Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1949 E. 2021/2249 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1949 Esas
KARAR NO: 2021/2249 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/606 E. SAYILI ARA KARAR
BİRLEŞEN İSTANBUL 6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2018/753 ESAS SAYILI DOSYASI
BİRLEŞEN İSTANBUL 19.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2019/229 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA: TEDBİR TALEBİ (MENFİ TESPİT DAVASI)
DAVA TARİHİ: 08/05/2019
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP; Davacılar vekili tarafından Uyap üzerinden gönderilen 06/07/2021 tarihli dilekçesinde; müvekkillerinin ticari hayatlarındaki nakit sıkıntısını ortadan kaldırmak ve para akışı sağlamak maksadıyla kendileri ile iletişime geçen ve kendisini … olarak tanıtan şahıs ile yaptıkları görüşmede; müvekkillerinin 300.000,00 TL kredi ihtiyacı için, … tarafından 322.500,00 TL’lik 6 adet sıralı çek istendiğini daha sonrasında ilk görüşmedeki anlaşmanın aksine ayriyeten 2 adet sıralı çek ve 430.000,00 TL tutarında senet istendiğini, sonradan yapılan harici araştırmalar neticesinde bu şirketin bir organize suç şebekesi olduğu, kendilerini faktoring şirketi gibi lanse ederek mali kaynak sıkıntısı çeken şirketleri dolandırdığı öğrenildiğini, bunun üzerine müvekkilleri tarafından derhal 25.05.2018 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Ekonomik Suçlar Büro Amirliğinde ifade verilip gerek kendisini … olarak tanıtan kişiden ve gerekse bu davanın davalılarından şikayetçi olunduğunu, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı 2017/91091 Sor. No. ile soruşturma süreci başlatıldığını, savcılıkça iddianame hazırlanarak halen derdest olan ve 10’a yakın müştekisi olduğu Bakırköy 2 Ağır Ceza Mahkemesi 2018/467 E. No’su ile dava açıldığını, söz konusu ceza davasında da müştekilerin tamamının müvekkili ile aynı şekilde dolandırıldığını, davalıların şikayetçilerden aynı şekilde çekler ve senetler alarak bu şirketlere hacizler koymuş ve haksız kazanç elde ettiklerini, davalıların müvekkillerinden haksız, hukuka aykırı, kendilerinin kandırılması suretiyle dolandırıcılık metotları kullanılarak rızaları dışında temin edilen söz konusu bir kısım kıymetli evrak; kıymetli evrak vasfı tahrif edilerek, üzerinde değişiklik yapılarak, fotokopisi çekilerek ve çekilen fotokopiye avukatları aracılığıyla aslı gibidir kaşesi vurularak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Takip dosyasına konu edildiğini ve bu dosya üzerinde haciz işlemleri uygulandığını, takibin tedbiren durdurulması için talepte bulunulduğunu, ihtiyati tedbirin mahkemenin 06.08.2018 tarihli ara kararı ile davaya konu miktarın %20’si oranında teminatın yatırılması halinde kabulüne karar verildiğini ve bu meblağın dosyaya yatırıldığını, üzerinde tahrifat yapılmış kıymetli evrakların takibe koyulması durumlarında yerleşiklik kazanmış içtihatları bakımından H.M.K’nın 209. Maddesinin uygulanması gerektiğini beyanla, nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarına konu, yazısı/imzası/varlığı ve niteliği reddedilen ve itiraza konu, ceza davası yargılamasının esasa müessir ana tahkikat unsuru olan işbu çek ve senetlere binaen başlatılan icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasını, Müvekkillerinin yatırdığı teminatın iadesine , ilk talebinin reddi halinde, teminatın makul ve cüzi bir miktara indirilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/07/2021 tarihli 2018/606 Esas sayılı kararıyla; “Mahkeme dosyası ile birleşen İstanbul 19.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/229 esas sayılı Menfi Tespit davasına konu İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibinin dayanağının çek olduğu, kambiyo senetleri resmi belge niteliğinde bulunduğundan HMK’nun 209/1 fıkrası kapsamında olmayıp HMK 209/2 fıkrası kapsamında oldukları, HMK’nun 209/2 fıkrası uyarınca resmi bir senetteki yazı veya imzanın inkarı halinde; senetteki yazı ve imzanın sahteliği ancak mahkeme kararı ile sabit olursa, bu senedin herhangi bir isteme esas alınamayacağı, bekletici mesele yapılmasına karar verilen Bakırköy 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/467 esas sayılı dosyasının halen derdest olduğu, birleşen İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının takipten sonra açılan menfi