Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/199 E. 2022/2140 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/199 Esas
KARAR NO: 2022/2140
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2020
NUMARASI: 2018/872 E. – 2020/433 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve davalı borçlunun servis işletmeciliği yaptığını, davalı borçlunun yeni alacağı araç için kredi çekmek istediği ancak bankaların kredi vermediğinden müvekkilinin kendisi için kredi çekmesini istediğini, müvekkilinin de davalı borçlu için kredi çektiğini ve çekilen kredi bedelini davalıya verdiğini, müvekkilinin davalıdan güvence amaçlı olarak kredi ile aynı tarihte tanzim edilen bir bono teslim alındığını ancak davalı borçlunun kredi taksitlerini ödemediğini, müvekkilinin de kredi sicilinin bozulmaması için kredi borçlarını ödediğini, müvekkilinin bankaya ödemiş olduğu kredi taksitlerini davalıdan istediğini ancak davalı borçlunun müvekkiline bir ödeme yapmadığını, davalı borçlunun borcunu ödememesinden dolayı müvekkeline vermiş olduğu senedi müvekkili tanzim yerinin olmaması nedeni ile ilamsız takibe konu ettiğini ancak davalı borçlunun işbu takibe 02/03/2018 tarihinli dilekçesi ile takibe konu borca ve ferilerine itiraz ettiğini, davalı borçlunun %20’den az olmamak şartı ile icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, davanın kabulüne karar verilmesine, davalının haksız olarak icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Silivri’de taşımacılık yaptığını, davacı üzerinden 48 ay vadeli 50.000,00TL kredi kullandığını, bunun teminatı olarak üzerinde sadece miktar ve isminin yazdığı 50.000,00TL tutarlı senet verdiğini ve senedi bankadan çekilen kredinin teminatı olduğunun cirosuyla düzenlendiğini, ödemeleri her ay yaptığını ve dekontlarda kendi imzalarının bulunduğunu, kredi borcunun kapattığını, ancak davacının senedi geri vermediğini, davalıya senedin kaybolduğunu bulduklarında geri vereceklerini söylediklerini belirterek tüm dekontların ilgili bankadan istenmesi ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.10.2020 tarih ve 2018/872 Esas – 2020/433 Karar sayılı kararıyla; “… davacı 13.09.2012 tanzim 17.09.2016 vade 50.000 TL tutarlı güvence senedinden dolayı icra takibinde bulunduğu, senet borçlusunun davalı … olduğu ve davalının genel olarak borca itiraz ederek icra takibini durdurduğu, süresi içerisinde açılan itirazın iptali davasında davalı tarafın verdiği cevapta kredi borcunu kapatmasına rağmen teminat senedinin iade edilmediğini söyleyerek ispat yükünü üstüne çektiği, kredi borcunu davalı … bank Silivri Şubesinde yaptığı ödemeleri delil olarak toplatmak istemiş yapılan yazışma sonucunda ilgili kredinin ödemelerinin hesaptan otomotik olarak tahsil edildiği, dekont aslınun bulunmadığı, davalı tarafın bankaya giderek gişeden ödeme yaptığını söylemişse de buna ilişkin herhangi bir banka hesabına rastlanılmamış, yerinde inceleme yetkisi ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış bilirkişi de ödemelerin … tarafından yapıldığını krediye ilişkin 44 adet taksit ödemesinin kasadan nakden ödeme şeklinde elden yapıldığı, ödemeye yapan … şeklinde açıklamanın bulunduğu cevabının verildiği; davalı borçlu her ne kadar kredinin kendisi tarafından ödendiğinden bahsetmiş ise de yaptırılan incelemede ödemenin ispatlanamaması nedeniyle davacının davasında haklı olduğu kanaati ile davanın kabulüne, takipten itibaren avans faizi ve likit alacak itiraza uğradığından takdiren%20 icra inkar tazminatına.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Müvekkilin davacı üzerinden kredi çektiğini, bunun teminatı olarak da 50.000,00TL’lik senedi verdiğini, Müvekkilin kredi borcunu her ay … bank Silivri Şubesi’nden dekontlara attığı imza mukabili davacının hesabına bizzat yatırdığını, sadece birkaç ödemeyi elden yaptığını, ödediğini göstermek için de dekontları her ay davacıya teslim ettiğini,Mahkemece deliller toplanmadan karar verildiğini, ilgili bankanın ısrarla talep edilen dekontları göndermediğini, talep edilen hususta belge göndermemesi üzerine yerinde inceleme taleplerinin mahkemece kabul edilerek yerinde inceleme yapıldığını, banka