Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/2073 E. 2021/2236 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2073 Esas
KARAR NO: 2021/2236 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2021
NUMARASI: 2021/202 E., 2021/203 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 29/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz isteyen vekili; müvekkilinin 22/06/2021 tarihli 70.000 TL bedelli çek nedeniyle karşı taraftan alacaklı olduğunu, çekin süresinde ibraz edildiğini fakat karşılığının çıkmadığını belirterek 70.000 TL alacak ve ferilerinin tahsili için ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir. Mahkemesince 12/07/2021 tarihinde verilen 2021/202 D.İş – 2021/203 K.sayılı ilamla; ” alacak miktarının varlığı ve alacağın vadesinin geldiğinin anlaşıldığı, bu alacak için borçlu tarafından verilmiş bir rehinde bulunmadığından ihtiyati haciz isteyenin karşı taraf/borçlular hakkındaki talebinin İİK’nun 257. maddesindeki yasal koşulları gerçekleştiği” gerekçesiyle ihtiyati haciz isteyenin, borçlu/borçlular hakkındaki talebinin %15 teminatla kabulü ile; İ.İ.K’nın 257. maddesi gereğince yukarıda yazılı alacak miktarı kadar borçlunun gerek elindeki gerek üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının borca yetecek miktarının ihtiyati haczine, talep eden-alacaklının haksız çıktığı takdirde İ.İ.K’nın 259. mad. gereğince borçlunun ve üçüncü şahısların bu karar nedeniyle uğrayacakları zararı ödemek zorunda olduğuna, talep eden-alacaklı tarafından yukarıda yazılı oranda ve H.M.K’nun 87. maddesinde yazılı türden teminat gösterildiğinde ihtiyati haciz kararının kendisine verilmesine ve bu kararın ilk derece mahkemesinin yargı çevresinde bulunan icra dairelerince yerine getirilmesine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden ilk derece mahkemesine sunduğu itiraz dilekçesinde; çekin keşide yerinin Bozüyük olup muhatap bankanın da … Bozüyük Şubesi olduğunu, ayrıca müvekkili şirketin merkezinin de Bozüyük de bulunduğunu, dolayısıyla Bozüyük Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının iptalini istemiştir. Mahkemesince 21/09/2021 tarihinde verilen 2021/201 D.İş – 2021/205 K.sayılı ek karar ile ; “çekten kaynaklanan borcun aranılacak borçlardan olduğu, ihtiyati haciz isteminde akdin ifa yeri olan borçlunun yerleşim yeri ve ödeme yerinin bağlı bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olduğu, buna göre çeke dayalı ihtiyati haciz talebinde çekin keşide yeri, keşidecinin yerleşim yeri ve muhatap bankanın bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olduğu, ancak çekin ibraz edilmesi nedeniyle aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazandığı, bu durumda da alacaklının yerleşim yeri mahkemelerinin de yetkili hale geleceği, borçlu tarafın itirazının mahkemenin yetkisine ilişkin olduğu, ihtiyati hacze konu borcun para borcu olduğu, bu nedenle alacaklının yerleşim yeri mahkemelerinin yetkili olduğu” gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf etmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinafında; Bakırköy … İcra Dairesi nezdinde ihtiyati haciz kararına dayanan icra takibine itiraz edildiği ve yetki itirazında bulunulduğunu, icra yönünden kesinleşen yetki durumunun söz konusu olmadığını, talebin çeke dayalı ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkin olup, mahkemece yetkiye dair itirazlarının reddine karar verildiğini, İİK’nın 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceğinin belirtildiğini, aynı yasanın 50. maddesiyle “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur.” hükmüyle ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulduğunu, kambiyo senetlerinden doğan alacakların aranacak alacak niteliğinde olduğundan bu alacaklar için 6098 sayılı TBK’nın 89/1. hükmünün uygulanmayacağını, çekten kaynaklanan borcun alacaklısının borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde, ödeme yerinde yani 6102 sayılı TTK’nın 781/2 fıkrası uyarınca çekte açıklık yoksa, muhatabın ticaret unvanı yanında gösterilen yerin ödeme yeri sayıldığını, muhatabın ticaret unvanı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde çekin ilk gösterilen yerde ödendiği, böyle bir açıklık ve başka bir kayıt da yoksa, çek muhatabın merkezinin bulunduğu yerin de ödeme yeri sayıldığını, bu yerlerden birinde ihtiyati haciz talebinde bulunabileceğini, dosyaya konu olayda ihtiyati hacze konu çekin … Bozüyük Şubesi’ne ait olup dosya kapsamındaki belgelerden çekin keşidecisi olan borçlu … Limited Şirketi’nin yerleşim yerinin Bozüyük, itiraz eden borçlular şirketin yerleşim yeri ile iş merkezinin Bozüyük olduğunun anlaşıldığını, açıklanan bu hususlar karşısında çekin ibraz edildiği Sakarya, Adapazarı, … Bankası, Çark Caddesi şubesinin yargı sınırları dahilinde yer alan mahkemenin ihtiyati haciz kararı verilmesi hususunda yetkisi bulunmadığını, icra takibinin Bakırköy İcra dairelerinde başlatılmakta ve ihtiyati haciz kararının Bakırköy Mahkemesinden alındığını, … AŞ’nin yerleşim yerinin Bakırköy olmadığı, sorunun çekin ibrazı üzerine, çekten doğan borcun götürülecek borca dönüşüp dönüşmeyeceği noktasında toplandığını, poliçenin ve bononun Eski TTK. m. 620 ve Yeni TTK. m. 708 uyarınca poliçede muhataba, bonoda ise tanzim edene ibrazı gerektiğini, poliçenin ve bononun vadede ve 620’nci (m.708) maddede gösterilen süre içinde ibraz edilmesi ödenmemesi halinde ise, poliçenin muhatabına ve bononun ise tanzim edenine karşı protesto düzenlettirilmesi gerektiğini aksi takdirde 642’nci maddede belirtildiği üzere hamil müracaat borçlularına başvurma hakkını kaybedeceğini, poliçe ve bononun birer ibraz senedi olduğunu, ayrıca poliçede muhatabın bonoda ise tanzim edenin asıl borçlu olduğunu, poliçe ve bono borcu aranacak borç niteliğinde olduğundan hamile karşı yükümlülük altına girmiş olan kimselerden ödemenin talep edilebilmesi için borçluya ibraz edilmiş olması gerektiğini, bu sayede poliçe ve bononun borcu götürülecek borç halini aldığını, bunun yanında ibrazın, borçlunun ödeme yapacağı kimseyi öğrenmesini sağlayıcı bir fonksiyonu da bulunduğunu, çeke dayanan alacağın çekin niteliğinden kaynaklanan ibraz halindeki olumsuzluk nedeniyle götürülecek borca dönüşmesinin mümkün olmadığını, akademik alanda giderek benimsenen bir görüşe göre poliçe, bono ve çekin birer ibraz belgesi olduğunu, sözü edilen kıymetli evrakların ibrazının yapıldığı kişi ve sonuçları bakımından farklılık gösterdiğini, ibrazın poliçede muhataba, bonoda tanzim edene, çekte ise muhatap bankaya yapıldığını, poliçede muhatabın bonoda tanzim eden asıl borçlu olmasına rağmen çekte muhatap bankanın asıl borçlu olmadığını, bunun yanında ibrazın bono ve poliçe de borçlunun ödeme yapacağı kimseyi öğrenmesini sağlayıcı bir fonksiyona sahip ise de, çekte ibrazın böyle bir fonksiyonu olmadığını, bu sayede ibraz üzerine poliçe ve bono borcu götürülecek borç haline dönüşürken, çekte muhataba bankaya ibraz ile borçlunun ödeme yapacağı kimseyi tespit ettiği ve aramanın tüketildiğini kabul etme ve bunun sonucu olarakda çek borcunun götürülecek borca dönüştüğünü kabul etme olanağı olmadığını, ayrıca kambiyo senetlerinde ve bu meyanda çekte hak doğrudan doğruya çeke ait kayıtları ihtiva eden varakada tecessüm ettiği için çekteki borcu tek