tespit davası olduğu ve bu davalarda İİK ‘nın 72/3-1 cümle maddesi uyarınca takipten sonra açılan menfi tespit davalarında takibin tedbiren durdurulamayacağına dair açık hüküm bulunduğu, bu nedenle takibin tediren durdurulmasına yönelik karar vermeye yasal olanak bulunmadığı, öte yandan birleşen İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/229 esas sayılı dosyasında İİK’nın 72/3-2 cümle maddesi uyarıca verilen icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesine yönelik tedbir kararının halen geçerli olduğu, bu tedbirin ve asgari % 15 teminat mukabilinde uygulanabileceğinin yine yasanın amir hükmü olduğu” gerekçesiyle; birleşen davacı vekilinin takibin teminatsız olarak tedbiren durdurulması, bu olmadığı takdirde teminatın azaltılmasına yönelik taleplerinin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyalarında takibe konulmuş olan çeklerin, suça konu olmuş çekler olduğunu, Müvekkillerinin, ceza yargılaması devam eden şüpheli …, … ve bu şüphelilerce nispeten doğrudan, nispeten dolaylı olarak kurulmuş paravan şirket … Organizasyon Ticaret Limited Şirketi tarafından, örgütlü bir yapı içerisinde dolandırılarak mağdur edildiğini Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandıklarını, aynı metodu uygulayarak başkaca müştekileri dolandırdıklarının ceza dosyasından anlaşıldığını. – HMK 392 de “.. durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkemenin gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebileceğinin ” düzenlendiğini. – İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Numaralı dosyasıyla takibe konulan çeklerin aslı icra dairesine ibraz edilmemiş olup üzerinde ASLI GİBİDİR İbaresi bulunan çek fotokopileriyle takip başlatıldığını, kambiyo takibinde asılsız belgelerle takip başlatılması, sözde çeklere aslı gibidir kaşesi vurularak tahrifat yapılması, aslı gibidir kaşesi ile geçerliliği olmayan belgelere gerçeklik ve geçerlilik kazandırılmaya çalışılmasının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Huzurunda başlatılan takibin en baştan beri yok hükmünde olmasına sebep olacağını, mahkemenin 07.07.2021 tarihli ara kararında bu çeklere ilişkin kambiyo vasfı ön kabulüne dayanarak sözde çeklerin resmi senet olduğunu değerlendirmesi ve HMK 209/2 uyarınca vermiş olduğu kararın yerinde olmadığını, söz konusu olanın çeklerin aslı değil fotokopisi olduğunu, fotokopiye kambiyo vasfı atfedilemeyeceği gibi HMK 209/2 tatbik edilerek resmi senet değerlendirmesi de yapılamayacağını, takibe ilişkin HMK 209/2 maddesinin değil HMK 209/1 maddesinin uygulanacağını ileri sürdüklerini, takibin teminatsız olarak durdurulması gerektiğini. -Mahkemenin ara kararında, İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. numaralı icra dosyasına ait gerekçelendirme bulunmakta ise de, ara kararda İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas numaralı icra dosyasına hiç değinilmediğini, bunun da taleplerini ve dosyaları yeterince değerlendirmeden, eksik bir şekilde karar verdiğini ispatlar nitelikte olduğunu, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, teminatın iadesine, mümkün değilse makul ve öngörülebilir cüzi bir miktara indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Dosya kapsamında bulunan tedbir kararlarının incelenmesinde; İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/05/2019 tarihli 2019/229 Esas sayılı tedbir kararıyla; “Tedbir talebinin kısmen kabulüne, -İcra dosyasıyla başlatılan takibin durdurulması talebinin reddine, -İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yatırılan paraların alacaklıya ödenmemesi konusunda TEDBİR KONULMASINA, -İhtiyati tedbir talep eden haksız çıktığı taktirde karşı tarafın ve 3. Kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara menfi tespite konu borçlu olunmadığı iddia edilen takibe konu borcun %20’i oranında (94.146,44 TL) nakdi teminat yatırılmasına veya aynı miktarda bankadan kesin ve süresiz teminat mektubu sunmasına,” karar verilmiştir. İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/08/2018 tarihli 2018/606 Esas sayılı tedbir kararıyla; “Asıl davada, dava konusu olan (838, 840, 842) seri numaralı çekler yönünden, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takip alacaklısının davalı … Limited Şirketi olmayıp farklı bir kişi tarafından yasal takibe geçildiği anlaşılmakla, bunlarla ilgili takibin durdurulması