Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1885 E. 2021/1861 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1885 Esas
KARAR NO: 2021/1861 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2020
NUMARASI: 2019/1131 E., 2020/147 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin araç alım satım işi yaptığını, araç alım satımı ile ilgili olarak davalıdan borç para aldığını, davalının müvekkiline araç alımı için gönderdiği bedelin teminatı olmak üzere davalıya 2 adet senedin verildiğini, müvekkilinin borçlarını ödediğini, ayrıca davalıya bir adet aracın da devredilerek borcun tamamen kapatıldığını, ancak davalının kendisine verilen teminat senetlerini iade etmeyerek kötü niyetli olarak takibe koyduğunu belirterek müvekkilinin takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve % 20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemesince; ” davanın İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davası olduğu, davanın ticari dava niteliğinde olup, arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğunu, ancak davanın arabulucuya başvurmadan açıldığı” gerekçesiyle Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(2) ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usûlden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafında; davanın menfi tespit davası olup, arabuluculuk şartının bu davalar yönünden dava şartı olmadığını, konuyla ilgili Bölge Adliye Mahkemesi kararları bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davanın başlangıçta Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ise 26/09/2019 tarihinde davanın ticari dava niteliğinde olduğu ve Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği ve dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiği anlaşılmıştır. Dosya istinaf aşamasındayken davacı vekili tarafından gönderilen 13/10/2021 tarihli dilekçe ile dava dosyasından feragat ettikleri yolunda beyanda bulunulduğu ve davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat konusunda yetkili olduğu görülmüştür. Davacı vekilinin feragat beyanı üzerine davalı vekili tarafından mahkemeye sunulan 13/10/2021 tarihli dilekçede feragati kabul ettikleri ve yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda talepleri bulunmadığı yolunda beyanda bulunulduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Mahkemece arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için beklediği sırada davacı vekilinin dosyadan feragat ettikleri yolunda beyanda bulunması üzerine, davanın feragat nedeniyle reddi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf talebinin sair yönler incelenmeksizin bu yönden kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin esasa dair yönler incelenmeksizin KABULÜNE, 2- İlk derece mahkemesi’nin kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın feragat nedeniyle REDDİNE, 4- 492 Sayılı Harçlar Kanunu 22.maddesi uyarınca feragat ilk celseden sonra yapıldığından, alınması gereken 39,53 TL (59,30 X 2/3) harcın, peşin yatırılan 1.341,47 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.301,94 TL harcın talebi halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine, 5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6- Davalı taraf yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 7- İstinaf peşin harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine, 8- İstinaf yargılama giderlerinin tarafların bu hususta talepleri olmadığından takdiren kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.04/11/2021