Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1960 E. 2023/1269 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1960 Esas
KARAR NO: 2023/1269 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/03/2021
NUMARASI: 2020/433 E. – 2021/300 K.
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
KARAR TARİHİ: 22/09/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile imzalanan üye işyeri sözleşmesi ve sair sözleşmeler çerçevesinde davalı borçluya müvekkil bankaca POS cihazının tahsis edildiğini, davalı tarafın yaptığı bir kısım hukuki işlemler neticesinde hesabına alacak kaydedildiğini, ancak işlemin muhatabı gibi görünen kredi kartı sahiplerinin yapmış olduğu başvurular ve itirazlar ve düzenlenen belgelerin gerçeği yansıtmadığı yönündeki itirazlar nedeni ile yapılan tahsilatların iade edilmesi gerektiğini, davalının haksız ve sebepsiz olarak esasen olmadığı düşünülen ticari ilişkilere istinaden hesabına alacak kaydettiğini, ilgili mevzuat ve sözleşme hükümleri gereği iadesi gerektiğini, ancak geri ödenmemesi üzerine yasal hükümler ve sözleşmesel kabuller gereğince esasen gerekmemekle birlikte borçluya hesaplarının katı, borcun ödenmesi için ihtar keşide edildiğini, keşide edilen ihtara rağmen borçların ödenmemesi üzerine ödenmeyen alacakların tahsili için müvekkili banka tarafından yasal işlemlere başlanıldığını, bu çerçevede borçlular aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalının müvekkili bankaya borçlu olduklarını bilmesine karşın haksız ve kötü niyetli olarak müvekkili banka tarafından başlatılan icra takibine itiraz ettiğini, davalıların faiz oranına itirazlarının yersiz olduğunu, davalının müvekkili bankanın talep ettiği gecikme tazminatı mahrumiyeti oranının bizatihi imzaladıkları sözleşme hükümlerine uygun olduğunu davalının bildiğini, müvekkili bankanın sözleşmenin yasal takibe intikal eden müşterilere ilişkin uygulanacak gecikme tazminatı payı mahrumiyeti oranının belirlenmesi noktasında kendisine tanıdığı yetkilere rağmen iyi niyetli bir yaklaşım gösterdiğini ve davalının kredi kullandırımında uygulanan gecikme tazminatı mahrumiyeti oranı neyse kanuni takipte de bu oranları talep ettiğini belirterek, bu sebeple davalı borçlunun tüm taşınır, taşınmaz ve üçüncü kişilerdeki malları üzerine öncelikle teminatsız, aksi kanaat olması halinde belirlenecek teminat miktarı karşılığında ihtiyati haciz konulmasına, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu olayda uyuşmazlık konusunun iki tarafın da ticari işletmesiyle alakalı olmadığını, görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, iş bu davanın esasa girmeden usulden reddedilmesi gerektiğini, müvekkili ile davacı şirket arasında bankacılık hizmeti işlerinden kaynaklı olarak ticari ilişki bulunmadığını ve iddia edildiği şekilde müvekkilinin davcı tarafa bankacılıktan kaynaklı veya başka bir nedenle borcu bulunmadığını, davacı ve alacaklı tarafın, iddia ettiği alacağını neden ve hangi dönemden kaynaklandığını somut olarak açıklamadığını, zira takip talebine de borcun dayanağı belgelerin eklenmediğini ve müvekkiline tebliğ edilmediğini, bu nedenle dava dilekçesinde belirtilen sözleşmedeki içerik ve imzaya ilişkin itirazlarını saklı tuttuklarını, tarafların ticari defterlerinin incelendiğinde aralarında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığının tespit olunacağını belirterek, izah edilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/03/2021 tarihli 2020/433 E. – 2021/300 K. sayılı kararıyla; “… davacı tarafın alacağının kart hamillerine iade edilen POS cihazı tahsilatlarından kaynaklandığı, davacı tarafın ileri tarihli hizmet sunumuna ilişkin kredi kartı harcamasının, bu hizmetin verilemeyecek olması nedeniyle kredi kartı kuralları doğrultusunda kart hamillerine iadesini sağladıktan sonra bu konuda davalı tarafça bir mükerrer ödeme yapılmadığı da dikkate alınarak, davalıdan tahsiline ilişkin talebinin yerinde olduğu, alacağın likit olduğu ve icra inkar tazminat şartlarının oluştuğu, kötüniyet tazminat yasal şartları oluşmadığı” gerekçesiyle; “Açılan davanın KABULÜ ile; Davalının Bakırköy …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin, takipte talep edilen 58.497,51 TL asıl alacak üzerinden devamına, devamına karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren geçerli yıllık %19,50 oranında faiz uygulanmasına,- Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 58.497,51TL alacağın %20 si üzerinden hesaplanan 11.699,50 TL icra inkar