Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1893 E. 2023/984 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1893 Esas
KARAR NO: 2023/984
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/04/2021
NUMARASI: 2019/927E, 2021/305K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket makine satışına karşılık dava dışı çek keşidecisi … San. Tic. Ltd. firmasından … Kısıkköy Sanayi Sit/İzmir Şubesine ait … nolu 13.2 2019 keşide tarihli 50.000.-TL.lik çeki ve başkaca çekleri teslim aldığını, bahse konu çeklerin kaybolduğunu, dava konusu … Kısıkköy Sanayi Sit/lzmir Şubesine ait … no.lu 13.2.2019 keşide tarihli 50.000.-TL.Iık çek hakkında davalı … Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edilerek icra takibi başlatıldığını, fakat müvekkili şirketin ne davalı … Dış Tic. Ltd. Şti. ile ne de arada cirantalar … ile … ile herhangi bir ticari ilişkisi mevcut olmadığını, davalı … davalı … Dış Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi ve yetkilisi olduğunu, diğer davalı … ise davalı …’in yakın akrabası olduğunu, davalılar çeki kötü niyetli olarak ele geçirildiğini ve kendi aralarında ciro silsilesi oluşturarak müvekkilin yasal defîlerini engellemeye çalıştıklarını, müvekkili şirket İstanbul Anadolu l0.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/581 esas sayılı dosyası ile çek iptal davası açtıklarını, çekler hakkında ödemeden men yasağı konulduğunu, dava konusu çekin davalı … Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından bankaya ibraz edildiğini, banka tarafından ödemeden men yasağı çekin arkasına şerh düşüldüğünü, davalı şirketin ödemeden men yasağı olmasına rağmen kötü niyetli olarak müvekkil hakkında icra takibi başlattıklarını, davalı şirket yetkili hamil olmayıp kötü niyetli olduğunu, davanın kabulü ile … Kısıkköy Sanayi Sit/lzmir Şubesine ait … no.lu 13.2.2019 keşide tarihli 50.000.-TL. bedelli çeke ilişkin müvekkilin davalılara borçlu olmadığının tespitine, çekin istirdadı ile müvekkile verilmesine, davalıların %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Tlc, Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı bir başka davada çekin kaybolduğunu öne sürerek iptalini talep etmişse de çekin kaybolmadığı ve çekin bankaya ibraz edildiği anlaşıldığından diğer davanın da reddine karar verilmesi gerektiğini, ödemeden men yasağının kaldırılacağının ortada olduğunu, ödemeden yasaklanan çekin icra takibine konu edilmesini engelleyen bir düzenleme mevcut olmadığını, çekin arka yüzünde davacının kaşesinin ve cirosunun olduğu görüldüğünü, basiretli bir tacirin devretmeyeceği çeki cirolamasının hayatın gerçeklerine aykırı olduğunu, davacı şirket ciro silsilesinde kendisinden sonra gelen ciranta … ile ticari ilişkisi bulunmadığını ile sürmüşse de bu savunma şahsi defi olup davalı müvekkil şirkete yöneltilmesi mümkün olmadığını, şahsi definin muhatabı ancak davalı … olabileceğini, davalı … davalı müvekkil şirketin yetkilisi olduğunu, davaya konu çekin diğer davalı …’in müvekkif şirkete olan sermaye taahhüdüne istinaden müvekkile devredildiğini, davalı ciranta … ile davalı müvekkil şirket arasındaki alacak ilişkisi geçerli ve hukuki sebebe dayanmadığını, davalı müvekkil şirketin davaya konu çeki elinde bulundurmasının haklı nedeni bulunmadığını, davacının şahsi defi niteliğinde olan hukuki ilişki yokluğunda savunmasının iyi niyetli üçüncü kişi müvekkile karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkili geçerli ve hukuki bir nedene dayanarak çeki elinde bulundurması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Çekin arka yüzünde davacının cirosunun olduğu görüldüğünü, çekin devredildiğine karine teşkil ettiğini, müvekkilin dava konusu çeki diğer davalı …’dan şahsi alacağına istinaden aldığını ve yetkilisi olduğu davalı … Dış Tic. Ltd. Şti.’ne olan sermaye borcuna karşılık olarak bu şirkete devrettiğini, müvekkilinin çeki geçerli hukuki ilişkiye istinaden teslim aldığını, teslim ettiğini, davacı tarafın … ya borcu olmadığına dair iddiası kişisel defi olduğundan davalı müvekkile karşı ileri sürülmesi mümkün olamayacağını, müvekkil bu çeki davacıdan değil diğer davalı …’dan olan alacağı için bu davalıdan aldığını, davacının ticari ilişkisi bulunmadığı iddiasını ancak …’ya yöneltebileceğini, müvekkilin davacı şirketle ilişkisi bulunmadığını, davanın müvekkili şirket açısından reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; çekin arkasında davacının cirosunun