Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1927 E. 2022/729 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1927 Esas
KARAR NO: 2022/729 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/06/2021
NUMARASI: 2020/62 E. – 2021/277 K.
DAVA TÜRÜ: Tecavüzün Tespiti İstemli
KARŞI DAVA: Tasarımın Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili asıl dava yönünden dava dilekçesinde; müvekkili adına TPMK nezdinde “…” tescil numarası ile endüstriyel tasarım tescili yaptırılmış olan ürünün davalı tarafından aynısının üretim ve satışının yapılmakta oluşu nedeniyle 554 sayılı KHK’nın 49’uncu maddesine göre davalının vaki tecavüzünün tespiti, durdurulması, önlenmesi, dava konusu ürünlerin başta kalıp olmak üzere üretiminde kullanılan araçların imhası, kararın 554 sayılı KHK’nın 59’uncu maddesine göre televizyon aracılığıyla ya da kabul görmemesi halinde ulusal düzeyde dağıtımı yapılan bayii satışı en yüksek üç gazeteden birinde İlan edilmek suretiyle kamuya duyurulması istemlerinde bulunmuş, karşı davanın ise reddi gerektiğini beyan etmiştir.
CEVAP ve KARŞI DAVA: Davalı- karşı davacı vekili asıl dava ve karşı yönünden beyan dilekçesinde; asıl davadaki talebin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, reddine karar verilmesini talep ettiklerini, karşı dava yönünden ise tasarım tesciline konu olan ürün ve ürün üzerinde yer alan şeritli desenin “bilindik-anonim” olup çok daha önce kamuya sunulduğunu, ürünün çeşitli firmaların kataloğunda yer almış ve hatta tasarım tescil başvurularına konu olduğunu, dava dışı … Ltd Şti. tarafından … nolu çoklu tasarım tescil belgesindeki 6 ve 14 nolu tasarımlar, dava dışı … Ltd. Şti. tarafından … nolu çoklu tasarım tescil belgesindeki 5 nolu tasarım, dava dışı … Ltd Şti. tarafından … nolu çoklu tasarım tescil belgesindeki 1 nolu tasarım, dava dışı … Ltd. Şti, firmasının 2009 yılı kataloğunun 3. Sayfasında yer alan …, …, … isimli tasarımlar, dava dışı … Ltd. Şti. firmasının 2011 yılı kataloğunun 9. Sayfasında yer alan … ve … isimli tasarımlar,aynı kataloğun 20. Sayfasında yer alan … isimli tasarımların davacının davaya dayanak yaptığı tescilli tasarımın, yenilik ve ayırt edicilik vasfını kaldırdığını, davacı firmanın ürünlerin yeni olmadığını bilmesine rağmen tescil başvurusu yaptığını, bu nedenle davacı adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini ve asıl davanında reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.FSHHM’nin 28.03.2017 tarihli 2014/178 E. – 2017/87 K.sayılı kararıyla;”…Dava dışı … Ltd. Şti. adına tescilli … nolu çoklu tasarım belgesindeki 1 nolu tasarımın şerit deseni, Dava dışı … Ltd. Şti. ‘ne ait … fiyat listesi Haziran 2009 kataloğunun 3. Sayfasında yer alan …, … ve … isimli ürün görselleri üzerinde bulunan çift şeritli desenler, Dava dışı … Ltd. Şti’ ne ait 2011 kataloğunun 9. Sayfasında bulunan … kodlu ürün ile 20, Sayfasında bulunan … kodlu ürünlerde bulunan şerit desenleri yani bu firma ürünlerinin katalog ve tescil tarihleri dikkate alındığında davacının tescil tarihinden daha eski olduğu, … no lu Endüstriyel Tasarım kulp deseninin başvuru tarihinde yeni ve ayırt edici özelliğe sahip olmadığı…” gerekçesiyle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile; Davacı-karşı davalı adına tescilli … tescil nolu “kulp deseni” isimli tasarımın hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde TPMK Endüstriyel Tasarım Daire Başkanlığına hükmün gönderilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF KARARI: Dairemizin 28.01.2020 tarihli 2017/3740 E. – 2020/183 K. sayılı kararıyla; İlk derece mahkemesince, katalogların basım tarihlerinin araştırılarak tespiti ile, dava dışı … şirketine ait … nolu tasarım tescil belgesinin celbinden sonra rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ile karar verildiği, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ilk rapor ile ikinci rapor arasındaki çelişkinin tartışılmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın eksiklikleri giderildikten sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, karşı davaya yönelik istinaf başvurusu eksik inceleme