Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1877 E. 2023/1410 K. 06.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1877 Esas
KARAR NO: 2023/1410 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/03/2021
NUMARASI: 2018/293 E. – 2021/97 K.
DAVA: Faydalı model hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi
İSTANBUL 1.FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’NİN BİRLEŞEN 2019/13 ESAS- 2019/82 KARAR SAYILI DOSYASINDA
DAVA TÜRÜ: Faydalı model hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ: 06/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
ASIL DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Makineleri, doldurma-tapalama ve kapatma makineleri, etiketleme makineleri, tasnifleme makineleri ve bu makinelerle aynı işleve sahip robotlar ve robotik mekanizmalar alanlarında en iyi hizmeti sunmak için yıllardır yurt içi ve yurt dışında hizmet verdiğini, sektörün önde gelen firmalarından olduğunu, davalılar …’nın ustabaşı, … Elektrik teknisyeni, …’ın tornacı, …’ın tornacı, …’nın montajcı sıfatı ile uzun yıllar boyunca müvekkili şirketin bordrolu çalışanı olarak hizmet verdiklerini, 19.11.2017 tarihinde müvekkili şirket içerisinde yaşanan hırsızlık akabinde davalıların sırası ile ihbar sürelerine riayet etmeksizin işten ayrılma isteklerini beyan ederek istifa ettiklerini, tornacı olarak görev yapan davalı …’ın işten ayrılırken kendisine emanet edilen imalat projeleri, teknik bilgiler, imalat modelleri, makinelerin yapımına ilişkin özel ölçülerin bulunduğu, tescilli ve ticari sır niteliğindeki şirket defterini yanında götürdüğünü, bu durumun fark edilmesi üzerine kendisine şifahen sorulduğunda söz konusu defteri yırttığını ifade ettiğini, defterde bulunan ölçülerin müvekkili şirketin uzun seneler boyunca büyük emeklerle ortaya çıkardığı makinelere ait ölçüler olduğunu, bu ölçülere dayalı olarak yapılan makinelerin Türk Patent Enstitüsü tarafından müvekkili şirket adına … tescil numaralı Faydalı Modeller olarak 24.07.2009 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile tescil edildiğini, davalılardan …’nın işten ayrıldıktan sonra 26.04.2018 tarihinde …San. ve Tic. Ltd. Şti. adı altında aynı faaliyet alanı ile işletme kurduğunu ve diğer davalıları da yanında çalıştırdığını, kurulan şirkette müvekkili şirketten elde edilen özel defterdeki ölçüleri haksız ve kötü niyetli olarak kullanarak aynı teknolojinin üretiminin yapıldığını, davalıların ticari sır niteliğinde olan müvekkiline ait özel ölçüleri kendi menfaatleri doğrultusunda kullandıklarını, davalıların müvekkili şirket bünyesinde çalışmış oldukları süreç içerisinde söz konusu yeni işlerinin planlarını yaptıklarını, ortak plan ve program çerçevesinde kötü niyetle hareket ettiklerini beyanla; müvekkilinin Sınai hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin önlenmesi ve durdurulmasını, Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilerek üretilen veya ithal edilen tecavüze konu ürünlere, bunların üretiminde münhasıran kullanılan vasıtalara ya da patenti verilmiş usulün icrasında kullanılan vasıtalara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde, Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dahil, bulundukları her yerde el konulmasına ve bunların saklanmasına ve herhangi bir zararın tazmini bakımından davalılardan teminat alınması yönünde teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesine, muhtemel tecavüzün önlenmesi ve tecavüz fiillerinin durdurulmasına, tecavüzün kaldırılarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile iş bu tecavüz neticesinde doğan şimdilik 10.