Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1935 E. 2023/1101 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1935 Esas
KARAR NO: 2023/1101
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/04/2021
NUMARASI: 2016/1194 2021/328
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin evinde gerçekleşen hırsızlık olayı neticesinde hem boş çekler hem de lehine olan müşteri çeklerinin çalındığını, söz konusu olayla ilgili B.Çekmece CBS’nin 2016/12237 soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma açıldığını, ayrıca Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/153 Esas sayılı dosyası kapsamında çek iptali davası açıldığını, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki de bulunmadığını, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe dayanak kambiyo senedindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek açıklanan nedenlerle; davalı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı süresinde içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…Davanın KABULÜ ile; 1-Davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takip dayanağı yapılan … bank Arnavutköy/Gaziosmanpaşa Şubesine ait keşidecisi … Tekstil/ … keşide tarihi 30/09/2016, keşide yeri İstanbul olarak gözüken, 25.500,00 TL bedelli çekten dolayı davalı yana borçlu olmadığının TESPİTİNE, -Çek bedeli yargılama sırasında icra dosyasına ödenmiş olduğundan 31.594,77 TL’nin davalıdan İSTİRDADI ile davacıya VERİLMESİNE, -Davacının koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteminin REDDİNE,” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili …’in davaya konu çek’i ciro yolu ile alacağına karşılık borçlu … ten aldığını, müvekkili … tamamı ile iyi niyet ile hareket etmiş ve mağdur olduğunu, davacının açmış olduğu davanın müvekkilini bağlamayacağını, davacının cirosundan sonra dava dışı borçlu 3. Şahısların imzaları bulunduğunu, burada müvekkilinin tamamı ile iyi niyetle hareket ederek alacağını tahsil etmek için ciro silsilesini takip ederek haciz işlemi yaptığını, dosyadaki bilirkişi raporunu kesinlikle kabul etmemekle birlikte; davacı yanın bankada bulunan çekleri ile mahkemedeki çekin üzerinde bulunan yazı ve imza örneklerinin karşılaştırılması gerektiğini, çünkü; işbu davaya konu çek ile ilgili icra müdürlüğünden ilamsız takip yolu ile icra takibi yapılmış ve borçlu ise 7 günlük itiraz süresi olan sürede itiraz etmediğini ve işbu davayı açması nedeniyle de davacı yanın kötü niyetli olduğunu ortaya çıkardığını, ayrıca bilirkişi raporu taleplerini karşılamadığını, ilk aşamadan beri sayın mahkemeden taleplerinin, davaya konu çek üzerindeki yazı ve imza itirazında bulunan davacı yanın çekleri var ise şuana kadar yapmış olduğu çek ödemelerindeki imza ve çek üzerinde bulunan yazılar ile dosyamızda bulunan çekteki imza ve yazıların kriminalce karşılaştırılması gerektiğini belirtmiş isekde dosyadaki bilirikişi raporuna da bakıldığında bilirkişi raporu eksik ve talepleri dışında bir inceleme yapıldığını, ayrıca sayın mahkeme yeniden bilirkişi raporu alınmasına yönelik kararlarını da kabul etmediğini, ayrıca bu yazı ve imza örneklerinin karşılaştırılmasını talep etmelerinin nedeni ise; davaya konu çek üzerindeki davacının imza itirazı davaya konu çekte yetkisiz temsil kuralı uygulandığını düşünmelerinden dolayı işbu incelemenin yapılmasının, hukuki gerçeğin ortaya çıkacağının açık ve net olmasından dolayı olduğunu, davaya konu çek, ciro silsilesi ile davalı müvekkilin, çekte bulunan diğer cirantalar tarafından ciro yolu ile geçtiğini, ilgili çek ile ilgili yapılan işlemlerin tamamı ile muvazaalı olarak yapıldığı bilirkişi raporunca da tespit edileceğini düşündüklerini, ayrıca davaya konu çek davalı tarafından ciro yolu ile teslim alınmış olması nedeniyle müvekkil hem iyi niyetli 3. Şahıs ve hemde alacaklı olması nendeniyle de işbu davaya konu dosyadan haksız çıkması durumunda da alacağını alamayacağından dolayı da işbu davanın mağduru olacağının açık ve net olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; Davalı-alacaklı tarafça davacı-borçlu ve dava dışı 3. kişiler hakkında, 30/09/2016 keşide tarihli ve 25.500,00.-TL bedelli çek alacağına dayalı ilamsız icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır. Takibe konu … bank Arnavutköy/Gaziosmanpaşa Şubesine ait 25.500TL bedelli 30.09.2016 Traihli çekte keşideciye atfen …Tekstil- …’ın yer aldığı, lehtarın … olduğu lehtar cirantadan sonraki cirantaların …, … ve … olduğu, çekin ibraz şerhinin olmadığı anlaşılmaktadır. Grafoloji konusunda uzman, …, … ve … kök raporunda dava konusu olmayan çeki incelemiş olmakla ek rapor alınmış, ek raporda “…inceleme konusu çek ön yüzü üzerinde …Tekstil … adına atfen atılı bulunan imzanın; …’a ait mevcut asıl olan tüm mukayese belgelerindeki örnek imzalarına kıyasla aralarında gözlenen tersim biçimi, işleklik derecesi, seyir, sürat, istif, itiyatlar ve baskı unsurları yönünden de saptanan farklılıklara atfen … eli ürünü olmadığı …” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
GEREKÇE Dava, imza inkarına dayalı menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İmza defi mutlak defi olup herkese karşı ileri sürülebilir. Mahkemece bilirkişi heyetinden alınan rapor yeterli ve denetime elveişli olup davalının davaya cevap dilekçesi sunmadığı, delil bildirmediği de dikkate alındığında mevcut delil durumuna göre davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş, davalının istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.741,90 TL TL harçtan, peşin yatırılan 435,48-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.306,42-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,-Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 27,50-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 13/07/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.