Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/2045 E. 2022/727 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2045 Esas
KARAR NO: 2022/727 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/09/2021
NUMARASI: 2019/208 E. – 2021/358 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının … Markasını Franchise ilişkisi kapsamında kullandığını, … mağazasını işlettiğini, davacının … markası başta olmak üzere müvekkiline ait ürün, endüstriyel tasarım, know-how’u kendine has kahve, kafe, restaurant ve satış konseptini ve dekorasyon, mobilya, ekipman, tabela, elektronik sistemleri, lojistik ve ürün altyapısı, amblem, sembol, know-how ve hizmet ve pazarlama anlayışı ile iş yeri işletme sistemi sadece franchise verilecek yerlere münhasır olmak üzere belirli hak ve yükümlülükler belli şartlarda ve bedel karşılığında franchise alan olarak davalı şirket kullanımına sunduğunu,buna rağmen davalının Franchise Sözleşmesi imzalanmasına yanaşılmadığını,2016 Mayıs ayı sonuna kadar aylık isim ve reklam bedeli adı altındaki Royalty bedellerinin alınmayacağı hususlarında anlaşıldığını, ancak davalı tarafın gerçekçi olmayan afaki istekleri bitmediğinden ve aralarındaki franchise ilişkisinin gerekleri yerine getirilmediğinden davalı tarafa ihtarname gönderilerek franchise ilişkisinin sonlandırıldığını, İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/6 D.İş ve 2016/6 Karar Sayılı dosyasında keşif ve bilirkişi incelemeleri yaptırdıklarını, emsal franchise sözleşmeleri üzerinden davalı şirketin aylık ciro hesaplamalarına gidilerek müvekkilinin aylık isim ve reklam hakkı(royalty) bedeli faturalarının davalıya ödetilmesi gerektiğini, zira müvekkili şirketin tüm Türkiye çapındaki Franchise Bayilerine aylık net satış ciro) Üzerinden KDV hariç %5 Franchise İsim Hakkı Bedeli ve %2 Marka Geliştirme, Koruma, Arge, Tanıtım ve Reklam Payı Bedeli uygulamakta ve Franchise bayilerinden tahsil etmekte olduğunu, İstanbul … icra Müdürlüğü … E. dosyası ile takibe de geçildiğini, takibe itiraz nedeniyle itirazın iptali ile davalının %20 icra inkar tazminatından sorumlu tutulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davanın, görevsiz Mahkeme de açıldığını, TTK nun 4 ve 5. maddelerinin açık düzenlemesi gereği cari hesap alacağından kaynaklanan davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, alacak iddiasının müvekkiline olan borçlarından kurtulmak amacıyla ortaya atılmış iddialardan oluştuğunu, Müvekkili şirketin, alacaklarının tahsili için iş bu dosya davacısı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … E. ve … E.( EK.1 Takip Talepleri) Sayılı dosyalarından 23.12.2016 tarihinde takibe geçtiğini, takiplere yapılan haksız itirazlar üzerine, İstanbul Anadolu 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/418 E. ve İstanbul Anadolu 7 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/419 E. Sayılı dosyaları ile 10.04.2017 tarihinde itirazın iptali davaları açıldığını ve davaların derdest olduğunu, … ile … arasında yazılı sözleşme bulunmadığını, taraflar arasında uzlaşılan çerçevede yürümüş bir ticari ilişkinin söz konusu olduğunu, iş yerinde kullanılacak sarf malzemeleri ile muhasebe programı gibi teknik verilerin de davacının belirlediği 3. Kişilerden alınacağını, müvekkilinden franchise bedeli alınmayacağını, davacı sistemi gereği zorunlu olduğundan her ay frahchise bedeli olarak kestiği fatura karşılığında müvekkilinde iade faturası keseceğini ücret alınmayacağını, bu hususun taraf ticari defter kayıtlarıyla da sabit olduğunu, İsim, logo, reklam vb. isimlerde müvekkilden herhangi bir bedel alınmayacağını beyanla davanın reddi talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 23/11/2017 tarihli 2017/531 Esas-2017/242 Karar sayılı kararıyla; “Mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin usulden reddine, dosyanın İstanbul Ticaret Mahkemesine gönderilmesine” karar vermiştir.
