Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/2049 E. 2023/1348 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2049 Esas
KARAR NO: 2023/1348
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/02/2021
NUMARASI: 2017/598 Esas – 2021/49 Karar
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 04/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uzun yıllardır bayan giyim alanında faaliyet gösterdiğini, 02-02 locarno sınıfında 01.09.2016 tarih ve … tescil numarası ile tescilli ” …” ürünlerinin tasarımında tescilli münhasır hak sahibi olduğunu, davalı tarafından tescilli tasarımı ile iltibas yaratacak derecede birebir benzeyen ürünleri haksız ve hukuka aykırı bir şekilde üretildiğini ve satıldığını, söz konusu ürünlerin ortalama bir tüketici nezdinde karışıklığa neden olabilecek kadar benzer olduklarını, durumun tespiti amacıyla İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/74 D.İş 2017/75 Karar sayılı dosyasında keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırdıklarını, davaya konu talep edene ait … tescil nolu tasarıma benzediği iddia olunan 8 adet taklit ürün bulunduğu ve satışının yapıldığının tespit edildiğini, davalı tarafından müvekkiline ait ürün ve tasarımların iltibas yaratacak şekilde üretim ve satışının yapıldığı hususunun tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, endüstriyel tasarıma tecavüz nedeniyle 5.000,00 TL maddi tazminatın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davalı tarafın piyasaya ticari amaçla sunmuş olduğu model, stil anlayışının, kalıp, detay, kumaş özelliklerinin çok benzer şekilde uygulanmış olduğu görülen bu taklit ürünlerin piyasadaki satışının durdurularak toplatılmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının 554 sayılı KHK’dan alıntı yapmış olsa da davada Sınai Mülkiyet Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, müvekkilinin davacının tasarım hakkına tecavüz niteliğini taşıyacak bir fiili söz konusu olmadığını, çünkü davacının tescil ettirdiği tasarımın SMK 56. maddesi uyarınca yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine haiz olmadığını, kanun maddesi uyarınca bir ürünün yeni kabul edilebilmesi için tescil için başvuru yapıldığı tarihten önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerektiğini, ancak davacı şirket tarafından tescil edilen tasarımın piyasada harcıalem olarak satışı yapılan ve üretilen bir ürün olduğunu, yenilik niteliğine haiz olmayan bir ürünün kanun kapsamında korunması söz konusu olmadığını, deliller göz önüne alındığında ortada bir tecavüz olmadığını, müvekkili şirketin ürünü ile davacının ürünü arasında gerek kullanılan kumaş, dikiş detayları gerekse ürünlerin kesimi bakımından birçok farklılık bulunduğunu, söz konusu ürünün benzerleri müvekkil şirket tarafından uzun yıllardır satıldığını, dava konusu edilen müvekkilinin ürünü ile davacının ürününün aynı olmadığını, piyasada davacının ürününe benzer birçok ürün bulunduğunu, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, aynı zamanda hukuki şartlarının oluşmadığını belirterek davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesi gerektiğini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 04/02/2021 tarih ve 2017/598 Esas – 2021/49 Karar sayılı kararıyla; “… davacının TPMK nezdinde … numaralı 02-02 locarno sınıfında tescilli ceket tasarımlarının sahibi olduğu, davalıya ait iş yerinde tespit edilen ürünlerin davacı adına tescilli tasarım ile ayırt edilemeyecek derecede benzer ürünler olduğu anlaşılmakla davalının eyleminin tescilli tasarıma tecavüz teşkil ettiği sonucuna ulaşılmış; bu kapsamda davacının tasarım tecavüzüne dayalı tazminat taleplerinin yerinde olduğuna kanaat getirilmiş, maddi tazminat talebi yönünden yapılan mali incelemedeki hesaplama göz önünde bulundurulmak suretiyle (esasen bu tür davalarda net zarar tespitinin mümkün olmaması, farazi hesaplamalar doğrudan hükme esas alınabilecek nitelikte olmaması, sektörel hesaplamada tespit edilen miktarın doğrudan hükme esas alınabilir nitelikte olmaması, davalıya ait 20 ye yakın satış noktasının bulunduğu ve sunulan kesim raporları dikkate alındığında BK 50. maddesi gözetilerek değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmakla) tespit edilen tecavüze konu ürün adedi, sektörel uygulamalar davalının satış potansiyeli ve kesim faturaları bütün olarak değerlendirildiğinde hakkaniyet de gözetilerek BK 50.maddesi gereği usulünce yapılan talep arttırım da dikkate alınarak (her ne kadar kesin süre verilmiş ise de 08/10/2020 tarihli celsenin 7 nolu ara kararında kesin süreye uymamanın sonuçlarının usulünce ihtar olunmadığı dikkate alınarak yapılan talep arttırım dilekçesi dikkate alınmış olup, ıslaha ilişkin davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.) takdiren 