nedeniyle kabul edilmekle, asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun bu aşamada incelenmesine yer olmadığına…” şeklinde karar verilmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.FSHHM’nin 15.06.2021 tarihli 2020/62 E. – 2021/277 K.sayılı kararıyla; “Davacı-karşı davalı …’a ait 12.03.2012 tescil tarihli, … no’lu “kulp deseni” adlı endüstriyel tasarım tescilli desen ile davalı-karşı davacı …’nın sunmuş olduğu delillerden …’a ait 14.06.2002 tescil tarihli, … no’lu üründeki desenin benzer olduğu, Davacı-karşı davalı …’a ait … no’lu endüstriyel tasarım belgesindeki desen tasarımının 12.03.2012 başvuru tarihi itibarıyla yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olmadığı…Tasarımın hükümsüzlüğüne karar verildiğinden ve kararın sonuçları geçmişe etkili doğacağından tasarım başvurusu veya tesciline hukuki bakımdan yasa ile sağlanan koruma, hükümsüzlük kapsamında doğmamış sayılacağından yani tasarım herkes tarafından Kullanılabileceğinden, tasarım hükümsüz kılındığı durumlarda, hakkın ihlalinden de söz edilemeyeceği, Tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde, kararın sonuçları geçmişe etkili olacağı, bu nedenle dayanak belge başvurusu ile sağlanan koruma doğmamış sayılacağı” gerekçesiyle; asıl dava yönünden tasarım korumasından kaynaklanan haklara tecavüzün önlenmesi davasının reddine, karşı davanın kabulüne, Davacı-karşı davalı adına tescilli … tescil nolu KULP DESENİ isimli TASARIMIN koruma tarihi itibarıyla yeni ve ayırt edici olmadığı sabit olduğundan HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, karar kesinleştiğinde Türk Patent ve marka Kurumuna sicile işlenmek üzere ilamın gönderilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı-karşı davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkeme kararında dayanılan bilirkişi raporunda dayanılan tek delilin, karşılaştırmaya esas alınan çizim olduğu, bu çizimden karşılaştırılan ürünün “parlak ve mat alanlardan mı oluştuğu ya da iki farklı renk mi kullanıldığı kesin olarak anlaşılamadığı” için iddia sahibinin iddiasını ispatlayamadığı, karşı davanın reddi gerekirken karşı davaya konu iddia ispatlanmış gibi karşı davanın kabulüne karar vermenin HMK 190 hükmüne açıkça aykırı olduğunu,yargılamanın her aşamasında müvekkiline ait kulpun ayırt ediciliğinin; “Tasarımda orta kısımdaki şerit halindeki mat kısım desenin büyük bir kısmını işgal ederken alt ve üst kenarlardaki parlak kısımlar buraya nazaran gayet incedir.” şeklindeki tasarım tarifnamesinde de yer aldığı üzere kulpların yanlarının parlak ortasının matlaştırılması şeklindeki desen olduğunu, kulpların yanlarının parlak bırakılarak ortasının matlaştırılması için uzun bir çalışma, deneme üretimleri yapılması ve bu amaçla özel bir aparat geliştirildiğinin ifade edildiğini, raporda yanları parlak ortası mat şeklindeki desenin karşı taraf delilinde bulunup bulunmadığının tespit edilemediğini, davasını ispatlayamayan davacı lehine karar verildiğini, karşılaştırılan iki ürünün üretim sürecinin farklı olduğunu, bilirkişi raporunda “…’a ait tasarımın tescil resminden sarı renk malzemenin pirinç olabileceği tahmin edilmekle birlikte,” diğer ürünün hangi malzemeden üretildiğinin tam olarak anlaşılamadığının belirtildiğini, mobilya kulplarında prinç malzeme kullanımının maliyetinin çok yüksek olması nedeniyle kullanılmadığını. -Tasarıma tecavüzün önlenmesi talebi yanında, haksız rekabetin tespiti ve giderilmesini de talep ettiklerini, bu talepleri hakkında kabul yada ret kararı verilmediğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevabında ; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile davalı tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığının tespit edildiğini, istinaf başvurusunun reddi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER: TPMK’dan celp edilen kayıttan 12.03.2012 başvuru tarihli … başvuru numaralı 1 nolu “kulp deseni” tasarımının davacı-karşı davalı adına kayıtlı olduğu, davacı tasarım tescilinin kulp desen tasarımını koruduğu görülmüştür. TPMK’dan celp edilen kayıttan, karşı davacı tarafça yenilik giderici olarak