Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1879 Esas
KARAR NO: 2023/983
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/07/2021
NUMARASI: 2019/39E, 2021/853K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından çocukları adına dava dışı … Tic. Ltd. Şti şirketinden alınan araç karşılığı bu şirkete borçlusu kendisi olan 20.000,00TL alacaklı hanesi boş teminat senedi verdiğini, daha sonra söz konusu borç ile ilgili şirkete ödendiğini ve bononun müvekkilinin oğlu …’a 12/05/2015 tarihinde iade edildiğini, o esnada müvekkilinin oğlunun minübüs şöförlüğü yaptığını, davalı tarafın müvekkilinin oğlunun arkadaşı olduğunu ve bir şekilde senedi ele geçirerek İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile icra takibine karşı bulunduklarını, davacının 82 yaşında olduğunu ve davalı ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin 20.000,00TL borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin İstanbul asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, davacının tüm iddiaları gerçeğe aykırı olduğunu, “… Tic. Ltd. Şti.’den satın alınan araca karşılık dava konusu senedin teminaten verildiği iddiasının yasal zeminde hiçbir dayanağı olmadığını, davacı, ticaretle uğraşan ve tacir sıfatına sahip olan dava dışı … isimli şirket ile aralarında her zaman düzenlenebilmesi mümkün olan “tutanak” şeklindeki evraklar ile iddiasını hukuka aykırı olarak ispatlama çabasında olduğu, davacı ile dava dışı şirket arasındaki ticari ilişkinin huzurdaki davaya konu edilmesi hukuka aykırı olup söz konusu ticari ilişkinin huzurdaki davayı ilgilendirmediğini, davacı tarafça müvekkiline keşide edilen senedin dava dışı şirkete keşide edilen senet olduğu iddiası somut delile dayandırılmadığını, “Senedin karşılığının 12/01/2015 tarihinde ödenerek davacının oğlu …’a iade edilmesi iddiasını” davacının bu iddiasını kendi sunduğu delil ile çürüttüğünü,, nitekim dava dilekçesinin ekinde yine yasal hiçbir geçerliliği bulunmayan ve tutanak şeklinde düzenlenen evrakta aynen geçtiği üzere “…’a satmış olduğumuz araca ait 30/06/2015 vadeli senedi ( 20.000 TL) alınıp sened kendisine teslim edilmiştir.” İbaresi bulunduğunu, bu tutanağa göre senedin davacının beyanında olduğu gibi oğluna değil bizzat davacının kendisine teslim edildiğini, davacının davasında haklı olduğuna dair tek bir emare bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatı ödemesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ;”Kanıtlanamayan davanın REDDİNE, Asıl alacağın %20’si olan kötü niyet tazminatı 4.000,00-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine…” Karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinafında özetle; -Davalı tarafın nasıl ve ne şekilde ele geçirdiği bilinmeyen Borçlusu Müvekkili olan Kambiyo senedinin ”Teminat olarak bir başka kişi tarafından alındığı ve anlaşma gereği bedelin ödenmesi ile müvekkilinin oğluna teslim edildiği açık olduğunu, bu durumda Senedin elden istek dışında çıktığına dair İhtilaf olmamasına rağmen Yerel mahkemenin kambiyo senedinin teminat olarak alındığına dair tanıkları dinlememesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu,Senedin daha önceden teminat olarak bir başkasına verildiği konusunda ihtilaf olmadığını, Ancak alacaklının senedi yasla olmayan yolla elde ettiğini, müvekkilinin elinden iradesi hilafına çıkan senetle ilgili tanık dinletilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel Mahkemenin icraya konu kambiyo senedinin daha önceden düzenlenmesi ile ilgili ve çalınması ile ilgili tanık dinlememesi sebebiyle istinaf ettiklerini belirtmiştir.
İNCELEME İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 20.000,00-TL Bono, 2.186,30-TL İşlemiş faiz ve 60,00-TL Komisyon olmak üzere toplam 22.246,30-TL’nin tahsili talebi ile kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. TAkibe konu 20.000TL bedelli senet incelendiğinde; keşidecinin davacı …, lehtar-hamilin davalı … olduğu, tanzim tarihinin 30.04.2015 vade tarihinin 30.06.2015 olduğu, tanzim yerinin İstanbul olduğu anlaşılmaktadır. Davacının davalı hakkında yapmış olduğu şikayetler neticesinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/104002 ve 2020/104007 soruşturma numaralı dosyaları ile davalı hakkında soruşturma başlatılmış, aradaki bağlantı sebebiyle soruşturmalar birleştirilmiş ve 2020/104007 soruşturma numaralı dosya üzerinden soruşturmaya devam olunmuş ve 17/12/2020 tarihli davalı hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiş, karara davacı … itiraz etmiş ancak İstanbul Anadolu 5.Sulh Ceza Mahkemesinin 2021/358D.İş numaralı kararıyla itiraz reddedilmiştir.
GEREKÇE Davacı, takibe konu senedin araç satışı nedeni ile 3.kişiye teminat amacı ile verildiğini, borcun ödenerek senedin oğlu tarafından geri alındığını, ancak sonrasında araçta bırakılan senedin yasa dışı yollarla ele geçirilerek takibe konulduğunu iddia ederek İİK 72.maddesine dayalı olarak menfi tespit kararı verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı vekili, senedin teminat senedi olduğunu bu yönde tanık dinlenilmemesinin yerinde olmadığını istinaf sebebi olarak ileri sürmüş ise de; davacı senedin davalıya değil 3.kişiye karşı verildiğini ve teminata esas borcun 3.kişiye ödenmekle senedin geri alındığını da açıkça beyan etmiş olmakla bu yöndeki istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Davacı vekili, senet geri alındıktan sonra rıza dışı elden çıktığını, bu yönde tanık dinlenilmemesinin yerinde olmadığını ileri sürmüş ise de; İstanbul Anadolu CBS 2020/101007 soruşturma sayılı, 2020/110936 Karar sayılı, 17.12.2020 tarihli kararında davacının davalıya yönelik hırsızlık şikayeti yönünden kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, kararın kesinleştiği de dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerkemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 120,60TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 22/06/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.