Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/2005 E. 2023/1427 K. 06.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2005 Esas
KARAR NO: 2023/1427 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/09/2021
NUMARASI: 2021/223 E. – 2021/139 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının “…” markasının … tarafından ilk olarak 1967 yılında yaratıldığını, davacının şu anda giyim ürünleri, aksesuarlar, kokular, mobilyalar, gözlükler ürettiğini ve … adlı bir restoran işlettiğini, davacının “…” markasını uzun yıllardır menşe ülke ABD başta olmak üzere dünya genelinde, Türkiye de dahil 100’den fazla ülkede yoğun ve yaygın bir şekilde kullandığını ve tescil ile koruma altında olduğunu, davacı şirket ile “…” markası arasında tüketici nezdinde çok güçlü bir bağ oluştuğunu, “…” markasının veyahut benzeri bir ibarenin üçüncü kişiler tarafından izinsiz kullanılması veya tescil ettirilmesinin davacının Paris Sözleşmesi ve 6769 sayılı SMK ile korunan marka haklarının ve tekel hakkının ihlali sonucunu doğurduğunu, davalının … tescil sayılı (09. sınıfta yer alan bazı mallarla ilişkili) 35. sınıfta tescilli “…” markası ile davacıya ait 09 ve 35. sınıflarda tescilli, … ve …, … tescil sayılı esas unsuru “…” olan markası ile benzer olduğunu, aynı emtiaları kapsadığını, davalı markasının esas unsurunun “…” olduğunu, sadece destekleme unsuru olan “…” ibaresinin davalı marka tesciline ayırt edici özellik kazandırmadığını, davalının “…” markasının, davacının tanınmış “…” markası ile 09. sınıftaki güneş gözlüğü ve diğer mallarla ilişkili 35. sınıftaki hizmetleri kapsaması itibariyle aynı sınıftaki aynı emtialar için tescil edildiğini, davacıya ait “…” markasının … sayı ile TPMK nezdinde tanınmış marka olarak kayıtlı olduğunu, davalının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, kötü niyetli olduğunu, davalının marka olarak sınırsız tercih seçeneği varken, davacı markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olan davaya konu markayı tescil başvurusuna konu etmesinin ve davacı markasına yakınlaşacak şekilde markasal kullanımda bulunmasının tesadüfi olmadığını belirterek, davalı markasının emtia listesinde yer alan tüm mallar için hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının ikametgahının Avcılar ilçesi sınırları içinde kalması sebebiyle Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olmadığını, davacı şirketin ABD merkezli olması sebebiyle yabancılık teminatı yatırması gerektiğini, davacının, davalıya ait … tescil sayılı markanın hükümsüzlüğü talepli Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde 2019/120E. ile ikame ettiği dosyada yetkisizlik kararı verildiğini, davacının aylar geçmesine rağmen yeni bir dava ikame etmediğini, bu durumun davacının haksız olduğunun zımni bir kabulü anlamına geldiğini, davalının ” … yazı ve şeklini” içeren ilk marka tescilini 2010 yılında … tescil sayılı marka ile yaptığını, davaya konu markanın, davalıya ait … sayılı markanın ticari hayat gereksinimleri doğrultusunda yenilenmesi amacı taşıyan, bu markanın devamı niteliğinde olan bir marka olduğunu, yani Marka Hukukundaki karşılığıyla seri marka olduğunu, davacının 5 yıl boyunca sessiz kalması sebebiyle SMK md. 25/6 uyarınca tamamen hak kaybına uğradığını, davacının kötüniyetli olarak huzurdaki davayı açtığını, davacının huzurdaki davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, Türk Dil Kurumu tarafından yayınlanan Türkçe sözlüklerde “…” kelimesi “at üzerinde oynanan bir tür top oyunu, çevgen” şeklinde tanımlandığını, bir spor dalı olduğunu, bu spor faaliyeti sırasında giyilen kıyafetleri/aksesuarları üreten ve giyim sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin de markalarında “…” ibaresini geçirerek bu spor dalına gönderme yaptıklarını, dava dışı …Adlı şirket/derneğin TPE nezdinde içerisinde “…” ibaresi geçen 7 adet markası olduğunu, toplamda da içerisinde “…” ibaresi geçen 2000’den fazla marka bulunduğunu, “…” kelimesinin hemen her sektörde kullanılıp, kamuya mal olmuş bir kelime olduğunu, davalının tüm faaliyetlerini TPMK tesciline ve işlemlerine