sunulan, dava dışı … Ltd. Şti. Adına tescilli … başvuru numaralı çoklu tasarım belgesi, 1 numaralı “Kulp-Sap” tasarımının, 13/06/2002 başvuru tarihinden itibaren koruma altında olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 19/12/2014 tarihli tasarım uzmanı bilirkişi raporunda; … no lu Endüstriyel Tasarım olan kulp deseninin başvuru tarihinde yeni ve ayırt edici özelliğine sahip olmadığını, tasarımın tescil tarihinden önce … San firmasının 2011 tarihli kataloğunun 9. sayfasında yer alan “…” isimli tasarımın tescil alan tasarım ile benzer olması nedeniyle davacı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliği bulunmadığını tespit ettiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 5.6.2015 havale tarihli heyet raporunda; … no lu Endüstriyel Tasarımın, ürün üzerindeki deseni koruduğunu, “kulp deseni” tasarımında genel olarak, uzun eksen boyunca altta ve üstte, orta banda göre daha dar (yüksekliği az) parlak şerit ile orta kısımda kalın (kenar bantlara göre daha yüksek) satin (mat dokulu) olarak işlenmiş yüzeyden oluştuğu, davalı-karşı davacı tarafın sunmuş olduğu tasarımlarda ortadaki kalın bandın parlak olduğunun görüldüğü, bunun yanı sıra uzun eksen boyunca yüzeyi oluşturan bantların ölçü-oran ilişkilerinin davacı karşı davalı tarafın desen tasarımından farklılık gösterdiği, parlak yüzeylerin farklı alanlarda oluşturulmuş olması ve bu yüzeylerin ürünler üzerindeki lokasyon ile ölçü-oran ilişkisindeki farklılıklar sonucunda karşılaştırılan ürünlerin farklı biçimlerde görsel algı içinde algılanacağı, kulp deseninin başvuru tarihinde yeni ve ayırt edici özelliğine sahip olduğunu beyan etmişlerdir. İlk rapor ile ikinci rapor çeliştiğinden ilk derece mahkemesince 3.heyetten rapor alınmış, bilirkişi heyeti 13.1.2016 tarihli raporlarında; … no lu Endüstriyel tasarımın, dava dışı … şirketi adına tescilli … nolu tasarımın şerit desenine benzerlik gösterdiği, dava dışı … şirketine ait … fiyat listesi Haziran 2009 Kataloğu 3.sayfasında yer alan; …, … ve … isimli ürün görselleri üzerinde bulunan çift şeritli desenlere benzerlik gösterdiği, … şirketine ait 2011 kataloğu 9.sayfasında bulunan şeritli şahin kodlu ürün ile 20.sayfasında bulunan … kodlu ürünlerde bulunan şerit desenleri benzerlik gösterdiği, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, benzer olarak algılandıkları, … no lu Endüstriyel Tasarım kulp deseninin başvuru tarihinde yeni ve ayırt edici özelliğine sahip olmadığını beyan ettikleri anlaşılmıştır. Rapora itiraz edilmesi üzerine Bilirkişilerden 31.08.2016 tarihli ek raporda; bilirkişi heyetinin, ortası mat (satineli) yanları parlak davacı-karşı davalı tasarım tescilli kulp deseni ile tescilinden daha eski tarihli olan ortası parlak yanları mat (satineli) kulp desenlerinin benzer olduğu görüşünde olduklarını, küçük ayrıntılarda yapılan farklılığın aynı olmayı ortadan kaldırmadığı, tasarımın görünümü sürdürmesine, sadece mevcut görünüme bir ek yada onda bir değişiklik yapmayı akla getirdiğini, onda bir sapma niteliğini taşımadığını, farklılığın mevcut tasarım esas alınarak yapıldığından ayırd edicilik farklılığın küçüklüğünü belirttiğini, bunun da tasarımda bütünsel benzerliği etkilemeyeceğini, kök rapordaki görüşlerini tekrar ettiklerini beyan etmişlerdir. İlk derece mahkemesince, istinaf kararı sonrası Bilirkişiler Endüstri ürünleri tasarımcısı …, endüstri mühendesi …, mobilya ve sektör uzmanı …’dan oluşan heyetten alınan 18/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Esas Dava Yönünden, Davacı …’a ait 12.03.2012 tescil tarihli, … no’lu “kulp deseni” adlı endüstriyel tasarım tescilli desen ile davalı …’ya ait 2014 firma kataloğundan incelenen …, …, …, …, …, …, … kodlu desenlerin aynı olma derecesinde benzer olduğu, Karşı Dava Yönünden, Davacı-karşı davalı …’a ait 12.03.2012 tescil tarihli, … no’lu “kulp deseni” adlı endüstriyel tasarım tescilli desen ile davalı-karşı davacı …’nın sunmuş olduğu delillerden …’a ait 14.06.2002 tescil tarihli, … no’lu üründeki desenin karşılaştırılmasında; kulpların üzerindeki desenlerin karşılaştırıldığı, her iki desende de birbirine