Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1901 E. 2021/2245 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1901 Esas
KARAR NO: 2021/2245 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2021
NUMARASI: 2021/17 E. – 2021/794 K.
BİRLEŞEN DAVADA (İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/17 E.- 2021/197 K.)
DAVA KONUSU: İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ
KARAR TARİHİ: 29/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili asıl davada ihtiyati tedbir talebini içeren dilekçesinde; davalı firmanın, … isimli firmadan olan alacağına karşılık, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … E. ve … E. sayılı numaralar ile takip başlatıldığını, işbu alacakları için, Çorlu … İcra Müd. … Tal. ve … T. sayılı dosyaları ile müvekkili firmanın … Mah. … Bulv. No:… … Blok Çorlu adresinde bulunan adresine hacze gelindiğini, şirket yetkilisi haciz mahallinde bulunmadığı için dava dışı … isimli çalışanın, haczedilen malların … isimli davacı şirkete ait olduğunu belirterek istihkak iddiasında bulunduğunu, müvekkili firma yetkilisinin hacizden haberi olmadığını, İİK 99. maddede yazılı usuli işlemler yapılmadan, dosyaların İstanbul 29. İcra Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiğini, mahkemenin 2020/428 E. ve 2020/429 E. sayılı dosyalarında işin esasına girmeyip, usulüne uygun bir istihkak iddiası görülmediğinden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, 07/12/2020 tarihinde işyerine muhafaza ve ek hacze gelindiğinde müvekkili şirket yetkilisinin hacizden haberdar olduğunu, müvekkili firmanın yetkilisinin, haczi yeni öğrendiğini belirterek süresi içerisinde istihkak iddiasında bulunduğunu, ancak hacze gelen alacaklı vekilinin talebi üzerine muhafaza işlemine devam edildiğini, haczedilen menkuller, müvekkili firmanın faaliyetlerine devam edebilmesi için hayati nitelikte olması nedeniyle alacaklı vekili ile bir protokol yapılmak zorunda bırakıldığını ve muhafaza işlemlerinin ancak bu şekilde durdurulacağının bildirildiğini, işbu protokol ile, 07/12/2020 tarihinde 30.000,00-TL alacaklı vekiline ödendiğini, 15/01/2021 tarihinde 47.500,00-TL, 19/02/2021 tarihinde 47.500,00-TL, 19/03/2021 tarihinde 47.500,00-TL, 16/04/2021 tarihinde 47.500,00-TL olmak üzere 4 adet senet düzenlendiğini ve alacaklı vekiline teslim edilerek muhafaza işleminin sonlanmasının sağlandığını, Protokole bakıldığında, her türlü dava hakkı saklı tutularak imzalandığının görüleceğini, daha sonra taraflarınca ilgili dosyalara ilişkin Çorlu İcra Hukuk Mahkemesi’nde 2020/603 ve 2020/604 E. sayılı dosyaları ile istihkak davası açıldığını, henüz bir karar verilmediğini, davaların devam ettiğini, müvekkili firmanın haciz ve muhafaza baskısı altında protokolü yapmak ve davalı tarafa senet vermek durumunda kaldığını beyanla, öncelikle teminatsız ya da Mahkemenin uygun göreceği oranda teminat ile ihtiyati tedbir kararı verilerek müvekkili tarafından davalıya verilen senetlerle ilgili tedbiren ödeme ve tahsil yasağı konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KABÜL KARARI: İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.01.2021 tarihli 2021/17 E.sayılı ara kararıyla; “Davacı vekilinin, 15/01/2021 tarihli 47.500,00-TL, 19/02/2021 tarihli 47.500,00-TL, 19/03/2021 tarihli 47.500,00-TL, 16/04/2021 tarihli 47.500,00-TL’lik toplam 4 adet senedin icra takibine konu edilmemesi talebinin İİK 72 maddesi gereğince %20 teminat karşılığında KABULÜNE” karar verilmiştir.
