Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/2034 E. 2023/1220 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2034 Esas
KARAR NO: 2023/1220
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/05/2021
NUMARASI: 2018/541 Esas – 2021/365 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 19/09/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın üyesi olduğu … A.Ş.ne itiraz eden kart hamili misafirlerin online acenta olan … aracılığı ile iade yapılmaz rezervasyon yaptırdıklarını, davacı şirket bünyesinde bulunan … Hotelin rezervasyon sistemine düşen konaklama bedelinin mail order ile tahsil edildiğini, rezervasyon ismi … ve … olduğunu, rezervasyon giriş günü … tek olarak geldiğini ve tek konaklayacağını bildirdiğini, otelin güvenlik prosedürleri gereği misafirden rezervasyon tutarını çektiği kredi kartını görmek istendiğini ve gelen misafir … kartın … ait olduğunu bildirerek kartı ibraz ettiğini, müvekkili şirketin de bu şekilde ödemeyi kabul edemeyeceğini, kredi kartı sahibinin mail order prosedürlerini yerine getirmesi gerektiğini belirttiğini ve misafirin whatsapptan görüntülü olarak kart sahibi ile görüşme sağlandığını, kart sahibi mail order formunu imzalı ve konaklayacak kişinin … olduğunu belirterek çekimin bilgisi ve onayı dahilinde yapıldığını teyid ve beyan ettiğini, tüm prosedürün yerine getirilmiş olmasına rağmen bankanın misafir otelden ayrıldıktan sonra kart sahibinin “işlem bilgim ve onayım dışında yapıldı” itirazını kabul ederek taraflarına bilgi verilmeden usule aykırı olarak tüm tutarı kart sahibine iade ettiğini, 5464 sayılı Banka Kartları Kanunu’nun 17/2. maddesine göre davacı, üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmiş olmasına rağmen bankanın parayı iade ettiğini, bu nedenlerle yapılan itirazların iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava dışı … kart hamili …’a ait kredi kartını kullanılarak 14.02.2018 tarihinde 8.422,75TL tutarında kartsız satış işlemi yaptığını, 03.04.2018 tarihinde … takas sistemi ile müvekkili bankaya ulaşan itirazın … itiraz kuralları ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu hükümleri kapsamında incelemeye alındığını ve aynı tarihli ekli mail ile konuya ilişkin firmanın bağlı olduğu şubeye bildirim yapıldığını, itiraza konu işlem için kartın bankası tarafından işlemin gerçek kart hamiline ait olmadığının belirtildiğini, davacı firmadan temin edilen dokümanların incelenmesi ve karşı bankaya sunulması için hazırlanmasının akabinde belgelerin kartın bankasına iletilerek itirazın müvekkili Banka tarafından geri çevrildiğini, karşı bankadan gelen itiraz formu ve davacı firmadan temin edilen belgeler incelendiğinde, otelde konaklama yapan kişinin kredi kartı hamili olmadığının gözlemlendiğini, kart bankasından gelen itiraz formunda kart hamili isminin … olarak yer aldığını, davacı tarafından müvekkili bankaya sunulmuş olan belgelerde işlemi yapan şahısların .. ve …. olduğunu, kart sahibinin adının … , faturanın ise … adına kesildiğinin görüldüğünü, davacı üye işyerince gönderilen belgelerde harcamanın kart hamili rızası/talimatı ile yapıldığını gösterir bir kaydın müvekkili bankaya sunulmadığını, işlemlerin hiçbir yerinde kart hamilinin adının geçmediğini, temin edilen belgelerin gerçek kart hamili ile paylaşıldığı ve kart hamilinin itirazından vazgeçmediği, bu işlem için kendisinin onayı olmadığının kartın bankası tarafından müvekkili bankaya iletildiğini beyanla, davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/05/2021 tarih ve 2018/541 Esas – 2021/365 Karar sayılı kararıyla; “Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı Banka arasında “Üye İşyeri Sözleşmesi” yapıldığı, konaklama tutarının mail order ile tahsil edildiği, davacı işyerinde konaklamaya … geldiği, rezervasyon tutarının çekildiği kartın istenmesi