taz-minatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,- Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olmadığını, davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğunu, davacı bankanın hiçbir araştırma yapmadan kartla ödeme yapan öğrenci velilerine ödediği bedelleri müvekkilinden talep edemeyeceğini, zira Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 56. maddesinde ödenmiş ücretlerin ne şekilde iade edileceğinin düzenlendiğini, bazı şartlara bağlandığını, bazı şartlar haricindeki durumlarda özel öğretim kurumuna %10 kesinti yapma hakkı tanındığını, bu kesintilerin yapılıp yapılmayacağı, yapılacaksa fazlaya dair kesintilerin olup olmayacağı vs. hususları incelemeye ve bu kaideleri gerçekleştirmeye yetkili merciin davacı banka olmadığını, mahkemece okul-veli arasındaki iade sürecinin incelenmesi gerekirken, davacı ve davalının kayıtlarının ve belgelerinin incelendiğini, hatalı bir hüküm kurulduğunu, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Taraflar arasında imzalanan üye işyeri sözleşmesinin tamamı dosya içerisinde mevcut olmadığından incelenememiştir.Davacı tarafça dosyaya sunulan ihtarname incelendiğinde; davalıya hesabının kat edildiğine dair Üsküdar …. Noterliğinin 01 Ağustos 2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin ve hesap ekstresinin 05/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği tespit edilmiştir. Bakırköy …. İcra dairesinin … icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının … Bankası, borçlunun … Şirketi olduğu, takibe konu alacağın 58.497,51TL olduğu, ödeme emrinin 24/10/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun yasal süresi içinde borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğu, itirazın iptali davasının yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Mahkemece mali müşavir bilirkişiden alınan 13/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafından incelenen dönemde 65.380,90 TL POS işlemi yapıldığı, bunların listelendiği, BKM Bildirim tarihleri sütununda yer alan tarihlerde, Kredi Kartı sahipleri tarafından işbu harcamalara yapılan itiraz taleplerinin Bankalar Merkezince … A.Ş. ‘ye iletildiği, itiraz talepleri hakkında: kart hamilleri ile görüşme sağlandığı, 2019-2020 dönemi İçin erken ödeme gerçekleştirildiği, kurum tarafından muhatap yetkili kimsenin olmadığı, öğretmenlerin ve tüm görevlilerin kurumdan ayrıldığı ve öğrencilerin eğitim-öğretim durumuna devam edemediğinin belirtildiğinin davacının ekli e-posta yazışmalarında yazışmalarda yer aldığı, ayrıca Okul tarafından velilere gönderilen yazıda, “2075-2019 eğitim-öğretim yalında kurum olarak yaşamış olduğumuz ekonomik sıkıntılar sonucu, alınan karar doğrultusunda, 20 Nisan 2018 Pazartesi tarihi itibariyle tüm idari ve akademik kadromuz ile birlikte eğitim-öğretim faaliyetlerimizi … Ataşehir kampüsünde sürdüreceğiz. Konu ile ilgili bilgilendirmek üzere yapılan planlamada, 27 Nisan 2019 Cumartesi günü: 09.30-12.30 Anaokulu/İlkokul velileri, 13.00-17.00, Ortaokul/Lise velilerini … Okulları’nda tam kadro olarak bekliyor olacağız” şeklinde bilgilendirme yapıldığı, yazışmaların incelenmesinde Üye İşyeri Bilgi İsteme başlıkları altında … Bankasının Pos Sağlayıcı … A.Ş.’ ye listelenen işlemlere istinaden yapılan kart hamil harcama itirazlarının üye işyeri hesabına borç, kart hesabına alacak kaydedilerek itirazın sonuçlandırılacağının belirtildiği, yapılan işlemlerin ileri tarihli bir hizmet sunumu olması ve kurumun hizmet veremeyecek olması nedeni ile kredi kartı kuralları doğrultusunda toplam tutar iadesi kart hamiline sağlanarak harcama itirazının sonlandırılacağı, davacının ticari defterlerinde iade edilen toplam tutarın 65.380.90 TL olmasına karşın, dosyada mübrez 2019 yılı davalı Hesap ekstresinde davalının davacıya 58.343.16 TL borçlu olduğu, 01.08.2019 tarihinde davalı hesabına 154,35 TL ihtarname masrafı yansıtıldığı. neticelen İcra Takip Tarihi olan 17.09.2019 tarihi itibarı ile davacının davalıdan (58.343.16 TI -154.35 TL olmak üzere toplam) 58,497.51 TL alacaklı olduğu, İcra Takibi sonrasında, dava tarihi itibarı ile yapılan masraflar toplamının 1.560,50 TL ve 06.07.2020 tarihi itibarı ile 1,29827 TL davalı hesabından tahsilat gerçekleştirdiği ve 10.07.2020 dava tarihi İtibarı ile davacı alacağının 57.044,89 TL olduğu, davacının alacağının 01.12.2018-31.12.2018 tarihleri arasındaki Kart hamillerine iade edilen POS tahsilatlarından kaynaklandığının tespit edildiği, davalının defterlerinde 2018 yılında müşterilerinden … Bankası