Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1982 E. 2023/1422 K. 06.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1982 Esas
KARAR NO: 2023/1422 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2021
NUMARASI: 2019/39 E. – 2021/130 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 06/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin “…” ve “…” markaları ile mutfak gazı olarak bilinen sıvılaştırılmış petrol gazı dağıtım ve tevzi işi ile iştigal ettiğini, müvekkilleri adına tescilli markaları ihtiva eden ve mülkiyeti müvekkillerine ait olan tüplerin depozito karşılığı bayii ve abonelere verildiğini, müvekkili şirketlerinin kendi bayilerinin dahi tüpleri LPG dağıtım amacı ile kullanılmak dışında yetkisi olmadığını, müvekkillerinin bayisi olmayan … A.Ş.’ye ait işyerinde, işyeri yetkilisi davalı … nezaretinde arama – tespit işlemi yapıldığını, Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığının 07.06.2017 tarih ve … numaralı dosyasından verilen talimat ile kolluk kuvvetlerince yapılan 07.06.2017 tarihli tespit işleminde davalı şirketin adresinde 6 adet … marka 12 Kg. lık boş mutfak tüpü, 1 adet … marka 45 Kg. lık boş sanayi tüpü, 65 adet … marka 2 Kg. lık boş piknik tüpü, 456 adet … marka 12 Kg. lık boş mutfak tüpü, 2 adet 45 Kg. lık boş sanayi tüpü olmak üzere davacı firmalara ait toplam 523 adet muhtelif ebatlarda boş tüpün tespit edildiği, tüplerin bağımsız bir yeddiemin deposu olan … DEPOSUNA teslim edildiğini, davalıların “…” ve “…” markalı tüpleri piyasadan topladıklarını, müvekkili şirketlere ait markaları taşıyan tüpleri ticari faaliyete konu ettiklerini, bu durumun marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, davalının boş tüpleri kendi yedinde bulundurarak tüplerin piyasa dolaşımının engellendiğini, bu durumun müvekkili şirketlerin abone ve kar kaybına sebep olduğunu davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkili şirketlerin maddi-manevi zarara uğradıklarını, … A.Ş. müdürü hakkında Osmaniye 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/404 Esas sayılı ceza davasının açıldığını belirterek, davalıların eylemlerinin, Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabet doğurduğunun tespitine, devam ve tekrarının önlenmesi suretiyle haksız rekabetin ve tecavüzün men’ine, mülkiyeti müvekkillerine ait olan tüplerin dava sonunda imhasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve maddi tazminatın, toplanacak delilleri ışığında bilirkişi raporu ile tespit edildikten sonra ıslah edilmek üzere şimdilik “Kar yoksunluğu” sebebiyle; … için 250,00.-TL, … için 750,00-TL, “ Tüp Bedellerine” ilişkin; … için 250,00.-TL, … için 750,00-TL olmak üzere toplamda 2.000,00-TL maddi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak müvekkillerine ayrı ayrı verilmesine, müvekkillerinin uğramış olduğu manevi zarar ilişkin olarak ise tüp sayılarının çok olması ve davalıların eyleminin ağırlığı gözetilerek … için 5.000,00.-TL, … için 20.000,00- TL, olmak üzere toplamda 25.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak müvekkillerime ayrı ayrı verilmesine, hükmolunacak maddi ve manevi tazminata dava tarihinden itibaren reeskont avans faizi uygulanmasına, hüküm özetinin Türkiye sathında yayınlanan yüksek tirajlı üç adet (günlük) gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı … vekili dosyaya sunduğu 01/02/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 1.381,27 TL olarak arttırmıştır.Davacı … şirketi vekili dosyaya sunduğu 03/02/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 87.920,56 TL olarak arttırmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; HMK 6. maddesi gereği genel yetkili mahkemelerin müvekkili şirketin yerleşim yeri olan İstanbul Anadolu Mahkemeleri ya da müvekkili …’ nın yerleşim yeri olan Hatay Mahkemeleri olduğunu, mahkemenin bu davaya bakmaya yetkili olmadığını, dosyanın İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine ya da Hatay Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, tespitin …Dolum tesisi giriş kapısı karşısında bulunan ve hazine arazisi olduğu tespit edilen alanda tespit edildiğini, müvekkili …’nın söz konusu tutanakta ve 08.06.2017 tarihli ifadesinde belirttiği üzere söz konusu tüplerin bayilere ait olduğu, müvekkili