18.625,00 TL üzerinden talebin kısmen kabulüne; yine manevi tazminat yönünden manevi tazminatın yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla eylemin ağırlığı tecavüze konu tasarım sayısı, hak ve nesafet gözetildiğinde talep edilen tazminat miktarının yerinde olduğuna kanaat getirilmekle takdiren 5.000,00 TL manevi tazminata. ” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde; “Davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığına dair dava dilekçesinde açık ifade olmamasına, hatta davanın kısmi dava olduğuna dair emareler taşıyan “fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik” ifadelerine yer verilmiş olmasına karşın ıslah dilekçesinin talep arttırım dilekçesi olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu,Davaya kısmi davaya ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği, ıslah ile arttırılan kısım yönünden ise zamanaşımı hükümleri uyarınca ret kararı verilmesi gerektiğini, ancak mahkeme tarafından itirazlarımız gözetilmeksizin karar verildiğini,Davanın başından itibaren davacının tescil ettirdiği ürüne ilişkin yenilik ve ayırt edicilik unsurlarının mevcut olmadığına dair itirazlarımızın nazara alınmadığını,Bilirkişi raporuna itirazlarımızın kısmen gözetilerek farazi hesaplamadaki tutarın yarısı oranında maddi tazminata hükmedildiğini, sunulan kesim raporlarının iki katı üstünde bir üretim kabul edilerek tazminata hükmedilmiş olması gerçeği karşısında tazminat tutarının çok yüksek takdir edildiğini,Dava konusu üründen çok fazla üretilmediğinin davacı tarafından yaptırılan İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/74 D.İş numaralı delil tespiti dosyasından da anlaşıldığını, habersiz bir şekilde müvekkil şirketin mağazasına gelinerek yapılan tespitte dava konusu üründen yalnızca sekiz adet bulunduğu tespiti karşısında, hükmedilen tazminat miktarının fahiş olduğunu,Müvekkil şirketin ürünü ile davacının ürünü arasındaki farklılıkların değerlendirilmemiş olmasının hatalı olduğunu,Manevi tazminatın hukuki şartları oluşmadığını, davacı şirketin itibarının zedelenmesi, müvekkilin herhangi bir fiilinden dolayı piyasada manen zarar görmesi gibi bir durumun olmadığını, buna rağmen 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE:Dava, tasarım hakkına tecavüzün tespiti, meni ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “Davanın KABULÜ ile; davalı tarafça piyasaya sunulan ürünlerin davacıya ait (TPMK nazdinde 02-02 locarno sınıfında, … (2) no ile davacı adına tescilli “…” isimli) tasarıma tecavüz teşkil ettiğinin TESPİTİNE, DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, ORTADAN KALDIRILMASINA, -Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; takdiren 18.625,00 TL’nin 03/08/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, -Davacının manevi tazminat talebinin KABULÜ ile; 5.000,00 TL ‘nin 03/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine.” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 59. maddesinde, “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” düzenlemesine yer verilmiş olup; davacının anılan maddeye dayalı haklarını kullanmak amacıyla işbu davayı açtığı anlaşılmıştır. Davacının TPMK nezdinde … numaralı 02-02 locarno sınıfında tescilli ceket tasarımlarının sahibi olduğu, İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/74 D.İş sayılı dosyası ile davalıya ait iş yerinde tespit edilen ürünlerin davacı adına tescilli tasarım ile ayırt edilemeyecek derecede benzer ürünler olduğunun gerek tespit dosyasındaki gerekse de işbu dosyadaki denetime elverişli bulunan bilirkişi raporları ile anlaşılmakla, davalının davacının tasarım haklarına tecavüzünün sabit olduğunun kabulü yerindedir. Mahkemece yaptırılan mali incelemelerde, davalının davaya konu tasarım satışından 37.250,00 TL kazanç elde etmiş olabileceğinin tespit edildiği, davacı vekili tarafından maddi tazminat talebinin bu miktara artırıldığı, mahkemece sektörel uygulamalar ve satış potansiyeli bir bütün olarak değerlendirilerek hakkaniyet çerçevesinde TBK.50.maddesi uyarınca tazminatın yarı oranında indirilerek hüküm kurulduğu, davada zamanaşımı ve hak düşürücü süre sorununun bulunmadığı ve mahkemenin bu takdirinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmıştır. Davacının açıklandığı üzere tasarım haklarına tecavüz edilmesi nedeniyle manevi tazminat talep hakkının da bulunduğu, eylemin ağırlığı, tecavüze konu tasarım sayısı, hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak mahkemece takdir edilen 5.000,00 TL manevi tazminatın da isabetli olduğu anlaşılmakla; davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 1.613,82 TL harçtan, peşin alınan 403,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.210,37 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/10/2023