TEDBİRE İTİRAZ : Davalı … Ltd. Şti. vekili ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde; davaya konu senedin icra dosya borcuna mahsuben verildiğinin delillerle sabit olduğunu, icra dosyalarının ihtiyati haciz dosyası olmadığını, kesinleşmiş icra dosyası olduğunu, bu nedenle haciz baskısı ve tehdidi iddiasında bulunulamayacağını, kesinleşmiş bir icra dosyasında malların muhafazaya alınamayacağına karar verilmiş olsa dahi tek başına yapılan ödemelerin geri istenebilmesi için yeterli bir gerekçe olamayacağını, BK madde 38’de açıkça belirtildiği üzere kesinleşmiş dosyada kanundan doğan bir yetkinin kullanılması söz konusu olduğunu ve alacaklının fahiş bir menfaati söz konusu olmadığını, dosya borcu kadar tahsilat yapıldığı dikkate alındığında senetlerin icraya konulmaması hususundaki tedbir talebinin reddine karar verilmesini, davacı 3. Şahıs lehine verilen tedbir kararın kaldırılmasını talep ettiği görüldü.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 16/03/2021 tarihli 2021/17 E. sayılı ara kararıyla; “Davacı vekilinin, 15/01/2021 tarihli 47.500,00-TL, 19/02/2021 tarihli 47.500,00-TL, 19/03/2021 tarihli 47.500,00-TL, 16/04/2021 tarihli 47.500,00-TL’lik toplam 4 adet senedin icra takibine konu edilmemesi talebinin İİK 72 maddesi gereğince %20 teminat karşılığında KABULÜNE,” dair verilen ihtiyati tedbir kararının, dosya kapsamı, icra dosyası kapsamı ve tüm deliller göz önüne alınarak İİK’nın 72/2 maddesi gereğince davaya konu 4 adet senedin icra takibine konu edilmemesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kararının yerinde olduğu ve tedbir kararının kaldırılmasını gerektirir yeni bir olgu ileri sürülemediği,” bu kararın kaldırılmasını gerektirir bir durum bulunmadığı” gerekçesiyle; mahkemenin 16/03/2021 tarihli celsesinde verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Mahkemenin şartları oluşmadan tedbir kararı verdiğini, ihtiyati haciz zaptı ve protokolde çok net olarak belirtildiği üzere, davaya konu senedin icra dosya borcuna mahsuben verildiğinin sabit olduğunu, icra dosyalarının ihtiyati haciz değil kesinleşmiş dosyalar olduğunu, bu sebeple haciz baskısı ve tehdidi iddiasında bulunulamayacağını, BK 38. Madde de açıkça belirtildiği üzere, kesinleşmiş dosyada kanundan doğan bir yetkinin kullanılmasının söz konusu olduğunu, icra dosya borcu kadar tahsilat yapıldığını, İİK 72/2 maddesinde “verebilir” ifadesi kullanılarak mahkemenin taktirine bırakıldığını, İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’nin 2020/952 Esas-2020/947 Karar sayılı kararında da benzer bir uyuşmazlıkta tedbir talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğuna karar verildiğini, davacı tarafından protokole ve davaya konu 15/01/2021 tarihli 47.500,00 TL bedelli senedin müvekkiline ödendiğine ilişkin dekontun dosyaya sunulduğunu, rızaya dayalı ödemenin davanın haksız yere açıldığını gösterdiğini beyanla, mahkemenin tedbire itirazın reddi kararının kaldırılması ve tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: 07/12/2020 tarihli protokolün İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E ve … Esas sayılı icra dosya borçlarına ödendiği taktirde mahsup edilmek üzere keşidecileri … A.Ş., … olan 15/01/2021 tarihli 47.500 TL bedelli, 19/02/2021 tarihli 47.500 TL bedelli,19/03/2021 tarihli 47.500 TL bedelli,16/04/2021 tarihli 47.500 TL bedelli dört adet bononun teslim alındığı, bonolar ödendiği taktirde tahsil harçları hariç olmak üzere dosya borçlarının kapanacağı, her iki dosya borcunun 220.000 TL olarak sabitlendiği, 30.000 TL’nın … adına … tarafından aktarıldığının beyan edildiği, protokolü alacaklı vekili Av. …, … ve … A.