şirketin diğer şirketlere ait tüpleri almaması nedeniyle bayilerin muhtelif markalardaki boş tüpleri Hazineye ait alana bıraktıklarını ve bayilerin bu alanda anlaşmış oldukları takasçı ile tüp değişimini bu alanda yaptıklarını ifade ettiğini, müvekkili şirket bayilerinin tüpleri bu şekilde takas etmesine karışmadığı gibi bu işe aracılık da etmediğini, 19.10.2017 tarih ve 30215 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan değişikliğe göre 16.09.2005 tarihli LPG Piyasası Kanunu Yönetmeliğinin 20/f maddesindeki “boş” ibaresinin yeni yapılan değişiklik yönetmeliğin 11/f maddesi gereğince yönetmelikten çıkarıldığını, söz konusu yönetmelik değişikliğine göre LPG dağıtıcı şirketlerinin tesislerinde ve ikmal araçlarında başka dağıtıcı şirketlere ait boş tüpleri bulundurmanın mevzuata aykırı olmaktan çıkarıldığını , davacının tüplerin patlayıcı yapımında kullanıldığından yola çıkarak davalı … terörist ilan ettiği, davacının bu söyleminin hakaret ve iftira suçunu oluşturduğu, müvekkili şirketin kendi tüp üretim fabrikası olduğu ve davacı tüpüne ihtiyacı olmadığı, davacının tüplerini piyasadan toplamadığı ve haksız rekabet fiilini işlemediğini, tüplerin müvekkilleri yedinde tespit edilmediğini, tüplerin hepsinin boş olduğunu, bu durumun Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı 2017/626 soruşturma numaralı dosyadan alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, davacıların piyasada 10 milyon tüpü olduğunu, sektör bilirkişisinden alınacak rapor ile 530 tüpten dolayı zarara uğrayıp uğramadığının ortaya çıkacağını, tüplerin müvekkilleri yedinde olmadığı için tüp bedellerinin istenemeyeceğini, manevi tazminat taleplerinin koşullarının oluşmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/03/2021 tarihli 2019/39 E. – 2021/130 K. sayılı kararıyla; Osmaniye 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/404 Esas, 2018/518 Karar sayılı kesinleşmiş kararı ile davalı …’nın CMK’nun 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verildiği, Ceza Mahkemesinde verilen kararlarla maddi olayların ve özelikle “filin hukuka aykırılığı” konusunda hukuk hakiminin tamamen bağlı olacağı, aynı konunun Hukuk Mahkemesinde yeniden tartışılamayacağı, ceza mahkemesinde yapılan yargılamada; söz konusu tüplerin davalılara ait tesisin girişine yaklaşık 20 metre uzaklıkta boş bir alanda bulundukları, tüplerin iş yerinin içerisinde bulunmadıkları, kolluk güçlerince iş yerinin içerisinde arama yapıldığı, ancak bir suç unsuruna rastlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı … vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Dava konusu tüplerin davalının hakimiyet alanında olduğunun tespit edilmiş olduğunu,07/06/2017 tarihli arama ve el koyma tutanağında tüplerin … dolum tesisinin giriş kapısının karşısında istif edilmiş halde bulunduklarının belirtildiğini,Davacı müvekkili aleyhine hükmedilen vekalet ücretlerinin hatalı olduğunu, müvekkilinin 1.381,27 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminat talep ettiğini, Mahkemece her iki talep için ayrı ayrı dava değerini aşacak şekilde 5.900,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, davanın kabulüne, davanın reddine karar verilmesi halinde vekalet ücreti tespiti yönünden kararın kaldırılmasına veya düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı …A.Ş. vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Dava konusu tüplerin davalının hakimiyet alanında olduğunun tespit edilmiş olduğunu,07/06/2017 tarihli arama ve el koyma tutanağında tüplerin … dolum tesisinin giriş kapısının karşısında istif edilmiş halde bulunduklarının belirtildiğini,Davalının fiillerinin TTK’nun 54. maddesi kapsamında dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması amacına aykırı olduğunu, Ceza Yargılaması bakımından suç olarak tanımlanan bir durumun tazminat yükümlülüğü gerektirebileceğini, TBK’nun 74. maddesi uyarınca hakimin zarar verenin kusurunu ve ayırt etme gücünü araştırırken Ceza Hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığını, bu nedenle ilk derece Mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkemenin 2017/746 E. 2018/336 K. ve 18/09/2018 tarihli kararı ile mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın Anadolu FSHHM’ne