Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1942 E. 2023/1419 K. 06.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1942 Esas
KARAR NO: 2023/1419 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/01/2020
NUMARASI: 2017/790 E. – 2020/12 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 06/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin uzun yıllardır kargo sektöründe faaliyet gösterdiğini ve Türkiye’nin seçkin firmalarından biri olduğunu, “… ” ibaresini çeşitli versiyonlarıyla TPE nezdinde tescil ettirdiğini, “…” markasının tanınmış marka olarak da tescil edildiğini, “… Merkezi … Blok, Kat:…, No:… Şişli/İSTANBUL” adresindeki iş yerinde “… ” ibaresiyle kargo hizmeti verildiğini, ayrıca www…org ve www…net internet sitelerinde de bu ibarenin kullanıldığını, iş yerinin davalı adına kayıtlı olduğunu tespit ettiklerini, davalıya müvekkilinin markasına benzer olan bu ibarenin kullanılmasının durdurulması için Beyoğlu …. Noterliği’nin 14/03/2017 tarihli, … Yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ancak davalı ile görüşme yapılmasına rağmen olumlu sonuç alınamadığını, davalının bu kullanımının müvekkilinin marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, bu nedenle maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını, iddia ederek markaya tecavüzün tespitini, durdurulmasını, www…org ve www…net alan adlı internet sitelerine erişimin engellenmesini, “…” ibaresinin her türlü görsel, yazılı mecralarda, sosyal medya hesaplarında, internet ortamında kullanımının durdurulmasını, tecavüzün giderilmesi amacıyla “…” ibaresinin herhangi bir şekilde kullanıldığı tüm ilan, afiş, broşür, basılı evrak ve sair eşyanın masrafları davalıya ait olmak üzere toplatılmasına ve imhasına veya üzerinde bulunan markaların silinmesine, (HMK md. 107 hükmü gereği ileride arttırılmak üzere) fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte şimdilik 4.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, Mahkeme hükmünün masrafları davalıya ait olmak üzere ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TALEP ARTIRIMI: Davacı vekili 4.10.2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile maddi tazminat istemini 9.502,06 TL olarak artırmış, fiil tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı asil açılan davaya süresi içinde cevap vermemiş, ancak duruşmadaki sözlü yargılama aşamasındaki beyanlarında; iş yerini kendisini işletmediğini, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, açılan davayı kabul etmediğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 14/01/2020 tarihli, 2017/790 E. – 2020/12 K. sayılı kararıyla; davalının www…net alan adlı internet sitesinde tanıtımını yaptığı faaliyetlerin davacının markasının tescilli olduğu mal ve hizmetlerle aynı olduğu, yine davalının kullandığı “…” ibaresi ve bu ibareyle kullanılan logo ve renklerin davacı adına tescilli ve tanınmış olan “… ” markası ve “…” harfleri ile iltibasa neden olacak derecede benzer olduğu, bu durumun davacının marka haklarına tecavüz ve haksız fiil teşkil ettiği gerekçesiyle “Davalının davacıya ait marka hakkına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, marka hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özellikleri ve BK hükümlerine göre 9.502.06TL maddi tazminatın davalıya ihtar tarihi olan ve haksız fiil tarihi olarak kabul edilen 15.3.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsiline, 2-Manevi tazminat isteminin kabulü ile 4.000 TL manevi tazminatın davalıya ihtar tarihi olan ve haksız fiil tarihi olarak kabul edilen 15.3.2017tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsiline,3-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline, 4-Mahkememizce verilen ihtiyati tedbirin karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştiğinde yatırılan teminatın davacıya iadesine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekili süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde;Bahsi geçen iş yeri her ne kadar resmi kayıtlarda kendi adına kayıtlı görünse de, şahsı adına resmi iş yerinin işletmeciliğini …’nun yaptığını, tüm sorumluluğun da ona ait olduğunu, kendisinin iş yeri ile hiçbir bağlantısının bulunmadığını, Verilen kararın uygulanması durumunda şahsı adına ağır bir yıkım olacağını, maddi olarak zor günler geçirmekte olduğundan dolayı yoğun sıkıntılar yaşanacağını, Yerel mahkeme tarafından tek taraflı beyanlar doğrultusunda karar verildiğini, kendisine söz hakkı tanınmadığını,Bahsi geçen adına kayıtlı iş yerinin 3 yıl gibi uzun bir süre önce de kapatıldığını, mağduriyetlerinin arka arkaya gelmesi neticesinde zor durumda olduğunu belirterek, istinaf talebinin kabulü ile dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacı verilen yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi ve istinaf dilekçesi içeriği doğrultusunda karar verilmesi hususunda gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:Davacıya ait marka tescil kayıtları incelendiğinde; … tescil numaralı “… +Şekil” markasının 39. sınıfta, … tescil numaralı “…+Şekil” markasının 39. sınıfta, … numaralı “…+Şekil” markasının 39. sınıfta, … tecsil numaralı “…+Şekil” markasının … sınıflarda, … numaralı “…+Şekil” markasının 41. sınıfta davacı adına tescilli oldukları tespit edilmiştir.Davalıya ait olduğu iddia edilen ww…net alan adının tescil bilgileri incelendiğinde; internet sitesinin 13/01/2014 tarihinde kurulduğu tespit edilmiştir.