bulunduğunu imzanın inkar edilmediğini, çekin davacı tarafından ödeme aracı olarak kullanıldığını, çekin cirolu bulundurulmasının çekin ödeme aracı olarak kullanıldığını gösterdiğini, çekin ciro ile üçüncü kişiye devredildiğini gösterdiğini, dava konusu çeki kendisinin …’den mermer karşılığı aldığını, ancak bu şahsın çeki cirolamadığını, beyaz ciro ile kendisine teslim ettiğini, çeki borcuna karşılık diğer davalı …’e verdiğini, davacı şirketle ilişkisi bulunmadığını, tarafların ticari ilişki içinde çeki devraldığını ve devrettiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…-Davanın KABULÜ İLE ; – Davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe konu … Kısıkköy Sanayi Sitesi/İzmir şubesi’ne ait … seri no 13.02.2019 keşide tarihli 50.000-TL bedelli çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, – İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe konu … Kısıkköy Sanayi Sitesi/İzmir şubesi’ne ait … seri no 13.02.2019 keşide tarihli 50.000-TL bedelli çek’in davalılardan alınarak davacıya verilmesine, -Davaya konu çek bedelinin %20 si oranında kötüniyet tazminatının davalı … DIŞ TİC.LTD.ŞTİ den alınarak davacıya verilmesine ..” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMLERİ:Davalı … istinaf dilekçesinde özetle;İstirdadı istenen çekin ciro zincirinde kopukluk olmadığını, davacının çek üzerindeki cirosunun beyaz ciro olduğunu, davacının kimin lehine çeki ciroladığını belirtmediğini, davcının aralarındaki ticari ilişki sebebi ile çeki …’e devrettiğini, kendisinin de çeki …’den mermer karşılığı aldığını, TTK 790 md göre … şirketinin yetkili hamil olduğunu, Davacının çekte beyaz cirosu olduğunu, imza inkarı olmadığını, ticari ilişkinin mahkemece araştırılmasının hatalı olduğunu, davacının çek iptal davası açmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, çek iptal kararının maddi anlamda kesin hüküm olmadığını, TTK 792 md göre kötüniyetle iktisap ya da ağır kusurun kanıtlanamadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu, kıymetli evrakın sebepten mücerret olduğunu, ticari defterlerin incelenmemiş olmasının davanın esasına bir etkisi olmadığını şahsi defilerin kendisine karşı ileri sürülemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Dış tic Ltd Şti vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstirdadı istenen çekin ciro zincirinde kopukluk olmadığını, davacının çek üzerindeki cirosunun beyaz ciro olduğunu, müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, Davacının çekte beyaz cirosu olduğunu, imza inkarı olmadığını, ticari ilişkinin mahkemece araştırılmasının hatalı olduğunu, çek sebebi ile davacı ile müvekkil iarasında ticari ilişki olmadığını, davacının çek iptal davası açmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, çek iptal kararının maddi anlamda kesin hüküm olmadığını, TTK 792 md göre kötüniyetle iktisap ya da ağır kusurun kanıtlanamadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu, kıymetli evrakın sebepten mücerret olduğunu, ticari defterlerin incelenmemiş olmasının davanın esasına bir etkisi olmadığını TTK 687 md gereğince şahsi defilerin kendisine karşı ileri sürülemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME: *Davaya konu İstanbul Aandolu … İcra dairesinin … sayılı dosyasında davalı …ŞTİ tarafından davacı …Şti ile davalılar … ve …, dava dışı keşideci …Şti aleyhine 50.000TL bedelli çek alacapı ve ferileri ki toplam 55.523,97 TL N in tahsili istemi ile takip başlatılmıştır. *… Kısıkköy Şubesine ait 13.02.2019 Tarihli … seri nolu çekte keşidecinin …ŞTİ, lehtar cirantanın davacı …ŞTİ, olduğu sonraki ciranta kısmının üstünün karalanmış olduğu, sırasıyla diğer cirantaların …, …, …LTD ŞTİ olduğu çekin süresinde ibraz ediliği, ödemeden meni kararı nedeni ile ödeme yapılmadığı anlaşaılmaktadır. *Ticaret sicil kayıtlarına göre …ŞTİ 13.02.2014 te kurulmuş olup kurucuları … VE … olduğu, 04.07.2018 tarihli tescile göre şirket tek yetkilisinin pay devri ile … olduğu, çek tarihinde şirket yetkilisi …’tir. *Nüfus kayıt örneklerine göre …’nın eşinin diğer davalı …’in kardeşi olduğu anlaşılmaktadır. *SGK kayıtları dosyaya getirtilmiş ve …’nın … şirketinde SGK lı olarak 2016/3 döenmine değin kaydı olduğu, … ile …’NIN 2006-2014 TE AYNI işyerinde çalıştıkları anlaşılmaktadır. *Bilirkişi raporunda davacı defterleri incelenmiş, davalı şirket defterlerini sunmamış, Davacının ticari defter kayıtlarının delil vasfı taşıdığı, Davacı ticari defter