Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/2000 E. 2021/2250 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/2000 Esas
KARAR NO: 2021/2250 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/161 E.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tasarımın Gaspı İddiasına Dayalı)
KARAR TARİHİ: 30/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA ve TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri … ve …’nin, medikal estetik sektöründe kullanılmak üzere, bölgesel incelme cihazı (iki versiyon halinde), vakum terapi cihazı, popo kaldırma cihazı, galvenik adım başlıkları, vücut sıkılaştırma cihazı tasarımını geliştirmiş olduklarını, meydana getirilen bu tasarımlar bakımından tasarım isteme hakkı da dahil olmak üzere sahip oldukları tüm kullanım haklarını …’ne (…) 01.01.2020, 01.09.2020, 01.11.2020 tarihlerinde üç ayrı devir sözleşmesi ile devrettiklerini, dava dışı … Limited Şirketi (yeni unvanı: … Limited Şirketi)’ nin her türlü hakkı müvekkillerine ait bölgesel incelme cihazı, vakum terapi cihazı, popo kaldırma cihazı, vücut sıkılaştırma cihazları, … Güzellik Merkezlerine tedarik edilmek üzere müvekkili şirketten satın alındığını, …/… adına siparişlerin müvekkillerine, şirketin hakim ortağı olan …’ın oğlu ve davalının eşi olan … tarafından verilmiş olduğunu, her türlü hakkın müvekkillerine ait olduğunu, bölgesel incelme cihazı (iki versiyon halinde), vakum terapi cihazı, popo kaldırma cihazı, galvenik adım başlıkları, vücut sıkılaştırma cihazı yönünden, davalı …’ın tasarımcı ve hak sahibi olarak Türk Patent Kurumu’na başvurduğu ve başvuruların …, …, …, …, … ve … numaraları ile tescil edildiğini, davalının, …/…’in kurucu ve ortaklarından …’ın gelini ve siparişleri veren …’ın eşi olduğunu, müvekkillerinin tasarımcı olarak belirtilme ve tasarım haklarının perdeleme yoluyla kötüniyetli olarak gasledildiğini, …/… tarafından davalıdan inhisari lisans alındığı iddia edildiğini, piyasada müvekkili şirkete ait ürünlerin potansiyel alıcılarına ihtarnameler gönderildiğini ve alıcıların korkutulmuş olduğunu, beyanla, davalının tasarım hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerinin tespitini, tecavüzün önlenmesine, durdurulmasına, giderilmesine, tecavüz teşkil eden ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara elkonulmasına ve imhasına, müvekkillerinden … Ve …’nin tasarımcı olarak tespitine, …, …, …, …, … ve … sayılı tasarımların müvekkillerine devrine karar verilmesini, dava sonuçlanıncaya kadar dava konusu tasarımların 3. kişilere devrinin önlenmesine, tasarımlar ve tasarımların uygulandığı ürünlerin davalı tarafından üretilmesinin, satılmasının, dağıtımının, bulundurulmasının, tanıtımının, piyasaya sürülmesinin ve üçüncü kişiler ile haksız ve hukuka aykırı sözleşmelere konu edilmesinin önlenmesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini, kararının ilgili sicile şerhini ve bültende yayınlanmasını talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; davacı vekilinin hak sahipliğini, öncelikle iki gerçek kişi davacının diğer davacı şirketle aralarındaki bir sözleşmeye dayandırdığını, sözleşmenin dava … tarafından kendisi ve şirket adına imzalandığını, bu belge ile hak sahipliğinin ispatlanamayacağını, davacının bir taraftan dava konusu ürün tasarımlarının başvuru haklarını davacı şirkete verdiğini iddia ederken bir taraftan da ortağı ve müdürü olduğu şirket adına tescil başvurusu yaptığını, davacının yetkilisi olduğu … Ltd. Şti adına TPMK nezdinde yapılan …, … ve … nolu tasarım başvurularının dava konusu ürünleri koruma altına almayı amaçlayan başvurular olduğunu, bu durumun davacılar vekilinin beyanları ile çelişki oluşturduğunu, … Şirketinin müvekkili tarafından geliştirilen ve sektör ihtiyaçları gözetilerek talep edilen teknik ve tasarımların davacı şirkete tarif ederek ürettirildiğini, bu hususta sahip olduğu tüm hakları da müvekkiline sözleşme ile devrettiğini, davacıların tesciller üzerinde hak sahibi