürülen talebin kabulü halinde, davanın kısmen kabulü kısmen reddi değil, davanın tümden kabulüne karar verilmiş olunur. Somut olayda da sayın mahkeme 1 nolu talebimiz ve bunun ferileri niteliğindeki taleplerimizi hukuka uygun bulmamış, ancak 2 numaralı terditli hükümsüzlük talebimizi kabul etmiştir. Bu hali ile davanın kısmen reddedildiğinden bahsedilmesi, müvekkil aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, İlan talebimizin yanında maddi ve manevi tazminat taleplerimiz kabul edilmesi gerekirken red kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, Mahkeme kararına karşı, müvekkil aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama gideri yönü ile istinaf etmekte, müvekkil aleyhine olan hüküm fıkrasının kaldırılarak, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmilini talep ettiklerini” beyanla ilk derece mahkemesi kararının açıklanan yönüyle kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Tasarım uzmanı, sektör (ayakkabı) ve sınai mülkiyet uzmanından oluşan bilirkişi heyetinin 22.06.2020 havale tarihli raporlarında özetle; “Davacı ve davalı taraflardan önce dava konusu ayakkabı tabanı ürününün benzer nitelikte olan özelliklerde piyasada üretildiği, dava konusu … tescil nolu endüstriyel tasarımın 18.12.2015 tescil tarihinden önce piyasada üretilmiş örneğinin mevcut olduğu, tasarımın yeni ve özgün tasarım özelliğinde olmadığı, bu sebeple tasarım tescilinin hükümsüzlüğü gerektiren koşulların var olduğu” kanaati bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, tasarım hakkı sahipliğinin davacıya devrine, bu talep mümkün görülmez ise tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “-Davacının davaya konu … tescil numaralı tasarımın kendisine devri ile maddi ve manevi tazminat ile hükmün ilanı taleplerinin ayrı ayrı reddine, -Davacının terditli hükümsüzlük davasının kabulü ile davalı yana ait … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine.” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, davalı adına tescilli … numaralı ayakkabı tasarımının şirketin eski ortakları olan davalılar tarafından haksız olarak tescil edildiğini, bu nedenle tasarımın davacı adına tescilini, bu mümkün olmadığı takdirde tasarımının yenilik ve ayırt ediciliğininin bulunmaması nedeniyle hükümsüzlüğünü ve maddi manevi tazminat talep etmiş; davalılar ise, davacı iddialarını kabul etmeyerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece aldırılan 22.06.2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunun denetime elverişli ve yeterli olduğu, mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi incelemeleriyle, hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan ve bilirkişilerce resen yapılan araştırmalar sonucunda bulunan geçmiş tarihli tasarım tescillerinin incelenmesi neticesinde, hükümsüzlüğü talep edilen … numaralı tasarım tescilinde yer alan ayakkabı tabanı tasarımının tescil edildiği 18.12.2015 tarihinden önce piyasada üretilmiş örneğinin mevcut olduğu, tasarımın yeni ve özgün tasarım özelliğinde olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesi tarafından davacının terditli taleplerinden tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesi ve davacının yerinde olmayan maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş olması yerindedir. Davacının terditli taleplerinden tasarımın hükümsüzlüğü talebinin kabul edilmesi karşısında davacı aleyhine vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğu ileri sürülmüş ise de; davacının “Tasarımın kendi adına tescili, olmadığı takdirde hükümsüzlüğüne karar verilmesi” taleplerinin terditli olduğu ve bu yönüyle mahkeme tarafından terditli taleplerden birisinin kabul edilmiş olması nedeniyle davacı aleyhine vekalet ücreti takdir edilmediği, davacının maddi ve manevi tazminat ile hükmün ilanı taleplerinin reddedilmiş olması nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti verilmesinde isabetsizliğin olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yargılaması yönünden davacıdan alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2022