Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1952 E. 2022/1501 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1952 Esas
KARAR NO: 2022/1501 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/03/2021
NUMARASI: 2019/223 E. – 2021/145 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde; Davalı şirketin, 2015 yılında gerçekleştirdiği reklam projesi kapsamında fotoğraf çekimiyle edindiği ancak anlaşma süresinin bitiminden sonra halen kullanmaya devam ettiği …’e ait görüntülerini içerir tüm tanıtım materyalleri ve görsellerin kullanılmasına son vermesini, kaldırmasını ve bunu temine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı şirket hakkında 15.000 TL manevi tazminata, FSEK, kişilik hakları ve haksız rekabetten kaynaklanan şimdiye kadar ödenmeyen telif ücreti ile tüm diğer mali hakları kapsayacak şekilde belirsiz alacak davası niteliğinde olmak üzere fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000 TL maddi tazminatın 30/01/2018 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkillerine ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekilleri 13/04/2021 tarihli dilekçeleri ile gördükleri lüzum üzerine vekillikten çekildiklerini beyan etmişlerdir.
CEVAPLAR: Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili ile davacı … arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını ve dolayısıyla müvekkili şirketin herhangi bir ödeme yükümlülüğünün de bulunmadığını, davacı vekilinin, dava dilekçesindeki iddialarının muhatabının davalı taraf olmadığını ve davaya ilişkin husumet itirazında bulunduklarını, müvekkili şirket ile dava dışı 3. Kişi … arasında imzalanan 06/02/2015 tarihli hizmet sözleşmesi ile fotoğraf çekim süreci hazırlığı, çekimi ve fotoğrafların hazır bir şekilde teslimi, tüm yaratıcı süreçten ajans temsilcileri ve yönetmenin sorumlu olduğu konusunda anlaşma sağlandığını, dava dışı 3.kişi … şirketi ile diğer dava dışı 3. Kişi … Ajans – … Ajansı arasında davacı … aracılığı için fotomodellik sözleşmesi imzalandığını, bunun akabinde … Ajansın, davacı …’ün babası(yetkili) … ile anlaşma sağlamış olduğunu ve aralarında 14.03.2015 tarihli … Ajans ile cast-oyuncu sözleşmesi tanzim edildiğini, imzalanan sözleşmenin konusu ve kapsamının; “…” olarak belirlenmiş olduğunu, fotomodelin eser ve eserde yer alan fotoğraflarının ve tüm görüntülerinin komşu haklarının süre, sayı yer ve ülke ile sınırlandırılmamış biçimde diğer kişi ve kuruluşlara devir hakkını televizyon, sinema, internet, basın medya aracılığıyla yayınlanması haklarıyla ve diğer tüm haklarının … Ajans’a devredildiği konusunda anlaşma sağlandığını, aynı sözleşme ile ücret yönünden de anlaşma sağlanmış olduğunu, ücretin 2.000,00 TL olduğunu ve ödemesinin yapıldığını, müvekkilinin davacı ile herhangi bir teması olmadığını, aralarında herhangi bir borçlandırıcı işlem dahi gerçekleşmemiş olduğunu, davacı ile cast ajansı arasında fotomodellik sözleşmesi imzalandığını, bu iş kapsamında kullanılacak fotoğrafların süresiz olarak tüm haklarının cast ajansınca devralındığı ve cast ajansının bu iş karşılığında belirlenen 2.000,00 TL’yi davacıya ödediğini, davacı yanın, kast ajansından ödeme aldığı bir durumda, mesnetsiz ve haksız şekilde, bir de müvekkilinden mükerrer ödeme almaya çalıştığını, davacı tarafın bu konudaki taleplerini, borçlandırıcı sözleşmesel ilişkiye girdiği cast ajansına yöneltmesi gerektiğini, davacı ile cast ajansı arasında imzalanan bu sözleşmeyle ilgili müvekkilinin herhangi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, sözleşmede belirtilen ücret dışında sözlü olarak yapılan herhangi bir anlaşmadan müvekkilinin haberinin bulunamayacağı ve sorumlu tutulamayacağını, bu sebepten dolayı davada müvekkili ile davacılar arasında herhangi bir husumet bulunmasının mümkün olmadığını, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini talep etmiştir. İhbar olunan … Tic. A.