İSTİNAF KARARI: Dairemizin 30/05/2019 tarihli, 2018/797 Esas-2019/1243 Karar sayılı kararıyla; “…556 sayılı KHK’dan (6769 sayılı SMK’dan) kaynaklanan tescilli bir sınai hakka dayalı uyuşmazlık söz konusu olduğunda yada bu hakların lisans ile kullanılmasından kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu olduğunda ihtisas mahkemesi sıfatıyla FSHHM’nin görevli olduğu, dava konusu uyuşmazlığın da “isim ve logo bedeli, reklam marka geliştirme gelirleri” alacağından kaynaklandığı, davaya bakma görevinin FSHHM’ne ait olduğu kanaatiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine” kararı verilmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 28/09/2021 tarihli 2019/208 Esas – 2021/358 Karar sayılı kararıyla; “.. Davacı … A.Ş. tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı(37.245,78 TL alacağı için) takip konusunun cari hesap kayıtlarına ilişkin alacak talebine yönelik olduğu, dava dosyasına sunulan cari hesap bakiyesinin Beyazıt şubesi için 37.245,78 TL’lik faturaların, 2016 Yılı Ağustos ayına ait reklam ve marka kullanımına ve geliştirmesine ait bedeller olduğu, davalının bu fatura muhteviyatını ödeme yükümlülüğünde olduğu, mali kayıtlar kapsamına göre; takip konusu cari hesap dökümünde yer alan faturalardan; 25.01.2016 tarihli … nolu KDV dahil 4.460,68 TL’lik,12.02.2016 tarihli … nolu KDV dahil 2.813,07 TL’lik ve 05.03.2016 tarihli … nolu KDV dahil 3.508,39 TL’lik toplam 10.782,14-TL’lık 3 adet fatura için davalı … LTD.ŞTİ nin iade faturası kestiği ve davacı … A.Ş.nın da bu iade faturaları kayıtlarına işlediği, icra takibi alacak tutarı olan 37.245,78-TL alacak tutarından davalının kestiği ve davacının da kendi hesaplarına da işlediği iade faturaları çıkartıldığında 37.245,78-10.782,14 = 26.463,64 TL’ olduğu, taraflar arasında imzalanan bir Franchise sözleşmesi olmamasına rağmen aylık ciro pirim bedeline göre , İsim logo ve Marka geliştirme giderleri altında kestiği faturalara göre 26.463,64 TL davalıdan alacaklı olduğu” gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasında davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin 26.463.64-TL üzerinden devamına, fazla istemin reddine, kabul edilen Takip tutarının takdiren % 20′ si üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle 5.292.73- TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından tarafların sözleşmeden doğan borç ve yükümlülükleri bakımından değerlendirme yapılmasının mümkün olmamakla birlikte davacının 2016 sonrasında royalty bedelinin alınabileceği hususunu ispatlayamadığını. -Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte uzlaşılan çerçevede yürümüş bir ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davacı şirket yetkilisi …’nın yönlendirmeleri ve taraflar arasında mutabık kalınan şartlar altında, iki tane işyerini ‘İstanbul Beyazıt ve Kırklareli Merkez” … olarak işlettiğini, proje, mimarlık, tefrişat vs işlerin davacının belirlediği 3. Kişilerce yapıldığını, davacı tarafça kesilen faturaların müvekkilince ödendiğini, işyerinde kullanılacak sarf malzemeleri ve teknik verilerin de üçüncü kişilerden alınacağını, davacının müvekkilinden franchise bedeli almayacağını, davacının sistem gereği zorunlu olarak kestiği faturalara karşın müvekkilince iade faturası kesilerek ödeme yapılmayacağını, isim, logo, reklam vb. İsimlerle müvekkilinden herhangi bir bedel alınmayacağını. -Davacının müvekkiline tanınan muafiyetlerin sınırlı süre boyunca, 2016 yılı Mayıs ayı sonuna kadar uygulanacağı hususunu ispatlayamadığını, mahkemenin davanın kısmen kabulüne karar vermesinin hatalı olduğunu, muafiyetlerin sözleşme süresi boyunca geçerli olduğunu, fakat