Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/2026 E. 2021/2206 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2026 Esas
KARAR NO: 2021/2206
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/08/2021
NUMARASI: 2021/626 E. – 2021/729 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı … Limited Şirketi arasında franchising sözleşmesinin imzalandığını, davalı …’ın da sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladığını, taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde müvekkili şirketin alacaklarını tahsil edemediğini, dava dışı … Limited Şirketi yetkilisi tarafından müvekkiline verilen 200.000,00 TL bedelli senede dayalı alacağının davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.07.2021 tarih ve 2021/626 Esas – 2021/729 Karar sayılı kararıyla; “…davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davada dava açılmadan önce arabulucuya başvurma dava şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davanın hak kaybına uğramamak adına ivedilikle açıldığını, davanın açılış tarihinden bir gün önce arabuluculuk başvurusunun yapıldığını, ancak mahkemeye davnın açılışı esnasında tutanağın sunulamadığını, Mahkemenin tensiple verdiği bir haftalık kesin süre içinde arabuluculuk sürecinin sonlandırılamadığını, bir ay ek süre verilmesi için mahkemeden talepte bulunduklarını ancak mahkemece davanın reddine karar verildiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir. Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davadan muttali olup vekaletname sundukları anda davanın reddine karar verildiğini öğrendiklerini, kararı vekalet ücreti yönünden istinaf ettiklerini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, franchise sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın ticari dava olup arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, TTK’nın 5/A maddesindeki dava şartının bulunmadığı gerekçesiyle, HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karara karşı her iki taraf vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. TTK’nun 5/A maddesindeki düzenlemeye göre “Bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması” dava şartıdır. Davacının iş bu davadaki talebi, ticari alacak istemine ilişkin olduğundan, TTK’nın 5/A maddesine göre, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması somut olayda dava şartıdır. 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesindeki “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise; Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesine uygun olarak ilk derece mahkemesi tarafından davacıya bir haftalık kesin sürenin verildiği ve ihtar gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi isabetlidir. Karar tarihinde davalının davada vekil ile temsil edilmediği anlaşıldığından, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi de usule uygun olduğundan, her iki taraf vekilinin yerinde olmayan istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı ve davalı vekillerinin istinaf taleplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı ve davalıdan harç peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.23/12/2021