olmadığını, bir kısım cihazların Dipomed tarafından ürettirilerek davacıdan satın alındığının inkar edilmediğini, davacının sunduğu faturalardaki cihaz kod ve isimlerinin dava konusu tasarım tescilleri ile-tasarım kompozisyonu- bakımından bağlantısının davacı tarafça ispatlanamadığını, iki şirket arasındaki ilişkinin fason üretim ilişkisi olduğunu, tasarım ve teknik unsurların tüm detaylarının müvekkili ve … şirketi tarafından davacılara verildiğini, davacı ile … şirketi arasındaki sözleşmede ,davacı …’in, diğer davacı şirket adına verdiği taahhütle dava konusu cihazın tüm sınai mülkiyet haklarının … şirketine ait olduğunu bizzat beyan ederek onayladığını, sözleşmenin 2. Ve 4. Maddelerinde, dava konusu cihazların gövde ve başlık kısımlarının tescili konusunda alıcı şirketin hak sahibi olduğu, davacı şirketin bu ürünler için sınai mülkiyet hakkı almak bir yana, bu ürünlerin ticaretini dahi yapamayacağının düzenlendiğini, sözleşme ile davacının kendilerine ait bir hakkı devretmediğini, bu şirketin sahip olduğu bir hakkı tanıdığını, davacının davalının yoğun çabaları sonucu tanınır hale gelen ürün üzerinden haksız kazanç elde etme çabasına girdiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/09/2021 tarihli 2021/161 Karar sayalı kararıyla; “İhtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, Takdiren teminatsız olarak …, …, …, …, …, … tescil numaralı endüstriyel tasarımların davalı adına tescilli olmaları halinde dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren 3. kişilere devirlerinin önlenmesi için İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, bu yönde Türk Patent ve Marka Kurumu’na müzekkere yazılmasına, Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE” karar verilmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 22/09/2021 tarihli 2021/161 Karar sayalı kararıyla; “davalıya ait …, …, …, …, …, … numaralı endüstriyel tasarım belgesinin tescilli olduğu ve koruma süresinin devam ettiğinin davacı tarafça bildirildiği, endüstriyel tasarımlar üzerinde davacıların hak sahibi olup olmadıklarının ve hükümsüzlük koşullarının bulunup bulunmadığı hususunun yargılamayı gerektirdiği, davacıların tasarımlar üzerinde hak sahibi oldukları konusunda yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, bu aşamada davalının endüstriyel tasarım haklarına dayanarak üretim ve satış yapmasının yasaklanmasının Anayasadan kaynaklanan mülkiyet hakkının ihlali niteliğinde olacağı, bu sebeple davalının endüstriyel tasarım haklarına dayanarak üretim, satış, tanıtım ve ticari sözleşmeler yapmasının yasaklanması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından 17.09.2021 günü saat 15:10’da Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosu’ndan birtakım deliller ibraz edilmiş ise de; karşı tarafça sunulabilecek deliller ile davacılar tarafından sunulacak diğer tüm deliller toplandıktan sonra söz konusu delillerin teknik bilirkişilerce incelenmesi, davacıların faydalı modelle ilgili hak sahibi olup olmadıklarının yargılamayı gerektirdiği, sunulan yeni delillerin daha önce verilen kararda değişiklik oluşturacak nitelikte olmadığı” gerekçesiyle; ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacılar vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin 17/09/2021 tarihli kararının davacı delilleri incelenmeden verildiğini, 17/09/2021 ve 22/09/2021 tarihli red kararlarına karşı istinaf başvurusunda bulunduklarını, SMK 81/1-c maddesinde tasarımın gasbının tasarım hakkına tecavüz fiilleri arasında sayıldığını, 17/09/2021 günü mahkemeye sunulan delillerin tasarımların müvekkili tarafından meydana getirildiğine ve hak sahipliğine yönelik yaklaşık ispat koşulunu sağladığını, imalat süreçlerine ilişkin tarih içerir kamera kayıtları ve tarih içerir fotoğraflar, whatsapp yazışmaları, e-posta yazışmaları, devir sözleşmeleri, faturalar ve müşterilere giden ihtarnamelerin tasarımların davalı tarafından değil müvekkili tarafından meydana getirildiğini ispatladığını, davalının