gönderilmesine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekilince istinaf isteminde bulunulmuş, Dairemizin 2018/3706 E. – 2699 K. ve 19/12/2018 tarihli ilamı ile; davalılar vekilinin yetki itirazında birden fazla mahkemeyi yetkili olarak gösterdiği, seçtiği mahkemeyi bildirmediği göz önüne alınarak HMK’nun 19/2. maddesinin açık hükmü karşısında yetki itirazının usulüne uygun olarak yapılmadığı, bu durumda seçim hakkının davacıya geçeceği, esasen markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve menine yönelik davanın haksız fiilden kaynaklandığı ve HMK’nun 16.madde gereğince zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin usulüne uygun olmayan yetkisizlik kararı kaldırılarak yargılamaya devam edilmek üzere dosya ilk derece Mahkemesine iade edilmiştir. Davacılara ait marka tescil kayıtları incelendiğinde; … tescil numaralı “…” markasının 04, 06 ve 11. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 06, 11. sınıflarda “LPG gazları, LPG tüpleri, regülatörler (deodantörler)” için davacı … şirketi adına tescilli oldukları, … tescil numaralı “…” markasının 04, 06, 11. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 06, 11. sınıflarda “LPG gazları, LPG tüpleri, regülatörler (deodantörler)” için davacı … şirketi adına tescilli oldukları tespit edilmiştir.Dosyada bulunan Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen 07/06/2017 tarihli Arama ve El Koyma tutanağı incelendiğinde; … Tüp Dolum Tesisi önünde bulunan depolama alanının karşı tarafında bulunan ve hazine arazisi olduğu tespit edilen alan üzerinde çok sayıda değişik marka ve ebatta boş tüpün istiflenmiş olarak bulunduğunun tespit edildiği, iş yeri sorumlusu …’nın “iş yerinin dışında istiflenmiş olan tüplerin kendileriyle bir ilgisinin bulunmadığını, bayilere ait olduğunu” beyan ettiğinin tutanağa yazıldığı tespit edilmiştir.Dosya arasında bulunan Osmaniye 3.ASCM nin 2017/404 E. 2018/518 K. ve 21/06/2018 tarihli incelendiğinde; Davacının …, katılanın … A.Ş, sanığın …, haksız rekabette bulunmak, suç tarihinin 07/06/2017 olduğu, 21/06/2018 tarihinde suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı anlaşıldığından, CMK 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verildiği, kararın 08/09/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.Davalı …’nın ceza mahkemesinde yaptığı savunma incelendiğinde; ….ın kendisine ait tüpleri olduğunu, bu tüplerin üzerinde kabartma … markasının bulunduğunu, …, … ve … ile herhangi bir sözleşmeleri bulunmadığını, bu tüplerin tesis içinde bulunmadıklarını, tesis dışında yer aldıklarını, şirkete ait tüpler olmadıklarını, çalıştıkları bayilerin doldur-boşalt şeklinde çalıştıkları için kendi bayi müşterilerini kaybetmemek için başka markalara ait boş tüpleri aldıklarını, takasçıların para karşılığında kendi istedikleri marka tüpleri bayilere ilettiklerini, kendilerinin bu boş tüpleri … ile doldurmadıklarını, tüplerin ele geçirildiği boş arazinin kendilerine ait olmadığını, takasçıların aldıkları … marka boş tüpleri doldurduklarını, bunun dışında başka markalı tüplerin tesise giremediğini beyan ettiği görülmüştür. Ceza Mahkemesi tarafından dinlenen tutanak tanıkları … ve … ’ın ifadeleri incelendiğinde; davaya konu boş tüplerin sanığın iş yerinin yaklaşık 20 metre uzağında boş bir alanda bulunduklarını, iş yerinde arama yapmalarına rağmen suç unsuruna rastlanmadığını beyan ettikleri görülmüştür.İlk derece mahkemesince marka vekili … ve mali müşavir … oluşan bilirkişi heyetinden alınan 02/03/2020 tarihli raporda; “…Davalıların davacı tarafa ait orijinal markalı ürünleri ellerinde bulundurmak yönündeki dava konusu eylemlerinin; SMK’nun 152. maddesi ile düzenlenmiş olan amir hükmü de göz önünde bulundurulduğunda, davacının markasına tecavüz teşkil etmediği, davalıların dava konusu eylemlerinin davacılar ile haksız rekabet teşkil eder mahiyette olduğu, davalıların eylemlerinin haksız rekabet fiilini oluşturduğu ve her iki davalının müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacı …TİC. VE SAN A.Ş.’nin davalının haksız rekabet fiilini oluşturan eylemleri için, emsal yargı kararları doğrultusunda, tespit tarihinden dava tarihine kadar olan süre için 916,27 TL kar kaybı ve toplam: 465,OO-TL tüp bedeli olmak üzere TOPLAM: 1.381,27 TL tazminat talep edebileceği, davacı … A.