Ş. adına imzalandığı, şirket kaşe ve imzası üzerinde “İşbu protokol ilgili dosyalarından işlemlere devam edilmiş olması nedeniyle her türlü dava hakkımız saklıdır” şeklinde şerh düşüldüğü görülmüştür. İki adet banka dekontundan … tarafından … hesabına “… Enerjisi Sist İst … İcra … Dosyaya mahsuben” açıklamasıyla 07/12/2020 tarihinde 30.000 TL ve … tarafından … San. Alıcı hesabına “15/01/2021 vadeli 1.senet ödemesi” açıklaması ile 15/01/2021 tarihinde 47.500 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasının incelenmesinde alacaklı … Ltd. Şti. Tarafından borçlu … Ltd. Aleyhine 70.000 TL çek alacağı, 7.000 TL çek tazminatı ve 210,00 TL Komisyon alacağının tahsili talebiyle kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, 02/09/2020 tarihinde Çorlu/Tekirdağ adresinde haciz yapıldığı, 3. Şahıs sıfatıyla … şirketi adına … isimli kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu, İstanbul 29. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 23/11/2020 tarihli 2020/429 Esas-2020/673 Karar sayılı kararıyla, haciz tutanağında istihkak iddiasında bulunan kişinin şirket yetkilisi olduğuna dair belge bulunmadığından, usulüne uygun istihkak iddiası bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, daha sonra … Şirketi vekilinin şirket yetkilisinin daha önce hacizden haberdar olmadığını beyanla, istihkak iddiasında bulunduğu, dilekçe ekinde faturalar sunduğu İstanbul 29. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 30/12/2020 tarihli 2020/794 Esas-2020/824 Karar sayılı kararıyla, mülkiyet karinesinin 3. Kişi lehine olduğu, İİK 99 maddesi gereğince alacaklıya istihkak davası açması için 7 gün süre verilmesine karar verilmiştir. Dava dosyasına İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası yerine sehven … E sayılı icra dosyasının örneğinin celp edildiği anlaşılmıştır. Dosya içerisinde bulunan Çorlu … İcra Müdürlüğü’nün 07/12/2020 tarihli haciz tutanağından işyerine muhafaza ve ek haciz yapılmak üzere gelindiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: İstinaf başvurusuna konu uyuşmazlık, birleşen davada verilen 24/03/2021 tarihli tedbir kararına itirazın reddine ilişkin, 16/03/2021 tarihli ara karara yöneliktir. Mahkemece duruşma ara kararı ile tedbire itirazın reddine karar verildiği, karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Dairemizin 17/09/2021 tarihli 2021/1002 Esas-2021/1530 Karar sayılı kararıyla gerekçeli karar yazılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderildiği, gerekçeli karar yazılarak tebliğ işlemlerinin tamamlandığı ve davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Menfi tespit talebiyle açılan davaya konu bonolarda, davacı … A.Ş.’nin keşideci sıfatıyla imzasının bulunduğu, aynı zamanda protokolü de imzaladığı ancak protokolde şirket kaşe ve imzası üzerinde “İşbu protokol ilgili dosyalarından işlemlere devam edilmiş olması nedeniyle her türlü dava hakkımız saklıdır” şeklinde şerh düşüldüğü görülmüştür. Davacı vekili müvekkilinin 07/12/2020 tarihinde işyerine muhafaza ve hacze gelinmesi üzerine muhafaza işlemlerini durdurmak için haciz baskısı altında protokol ve senetlerin imzalandığını, müvekkilinin ve sorumlusu olduğu şirketin her türlü dava hakkını saklı tutarak protokolü imzaladığını beyanla 15/01/2021 tarihli 47.500,00-TL, 19/02/2021 tarihli 47.500 TL, 19/03/2021 tarihli 47.500 TL ve 16/04/2021 tarihli 47.500 TL bedelli senetlerin takibe konulmaması yönünde tedbir talep ettiği anlaşılmıştır. Dava icra takibinden önce İİK 72/2 maddesine dayanarak açılmış menfi tespit davasıdır. Davacı tarafça istihkak iddiasında bulunulması üzerine Çorlu İcra Hukuk Mahkemesi’nde 2020/603 ve 2020/604 E. sayılı dosyaları ile istihkak davası açıldığı ve yargılamanın devam ettiğinin bildirildiği, protokolde davacı tarafın ihtirazi kayıt ileri sürdüğü ve davacı tarafın senetlerin haciz ve muhafaza baskısı altında alındığının ileri sürüldüğü, iddiaların yargılamayı gerektirdiği göz önüne alınarak, mahkemenin teminat karşılığında tedbir kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alınmakla, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacılar avansından kullanıldığı anlaşılan; 69,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacılara verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 29/12/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.