isteminin REDDİNE, -Dava konusu olan (839, 841, 843, 844, 845) seri numaralı çekler ve 24/04/2018 tarihli senet tutarı toplamı olan (698.750,00) TL den 300.000,00 TL lik kısım dışında kalan 398.750,00 TL için davalı şirket tarafından ibrazı halinde ödenmemesi ve takibe konu yapılmaması için ihtiyati tedbir isteminin KABULÜNE, %20 oranında(79.750,00) TL teminat yatırıldığında kararın infazına, taraflara tebliğine, -Birleşen Mahkemenin 2018/753 esas sayılı dosyasında İİK 72/2 maddesi uyarınca takipten sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden bu konuda istemin REDDİNE, ancak; Talep mündericatına ve dosya içeriğine nazaran yerinde görülmekle davacı vekilinin İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KABULÜNE, Davacı tarafça %20 tutarında (35.595,16 TL) nakdi teminatın yatırılması veya her an paraya çevrilebilir muteber bir banka teminat mektubunun ibrazı halinde İ.İ.K nun 72/3 maddesi gereğince İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi bakımından İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, Teminat karşılığında karardan bir örneğin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına gönderilmesine, birer örneğininde davalılara tebliğine” karar verilmiştir.
G E R E K Ç E: Menfi tespit talepli dava ve birleşen davalarda, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/08/2018 tarihli 2018/606 Esas sayılı tedbir kararıyla; ” %20 tutarında nakdi teminatın yatırılması veya banka teminat mektubunun ibrazı halinde İ.İ.K nun 72/3 maddesi gereğince İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasına”, İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/05/2019 tarihli 2019/229 Esas sayılı tedbir kararıyla; ” %20 tutarında nakdi teminatın yatırılması veya banka teminat mektubunun ibrazı halinde İ.İ.K nun 72/3 maddesi gereğince, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yatırılan paraların alacaklıya ödenmemesi konusunda tedbir konulmasına” karar verilmiştir. Davacılar vekili tarafından teminat miktarlarına süresinde itiraz edilmediği, 06/07/2021 tarihli dilekçesi ile, şüpheliler hakkında organize şekilde dolandırıcılık suçundan Bakırköy 2 Ağır Ceza Mahkemesi 2018/467 E. Sayılı dosyasında ceza davası açıldığından bahisle, HMK 209. Madde gereğince İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı takibin teminatsız olarak durdurulmasını, müvekkillerinin yatırdığı teminatın iadesini , ilk talebinin reddi halinde, teminatın makul ve cüzi bir miktara indirilmesine, karar verilmesini talep etmiştir. 6100 Sayılı HMK 209/1 maddesinde “Adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” hükmü düzenlenmiştir. Davacı tarafça müvekkillerinin dolandırıldığı ve takibe konu senetlerin fotokopi olduğu ileri sürülerek HMK 209. Maddesi gereğince tedbir talep edildiği anlaşılıyorsa da, takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesi yada ceza davası açılması doğrudan HMK’nun 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz. Somut olayda HMK 209. Madde değil, özel hüküm mahiyetinde bulunan İİK 72/3. Maddenin uygulanması gerektiğinden, mahkemenin, takibin durdurulması yönünde tedbir talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmüştür. İİK 72/3 maddesinde, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında %15’ten az olmamak üzere teminat alınması öngörülmekle, teminatın iadesi talebi yerinde değildir. Ayrıca davacılar vekilinin süresinde teminat miktarına itiraz etmediği anlaşılmakla, bu aşamada teminatın indirilmesi talebinin de yerinde olmadığı gibi, mahkemece %20 oranında teminata hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, talebin reddine karar verilmesi sonuç olarak doğru olmakla, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilinin 06/07/2021 tarihli dilekçesinde, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yönelik talepte bulunduğu, ancak mahkemenin kararında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının yazıldığı görülmüşse de, bu husus mahallinde düzeltilebilir bir hata olmakla, dosya numarasının hatalı yazılması sonuca etkili görülmediğinden bu hususa işaret edilmekle yetinilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alınmakla, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacılar tarafında yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/12/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.