üzerine … kartın … ait olduğunu belirterek kartı ibraz ettiği ve üye işyerinin whatsapptan görüntülü konuşma yapmak suretiyle hizmeti verdiği, ancak davacı Banka tarafından sunulan belgelerden ilgili banka kartının ait olduğu … tarafından söz konusu kartın hamilinin … olduğunun ve adı geçenin bu işleme itiraz ettiğinin bildirildiği görülmekle, davacı üye işyerinin anılan hükümler uyarınca gerekli denetimleri yapmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olması koşullarının bir arada bulunması gerektiği ancak davacının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” kararı verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde; “Davacı müvekkil tarafından kanunda aranan imza kontrolünün yerine getirildiğini, kredi kartı üzerindeki imza ile mail order bilgilerinde yer alan imza ve pasaporttaki imzanın aynı olduğunu,… ve … aynı kişiler olup olmadığının da bilinmediğini, … adında bir kişi olup olmadığı işleme olan itirazında bankaca … bilgilerinin alınıp alınmadığı ve işlemin sadece … adındaki kişinin beyanıyla mı gerçekleştirildiği bankaca ne gibi kontrollerin yapıldığı ve işlemin ne şekilde denetlendikten sonra iptal edildiğinin belirsiz olduğunu,’Konaklama bedelinin … ait kredi kartından tahsil edildiği, ancak bu kredi kartının … değil … ait olduğu tespit edildiği, burada bir kart sahteciliğinin olabileceği’ 30.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiğini, ancak … ait kart bilgilerinin bir şekilde temin edilerek … adına bir kart düzenlenerek bu karta yüklenmiş olabileceği ihtimali karşısında … ile … aynı kişi olması ihtimalinin mevcut olduğunu,Kart işleminin yapıldığı anda değil de hizmet alımı gerçekleştikten 5 gün sonra işlemin iptal ettirilmesi nedeniyle … ve … aynı kişiler olduğunun açık olduğunu, bu durum karşısında bankanın işlemi iptal ettirmesinin kanuna aykırı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE:Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesi tarafından; “… davacı ile davalı Banka arasında “Üye İşyeri Sözleşmesi” yapıldığı, konaklama tutarının mail order ile tahsil edildiği, davacı işyerinde konaklamaya … geldiği, rezervasyon tutarının çekildiği kartın istenmesi üzerine … kartın … ait olduğunu belirterek kartı ibraz ettiği ve üye işyerinin whatsapptan görüntülü konuşma yapmak suretiyle hizmeti verdiği, ancak davacı Banka tarafından sunulan belgelerden ilgili banka kartının ait olduğu … Bank tarafından söz konusu kartın hamilinin … olduğunun ve adı geçenin bu işleme itiraz ettiğinin bildirildiği görülmekle, davacı üye işyerinin anılan hükümler uyarınca gerekli denetimleri yapmadığı anlaşılmakla davanın reddine.” karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Mahkemece alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait otelde konaklama yapan … kart sahibi olmadığı, karttan işlem yapabilmek için kart sahibinin kendisinin kartı kullanması ve bizzat onay vermesi gerektiği, asıl kart sahibinin bilgisi ve onayı ile verilen ek kartın ancak hamili tarafından kullanılabileceği, ayrıca whatsapptan yapılan görüşmenin görüntüleri sunulmadığı için görüntülerle kimlik ve karttaki resimlerin uyuşup uyuşmadığının tespit edilemediği, otel yönetiminin gerekli imza ve resmi belgelerdeki fotoğrafların kontrolünü yapmış olsa bile kartın sahibi tarafından kullanılmayarak üçüncü kişi tarafından kullanılmasına izin vermiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, mal ve hizmet alımında kişiye ait bilgilerde uyumsuzluk olması halinde yapılan ödemenin banka tarafından reddedilmeyeceği, üye işyerinin bu işlemle ilgili tüm sorumluluğun ve zararların tamamen kendisine ait olduğunu kabul ettiğinden davacının talepte bulunamayacağı anlaşıldığından; davanın reddine dair mahkeme kararı isabetli olmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/09/2023