Ş vekili 09/11/2020 tarihli beyan dilekçesinde; Müvekkili ile davalı … arasında 06/02/2015 tarihli ve 3 yıl süreli hizmet sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında verilecek hizmetin ifasını teminen müvekkili şirket ile dava dışı … Ajans – … Ajansı arasında … aracılığı için fotomodellik sözleşmesi imzalandığı, … Ajans ile …’ün babası … ile anlaşma sağlandığı ve aralarında 14/03/2015 tarihli … Ajans – … ile Cast-Oyuncu Sözleşmesi tanzim edildiğini, … Ajans – … ile davacının babası … arasında akdolunan sözleşmenin konusunun “…” olarak belirlendiği …’ün eserde yer alan tüm fotoğraflarının ve tüm görüntülerinin komşu haklarını süre, sayı yer ve ülke ile sınırlandırılmamış biçimde diğer kişi ve kuruluşlara devir hakkını televizyon, sinema, internet, basın medya aracılığı ile yayınlanması hakları ile ve diğer tüm haklarının … Ajansa devredildiğini bu sözleşmede ücret olarak 2.000,00 TL üzerinde tarafların mutakabat kaldıklarını ve bu bedelin …’ün babasına ödendiğini bir başka ifade ile davacının babası … ile … Ajans – … Ajansı arasında imzalanan 14/03/2015 tarihli sözleşme uyarınca … işi kapsamında kullanılacak tüm görüntü, fotoğrafların tüm haklarının süresiz olarak … Ajans – … tarafından devralındığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, …’ün fotoğrafta görseli yer alan model olarak kanunun icracı sanatçılara verdiği hukuki himayeden istifade ettiği varsayılsa da 14/03/2015 tarihli sözleşme ve FSEK 52 ve 82.maddeleri uyarınca haklarını devrettiği için açılan davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın hangi hakları süre, yer ve içerik bakımından nasıl devrettiğini sözleşmede tereddüte yer vermeyecek biçimde özgür iradesi ile ortaya koyduğunu, aynı sözleşme ile devir karşılığında ekonomik bir bedel de belirlediğini ve bunu aldığını, TMK’nun dürüstlük ilkesi kuralları gereği açılan davanın esastan reddini, müvekkili şirketin ihbar olunan sıfatı nazara alınarak müvekkili hakkında hüküm kurulmamasını beyan etmiştir. İhbar olunan … Ajans – … A.Ş vekili 17/11/2020 tarihli beyan dilekçesinde; Davacılardan küçük oyuncu …’ün dava konusu reklam filmi çekileceği sırada hali hazırda müvekkili ajansa kayıtlı olarak ve süresiz sözleşme gereğince ilgili çekimlere yönlendirildiğini, akabinde … A.Ş tarafından seçildiğini ve çekimlerin yapıldığını, söz konusu … Katalog çekimlerini tamamlayan …’ün velisi ve babası …’ün çekimler tamamlandıktan 3-4 gün sonra müvekkilinin ajansına gelerek, bu çekimler nedeniyle ve bölümler halinde yani (2.000,00 TL) + (2.000,00 TL olarak) ve son ödemesini de 14/03/2015 tarihinde almak suretiyle (kendisine taahhüt edilen ve kendileri tarafından kabul edilen) ödemelerin tamamını toplamda 6.000,00 TL olarak aldığını ve projeye ait sınırsız devir sözleşmesini imzaladığını, yani projenin tüm haklarını müvekkiline verdiğini, sözleşmede de görüleceği üzere oyuncu …’ün çalışmasının karşılığının, anlaşılan rakam üzerinden ödemesinin tamamının peşin alındığını, imzalı devir sözleşmesi ile birlikte 6.000,00 TL ödendiğini, söz konusu projede … çekimi ile ilgili tüm haklarını süresiz devir ettiğine dair maddeler ile tüm alacaklarını nakit olarak aldığına dair ibareyi havi ıslak imzalı sözleşmenin …’ün velisi olan davacı … tarafından imzalandığını, dolayısıyla müvekkili şirketin davacılara bu projeden kaynaklı hiçbir borcu ve/veya taahhüt edip ödemediği bir borcunun kalmadığını, bu nedenle davalından alınacak tüm ödemelerin tek yetkilisinin müvekkili ajans olduğunu, davacıların ne müvekkili şirketten ne de davalı …den herhangi bir hak/alacak talep edemeyeceklerini, sınırsız devir sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere sözleşmeden doğan hakların müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, davalının bu dava konusu projeyle ilgili de bu güne kadar müvekkili şirkete herhangi bir ödeme de yapmadığını, müvekkili şirket … Ajans’ın kayıtlı oyuncusu olan …’ün küçük oyuncu sözleşmesi sonlandıktan sonra da çalışmış olduğu firmalardan ihtilaflı ve tartışmalı bir şekilde ayrıldığını, davalı …nin fotoğrafları kullanım hakkının Mart 2018 tarihinde dolduğunu, ancak dilekçeleri ekinde sundukları sözleşe gereğince bu fotoğrafların kullanım hakkını müvekkilinin süresiz satın aldığı için telife girmesi durumunda … firmasından dolayısıyla … A.