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulmasına, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere el konulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhasına ve verilecek hükmün Türkiye’de yayın yapan, tirajı yüksek üç gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalılar …, …, …, …, …. San. Ve Tic. Ltd.Şti vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki iddialarının doğru olmadığını, müvekkillerinin davacı şirkette uzun yıllar çalışan ve davacı işveren tarafından hizmet akitleri sonlandırılmış olan işçiler olduğunu, davalı … ‘in davalı … tarafından kurulan bir şirket olduğunu, 26.04.2018 tarihinde kurulduğunu, davanın açıldığı tarihten 1 ay 14 gün önce tescilinin yapıldığını, bu şirket ile ilgisi olan tek kişinin … olduğunu, diğer müvekkillerinin şirket ile hiçbir ilişkilerinin bulunmadığını, bu şirkette çalışmadıklarını, işveren olan davacının muhtelif tarihlerde işten çıkardığı davalı işçilerinin tümüne karşı açmış olduğu bu davayı torba dava haline dönüştürdüğünü, davalıların her birinin davadan önceki çalışma hayatlarının ve dava açıldığı tarihteki konumlarının birbirinden farklı olduğunu, iş bu davanın müvekkillerine karşı açılmasının mümkün olmadığını, davalı … tarafından kurulan diğer davalı … Şirketinin dava tarihine kadar ve halen, teknik servis hizmeti sunmanın dışında, hiçbir makine ya da parça imalatı gerçekleştirmediğini, şirketin kurulduğu tarihten itibaren kesmiş olduğu tüm faturalar incelendiğinde, davacı şirketin iddia ettiği gibi, davacı adına tescil edilmiş üç adet ürünün davalılar tarafından imali, satışı, ihracı, ithalatı, bulundurulması ve taklit edilmesi gibi bir işlem ve eylemlerin olmadığının anlaşılacağını, davanın açıldığı tarihte şirketin faaliyetinin henüz başladığını ve şirketin davacı adına tescilli olan hiçbir ürünün imalatını yapmadığını, satışını ve satışına aracılık yapmadığını, davacı yanın dilekçesinde davalıların birlikte çalıştıklarını ve adına tescil ettirdiğini beyan ettiği üç adet faydalı modeli ürettiklerine ilişkin herhangi bir delil sunmadığını, iddialarının soyut ve genel ve delil ile desteklenmeyen beyanlardan ibaret olduğunu, tam tersine davalıların birlikte çalışmadıklarının resmi sigorta kayıtları ile sabit olduğunu, bu nedenle davanın pasif husumet ehliyeti nedeni ile reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen ürünlerin hiçbirinin davalılar tarafından üretilmediğini, kısmen veya tamamen taklit edilmediğini, satılışının ve dağıtımının yapılmadığını, müvekkillerinin 6769 Sayılı Yasanın 141.maddesinde belirtilen tecavüz teşkil eden hiçbir fiili işlemediklerini, haksız rekabete sebebiyet verecek bir eylemlerinin bulunmadığını, dolayısıyla davacının da herhangi bir zararının söz konusu olmadığını, davacının iddia ettiği … tarafından “… … Makinaların”a ilişkin sosyal medyada hiçbir hesap açılmadığını, davacı şirkete ait imal edilmiş makinalara ilişkin bir video paylaşımı yapılmadığını, davacının tüm iddialarını kanıtlayacak herhangi bir delil sunmadığını, davacının sosyal medya hesabının … isimli bir davalı şirket çalışanı tarafından açıldığını ve videoların oluşturulduğunu iddia ettiğini, ancak davalı şirket ya da davalılar nezdinde böyle bir kişinin kesinlikle çalışmadığını, davalıların bu isimde bir kişiyi de tanımadıklarını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.Birleşen İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/13 esas-2019/82 karar sayılı dosyasında