şubesinde yapılan bilirkişi incelemesinde her ay şubeden 1.280,00TL civarında ödeme yapıldığının tespit edildiğini, Dekontta ödemeyi yapan … şeklinde açıklama yer aldığını, ancak taksit ödeme dekontlarının asılları yapılan incelemede temin edilemediğinden işlem sırasında ödeme yapanın kimliğine ilişkin ayrıca bir belge veya imza alınıp alınmadığının tespit edilemediğini, dekontlarda davacının hesabına yatırıldığı için davacının ismi yazabilir, ancak dekontlardaki imzanın parayı yatıran müvekkile ait olduğunu, Bilirkişi tarafından yerinde inceleme yapılırken de bankanın dekontları bilirkişinin incelemesine sunmadığını, bilirkişi raporu ile şubeden nakden ödeme belirlenince ilk derece Mahkemesi’nce 06/01/2020 tarihli müzekkere ile bankadan yine şubeden yapılan ödemelere ilişkin dekont asıllarının istendiğini, bankanın yine ‘krediye ait ödemeler hesaptan otomatik olarak tahsil edildiği tespit edilmiş olup dekont aslı bulunamadığı’ şeklinde cevap verildiğini, Eğer şubeden yatan dekont asılları da bulunamıyorsa, mahkemece HMK 221. maddesi hükmü gereği bankanın saklama yükümlülüğü altındaki bu dekontların neden ibraz edilemediğinin bankadan sorulması gerektiğini, Müvekkilin yemin deliline de dayandığını, son delilimiz olarak yemin deliline gidilmesinin gerekeceğini, yemin teklif etmek üzere süre verilmesi gerekirken bu delilin toplanmamasının hatalı olduğunu, Faiz hususunda talepten fazlasına karar verildiğini, icra dosyasında %9 yasal faiz talep edilmişken ve davacı tarafça bu yönde bir talep olmamasına rağmen takipten tahsile kadar ticari avans faizi uygulanmasına karar verilmesinin talebi aşmış olup usule aykırı olduğunu, Dava konusu ilişki, ticari olmadığından asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, Kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin haksız olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesi tarafından; “-Davanın kabulüne, Silivri İcra Dairesinin … sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali ile takibin tüm şartları ile devamına, 56.423,24TL’sına takipten tahsile kadar ticari avans faizi uygulanmasına, -56.423,24TL’sına %20 icra inkar tazminatı uygulanmasına.” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davalının talebi üzerine davacının … bamk Silivri Şubesi’nden 13.09.2012 tarihinde 48 ay vadeli 45.000,00 TL kredi kullandığı ve çektiği krediyi davalıya verdiği, davalının da kredi ödemelerinin teminatı olarak takibe konu 13.09.2012 tanzim – 17.09.2016 vade tarihli ve 50.000 TL tutarlı bonoyu davacıya verdiği konularında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, kredi ödemelerini davalının yapmaması nedeniyle kendisinin ödemek durumunda kaldığını, bu nedenle teminat amacıyla aldığı bonoyu tahsile koyduğunu iddia etmiş; davalı ise, kredi ödemelerinin bizzat banka şubesine giderek yaptığını, banka dekontlarında imzası bulunduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davalının savunmaları doğrultusunda ilgili dekontların celbi istenmiş ise de, banka tarafından davalı beyanlarında geçen nitelikte dekontların bulunmadığının bildirilmesi üzerine mahkemece bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır. Bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen 23.12.2019 tarihli raporu ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; toplam 48 kredi taksitinden 3 adedinin hesaptan otomatik virman yoluyla, 1 adedinin ATM’den işlem yapılarak, kalan 44 adedinin ise “Ödemeyi yapan …” açıklamasıyla şubeden nakit yatırma suretiyle gerçekleştirildiği, buna göre davalının kredi ödemelerini şubeden yaptığı yönündeki savunmanın doğrulanamadığı anlaşılmıştır. Buna göre mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde ve dosyadaki delil durumu ile ödemenin davacı tarafından yapıldığı yönündeki banka kayıtları dikkate alındığında davalıya yemin hakkının hatırlatılmamasında isabetsizlik bulunmadığından; davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yargılaması yönünden davalıdan alınması gereken 3.854,27 TL harçtan, peşin alınan 1.018,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.835,87 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.22/12/2022