Ş den bu hakkı da talep ettiklerini, müvekkili … Ajans – …’ın sözleşme gereği dava konusu projedeki telif, ödeme, vs. doğan tüm hakların tek hamili olması nedeni ile sözleşme ihlalinden doğan tüm zararlarının karşılanmasını, dava konusu talep ve ödemelerin, telif haklarının müvekkiline verilmesini beyan etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 18/03/2021 tarihli 2019/223 E. – 2021/145 K. sayılı kararıyla; “Mahkemece itibar edilen 03/02/2021 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği üzere: Davaya konu uyuşmazlık, davacı …’ün görüntülerinin, davacıların iddia ettiği gibi 2015 yılında yapılan fotoğraf çekimi sonucu sadece 6 ay reklam materyallerinde kullanılmasına izin verilip sonraki tarihleri kapsayan bir iznin olup olmadığı noktasında olduğu, dava dilekçesinde; Davaya konu …’ün görüntülerinin yer aldığı reklam materyallerinin eser vasfı niteliği nedeniyle FSEK’ten kaynaklanan mali haklarının ihlal edildiği ileri sürülmüş ise de davacının söz konusu fotoğrafları yaratan, fotoğrafları çeken kişi olmayıp fotoğrafın objesi olduğundan eser sahibi olması nedeniyle, FSEK’in eser sahiplerine tanıdığı mali haklardan faydalanmasının mümkün olmadığı,…Davacı …’ün icracı sanatçı sıfatına haiz olduğunun iddia edildiği….Davaya konu olayda davacının oyuncu sıfatıyla yorumladığı, anlattığı, icra ettiği bir reklam filmi değil fotoğraf çekimine katılması sonucu oluşturulan hareketsiz görüntüsü söz konusu olmakla davacı …’ün icracı sanatçı sıfatının bulunmadığı kanaatine varıldığı, bu nedenle de uyuşmazlığın fikri bir ürünün korunmasından ziyade davacı …’ün kişilik hakkının korunması ile ilgili olduğu ve bu haliyle olaya FSEK 86. maddesi ve Türk Medeni Kanununun 24. maddesinin uygulanacağı, kişilik hakkının Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda da düzenlenmesinin sebebinin, fotoğrafta, resimde görüntüsü yer alan kimsenin şahsiyet haklarının, eser sahibi tarafından yaratılan resim ve fotoğraf üzerindeki haklarını belli bir ölçüde de olsa sınırlandırması olduğunu, davaya konu olayda davacı …’ün eser sahipliğini doğuracak bir yaratımı mevcut olmadığından davada FSEK 68 ve 70. maddelerinin uygulanamayacağını,..FSEK 86/1. maddesine göre “eser mahiyetinde olmasalar bile, resim ve portreler tasvir edilenin, tasvir edilen ölmüş ise 19. maddenin birinci fıkrasında sayılanların muvafakati olmadan tasvir edilenin ölümünden 10 yıl geçmedikçe teşhir veya diğer suretle umuma arz edilemez”hükmünün düzenlendiği…Davacının açık veya örtülü rızası yok ise vaki kullanım hukuka aykırı olacaktır. Sözleşmeler incelendiğinde davacı …’ün yasal temsilcisi olan babası …’ün, … Ajans ile yaptığı 14.3.2015 tarihli oyunculuk sözleşmesinin 2. maddesi ile … fotoğraf çekimine katılacağı ve çekimlerden oluşturulan görüntülerinin sınırsız süre ile her türlü mecrada kullanım hakkının 2.000,00 TL karşılığı … Ajansa devredildiği görülmektedir. Bu sözleşmenin geçersizliği davacı tarafça ileri sürülmemiştir. … Ajans, davacı …’ün yasal temsilcisi olan babası …’den aldığı bu izinle … AŞ ile sözleşme yaparak davacının … ile ilgili haklarını … AŞ’ye devretmiş, … AŞ ile davalı …Ş. arasında yapılan 06.02.2015 tarihli sözleşmenin 4. ve 5. maddeleri ile fotoğraf çekimi ve reklam materyallerine ilişkin tüm fikri ve mali haklar davalıya devredilmiştir, başka bir deyişle devir silsilesinde bir kopma olmadan davacı …’ün yasal temsilcisi olan babası …’den alınan izin çerçevesinde davalı tarafça, davacı …’ün görüntüsünün yer aldığı fotoğraflar basılı reklam materyallerinde kullanılmıştır. Davacı …’ün görüntüsünün, izne dayalı olarak kullanıldığı ve bu nedenle hak ihlalinin söz konusu olmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı asiller süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin iki kişilik bilirkişi kurulundan rapor aldığını, daha sonra dosyaya önceden sunulan fakat eklenmeyen belgeler bulunduğundan bahisle aynı heyetten ikinci rapor alındığını, raporda çocuklarının FSEK 80 ve 52. Maddedeki haklarının ihlal edildiğinden bahisle davacı lehine rapor düzenlendiğini, davalının çift sayıdan oluşan heyetten rapor alınamayacağına yönelik itirazı üzerine üç kişilik heyetten rapor alındığını, heyetin 03/02/2021 tarihinde gerçeğe aykırı rapor düzenlediğini, dosyada birbiri ile çelişen raporlar bulunması nedeniyle ve gerçeğe aykırı rapor düzenlendiğine dair itirazlarının incelenmeyerek, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, son raporun hükme esas alınarak ve tekrar edilerek davanın reddine karar verildiğini, ihtiyati tedbir taleplerinin değerlendirilmediğini. -Davalının 16/09/2019 tarihli cevap dilekçesinde sunduğu ek-2 belgenin 22 Şubat 2015 tarihinde yetkisiz kişilerce davacı adına hazırlanan ve davacı adına hukuki sonuç doğuracak şekilde içeriği belirlenen, 1 yıl süreli olup sonradan üzerinde tükenmez kalem ile oynanarak 3 yıl yazılan belge fotokopisi olduğunu, bu belgeye 25/10/2019 tarihli cevap dilekçesi ile itiraz ettiklerini, aslının uzmanlar tarafından incelenmesini talep ettiklerini, mahkeme tarafından taleplerinin kabul edilmeyerek davalı lehine sonuç doğuracak şekilde hükme esas alınarak hüküm kurulduğunu. -Davacıların kızı …’ün 2017 Bilkent Üniversite Ödülleri ve 2018 Altın Kelebek Ödülü olmak üzere birçok ödülü bulunan, yurt içi ve yurt dışında tanınan ünlü bir oyuncu olduğunu ve FSEK 80. Madde ile 52. Maddeye aykırı olarak sözleşme yapmadan tanınmışlığından yararlanarak haksız kazanç elde edildiğini. -… A.Ş.’nin 2015 yılında ürünlerinin tanıtımı ve satışı için organize ettiği reklam görüntülerinden oluşan eserin meydana getirilmesi ve bu görüntülerde reklam yüzü olarak birçok ödülü bulunan oyuncu …’ün yer alması için Eser sahibi … ile hizmet sözleşmesi yapıldığını, …’ün yönetmenin talimatı doğrultusunda “ailenin mutlu kızı” rolünde 10 gün boyunca günlük 16 saat çalıştırılarak güzel sanat eseri meydana getirildiğini, davalının müvekkilleri ile sözleşme yapmadan 7 yıldır görüntüleri yurt içi ve yurt dışında kullandığını, davalının …’nın ailesine ulaşarak bu rolü oynaması için teklif sunduğunu, hak ettiği ücretin ödeneceğini, sözleşme yapılacağını, 2 günlük çekim yapılacağını, devamında yalnızca 6 ay boyunca el broşürlerinde kullanılacağını söylediğini, davalının davacıların bilgisi dışında 06 Şubat 2015 tarihinde … Sözleşmesi yaptığını, 21 Şubat 2015 tarihinde …’nın sözleşme yapılmadan sete sokulduğunu, 10 gün boyunca 16 saat çalıştırılarak reklam görüntülerinin oluşturulduğunu, reklam filim çekimlerinin 10 Mart 2015 tarihinde bittiğini. -Mahkemece rapor alınan son bilirkişi heyetinin, davalı ve 3. taraflardan sadece 2018-2019 yıllarına ait defterleri talep ederek eksik inceleme yaptığını, görüntülerin ise kullanılmaya devam ettiğini, 2015-2021 yıllarına ilişkin defterlerin incelenmesi gerektiğini.-Davalının cevap dilekçesi ekinde sunduğu ek-1, ek-2, ek-3 belgeler ile ihbar olunanların oyuncunun maddi ve manevi haklarının taraflarca gizlice nasıl anlaşarak ihlal edildiğini gösterdiğini, tüm bilirkişi raporları ile 7 yıldır davacıların kızına bir kuruş ödenmeden haksız kazanç sağlandığını, davalının kızının haklarını 2015 yılından beri sömürdüğünü, bunun Anayasa’ya aykırı olduğunu. -Davalının cevap dilekçesinde … Yapım Şirketi ile süreli sözleşme yaptık , esere ait yapılacak sözleşmeyi biz belirleyip sözleşmede belirttik fakat …’ün ödemesini ve sözleşmesini biz yapmadık dediğini, davalının hukuka aykırı şekilde kızına hakaret ederek “o insan bile değil robottur, maskottur ” diyerek ahlak dışı açıklama yaptığını.