davacının 2016 yılı Mayıs ayından sonra davacı tarafından yazılı veya sözlü olarak gerekçe göstermeksizin müvekkilince kesilen iade faturalarını kabul etmemeye başladığını. -Davanın salt cari hesap olacağı olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, cari hesabın franchise ilişkisinden kaynaklanan royalty bedeli olarak değerlendirilmesi gerektiğini, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmaksızın karar verildiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; istinaf sebeplerinin mesnetsiz olduğunu, dosyada alınan bilirkişi raporlarının haklılıklarını ispatladığını, tarafların 2016 yılı Mayıs ayı sonuna kadar royalty bedeli alınmayacağı konusunda anlaştıklarını, tespit raporları ile müvekkilinin … mağazasında, mimari ve inşai hakediş listelerindeki mal ve hizmetlerin davalıya eksiksiz teslim edildiği, müvekkilinin franchise ilişkisinden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davalının ilişkinin sona ermesinden itibaren başka bir kafe ve marka altında kullanmaya devam ettiğinin tespit edildiğini, davalının müvekkilinin davalıdan franchise bedeli ile isim, reklam, logo vb bedeller almayacağına yönelik iddialarının yersiz olduğunu, delil de sunmadığını, müvekkilinin Türkiye’deki tüm franchise bayilerinden %5 isim hakkı bedeli ile %2 marka geliştirme, koruma, tanıtım, arge ve reklam payı bedeli uyguladığını, online takip ettiği robotpos sistemi işyeri verilerine göre de kesilen faturaların teamüllere uygun olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyasının UYAP üzerinden incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine 37.245,78 TL cari fatura alacağının, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak ve tahsilde tekerrür teşkil etmemek koşuluyla, yıllık %10,75 oranında ticari temerrüt faizi ile birlikte, tahsilinin talep edildiği, fatura örneklerinin dosyaya ibraz edildiği, borçlu vekilinin süresinde borca, faize, faiz oranına ve ferilerin itiraz ettiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince hukukçu marka vekili bilirkişi, mali müşavir bilirkişi ve sektör bilirkişisinden alınan 8.6.2020 tarihli raporda; Davacı ve davalı arasındaki franchise ilişkisinin 2015 yılında başladığı ve 2016 yılının Ağustos ayı sonunda sone erdiğini, davacı … A.Ş. tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra müdürlüğü … Esas sayılı icra takibi ile 37.245,78 TL alacağın tahsilinin talep edildiğini, takip konusu alacağın SMK hükümlerine göre tazminat talebi olmayıp, cari hesap kayıtlarına dayanan alacak talebi olduğunu, dava dosyasına sunulan cari hesap bakiyesinin Beyazıt şubesi için 37.245,78 TL’lik İncelenen faturaların, detayında davacının kestiği faturaların içeriğinin 2016 Yılı Ağustos ayına ait reklam ve marka kullanımına ve geliştirmesine ait bedeller olduğu, davalının bu fatura muhteviyatını ödeme yükümlülüğünde olduğu, Tarafların ticari kayıtları incelendiğinde ise; takip konusu cari hesap dökümünde yer alan faturalardan; 25.01.2016 tarihli … nolu KDV dahil 4.460,68 TL’lik,12.02.2016 tarihli … nolu KDV dahil 2.813,07 TL’lik ve 05.03.2016 tarihli … nolu KDV dahil 3.508,39 TL’lik toplam 10.782,14-TL’lık 3 adet fatura için davalı … LTD.ŞTİ nin iade faturası kestiği ve davacı … A.