ve lisans verdiği kişilerin ihtarnamelerinin müvekkilinin gelirin ve piyasadaki itibarını zedelediğini, kanunen aranan yaklaşık ispat koşulunun oluştuğunu beyanla mahkemenin red kararlarının kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. TPMK kayıtlarından 27/10/2020 başvuru tarihli … başvuru numaralı çoklu tasarım belgesi ile “popo dikleştirme cihazı” ve “popo dikleştirme cihazı aparatı” isimli ürünlerin, 02/12/2020 başvuru tarihli … başvuru numaralı çoklu tasarım belgesi ile Vucut Sıkılaştırma cihazı” ürününün davalı adına tescilli ve koruma altında olduğu görülmüştür. Davacılar vekili tarafından davacı müvekkillerinin eğitim durumuna ilişkin belgeleri, davacı gerçek kişiler ile davacı … Şirketi arasındaki “Tasarım Devir Sözleşmesini” , teknik çizimleri, faturaları ve yazışmaları ibraz etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde sunduğu, 07/08/2000 tarihli “Makine Üretim ve Satın Alma Sözleşmesi” başlıklı belgenin 2. Maddesinde “Sözleşme konusu … ve … makinelerinin kasa ve probe (başlık) tasarım ve tescil haklarının Alıcı Şirkete (… Ltd. Şti.) ait olduğu konusunda mutabakatlarının bulunduğu”, “Fikri ve Sınai Haklar” başlıklı 4. Madde de; “Üretici (… Tic. Ltd. Şti.) … ve … markasının kasa ve probe (başlık) tasarımını hiçbir şekilde pazarlayamaz ve ticari faaliyetinde bulunamaz, münhasıran alıcıya aittir. … ve … cihazlarının tasarım ve tescil hakları Alıcı şirkete aittir. Üretici iş bu konuda hiç bir hak ileri süremeyeceğini gayrı kabili rücu kabul ve beyan ve taahhüt eder. ” hükmü düzenlendiği, sözleşme ekinde teknik çizimlerin bulunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Davacılar vekili müvekkillerinin tasarımlarının gasp edildiğinden bahisle, müvekkillerinden … Ve …’nin tasarımcı olarak tespitine, …, …, …, …, … ve … sayılı tasarımların müvekkillerine devrine karar verilmesini, dava sonuçlanıncaya kadar dava konusu tasarımların 3. kişilere devrinin önlenmesine, tasarımlar ve tasarımların uygulandığı ürünlerin davalı tarafından üretilmesinin, satılmasının, dağıtımının, bulundurulmasının, tanıtımının, piyasaya sürülmesinin ve üçüncü kişiler ile haksız ve hukuka aykırı sözleşmelere konu edilmesinin önlenmesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece 17/09/2021 tarihli ara kararla tasarımların devrinin önlenmesi yönünde tedbir talebinin kabulüne, diğer tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili tarafından delillerin sunulmasından sonra, mahkemece 22/09/2021 tarihli ara kararla ikinci kez tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilinin istinaf dilekçesinde sunulan delillerle yaklaşık ispat koşullarının yerine getirildiği beyan edilmişse de, dosyaya celp edilen TPMK kayıtları ve taraf vekillerinin beyanlarından tasarımların davalı … adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, davaya konu ürünlerin haklarının dava dışı … Şirketinden devralındığı beyan edilmiş ve dilekçe ekinde ekinde 07/08/2000 tarihli “Makine Üretim ve Satın Alma Sözleşmesi” başlıklı belge sunulduğu, ancak sözleşme ekinde içerikte yer alan teknik özelliklerin ve çizimlerin bulunmadığı görülmüş, sözleşmenin davaya konu tasarımlara ait olup olmadığı anlaşılamamıştır. Bu durumda davacı ve davalı delillerinin değerlendirilerek davaya konu tasarımların kime ait olduğunun tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, bu aşamada davacı yönünden yaklaşık ispat koşulları oluşmadığından, mahkemece tedbir talebinin reddine karar verilmesi yerinde olup davacılar vekilinin 17/09/2021 tarihli ara karar ile 22/09/2021 tarihli ara karara yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekilinin yerinde görülmeyen 17/09/2021 tarihli ara karar ile 22/09/2021 tarihli ara karara yönelik istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alınmakla, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacılar tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/12/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.