Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/2008 E. 2021/2242 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2008 Esas
KARAR NO: 2021/2242 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/04/2021
NUMARASI: 2021/60 D.İŞ – 2021/62 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 29/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP:Talep eden vekilinin ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde; Türkiye’de yetkili satıcısı ve marka tescil sahibi olduğu “…” markasının … tescil numarası ile TPMK nezdinde 03.sınıfta tescil edildiğini, karşı tarafın tescilden doğan bir kazanımı olmadığı gibi, önceye dayalı bir kullanımı ve dolayısıyla marka üzerinde korunmaya değer bir hakkının bulunmadığını, davalının 35.sınıfta … no ile 02/12/2019 tarihli başvuru yapılmışsa da ürün üzerinde kullanım hakkı vermediğini, 35.sınıfta marka tescilinin kötüniyetli olduğunu, …’da, karşı tarafça; https://www…com/… URL adresindeki satışlar başta olmak üzere; … LTD. ŞTİ tarafından “www…com” internet satış kanalında “…” markası ile müvekkilinin tescilli markasına tecavüz teşkil edecek şekilde Parfümeri; kozmetik ürünlerinin satış yapmasının tedbiren durdurulması, yasaklanması ve önlenmesini; “…” internet satış kanalı olan … AŞ’ye müzekkere yazılarak satışın tedbiren durdurulması, önlenmesi, yasaklanmasına ilişkin kararın bildirilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR KARARI:Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05.07.2021 tarihli 2021/60 D.İş sayılı ara kararıyla; “Tedbir talebinin kabulü ile; bilirkişi raporunda da belirtilen; tecavüz oluşturma ihtimali olan davalı yanın markasının tescilli olmadığı 3.sınıftaki kozmetik emtialarındaki kullanım ve satışının internet satış sitesi olan …’da, karşı tarafça; https://www…com/… URL adresindeki satışlar ve … LTD. ŞTİ tarafından “www…com” internet satış kanalında “…” markası ile 3.sınıftaki kozmetik emtialarındaki kullanım ve satışının tedbiren durdurulmasına, bu hususta …’a müzekkere yazılmasına,” karar verilmiştir. Karşı taraf vekili tarafından tedbir kararına itiraz edilmiş, talep eden tarafın dilekçesindeki markanın … tarafından … A.Ş. Ne devredildiğini, kendisine ait olmayan marka hakkında talepte bulunamayacağını, HMK 397. Madde gereğince 2 haftalık süre içerisinde dava açılmadığından tedbirin kendiliğinden kalktığını, tedbir kararının 05/07/2021 tarihinde verildiğini, kararın 13/07/2021 tarihinde uygulandığını, talep edenin iki hafta içerisinde dava açtığına dair dosyaya belge sunmadığını, tedbirin resen kaldırılması gerektiğini, esas yönünden ise markaya ait ürünlerin Çin’de faaliyet gösteren … firması tarafından üretildiğini ve distribütörlük anlaşması gereği ithal edilerek satıldığını, marka hakkının tüketilmesi ilkesi gereğince tedbirin kanuna aykırılık teşkil ettiğini beyanla tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin10.09.2021 tarihli 2021/60 D.İş sayılı ara kararıyla; “Dosyanın tetkikinde mahkemece 05/07/2021 tarihli tedbir kararının 12/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafça teminatın 13/07/2021 tarihinde yatırıldığı ve 15/07/2021 tarihinde tedbirin uygulanması amacıyla …’a müzekkerenin yazıldığı, tedbir talep eden tarafın 2 haftalık süre içerisinde esas hakkında davasını açarak mahkemeye bildirmediği, ihtiyati tedbir kararı HMK 397/1 maddesi gereğince kendiliğinden kalkmış sayıldığı” gerekçesiyle; “Mahkemece verilen tedbir kararının süresinde esas hakkındaki davası açılmamakla kendiliğinden kalkmış sayıldığının tespiti ile itiraz hususunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Talep eden vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; kararın karşı tarafa tebliği üzerine tedbir kararına ve bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, itirazın duruşmada değerlendirilmesine karar verildiğini, 10/09/2021 tarihli duruşmada itirazların reddi ile dava açma süresinin başlaması gerektiğini, 04/08/2021 tarihinde maddi ve manevi tazminat istemli arabuluculuk başvurusu yapıldığını,22/09/2021 tarihinde anlaşmaya varılamadığını, Bakırköy 2. FSHHM’nin 2021/560 Esas sayılı dosyasında 27/09/2021 tarihinde dava açıldığını, Adli Tatilde sürelerin işlemeyeceğini beyanla ve esasa ilişkin talep dilekçesindeki beyanlarını tekrarlayarak, mahkeme kararının kaldırılarak, tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E: Tedbir talep eden tarafça, tescilli markadan kaynaklanan haklarına tecavüzün tedbiren durdurulması, yasaklanması ve önlenmesinin talep edildiği, mahkemenin 05.07.2021 tarihli kararıyla tedbir talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Tedbir kararına aleyhine tedbir istenen vekili tarafından itiraz edildiği HMK 397. Madde gereğince 2 haftalık süre içerisinde dava açılmadığından tedbirin kendiliğinden kalktığı ileri sürülmüş, ilk derece mahkemesi tarafından da, tedbirin uygulandığı 15/07/2021 tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde dava açılmadığının tespiti ile, tedbir kendiliğinden kalkmış sayılacağından, itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve durumun …’a bildirilmesine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK 397/1 Maddesinde; ” İhtiyati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmişse, tedbir talep eden, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurtmak ve karşılığında bir belge almak zorundadır. Aksi hâlde tedbir kendiliğinden kalkar.” hükmü düzenlenmiştir. Talep eden tarafça iki haftalık süre içerisinde dava açılmadığı, 27/09/2021 tarihinde dava açıldığı, geçici koruma tedbirlerine ilişkin taleplerde adli tatilde sürelerin işlediği göz önüne alınarak, mahkemece tedbirin kendiliğinden kalkmış sayıldığının tespiti ve itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerinde olduğundan, talep eden vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince talep eden vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alınmakla, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; talep eden tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 29/12/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.