-Birden fazla kişi tarafından meydana getirilen eser üzerinde bunları meydana getirenlerin (… ve …) birlikte eser sahibi olduğunu, FSEK 80. Ve 52. Maddeler gereğince reklam filmleri üzerindeki mali hakların kullanılabilmesi için (oyuncular/icracı sanatçılar) ile devir veya lisans sözleşmesi yapılması gerektiğini, davalı ve ihbar olunanların yazılı sözleşmelerde reklam görsellerinin eser olduğunu kabul ettiklerini, davalının cevap dilekçesi ekinde sunduğu sözleşmede …’nın çalışma koşulları ve emeğinin ispatlandığını, eserden doğan maddi ve manevi haklarının ödendiğine dair sözleşmenin bulunmadığını, müvekkillerinin davalıya ya da … Şirketine verilen yetki yada sözleşme bulunmadığını. -Mahkemece hükme esas alınan raporun gerçeğe aykırı olduğunu, davalı tarafın yukarıda açıklanan benzetmelerine yer vererek hak talep edemeyeceklerinin açıklandığını, raporun sonuç kısmında Anayasa’nın 12. Maddesinde kişilik hakları devredilemez dendiği halde kişilik haklarının devrinden bahsedildiğini, davalının halen tüm bina, bilboard, katalog ve ful mecrada ve şubelerinde 7 yıldır kızına ait görüntüleri kullandığını, bu tip uyuşmazlıklarda kişilik haklarına dayalı olarak değil eser ve bağlantılı hak sahipliğine dayanarak dava açıldığını. -… şirketi ile … Cast Ajansı arasında davacıların bilgisi dışında gizlice çekimler devam ederken 2. Günü,22 Şubat 2015 tarihinde oyuncunun maddi ve manevi kazanımları, çalışma saatleri , uyması gereken kurallar, oyuncunun esere ait alacakları, görüntülerin kullanılacağı mecralara ilişkin alacak yüzdeleri , eserin kullanılacağı süre vs içeren 26 maddelik 1 yıl kullanım süreli sözleşme imzaladıklarını, sözleşmenin tüm maddelerinin oyuncuyu ilgilendirmesine rağmen yetkisiz kişilerce imzalandığını, dosyaya sunulduğunda üzerine sonradan 3 yıl yazıldığını, aslının sunulmasını talep etmelerine rağmen sunulmadığını. -Reklam çekimleri 10 Mart 2015 tarihinde bittikten eve gittikten 4 gün sonra oyuncu ve ailesinin tanımadığı … Cast Ajans’tan arandıklarını, tanışmaya çağrıldıklarını, 14 Mart 2015’te gittiklerinde dava dışı emekli asker … ve eşi setlerde figüranlık yapan … ile tanıştıklarını, çevrelerinin çok geniş olduğunu söyleyerek Kayıt Formu imzalattıklarını, kayıt formunu imzalarken fotoğrafını çektiklerini, aradan 2 ay geçtikten sonra sözleşme ve ödeme yapılmadığını, kendilerine biz Cast Ajans’a verdik onlardan alacaksınız değiğini, …’ın ise kendisine ödeme yapılmadığını söylediğini. -Davalının mahkemeye sunduğu 3. Belgenin … Cast Ajans’ın davacının bilgisi ve rızası dışında düzenlediği, Kanuna aykırı 14 mart 2015 tarihli belgenin aslının sunulmadığını, davalı ile işbirliği yapan … Cast Ajansı’nın ihbar olunan sıfatıyla dilekçesinde 2.000 TL ödendiğini beyan ederken sonraki dilekçesinde 6.000 TL ödendiğini beyan ettiğini, fotokopi belgenin geçersiz olduğunu, oyuncunun sette çalışırken bu belgeden bir ay önce davalı ile … Şirketi arasında sözleşme yapıldığını, bir ay sonra da … Ajans’ın bu belgeyi düzenlediğini. -Bilirkişi kurulunun bu belgeyi hukuksuz şekilde yorumlayarak ve bu belgeye dayanarak, kızının … fotoğraf çekiminden oluşturulan görüntülerin her türlü mecrada sınırsız kullanım hakkının ömür boyu 2.000 TL olduğunu kabul ettiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, duruşmalı inceleme yapılarak, davanın kabulüne, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin 07/09/2021 tarihli ek beyan dilekçesinde; dosyaya davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde sunulan belgelerin kronolojik sıra ile içeriklerine yer verildiği, yasal mevzuatın dilekçe içeriğinde aktarıldığı, istinaf dilekçesindeki taleplerin tekrarlandığı anlaşılmıştır. Davacılar tarafından 02/11/2021 tarihinde tedbir talepli istinaf dilekçesi, 29/11/2021 tarihinde öne alım talepli dilekçe, 17/05/2021 tarihli öne alım talepli dilekçe, 05/07/2022 tarihli dilekçe, 18/07/2022 tarihli dilekçe, 21/07/2022 tarihli dilekçe, 26/07/2022 tarihli dilekçe, 08/08/2022 tarihli dilekçe ve 07/09/2022 tarihli dilekçeler ile eklerinde belgeler sunduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın istinaf dilekçesinde, yargılamada ileri sürülmeyen hiçbir hususa yer verilmediğini, mahkemece nazara alınmamış bir hususun da bulunmadığını, davacı tarafın tüm iddialarının dinlenerek hukuken değerlendirildiğini, bilirkişi raporu ile cevap dilekçelerindeki meramlarının doğrulandığını, davacının eser sahibi sıfatına sahip olmadığını, mahkemenin bilirkişi heyetinin teknik görüş ve tespitlerini yerinde görerek, yasaya uygun şekilde hukuki değerlendirme ve muhakeme yaptığını, davacının icracı sanatçı olmadığının tespit edildiğini beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İlk derece mahkemesince iki kişilik bilirkişi heyetinden alınan 18/11/2019 tarihli raporda; Dosyadaki iddiaların değerlendirilebilmesi için yeterli bilgi bulunmadığından telif ücretinin ve diğer mali hakların ödenmediği ve aksi ispatlanmadığı durumda hak devrinin söz konusu olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince aynı heyetten alınan 31/01/2020 tarihli raporda; Davacının, FSEK 80.madde kapsamında sahip olduğu komşu haklarının, yapılan sözleşme “Hak Devri Sözleşmesi” kapsamını içermediğinden dolayı aynı kanunun 52.maddesi gereğince süresiz olarak devredilmesinin mümkün olmadığı, FSEK 52.maddesindeki mali hakkın devri sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması zorunluluğu ve yapılan sözleşmenin tüm detayları içermesi gerekliliği karşısında, yasanın aradığı şartlara uygun bir ” hak devri” sözleşmesinin taraflar arasında imzalanmamış olması, davalı tarafa telif ücretinin ve diğer mali haklarının ödenmemiş olması sebebiyle hak devrinin söz konusu olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İlk derece mahkemesince üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 03/02/2021 tarihli raporda; Dosyada mübrez sözleşmeler incelendiğinde davacının yasal temsilcisi olan babasının … Ajans ile yaptığı 14.3.2015 tarihli oyunculuk sözleşmesinin 2 inci maddesi ile … fotoğraf çekimine katılacağı ve çekimlerden oluşturulan görüntülerinin sınırsız süre ile her türlü mecrada kullanım hakkının 2.000 TL karşılığı … Ajansa devredildiği, bu sözleşmenin geçersizliğinin davacı tarafça ileri sürülmediği, … Ajans’ın davacıdan aldığı bu izinle … AŞ ile sözleşme yaparak davacının … ile ilgili hakları … AŞ’ye devrettiği, … AŞ ile davalı arasında yapılan 06.02.2015 tarihli sözleşmenin 4. ve 5. maddeleri ile fotoğraf çekimi ve reklam materyallerine ilişkin tüm fikri ve mali hakların davalıya devredildiği, bu çerçevede davacının görüntüsünün bir izne dayalı olarak kullanılmakla takdiri Mahkemeye ait olmak kaydıyla hak ihlalinin söz konusu olmadığı, Mahkemece aksi kanaatte olunması ihtimalinde mali inceleme neticesinde; a. İhtar edilen … Ajans – … tarafından sunulan evrakın, davacıya (davalının iddiasına göre 2.000,00 TL, ihtar edilen …’ın iddiasına göre 6.000,00 TL) ödeme yapıldığının tespiti bakımından ihticaca salih olmadığı, bu nedenle sözleşmenin sıhhati ve sözleşmede 2.000,00 TL ödeme yapılmıştır şerhinin yer almasının tek başına davacıya ödeme yapıldığı anlamına gelip gelmediğinin Mahkemenin takdirinde olup, … Ajans-…’ın davacıya yaptığı bir ödemenin tespit edilemediği, b. İhtar edilen … Ticaret A.Ş.’nin, yine ihtar edilen … Ajans-…’a 16.520,00 TL ödeme yaptığının tespit edildiği, Davalı … tarafından, yapımcı şirket …’a ise 1.283.495,91 TL ödeme yapıldığının tespit edildiği, “…” açıklaması ile yapılan bu ödemelerin davacı … ile ilgili olup olmadığının hukuki mütalaasının mali bilirkişinin alanı dışında olduğu, c. Davalı …’nin davacıya doğrudan bir ödeme yapmadığı veya davacıyı merkeze alan bir hizmet ya da ödeme işlemi tesis etmediğinin anlaşıldığı, hâl böyle olunca dosyaya ihtar edilenlerle davacı ve davalı arasındaki borç-alacak doğurucu işlemlerin tespitinin sektör ve sözleşme hukuku bakımından değerlendirilebilecek olup, bu yönü ile davalının ticari defterlerinden davacı ile ilgili tespit edilebilecek bir tazminat ya da yoksun kalınan kazanç tutarının söz konusu olamayacağı,d. … A.