kayıtlarının incelenmesinde, davacı ile dava konusu çek keşidecisi dava dtşı … Tic. Ltd. Şti. arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacı ticari defter kayıtlarına göre 12.6.2013 tarihinde dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’nin davacıya 12 adette toplam 575.000 – TL lık çek verdiği ve bu çeklerin davacı ticari defter kayıtlarına kaydedildiği, buna karşılık da davacının çek keşidecisi dava dışı … Tic. Ltd. Şti. adtna 2.7.2018 tarih ve … no.lu 578.200 – TL bedelli satış faturasını düzenleyerek davacı ticari defter kayıtlarına kaydedildiği, dvacı ticari defter kayrtlarında dava konusu çekin kayıtlı olmadığı, davacı ticari defter kayıtlarında kayıtlı olan 12 adette toplam 575.000.-TL.lık çekler içinde de dava konusu … no.lu 13.2.2019 tarihli 50.000.-TL bedelli çekin bulunmadığı, … no.lu 13 2.2019 tarihli 50.000- TL bedelli çekin kayıtlı bulunduğu, davacı tarafından dava konusu çekin numarasının davacı ticari defter kayıtlarına … yerine sehven … numarası ile kaydedilmiş olunduğuna ilişkin olarak belge ibrazında bulunulmadığı, Davacı ticari defter kayıtlarında davacının dava dışı … isimli şahısla ve diğer davalı cirantalar …, … ve dava konusu son çek hamili … Dış Tic Ltd. Şti. ile ilişkisine rastlanamadığı, dava konusu çekin son hamili ve takip alacaklısı olan davalı … Dış Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilisi ve tek ortağı olan diğer davalı ciranta ve takip borçlusu …’in kız kardeşi diğer davalı ciranta ve takip borçlusu …’nm 2007 yılı tarihi itibariyle eşi olup, davalı ciranta ve takip borçlusu … ile diğer davah ciranta ve takip borçlusu … arasında akrabalık ilişkisi olduğunun dava dosyasındaki Nüfus Kayıt örneklerinden anlaşıldığı, dava dosyasındaki SGK Hizmet Dökümünden de davalı ciranta ve takip borçlusu … ile diğer davalı ciranta ve takip borçlusu … nın 2006- 2014 yılları arasında aynı iş yerlerinde çalıştıklarının belirlendiği .. Yönünde görüş bildirilmiştir.
GEREKÇE Davacı dava konusu çekin rıza dışı elinden çıktığını davalılar ile aralarında herhangi bir borç ilişkisi olmadığını, davalının kötüniyetli olduğunu, yetkili hamil olmadığını iddia ederek menfi tespit ve çek istirdadı talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılardan …ŞTİ vekili, davalı … yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Kambiyo senetleri kural olarak illetten mücerret olup şahsi defiler ileri sürülemez. Davacı, davalıların kötüniyetli olduğunu ve davalı şirketin yetkili hamil olmadığını iddia ettiğinden iddiasını ispatla yükümlüdür. Çekte görünürde düzgün ciro silsilesi mevcuttur. Davalı … çeki davacıdan değil, dava dışı …’den mermer alımına istinaden aldığını ileri sürmüş ise de, …’in çekte cirosu bulunmadığı gibi davacının çekteki cirosu beyaz ciro niteliğinde değildir. Çekte davacı ile davalı … arasında görünürde ciro ilişkisi mevcuttur. Davalı … Şirketi çekte hamil, davalı … ise … şirketi ile … arasındaki cirantadır. Dosyada mevcut somut delillere göre; davalı …’in davalı …Şti’nin tek ortağı ve yetkilisi olduğu, yine …’nın eşinin …’in kızkardeşi olduğu, her iki davalının aynı işyerinde SGK’lı olarak çalışma kayıtlarının olduğu, …’nın davalı …Şti yanında çalıştığı, davalı …’nın çeki dava dışı …’den mermer alım satımına istinaden aldığını iddia etmiş ise de hiçbir delil sunmadığı, kararın … tarafından istinaf edilmediği de dikkate alındığında davalı … in yetkilisi olduğu davalı …şirketinin cirantalar arasındaki içi ilişkiyi bilebilecek durumda olduğu ve iktisapta kötüniyetli olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenle davalı … ve davalı …LTD ŞTİ vekilinin istinaf istemlerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerkemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı …’nın ve davalı …LTD ŞTİ vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 3.415,50TL harçtan, peşin yatırılan 59,30TL ve 794,57 TL TL’nin mahsubu ile bakiye 2561,63TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irad kaydına, Alınması gereken 3.415,50TL harçtan, peşin yatırılan 853,90 TL TL’nin mahsubu ile bakiye 2561,10TL harcın davalı …LTD ŞTİ’den alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran davalılar üzerinde bırakılmasına, – Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 30,00-TL istinaf yargılama giderinin eşit oranda istinafa başvuran davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 22/06/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.