Şişli Vergi Dairesi’nden getirtilen vergi kayıtları incelendiğinde; davalının 25/03/2015 tarihinde “paket ve koli gibi kargoların toplanması, sınıflandırılması, taşınması ve dağıtımı “ faaliyetleri için … numarası ile mükellefiyet açtırdığı, Mahkemece Marka uzmanı … ve Bilgisayar mühendisi … ’dan alınan 23/01.2017 tarihli bilirkişi raporunda; www…net ve www…org alan adlarının … adına kayıtlı oldukları, “…” ibaresinin internet sitelerinde kullanıldığının tespit edildiği, iş yerinde yapılan incelemede de “…+Şekil” ibaresinin kullanıldığının tespit edildiği, iş yerinde bulunan …’nun iş yerinin kendisine ait olduğunu beyan ettiği, faturalarda ve iş yeri kaşesinde davalının adının yer aldığı, davalı … tarafından, davacının tescilli ve tanınmış “…+ŞEKİL” ibareli markasıyla ayırt edilemeyecek kadar benzer olan “…+Şekil” ibaresini davacının tescil kapsamında yer alan hizmetler açısından gerek www…..net isimli web sitesinde ve gerekse basılı evraklarında kullanmasının tüketici nezdinde iltibasa neden olabileceğine dair görüş bildirdikleri anlaşılmıştır.Mahkemece maddi tazminat hesabı için Mali bilirkişi …’dan alınan 07.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda; Davalının 2017 yılı için davacı şirkete ödemesi gereken lisans ücretinin davalının 2017 yılı hasılat tutarı 63.347,12 TL’nin 0,025 oranında 1.583,68 TL olarak hesap edildiğini, davalı ile ilgili Vergi Dairesi yazısına göre, … vergi nolu davalı …’in 25/03/2015 tarihinde “Paket ve koli gibi kargoların toplanması, sınıflandırılması, taşınması ve dağıtımı” faaliyetinden dolayı mükellefiyet açtırdığı ve faaliyetinin devam ettiğini, davacı şirketin “…” markasının TPE nezdinde 16/06/2011 tarih ve … sayılı başvurusuyla tanınmış marka olarak tescil edildiğini, manevi tazminat konusunda takdirin Mahkemeye ait olduğuna dair görüş bildirdiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, alan adlarına erişimin önlenmesi, lisans bedeline göre hesaplanacak maddi tazminatın ve manevi tazminatın davalıdan tahsili davasıdır.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafça istinaf edilmiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davalı kendisine söz hakkı tanınmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuşsa da, dosya incelendiğinde; dava dilekçesinin, tensip tutanağının ve delil tespiti sonucunda alınan bilirkişi raporunun 26 Ocak 2018 tarihinde dava dilekçesinde bildirilen iş yeri adresinde bizzat davalıya tebliğ edilmesine rağmen, yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı, 10/10/2020 tarihli duruşmaya kadar da duruşmalara katılmadığı, bu duruşmada sözlü beyanlarının tutanağa yazıldığı tespit edilmiş olup, davalının kendisine söz hakkı tanınmadığına dair istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Davalı ayrıca markanın kullanıldığı iş yerinin kendisine ait olmadığını ve olayda kusurunun bulunmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuşsa da, Şişli Vergi Dairesi’nden getirtilen vergi kayıtları incelendiğinde; davalının 25/03/2015 tarihinde “paket ve koli gibi kargoların toplanması, sınıflandırılması, taşınması ve dağıtımı” faaliyetleri için … numarası ile mükellefiyet açtırdığı, “… Merkezi … Blok, Kat:…, No:… Şişli/İSTANBUL” adresindeki iş yerinde kendisine bizzat tebligat yapıldığı, iş yerini başka bir kişinin işletmesinin davalıyı sorumluluktan kurtarmayacağı anlaşılmakla, bu istinaf talebinin de reddi gerekmiştir.Davalı hükmedilen tazminatın tahsili halinde kendisi için ağır bir yıkım olacağı ve mağduriyetine neden olacağına dair istinaf talebinde bulunmuşsa da, vergi kayıtlarının incelenmesi sonucunda mali bilirkişi tarafından 2017 yılı hasılat tutarının 63.347,12 TL olarak tespit edildiği, Mahkemece lisans bedeli olarak bu tutarın %15’i kadar 9.502,06 TL maddi ve 4.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği, davalının markaya tecavüz fiilindeki kusur durumu, davacının markasının tanınmış bir marka olması, davacının markalarının tescilli oldukları süre ve her iki tarafın ticaret hacmine göre maddi ve manevi tazminat tutarlarının olaya ve hakkaniyete uygun olduğu kanaatiyle, davalının bu istinaf talebinin de reddine karar verilmiştir.Açıklanan nedenlerle; ilk derece Mahkemesinin kararı yerinde olduğundan, davalının istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalının yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 922,32 TL nispi harçtan, peşin alınan 231,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 691,32 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 5,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 06/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.