Ş.’nin davalının haksız rekabet fiilini oluşturan eylemleri için, emsal yargı kararları doğrultusunda, tespit tarihinden dava tarihine kadar olan süre için 64.828,06 TL kar kaybı ile 24.592,50-TL tüp bedeli olmak üzere toplam: 89.420,56 TL tazminat talep edebileceği, davacının manevi tazminat talepleri bakımından takdir yetkisinin Mahkemenin yetkisinde olduğu bu sebeple manevi tazminat konusunda heyetlerince bir değerlendirme yapılmadığı” bildirilmiştir.İlk derece mahkemesince bilirkişi heyetinden alınan 18/01/2021 havale tarihli ek raporda; “…Davacı … TİC. VE SAN A.Ş.’nin davalının haksız rekabet fiilini oluşturan eylemleri için, emsal yargı kararları doğrultusunda, tespit tarihinden dava tarihine kadar olan süre için 916,27 TL kar kaybı ve toplam 465,00-TL tüp bedeli olmak üzere toplam: 1.381,27 TL tazminat talep edebileceği, davacı … A.Ş.’nin davalının haksız rekabet fiilini oluşturan eylemleri için, emsal yargı kararları doğrultusunda, tespit tarihinden dava tarihine kadar olan süre için 64.828,06 tl kar kaybı ile 24.592,50-TL tüp bedeli olmak üzere toplam: 89.420,56 TL tazminat talep edebileceği kanaatine varıldığı” bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat davasıdır.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilleri ayrı ayrı karara karşı istinaf yoluna başvurmuşlardır. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dosya içine getirtilen marka tescil kayıtları ile davacıların “…” ve “…” markalarının tüp emtiası için tescilli olduğu sabit olmuştur.Uyuşmazlık, davalıların davacılara ait markaları taşıyan tüpleri haksız olarak ellerinde bulundurup bulundurmadıkları ve bu tüplere dolum yaparak satışa sunup sunmadıklarına ilişkindir.Her iki davacı vekili de dava konusu tüplerin bulunduğu yerin davalıların hakimiyet alanında olduğu ve haksız rekabetin gerçekleştiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuşlarsa da; incelenen arama ve el koyma tutanağı, bu tutanağı düzenleyen ve ceza mahkemesinde tanık olarak dinlenen jandarmaların beyanları ile; davaya konu olan ve davacı şirketlere ait markaları taşıyan tüplerin boş olarak davalı şirkete ait iş yerinin 20 metre kadar uzağında, Hazine arazisi üzerinde bulundukları, ayrıca burada başka markaları taşıyan tüplerin de mevcut olduğu, davalılara ait iş yerinde bu tüplerden mevcut olmadığı sabit olmuştur. Dosyada davalı …’nın ceza mahkemesindeki savunmasının, davalıların cevap dilekçesindeki savunmalarının aksini kanıtlayan bir delilin mevcut olmadığı, davalıların bu tüpleri kendi gazları ile doldurarak satışa sunduklarının ispatlanamadığı, bu nedenle markaya tecavüzün söz konusu olmadığı, davacılara ait tüplerin satışlarını etkileyecek şekilde davalılar tarafından piyasadan toplanması hali haksız rekabet oluşturacaksa da, bu tüpleri davalıların topladığına dair savunmalarının aksini gösteren bir delil de bulunmadığı anlaşılmıştır.Davacı … vekili ceza mahkemesinin kararının hukuk hakimini bağlamayacağını, TBK’nun 74. maddesi uyarınca tazminat sorumluluğunun hukuk hakimince araştırılması gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. TBK’nun 74. maddesinde hâkimin zarar verenin kusurunun bulunup bulunmadığının ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle ve ceza mahkemesince verilen beraat kararlarıyla da bağlı olmadığı düzenlenmiştir. Ceza Mahkemesince sanığın atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle CMK’nun 232/2-e maddesi uyarınca verilen beraat kararları hukuk hakimi için bağlayıcı değildir. Somut olayda beraat kararı CMK’nun 232/2-e maddesi uyarınca verilmiş olup hukuk hakimi için bağlayıcı olmadığından, hakimin dosyaya sunulan delilleri değerlendirerek sonuca varması, ayrıca TBK’nun 74. maddesi uyarınca da tazminat sorumluluğunu değerlendirmesi gerekir. Ancak, davalıların iş yerinin dışında Hazine arazisinde bulunduğu sabit olan dava konusu tüplerin davalılar tarafından piyasadan toplandıklarının dosyaya sunulan delillerle davacılar tarafından kanıtlanamadığı, davalıların bu eylemle bağlantıları tespit edilemediğinden tazminat sorumluluklarının da bulunmadığı kanaatiyle, davacı vekilinin buna ilişkin istinaf talebi de yerinde bulunmamıştır.Davacı … vekili ayrıca, müvekkili aleyhine hükmedilen vekalet ücretlerinin hatalı