dayandırdığını, bu sebeple davalının kötüniyetli davranması ya da basiretli tacir yükümlülüğünü ihlal etmesinin söz konusu olmadığını, davacının da dilekçesinde bu konuda bir delil sunamadığını açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 08/09/2021 tarihli 2021/223 E. – 2021/139 K. sayılı kararıyla; “…Davaya konu marka ile davacı markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlikler bulunduğu, zira davalı markasında esas ve ayırdedici kısmın “…” kelimesi olduğu, bu kelimenin markada daha büyük puntolarla yer aldığı, söz konusu kelime yönünden davacının markasının “tanınmış” olduğunun TPMK’nın T/03171 sy.kararı; İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2013/98 esas, 2014/105 karar sayılı, İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/507 esas, 2019/67 karar sayılı kararı ve mahkememizin 2015/67 esas, 2016/206 karar sayılı kararları karşısında kabulü gerekmiştir. Davacının söz konusu “tanınmış” markasını Türkiye’de davalının tescil tarihinden çok daha önce ticaretinde kullanması karşısında ise davalının önceye dayalı gerçek hak sahibi olmadığı anlaşılmıştır. Taraf markalarının aynı sınıflarda tescilli olmaları ve davacı markalarının tanınmışlığı nazara alındığında, görsel, işitsel ve kavramsal benzerliğin yanı sıra, sınıfsal benzerliğinin de bulunduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce tespit olunan tüm bu yüksek derecedeki benzerlik, davacı markalarının tanınmışlık derecesi, bir tacir olan davalının basiretli davranma yükümlülüğü hep birlikte değerlendirildiğinde davalı tescilinin iyiniyetli değerlendirilemeyeceği, davacı markalarının sahip olduğu tanınmışlıktan haksız olarak yararlanma amacını taşıdığı hukuki ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır. Davalı her ne kadar seri marka olgusuna dayanarak sessiz kalma yolu ile hak kaybı iddiasında bulunmuş ise de; davaya konu marka tescili ile dava tarihi arasında 5 yıllık sürenin dolmamış olması ve kötüniyetli tescil durumunda sessiz kalma yolu ile hak kaybının bulunmaması nedenleri ile bu savunmasına itibar edilmemiştir. Tüm bu nedenlerle davacının davacısının kabulüne, -Davalıya ait … tescil numaralı markanın hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Müvekkilinin yerleşim yerinin Avcılar olması nedeniyle Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olmadığını,Davacının ABD’de kurulu bir şirket olması nedeniyle yabancılık teminatı yatırması gerektiğini, Davalıya ait … numaralı markasının tescil tarihinden bu yana davalının sessiz kaldığını, bu markanın serisi niteliğinde olan dava konusu markayla ilgili de sessiz kalma nedeniyle hak kaybına uğradığını, Tarafların markalarının benzer olmadığını, davacının markasının esas unsurunun “ …” olduğunu, “…” ibaresinin bir spor dalının adı olduğunu, bu ibareyi içeren pek çok tescilli marka bulunduğunu, müvekkilinin markasının esas unsurunun ise “…” ibaresi olduğunu, Müvekkilinin kötü niyetli olmadığını belirterek, İstinaf başvurularının kabulü ile Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/223 E. 2021/139 K. numaralı kararının kaldırılarak yeniden yapılacak olan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davacıya ait markaların Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları incelendiğinde; 03/08/1993 koruma tarihli … tescil numaralı “…” markasının 08, 09, 14, 16, 18, 21, 24, 25, 27. sınıflarda, 03/08/1993 koruma tarihli, … tescil numaralı “…” markasının 08, 09, 14, 16, 18, 21, 24, 25, 27. sınıflarda, 19/11/2007 koruma tarihli, … tescil numaralı “… ” markasının 35. Sınıfta davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.Davalıya ait markanın Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları incelendiğinde; 05/07/2019 başvuru, 15/12/2019 tescil tarihli, … tescil numaralı “… ” marka.sının 35. sınıfta davalı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/120 esas, 2021/17 karar sayılı kararı incelendiğinde; davanın 06/03/2019 tarihinde açıldığı, davacının .., davalının … olduğu, davanın, davalının www…com.tr alan adında ve internet sitesinin içeriğinde “…” markasını kullanmak suretiyl