paralel ve aynı renkte iki bant (1-3) arasında kalan daha geniş (2) ve farklı renkte bir banttan oluştuğu, her iki desende de bu bantların oranlarının benzer olduğu, her iki desen de kulbun ön yüzeyini, uzun ekseni boyunca kapladığı, desenin kulpun üst yüzeyinde, estetik unsur olarak kullanıldığı, davacı-karşı davalı tarafa ait desende krom malzemenin, mat (2) ve parlak (1-3) olarak kullanıldığı tariflenirken, …’a ait tasarımın tescil resminden sarı renk malzemenin pirinç olabileceği tahmin edilmekle birlikte, üç boyutlu bilgisayar modellemesi olduğu için malzemenin tam olarak ne olduğu, parlak ve mat alanlardan mı oluştuğu ya da iki farklı renk mi kullanıldığı kesin olarak anlaşılamadığı, ürünün formundan, malzemenin pirinç veya krom olmasından ya da mat ve parlak olmasından bağımsız olarak incelendiğinde, desenin birbirine paralel iki çizgi ve bu iki çizgi arasında kalan alan olduğunun görülebildiği, Yapılan değerlendirme sonucunda davacı tarafa ait 12.03.2012 tescil tarihli … no’lu kulp deseni tescili ile Davalı-Karşı Davacı tarafın delil olarak sunduğu dava dışı firmaya ait 14.06.2002 tescil tarihli, … tescil numaralı ürün deseni arasında; desenin genel görünümünde, kullanılan tasarım unsurlarının formlarının ve oranlarının, birbirlerine göre ve tasarımın genel görünümüne göre olan konumlarının ve ebatlarının benzer oldukları; tescile konu desenle benzer desen oldukları kanaatine varıldığını, ürünün formundan bağımsız, tescile konu desen incelendiğinde, birbirine paralel iki çizgi arasında kalan mat ve parlak alanlardan oluştuğunun görüldüğü, matlaştırılarak oluşturulan yüzey özelliği ya da bu özelliğin nasıl elde edildiği, malzemenin krom veya pirinç olması vb. gibi unsurlar tek başına ayırt edici bir özellik sağlamadığı Kanun maddesindeki tanımdan yola çıkıldığında, desenin üzerinde yer aldı ürünün formu ile nasıl bir bütünlük oluşturduğunun ve nasıl algılandığının önemli olduğu bilirkişi heyetinin kişisel tecrübesine göre de davacı-karşı davalıya ait tescilli desende kullanılan birbirine paralel iki çizgi gibi temel geometrik formlardan oluşan desen tasarımların tescilin başvuru tarihinden önce birçok farklı sektörde de kullanıldığı, davacı-karşı davalı …’a ait 2012/01635 no’lu endüstriyel tasarım belgesindeki desen tasarımının 12.03.2012 başvuru tarihi itibarıyla yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olmadığı, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalı tarafın müvekkili adına tescilli “…” tescil numaralı tasarımına tecavüz ettiğini beyanla tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, meni ve refini talep ettiği, davalı-karşı davacı vekilinin karşı dava dilekçesinde; davacı adına tescilli “…” tescil numaralı tasarımının yenilik ve ayırtedicilik unsuru bulunmadığından hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ettiği, ilk derece mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verildiği, davacı-karşı davalı vekilinin asıl dava ve karşı dava yönünden istinaf talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Dairemizin 28.01.2020 tarihli 2017/3740 E. – 2020/183 K. sayılı kararıyla; karşı davaya yönelik hükmün eksik inceleme sonucu oluşturulduğundan, davacı-karşı davalı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf sebepleri incelenmeksizin, karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek, mahkeme kararı kaldırılmış dosya yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmiştir. İlk derece mahkemesince, dava dışı … şirketine ait … nolu tasarım tescil belgesinin celp edilerek yeni bir heyetten 18/03/2021 tarihli rapor alınmıştır. … şirketinin tescil belgesinin, “Kulp-Sap” tasarımına ilişkin olduğu, bilirkişi heyeti tarafından, davacı-karşı davalının hükümsüzlüğü istenen tasarımı “kulp deseni” tasarımına ilişkin olmakla, tasarımlar üzerindeki desenlerin karşılaştırıldığı, her iki tasarım üzerindeki desenin kenar kısımlarının iki şerit halinde parlak, orta kısımlarının ise daha kalın şerit halinde mat olduğu, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer olarak algılandığı tespit edilmiştir. Davacı-karşı davalı vekilinin