Pos hesapları aracılığı İle 116.915,09 TL bedelli Kredi Kart tahsilatları yapılarak ticari defterlere işlendiği 2018 yılında Pos hesaplarından yapılan tahsilatların içinde dava konusu iade edilen Kredi Kartı POS çekimleri aldığı,2019 yılı defterlerinde; POS hesaplardan 4.415,00 TL bedelli tahsilat yapılarak ticari defterlere işlendiği, 06.03.2019 tarihinden itibaren herhangi bir kayıl olmadığının görüldüğü, davacı Ticari defterlerinde İcra Takip tarihinde davalıdan 58.497,51 TL alacaklı gözüktüğü, davalının 2019 yılı ticari defterlerinde İse davalının davacıya borçlu gözükmediği, yanlar arasında 58.497,51 TL ihtilaf bulunduğu, İcra takibinde asıl alacak olarak 58.497.51 TL’nin tahsilinin talep edildiği, taleple bağlılık esası gereğince, davacının 58.497,51 TL alacaklı olduğunun kabulü gerektiği, davacı alacağının. 01.12.2018-531.12.2018 tarihlerinde kaydedilen Kredi Kartı mukabili tahsilatların. …Kurumları Müşterileri/ Velileri tarafından. … Bankası’nı ilgili tahsilatlara ilişkin itiraz etmeleri ve iadesini talep etmeleri mukabilinde Davacı Bankanın Kart Hamillerine ödemeleri gerçekleştirerek iade edilen tutarları davalıdan talep etmesi ile oluştuğu, davacı … Bankası yetkilileri ile Davalı Şirket yetkilisi olduğu Ticari Sicil kayıtları ile sabit olan … arasında geçen e-pasta yazışmalarından Davalı Şirketin kart hamilleri tarafından iadesi istenen tahsilatlarla ilgili bilgi sahibi olduğu ve davacı Banka’ya iade talep edilen kart hamilleri ile gerçekleştirdiği sözleşme ve belgeleri ilettiğinin tarafına ibraz edilen yazışmalardan görüldüğünü, davacı alacağının kabulü halinde. icra takip tarihinden sonra talep edilen %19,50 faiz oranının 3095 sayılı Kanunla tacirler arasında uygulanan faiz oranı olduğu ve dolayısıyla uygun olduğuna dair görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Dava, taraflar arasında imzalanan Üye İşyeri Sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yargı yoluna başvurulmuştur.Her ne kadar davalı tarafça görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu iddia edilmişse de, tarafların her ikisinin de tacir oldukları, aralarındaki sözleşmenin ticari işletmeleriyle ilgili olduğu, bu nedenle TTK’nun 4/1. maddesi uyarınca görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin göreve ilişkin istinaf talebi kabul edilmemiştir.İcra takibine konu edilen alacak, taraflar arasında imzalanan üye işyeri sözleşmesi kapsamında davalı şirkete verilen pos cihazlarıyla kredi kartlarından davalı tarafından tahsil edilen bedellere kart hamillerinin yaptıkları itirazlar, yani ters ibraz (chargeback) sonucu davacı bankanın yaptığı ödemelerden kaynaklanmaktadır. Davalı taraf, bu ödemelerin öğrenci velileri ile yapılan sözleşmeler nedeniyle alınan öğrenim ücretlerine ilişkin olduklarını, kendilerine ait özel okulun faaliyetine son vermesine rağmen, başka bir özel okulda faaliyetlerine devam edeceklerini, bu nedenle davacının kart hamillerine iade yapmasının usulsüz olduğunu savunmaktadır. Alınan bilirkişi raporundaki tespitlere göre davacı bankanın davalı şirketten bu ödemelere ilişkin mail yoluyla bilgi istediği, davalı tarafça iade isteyen kişilerle aralarında sözleşme yapıldığının bildirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece taraflar arasında imzalanan üye iş yeri sözleşmesinin tamamının dosya içine getirtilmediği görülmüştür. Bu durumda Mahkemece sözleşme örneği dosya içine getirtilerek, ayrıca davalının bilirkişi raporuna yaptığı itirazları ve savunmaları da incelenerek, gerekirse davalının ticari kayıtları üzerinde de inceleme yapılmak suretiyle, davacı bankanın itirazlar sonucu kart hamillerine yaptığı ödemelerin davalının iddia ettiği gibi özel okul öğrenim ücretleri olup olmadıkları, iade edilmelerinin gerekip gerekmediği, bu tahsilatların davacının iddia ettiği gibi esasen olmayan ticari ilişkiler nedeniyle yapılıp yapılmadığı, davacının iade işleminin taraflar arasındaki sözleşmeye ve mevzuata uygun olup olmadığının tespiti için bankacılık konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak değerlendirme yapılması gerektiği kanaatiyle, davalı tarafın savunmaları hiç değerlendirilmeden, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle, davalının istinaf isteminin kabulüne, ilk derede mahkemesinin kararının kaldırılarak, dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 10/07/2020 tarihli 2020/433 E. – 2021/300 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 22/09/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.