Ş.’nin davacı …’e ya da davacıyı temsil edenlere herhangi bir ödeme yapmadığı, davalının, ihtar edilen …’ye yaptığı ödemelerin içinde …’e özel bir ödeme yapılıp yapılamadığının da tespit edilemediği, davalının hukuki açıdan ve teknik anlamda davacıya ödeme yapmasının gerekip gerekmediğinin ise mali bilirkişinin alanında olan bir konu olmadığı, e. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50’nci maddesinde “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmünün yer aldığı, ancak Mahkemeye yardımcı olmak maksadı ile … ve … arasında akdedilen ve son tarihi 06.02.2018 olan sözleşmenin hitamından sonra davacının görsellerinin kullanıldığı reklam ve pazarlama malzemelerine ilişkin tablonun yukarıda verilmiş olup, sözleşme tarihinden sonra kullanılan davacıya ait 3 adet görselden ve 1.194.000 adet basımdan kaynaklanan bir hakkın olup olmayacağının, Mahkemenin davacı lehine hak doğurucu işlem olduğu yönünde bir takdiri olması halinde bu adetler üzerinden sektör ve piyasa koşullarına göre bir tazminata hükmedilebileceği görüşüne varıldığı, ayrıca mezkûr kanun maddesinde yer alan, davacının “ispat yükü” açısından mali bilirkişi olarak herhangi bir değerlendirme yapmanın hukuken mümkün olmadığı, f. davacının davaya konu tarihte vergi mükellefi ya da tüccar olmadığının anlaşıldığı dolayısı ile davacı açısından eldeki vakanın izinin sürülebileceği bir ticari defter kaydının söz konusu olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Dosyaya davalı vekili ile ihbar olunan … Ajans-… tarafından 14/03/2015 tarihli Cast-Oyuncu Sözleşmesi örneğinin sunulduğu; sözleşmenin … tarafından imzalandığı, Madde 1-sözleşmenin konusu ve Kapsamı başlığı altında : “…”, “Sözleşme konusu oyuncu Rol Alan Cast-Oyuncunun Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 52. Maddesi gereğince … Ajans-…’a süresiz devir ile ilgili esaslar oluşturmaktadır. Madde 2-“1. Madde de belirtilen mecrada ve yurt içinde … Ajans …’ın organize ettiği Çekimlerdeki Oyuncunun eser ve eserde yer alan tüm görüntü ve ses kayıtları, Fotoğrafların tüm görüntüleri Komşu Haklarını, iş bu sözleşmeyle süre, sayı, yer ve ülke ile sınırlandırılmamış biçimde diğer kişi ve kuruluşlara devir hakkını televizyon, sinema, internet, basın medya aracılığıyla yayımlanması haklarıyla ve diğer tüm hakları … Ajans …’a devretmiştir. 2. Ödeme: 2.000 TL (ikibinlira) Ödemesi yapılmıştır. ” şeklinde olduğu görülmüştür. Davalı tarafça dosyaya 22 Şubat 2015 tarihli, … ve … Ajans arasında oyuncu …’in … markası için yapılacak fotoğraf çekimi ile ilgili sözleşme imzalandığı, çekimlerin 21,22,25,26 Şubat, 04,05,10 Mart tarihlerinde yapılacağı, KDV dahil 16.250 TL ücret ödeneceği, kullanım alanının “fotoğraf full mecra” olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Davalı … ile … şirketi arasında, 06/02/2015 tarihli “… Fotoğraf Çekimi Hizmet” sözleşmesi imzalandığı anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ekinde davacı tarafça … … Şirketi ve …-… Ajans’a keşide edilen Beyoğlu … Noterliği’nin 18 Ocak 2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin sunulduğu; 2015 yılından beri …’ün fotoğraflarının yayınlanmasına ve 2 ve 3 numaralı muhatapların ciddi gelir elde etmesine rağmen, hiçbir ödeme yapılmadığını, 3 numaralı muhatabın 1 ve 2 numaralı muhataplardan para alamadığını beyan ettiğini, müvekkilinin fotoğraflarının FSEK 4 kapsamında güzel sanat eseri olduğunu, müvekkilinin FSEK 80. Madde kapsamında bağlantılı hak sahibi olduğunu, FSEK 80/1-A-5 madde gereğince bu haklarını uygun bir bedel karşılığında devredebileceğinin düzenlendiğini, FSEK 52. Maddesine göre devir sözleşmesi yapmadığını, müvekkilinin sigortasız çalıştırılmasından tüm muhatapların sorumlu olduğunu, katalog ve bina giydirmelerinde kullanımlardan mali hak karşılığı 30.000 TL, manevi zararlarına karşılık 15.000 TL’nin ödenmesini ihtar etmiştir. Davacı tarafça …-… Ajans’a keşide edilen Beşiktaş … Noterliği’nin 28 Şubat 2019 tarihli ihtarnamesi ile; …’ün 6 yaşındayken … markasının reklam yüzü olarak seçildiğinin baba …’e şifahen bildirildiğini, proje bedeli ve telif bedeli adı altında ödemelerin geleceğinin belirtildiğini, projenin 6 ay süreceğinin belirtilmiş olmasına rağmen görüntülerin halen kullanıldığını, …’ın müvekkilini temsile yetkili olmadığını, 3. Kişilerle görüşmeye devam edilmemesinin ihtar edildiğini, … Projesinden alınan ödeme miktarının bildirilmesi ve anne …’ün hesabına yatırılmasını talep ettiklerini ihtar etmişlerdir.