başına para borcu sayma olanağı da olmadığını, bu yönüyle de TBK m.89/1 göre çekteki borcun götürülecek borç olduğunu kabul etme olanağı bulunmadığını, bu nedenlerle, BK m. 89’a dayanarak ibraz sonucu çek borcunun götürülecek borca dönüştüğünün kabulü ile alacaklının ikametgahı mahkemesinde ihtiyati haciz isteme ayrıcalığı taşıdığı ve bulunduğunun kabulünün hukuken mümkün olmadığını, müvekkili … Ltd. Şti.’nin faktoring sözleşmesinin de tarafı olmadığını, bu nedenle bu sözleşmenin mucibince alacağın götürülecek borç niteliğinde olduğunun öne sürülemeyeceğini, çekin faktoring şirketinin elinde olduğunu bilmelerine imkan olmadığını, çekin muhatap olarak müvekkili şirkete değil bankaya ibraz edildiğini bildirmiştir. Talep dilekçesi ekinde ihtiyati haciz isteyenle dava dışı …- … arasında faktoring sözleşmesi düzenlendiği, ihtiyati hacze konu çekin 01/03/2021 tarihli alacak bildirim formuyla ihtiyati haciz isteyene temlik edildiği görülmüştür. İhtiyati hacze konu çekin 22/06/2021 tarihli 70.000 TL bedelli keşidecisinin ihtiyati hacze itiraz eden şirket, lehtarın …- … olduğu, hamilin ise ihtiyati haciz isteyen olduğu, çekin 23/06/2021 tarihinde ibraz edildiği, karşılıksız şerhinin yazıldığı, çekin keşide yeri ve muhatap bankanın Bozüyük olduğu anlaşılmıştır. İhtiyati haciz isteyen tarafından Bakırköy … İcra Müd.’ün … E.sayılı dosyasında ihtiyati haciz isteyen tarafından çek borçluları aleyhine kambiyo senetlerine özgü yolla 14/07/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddi kararına yöneliktir. İhtiyati hacze konu yapılan çekin keşide yeri Bozüyük olup itiraz eden borçlu … Ltd. Şti.’nin adresi Bozüyüktür. Öte yandan çekte muhatap bankanın da … Bozüyük Şubesi olduğu görülmüştür. Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde veya ödeme yerinde ihtiyati haciz isteyebilecektir. Somut olayda ihtiyati haciz Bakırköy Mahkemelerince verilmiş olup Bakırköy Mahkemeleri yukarıda belirtilen kural gereğince yetkili değildir. Çekin ibrazının borçlunun ödeme yapacağı kimseyi öğrenmesini sağlayıcı bir fonksiyonu yoktur. Dolayısıyla çekin bankaya ibrazıyla borçlunun ödeme yapacağı kimseyi tespit ettiği ve aramanın tüketildiğini kabul etme ve bunun sonucu olarak da çek borcunun götürülecek borca dönüştüğünü kabul etme olanağı yoktur. Yine kambiyo senetlerinde ve bu bağlamda çekte hak doğrudan doğruya çeke ait kayıtları ihtiva eden evrakta tecessüm ettiği için çekteki borcu tek başına para borcu sayma olanağı da yoktur. Bu yönüyle TBK’nun 89/1 maddesine göre çekteki borcun götürülecek borç olduğunu kabul etme imkanı bulunmamaktadır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde karşı taraf vekilinin ihtiyati hacze itirazının kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca karşı taraf vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Karşı taraf vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2- Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/202 D.İş 2021/203 Sayılı 21/09/2021 tarihli Ek kararının KALDIRILMASINA, 3-Karşı taraf vekilinin ihtiyati haciz kararına yetki yönünden yaptığı itirazının kabulüyle Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/202 D.iş 2021/203 Sayılı 12/07/2021 tarihli ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde istinafa gelen karşı tarafa ilk derece mahkemesince iadesine, 5-İstinafa geliş aşamasında karşı taraf tarafından peşin olarak yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 57,20 TL posta ücreti olmak üzere toplam 219,30 TL’nin talep edenden alınarak karşı tarafa ödenmesine, 6-İstinaf aşamasında talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi. 29/12/2021