davacı markasından doğan haklarına tecavüz ettiği iddiasıyla dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın keisnleşmediği görülmüştür. İlk derece mahkemesince alınan 23/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “Davalıya ait … tescil sayılı markanın başvuru tarihi 05.07.2019, tescil tarihinin 16.12.2019, dava tarihinin ise 07.01.2020 olduğu dikkate alındığında, 5 yıllık süre dolmadığından davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğramadığı, davacının … asli unsurlu markalarının hem Paris Sözleşmesi Birinci Mükerrer 6ncı madde kapsamında hem de SMK 6/4 ve 6/5 maddeleri anlamında tanınmış Marka olarak kabulü gerektiği, davalıya ait … tescil sayılı marka ile davacıya ait yurtdışında ve Türkiye’de tescilli … ibareli Markaların tanınmışlığı da dikkate alındığında halk tarafından seri marka olarak anlaşılma şeklinde ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu kanaatine varıldığı, somut uyuşmazlık bakımından kötü niyetli tescilin mevcut olduğu, açıklanan kapsamda … tescil sayılı markanın hükümsüzlük koşullarının oluştuğuna” dair görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, marka benzerliği ve kötüniyetli tescil nedeniyle marka hükümsüzlüğü davasıdır.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili karara karşı istinaf yargı yoluna başvurmuştur.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davalının yetki itirazıyla ilgili yapılan incelemede; cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunurken yetkili mahkemenin gösterilmediği, bu nedenle usulüne uygun bir yetki itirazının bulunmadığı, kaldı ki marka hükümsüzlüğü davasının SMK’nun 156/5. maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi gerektiği, davalının yerleşim yeri olan Avcılar ilçesinin de Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin yetki alanı içinde olduğu anlaşıldığından, yetkiye ilişkin istinaf talepleri kabul edilmemiştir. Davalı vekili davacının yabancılık teminatı yatırmadığına ilişkin istinaf talebinde bulunmuşsa da, Türkiye ve ABD’nin Paris Sözleşmesine taraf olmaları nedeniyle Paris Sözleşmesi’nin 2. maddesi uyarınca ABD teminattan muaf olduğundan, davacının MÖHUK 48. maddesi uyarınca ve HMK’nun 84/1. maddesi uyarınca teminat yatırması gerekmediğinden, davalı vekilinin yabancılık teminatına ilişkin istinaf taleplerinin de reddine karar verilmiştir. Davalı vekili ayrıca, tarafların markalarının benzer olmadığını ve davalı müvekkilinin markasının seri marka niteliğinde olup, davacının daha önce tescil edilen müvekkiline ait markayla ilgili dava açmadığından sessiz kalma nedeniyle hak kaybına uğradığına dair istinaf talebinde bulunmuştur. Davacıya ait … tescil numaralı marka “Giyim eşyaları, erkek, kadın, çocuk elbiseleri, saat ve zaman gösteren araçlarla bunlara ait parçalar, mücevher ve taklit mücevherler, matbu evrak dahil her türlü kırtasiye, numaralı ve numarasız gözlük çerçeveleri, güneş gözlükleri bunların kapları, şemsiye, güneşlik ve bunların parçaları, deriden ve taklit deriden mamul eşya: sandık, bavul ve her türlü çanta, kese, cüzdan, anahtarlık, cam, porselen, toprak ve seramikten mamul tencere, tabak, tava, çanak, çömlek, tarak, fırça, tekstil eşyası: döşemelik kumaş, perde, yatak ve masa örtüsü, çarşaf, nevresim, battaniye, halı, hasır ve paspas, duvar askıları, çatal, kaşık ve bıçak.” için tescilli olduğu, .. tesc. numaralı markasının ise; “Giyim eşyaları, erkek, kadın, çocuk elbiseleri, saat ve zaman gösteren araçlarla bunlara ait parçalar, mücevher ve taklit mücevherler, matbu evrak dahil her türlü kırtasiye, numaralı ve numarasız gözlük çerçeveleri, güneş gözlükleri, bunların kapları, şemsiye, güneşlik ve bunların parçaları, deriden ve deriden mamul eşya: sandık, bavul ve her tür taklit çanta, kese, cüzdan, anahtarlık, cam, porselen, toprak ve kumaş, perde, seramikten mamul tencere, tabak, tava, çanak, çömlek, tarak, fırça, tekstil eşyası: döşemelik kumaş, perde, yatak ve masa örtüsü, çarşaf, nevresim, battaniye, halı, hasır ve paspas, duvar askıları, çatal, kaşık ve bıçak.” için tescilli olduğu, … tescil numaralı markasının “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri” için tescilli olduğu, Davalının … tescil numaralı markasının ise: “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” için tescilli olduğu, bu mal ve hizmetlerden “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetlerinin davacı adına tescilli mal ve hizmetler ile benzer veya bağlantılı oldukları tespit edilmiştir.Taraflara ait marka tescil kayıtları incelendiğinde; her iki markada da “…” ibaresinin mevcut olduğu, davalının markasında “…” ibaresinin daha küçük puntolarda yazıldığı, “…” ibaresinin ön plana çıktığı, bu ibarenin orta düzeydeki tüketiciler nezdinde baskın markasal unsur olarak algılanacak şekilde konumlandırıldığı, davacı adına tescilli bulunan markalar yönünden yapılan incelemede, “…” ibaresi ” …” ibareleriyle birlikte kullanılmakla birlikte, davacı markalarında “…” ibaresinin tek başına ya da baskın ve asli markasal unsuru oluşturduğu, bu nedenle “…” ibaresinin orta düzeydeki tüketiciler nezdinde markasal olarak algılanacak nitelikteki asli unsulardan olduğu, “…” ibaresinin davacı tarafından ülkemizde ve yurtdışında birçok ülkede, özellikle “giyim, kozmetik, kişisel moda ürünleri” gibi ürünlerde uzun yıllardır ve yaygın şekilde kullanılan, ülkemizdeki ve yurtdışındaki bu yaygın kullanımı, reklam ve tanıtımı, yoğun yurtdışı ve ulusal tescilleri sonucunda yüksek düzeyde bilinirlik elde etmiş olan, ayrıca Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından da … sayı ile tanınmışlığı tespit edilmiş olan markalardan olduğu, her iki tarafın markasında da orta düzeydeki tüketiciler nezdinde baskın markasal algı yaratacak ve ürünün menşeine işaret edecek nitelikteki baskın unsurun “…” ibaresi olduğu, hükümsüzlüğü talep edilen davalı markasıyla davacı adına tescilli bulunan markalar arasında güçlü düzeyde görsel, bütüncül benzerlik bulunduğu, markaların kapsadığı bir kısım mal ve hizmetlerin de aynı, benzer ve/veya ilişkili olduğu, bu malların aynı ticari kaynaktan geldikleri konusunda bağlantının ortalama tüketiciler tarafından kolaylıkla kurulabileceği, bu nedenle hükümsüzlüğü talep edilen … tescil numaralı markanın tescilli olduğu “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri yönünden, 6769 sayılı SMK’nun 6/1. maddesi kapsamında hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, SMK’nun 6/4. ve 6/5. maddeleri bakımından değerlendirmeye göre davacının “…” markasının uzun yıllar boyunca Türkiye dahil dünya çapındaki yaygın kullanımı ile yaygın reklam, tanıtım, satış ve pazarlama ağı sonucunda özellikle sektöründe iyi bilinen bir marka olduğu, ayrıca markanın 04/01/2018 tarihinde TPMK tarafından tanınmış marka olarak tespit edilerek .. sayılı il.e tanınmış marka siciline kaydedildiği, bu nedenle de SMK’nun 6/4 ve 6/5. maddeleri uyarınca da hükümsüzlük koşullarının gerçekleştiği kanaatine varılmıştır. Ayrıca, davalının … tescil numaralı “…” markasıyla ilgili davacı tarafından davalı aleyhine06/03/2019 tarihinde Ankara 4. Fikri ve sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin .. Esas sa.yılı markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi ve marka hükümsüzlüğü için davanın açıldığı, bu davanın açılış tarihinden kısa bir süre sonra, davalının davaya konu markanın tescili için 05/07/2019 tarihinde tescil başvurusu yaptığı, bu başvurunun davacının markasının tanınmışlığından yararlanmak amacıyla kötüniyetle yapıldığı, SMK’nun 6/9. maddesi uyarınca kötüniyetli tescil nedeniyle de davalının markasının tescilli olduğu tüm sınıflarda hükümsüz kılınması gerektiği, davalının markasının daha önce tescil edilen … tescil numaralı “…” markasının serisi niteliğinde olduğu ve davacının sessiz kalması nedeniyle hak kaybına uğradığı savunulmuşsa da, dava konusu markanın tescil tarihinden dava tarihine kadar 5 yıllık sürenin geçmediği, ayrıca kötüniyetli tescil nedeniyle sessiz kalma nedeniyle hak kaybından söz edilemeyeceği, seri marka korumasından yararlanamayacağı kanaatine varılmakla, davalı vekilinin tüm istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 06/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.