G E R E K Ç E: Davacılar vekili dava dilekçesinde, çocuk oyuncu …’ün 2015 yılında davalı … firmasının reklam yüzü olduğunu, fotoğraf çekimi yapılarak davalı reklamlarında kullanılmasına rağmen telif bedeli ödenmediğini, fotoğrafların 6 ay süreyle kullanılacağının söylenmesine rağmen halen kullanılmaya devam edildiğini ileri sürerek telif ücreti ve mali hakları kapsayacak şekilde şimdilik 15.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, dosya kapsamında alınan 31/01/2020 tarihli ilk raporda, davacı …’ün icracı sanatçı olduğu ve usulüne uygun hak devri yapılmadığı beyan edilmiştir. Mahkemece yeni bir heyetten alınan 01/02/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu hükme dayanak yapılarak, davacıların kızı …’ün dava konusu fotoğrafların çekiminde icracı sanatçı olarak kabulünün mümkün olmadığı, FSEK 86. Madde ve kişilik hakları kapsamında uyuşmazlığın değerlendirilmesi gerektiği, davacının 14/03/2015 tarihli sözleşme gereğince rızası bulunduğu ve kullanım haklarının 2.000 TL karşılığında … Ajans’a devredildiği, … Ajans tarafından da … şirketine oradan da davalıya devredildiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Mahkemece alınan 01/02/2021 tarihli ikinci rapora davacı tarafça itiraz edildiği, davacıların kızı …’ün reklam projesinde fotoğraf çekiminde yönetmenin talimatı doğrultusunda “ailenin mutlu kızı” rolünde 10 gün boyunca günlük 16 saat çalıştırıldığı, icracı sanatçı olarak rol aldığı, bağlantılı hak sahibi olduğu, bağlantılı hak sahibi sıfatıyla mali haklarının FSEK 52. Madde ve 80/1-A maddesi gereğince usulüne uygun olarak devredilmediği ileri sürülmüştür. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu, davacı tarafça hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz edildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince çelişki giderilmeden ve davacı taraf itirazları karşılanmadan karar verilmesi yerinde olmamıştır. Eksik inceleme ile karar verildiğinden, davacıların sair istinaf sebepleri bu aşamada incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosya kapsamında bulunan fotoğraflar ve kayıtların incelenerek fotoğrafların FSEK 4/5 maddesi gereğince eser mahiyetinde bulunup bulunmadığı, …’ün icracı sanatçı ve bağlantılı hak sahibi olup olmadığının incelenerek raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde inceleme yapılması, fotoğrafların eser vasfında olduğunun tespiti halinde, davacı tarafça mali hakların devrine ilişkin FSEK 52. Madde ve 80/1-A maddesi gereğince usulüne uygun olarak devir sözleşmesi bulunup bulunmadığının değerlendirilerek ve dava tarihinde halen fotoğrafların kullanıldığı ileri sürülmekle, dosya kapsamına sunulan sözleşmelerin incelenerek, fotoğraf konusunda uzman bilirkişi, yapımcı bilirkişi ile FSEK uzmanı bilirkişilerden oluşan yeni bir heyetten itirazları karşılar şekilde rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı asillerin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 18/03/2021 tarihli 2019/223 E. – 2021/145 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı asillere iadesine,
4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacılar avansından kullanıldığı anlaşılan; 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 445,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacılara verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 22/09/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.