olduğunu, müvekkilinin 1.381,27 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminat talep ettiğini, Mahkemece her iki talep için ayrı ayrı dava değerini aşacak şekilde 5.900,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğine dair istinaf talebiyle ilgili yapılan incelemede; dava dilekçesinde her iki davacının ayrı ayrı tutarlarda maddi ve manevi tazminat talep ettikleri, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının da bulunmadığı, bu nedenle reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri için davalılar lehine her bir davacının talepleri için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde tek vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, ancak davalılar tarafından karara karşı istinaf talebinde bulunulmadığından bu durumun davacı … şirketi için kazanılmış hak oluşturduğu, davacı … vekilinin talep ettikleri maddi ve manevi tazminat tutarından fazla vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin istinaf talebinin de bu duruma göre değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın reddi halinde davalı lehine hükmedilecek vekalet ücreti talep edilen tazminat tutarından fazla olamaz. Davacı … tarafından yalnızca 1.382,27 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği halde maddi tazminat için 5.900,00 TL, manevi tazminat için 5.900,00 TL vekalet ücretinden diğer davalı ile birlikte sorumlu tutulması hatalı olduğundan, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatiyle, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, ancak davalılar tarafından bu konuda istinaf yoluna başvurulmadığından davacı … yönünden kazanılmış hak oluştuğu, bu hakkı zedelemeyecek şekilde maddi tazminat için hükmedilen 5.900,00 TL vekalet ücretinin 1.381,27 TL’sinin davalı … şirketinden alınarak davalılara verilmesine, her iki davacı tarafından talep edilen toplam 25.000,00 TL manevi tazminatın yalnızca 5.000,00 TL’si davalı … tarafından talep edildiğinden, manevi tazminat için hükmedilen 5.900,00 TL vekalet ücretinin 1/5’i olan 1.180,00 TL’sinden davacı … şirketinden alınarak davalılara verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı … A.Ş.’nin istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE,Davacı …’nin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,1- HMK’nun 353/1-b-2. maddesi uyarınca İSTANBUL 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’NİN 11/03/2021 tarihli, 2019/39 Esas, 2021/130 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, DAVANIN REDDİNE,2-İlk derece yargılaması yönünden;a-269,85 TL ilam harcının peşin harç ve ıslah harcından mahsubu ile fazla alınan 889,65 TL harcın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine, b-Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi talepleri yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 5.900,00- TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,c-Reddedilen maddi tazminat talepleri yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.900,00- TL vekalet ücretinin 1.381,27 TL’sinin davacı ….’nden, 4.518,73 TL’sinin davacı … A.Ş.’den alınarak davalılara verilmesine,d-Reddedilen Manevi Tazminat talebi yönünden, Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 5.900,00- TL vekalet ücretinin 1.180,00 TL’sinin davacı ….’nden, 4.720,00 TL’sinin davacı … A.Ş.’den alınarak davalılara verilmesine, e-Davalılar tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, f-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,g-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,3-İstinaf yargılaması yönünden;a-İstinaf talebi reddedildiğinden davalı …A.Ş.’den alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 210,55 TL’nin davalı …A.Ş.’den tahsili ile hazineye irat kaydına, b-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı ….’ tarafından yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,c-İstinaf yargılaması için davacı … tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 11,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 173,10 TL’nin, davalılardan alınarak davacı … A.Ş ye verilmesine,ç-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgilisine iadesine, d-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 06/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.