tasarımların üretim sürecine ilişkin teknik açıklamalarda bulunduğu anlaşılıyorsa da, tasarım tescil korumasının kullanılan malzeme yada üretim sürecini kapsamadığı, tasarımın dış görünümünü koruduğu, bilirkişi heyetinin bu hususu raporlarında açıkladıkları, karşılaştırılan tasarımların benzer olarak algılandığı, desen tasarımların tescilin başvuru tarihinden önce birçok farklı sektörde de kullanıldığı, davacı-karşı davalı …’a ait … no’lu endüstriyel tasarım belgesindeki desen tasarımının 12.03.2012 başvuru tarihi itibarıyla yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olmadığı anlaşılmakla, karşı davada verilen hükümsüzlük kararının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte olan 554 Sayılı KHK 45. Maddesinde ; “Tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde, kararın sonuçlarının geçmişe etkili doğar. Bu nedenle, tasarım başvurusu veya tescili hukuki bakımdan bu Kanun Hükmünde Kararname ile sağlanan koruma, hükümsüzlük kapsamında doğmamış sayılır.” hükmü düzenlenmekle, tasarıma tecavüzden kaynaklanan asıl davanın reddine karar verilmesi de yerindedir, ancak davanın tümüyle reddine karar verilmesine rağmen, asıl davada ileri sürülen haksız rekabete yönelik talep hakkında gerekçeye yer verilmemesi yerinde olmadığından, davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl davada tasarıma tecavüze yönelik davanın reddine, davacının tescilli Kulp Desen tasarımının, tescil tarihinde yeni ve ayırt edici olmadığı, harcıalem olup birçok farklı sektörde kullanıldığı, davalı tasarımı ile davacı tasarımı benzer ise de, tek başına ürünlerin benzer olması haksız rekabet teşkil etmeyeceğinden, davalı tarafça “…, …, …, …, … ” gibi farklı isimlerle kataloğunda tanıttığı ve piyasaya sunduğu anlaşılmakla, davalının tasarımların karıştırılmaması yönünden gerekli tedbirleri aldığı, TTK 55/1-a-4. Madde gereğince haksız rekabet koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, haksız rekabete yönelik davanın da reddine karar verilmiş, tarafların kazanılmış hakları korunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne ve kısmen reddine, 2- 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince, İstanbul 1.FSHHM’nin 15.06.2021 tarihli 2020/62 E. – 2021/277 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-A)ASIL DAVANIN REDDİNE, a-Asıl davada 80,70 TL ilam harcından peşin yatırılan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 55,50 TL harcın davacı-karşı davalıdan tahsiline, Hazine’ye irat kaydına, b-Asıl davanın reddi nedeniyle Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, c-Davacı-karşı davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B)KARŞI DAVANIN KABÜLÜNE, a-Davacı-karşı davalı adına tescilli … tescil nolu … isimli TASARIMIN koruma tarihi itibarıyla yeni ve ayırt edici olmadığı sabit olduğundan HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, karar kesinleştiğinde Türk Patent ve marka Kurumuna sicile işlenmek üzere ilamın gönderilmesine, b-Karşı davada 80,70 TL ilam harcından peşin yatırılan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 55,50 TL harcın davacı-karşı davalı … Ltd.Şti’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, c-Karşı davanın kabulü nedeniyle , Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalı …den alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, ç-Davalı-karşı davacının yargılama giderlerinden olan 13,10 TL karşı dava harcı, 4.500 TL bilirkişi ücreti ile 71,5 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 4.481,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, d-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine, 4-İstinaf yargılaması yönünden; a-Davacı-k.davalı vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine, b-İstinaf yargılaması sırasında davacı-k.davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 47,00 TL tebligat ve posta giderinin davalı-k.davacıdan alınarak davacı-k.davalıya verilmesine, c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, ç-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 27/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.