Ş.nın da bu iade faturaları kayıtlarına işlemiş olduğu, icra takibi alacak tutarı olan 37.245,78-TL alacak tutarından davalının kestiği ve davacının da kendi hesaplarına da işlediği iade faturaları çıkartıldığında 37.245,78-10.782,14 = 26.463,64 TL’ olduğunu, Davacı arada imzalanan bir Franchise sözleşmesi olmamasına rağmen aylık ciro pirim bedeline göre , İsim logo ve Marka geliştirme giderleri altında kestiği faturalara göre 26.463,64 TL davalıdan alacaklı olduğu, icra inkar tazminatı tutarının 5.292,73-TL olarak hesaplandığını, takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan etmişlerdir. Bilirkişiler 17.05.2021 tarihli ek raporlarında, kök rapordaki görüşlerini tekrarlamışlardır. Davalı vekilinin 17.12.2021 tarihli dilekçesi ile ek beyanlarda bulunduğu ve İstanbul 7. Asliye Ticaret mahkemesinde görülen davacısı olduğu itirazın iptali davasında, müvekkilinin alacaklı olduğuna karar verildiğini, karar verilirken müvekkilinin cari hesabında görülen, davacıya karşı 32.841,00 TL olan borcunun alacağından mahsup edildiğini, işbu mahsup dolayısıyla müvekkilinin hiçbir borcunun bulunmadığını, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi halinde mükerrer tahsilata neden olunacağını ve sebepsiz zenginleşmeye neden olunacağını beyan ettiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: İtirazın iptali talepli davada, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinden sonra, 17/12/2021 tarihli dilekçe ile ek beyanlarda bulunduğu anlaşılmakla, süresinden sonra ibraz edilen dilekçedeki beyanlar dikkate alınmamış, istinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince, istinaf dilekçesindeki sebepler ve kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı anlaşılıyorsa da, tarafların sözlü mutabakatı üzerine, davalı tarafça İstanbul Beyazıt ve Kırklareli Merkez’de …’ni işlettiği, Franchise Sözleşmesi’nin zorunlu şekil şartına tabi olmadığı gözetilerek, sözlü olarak kurulan sözleşme ilişkisinin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır. İstanbul … İcra müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyasına konu fatura alacaklarının, franchise isim hakkı bedeli ile isim, reklam, logo vb bedellerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça taraflar arasındaki sözlü anlaşmaya göre 2016 yılı Mayıs ayı sonuna kadar bu bedellerin alınmayacağı, davalı tarafça taraflar arasındaki sözlü anlaşmaya göre sözleşme süresi sonuna kadar bu bedellerin alınmayacağı ileri sürülmüştür. Tarafların defterlerinin incelenmesinde, 2016 yılı Mayıs ayı öncesinde de davacı tarafça faturalar düzenlendiği ve davalıya gönderildiği, davalı tarafça iade faturası düzenlendiği, davacının da 25.01.2016 tarihli 4.460,68 TL’lik,12.02.2016 tarihli 2.813,07 TL’lik ve 05.03.2016 tarihli 3.508,39 TL’lik toplam 10.782,14-TL’lık 3 adet faturayı defterlerine işlediği anlaşılmıştır. İadesi kabul edilen bu faturalar mahkemece, davalının borcundan mahsup edilerek karar verilmiştir. Takibe konu edilen diğer faturaların ise davacı tarafça iadesinin kabul edilmediği, fatura konusu hizmetin ise sözleşme kapsamında davalıya verildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça dosyaya sunulan emsal sözleşmeler ile, tarafların defter kayıtlarından brüt gelir üzerinden %5 oranında isim hakkı bedeli ile %2 oranında marka geliştirme, koruma, tanıtım, arge ve reklam payı bedeli talep edilebileceğinden, davalı tarafça da bu bedellerin ödendiğinin ispat edilemediği gibi, Mayıs sonundan itibaren muafiyet tanındığı da ispat edilemediğinden, ilk derece mahkemesince davalı tarafça ödenmeyen 26.463.64-TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, fazla istemin reddine ve kabul edilen kısım üzerinden inkar tazminatına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 2.169,27 TL nispi harçtan, peşin alınan 543,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.626,27 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 63,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/04/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.