Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1975 E. 2021/2061 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1975 Esas
KARAR NO: 2021/2061 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/513 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait … Bankasından verilen 562.500 TL miktarlı … seri numaralı 30/10/2017 vadeli çekin … adına keşide edildiğini ve davalı tarafça İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi başlatılarak, malvarlığı üzerine haciz işlemi uygulandığını, müvekkili şirket yetkilisi tarafından davaya konu çek ile ilgili davalı … aleyhine Körfez C.Başsavcılığının 2020/4545 Soruşturma Numaralı dosyası üzerinden, Tefecilik ve Senet Yağması nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkili şirket yetkilisinin çeki tehdit ve korkutmaya maruz bırakılarak, çekleri kendisinin ve ailesinin can güvenliği tehdit altında iken imzaladığını, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığını, davalının kollukta verdiği ifadede, çeki …’in kendisine verdiğini, çek karşılıksız çıkınca arkasını yazdırarak …’e iade ettiğini ve 562.500 TL parayı elden aldığını, müşteki hakkında takip başlatmadığını beyan etse de kolluk ifadesinden önce takip başlattığını, ifadesinin gerçeğe aykırı ve çelişkili olduğunu, ikrar niteliği taşıdığını, menfi tespit davalarında delil niteliği taşıdığını, borç bulunmamasına rağmen takibe devam edildiğini, bononun zorla düzenlendiği iddiasının iyiniyetli hamiller dahil herkese karşı ileri sürülebileceğini beyanla HMK 209/1 maddesi gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek icra dosyasının dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasını, fazlaya ilişkin dava ve hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 170.000 TL yönünden borçlu bulunmadıklarının tespitini ve %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/513 Esas sayılı dosyasında, 24/08/2021 tarihli 11 numaralı tensip kararıyla “Tedbir yargılamayı gerektirdiğinden işbu tensip zaptının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmiş, tedbir isteminin tensip tutanağı ile reddine karar verilmişse de ayrı bir gerekçeli kararın yazılmadığını, HMK 391/2 maddesi ve Anayasa’nın 141. Maddesine göre tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini, tedbir isteminin gerekçesiz reddinin yasaya aykırı olduğunu beyanla, mahkemenin gerekçesiz red kararının kaldırılmasını ve ivedilikle tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, davacı tarafça HMK 209/1 maddesi gereğince teminatsız olarak takibin durdurulmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 24/08/2021 tarihli tensip kararı ile tedbir talebinin reddine karar vermişse de gerekçeli karar yazılmamıştır. Davacı vekili mahkeme kararının gerekçesiz olduğundan bahisle istinaf başvurusunda bulunmuş ancak istinaf başvuru ve maktu harcı yatırmamıştır. UYAP kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacı tarafın adli yardım talebinin 12/10/2021 tarihli ara karar ile reddedildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında tensip kararının taraflara tebliğine ilişkin tebligat parçası örneklerinin bulunmadığı görülmüştür. Anayasanın 141/3.maddesine göre mahkeme kararları gerekçeli olmak zorundadır. HMK’nun 297.maddesinin mahkeme kararlarının kapsamını, HMK’nun 391.maddesi ise ihtiyati tedbir kararında hangi hususların yer alacağını düzenlemiştir. İstinaf başvurusuna konu kararın HMK’nun 297 ve 391.maddesindeki şartları taşımadığı, ortada istinaf incelemesi yapılacak nitelikte bir mahkeme kararı bulunmadığı anlaşılmıştır. Öncelikle istinaf kanun yolu incelemesi yapılabilmesi için ortada usulüne uygun verilmiş gerekçeli tedbir kararının bulunması, taraflara tebliğ edilerek tebligat parçalarının dosyaya eklenmesi, istinaf başvuru süresi beklendikten sonra, istinaf başvuru ve maktu harcının yatırtılarak dosyanın Dairemize gönderilmesi gereklidir. Mahkemece gerekçeli karar yazılmadan ve sayılan usuli işlemler tamamlanmadan dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dosyanın gerekçeli karar yazılarak taraflara tebliğinden sonra istinaf talebinde bulunulması halinde gerekli işlemler yapılarak, dairemize gönderilmesi için mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Dosyanın gerekçeli karar yazılarak taraflara tebliğinden sonra istinaf talebinde bulunulması halinde gerekli işlemler yapılarak, dairemize gönderilmesi için mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2-İstinaf incelemesi yapılmadığından harç alınmasına yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/12/2021 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.