DAVA: Davacı … Ticaret Ltd. Şti. vekili dava dilekçesinde özetle; davalı adına tescilli …, …, … tescil numaralı “…” konulu üç adet faydalı model belgesinin, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Yasasının 144.maddesi uyarınca yeni olmadığından hükümsüzlüğüne karar verilerek tescil kayıtlarının terkinini, bu anlamda mevcut durumun muhafazası ile davanın etkinliğini temin etmek üzere, karşı yanın faydalı model belgesinin olası devrinin önlenmesi için dava sonuna kadar 6769 sayılı yasanın 159 mad. ve HMfC 389 ve devamı maddeleri gözetilerek sicil kaydına ihtiyati tedbir konmasını, davaya konu faydalı model belgesinden doğan haklarının üçüncü kişilere karşı kullanımının durdurulması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalı …San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket yetkilisi …’nın ustabaşı olarak uzun yıllar müvekkili şirket bünyesinde hizmet verdiğini, müvekkil ile aynı alanda hizmet vermekte olan …San. ve Tic. Ltd. Şti.’ni kurup ve hiçbir sebep belirtmeden 01.02.2018 tarihinde işten ayrıldığını, işten ayrılmalarının ardından kısa bir süre içerisinde müvekkil şirketin uzun seneler boyunca büyük emeklerle ortaya çıkardığı ve Türk Patent Enstitüsü tarafından davalı müvekkil şirket adına … tescil numaralı Faydalı Modellerin davacı şirket bünyesinde yapımına başlandığı bilgisi alındığını, İstanbul 2.FSHHM 2018/293 Esas sayılı dosyası ile Patent ve Faydalı Model Hakkına Tecavüzün tespiti, önlenmesi ve tazminat talepli olarak dava açılmış olup, davanın henüz derdest olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin faydalı modellerinin yenilik özelliklerinin mevcut olduğunu, hükümsüzlük koşullarının bulunmadığını beyan ederek, davacının talep etmiş olduğu tüm ihtiyati tedbir taleplerinin reddine, davanın reddi ile, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Asıl davada; a)Davalılardan … ve … San. ve Tic. Ltd. Şti yönünden davanın ESASTAN REDDİNE, b)Diğer davalılar …, …, … ve … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,Birleşen İstanbul 1.FSHHM’nin 2019/13 Esas, 2019/82 Karar sayılı davası yönünden davanın KABULÜ İLE, davalı adına tescilli … numaralı faydalı model belgelerinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkine” karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF TALEBİ: Asıl davada davacı, birleşen davada davalı … Sanayi ve Tic. Limited Şirketi vekili süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; Karşı tarafın beyanlarının kendi beyanları ile çeliştiğini, kesinlikle makine üretimi yapmadıklarını, sadece teknik servis hizmeti verdiklerini ifade etmelerine rağmen el altından bizzat kendilerinin ürettikleri makinenin videosunu çekip piyasadaki bir başka firmaya satış amaçlı gönderdiklerini, bu videoyu sunmalarına rağmen tedbir kararı verilmediğini, birleşen davanın açılmasının amacının ürettikleri makineleri gizli saklı satmanın yaratmış olduğu zorluktan dolayı asıl davayı ortadan kaldıracak bir hamle yapmak olduğunu, Sosyal medya hesaplarından da artık makine üretimi yaptıklarını beyan ettiklerini ve daha önce sadece teknik hizmet verdiklerini beyan ettikleri makine görüntülerini bu sefer kendi makineleri olarak piyasaya ilan etmeye başladıklarını, Bir an önce keşif yapılmasını talep etmelerine rağmen 4 ay sonra gidilen keşifte, gidilecek tüm mekanlar zaten adres olarak belli olduğundan keşif günü gidildiğinde davalıların işyerinin tertemiz ve bomboş olduğunun görüldüğünü, Kabul anlamına gelmemekle birlikte birleşen davada davacı haklı olsa bile, Medeni Kanunun 2. maddesi uyarınca davayı açma haklarının olmadığını, çünkü yıllarca bu duruma sessiz kalarak artık dava açmayacakları yönünde bir güven oluşturduklarına dair itirazlarının dikkate alınmadığını,Keşfe katılan bilirkişilerin bu konuda uzman kişiler olmadıklarını, bilirkişilerin değiştirilmesini talep etmelerine rağmen taleplerinin kabul edilmediğini belirterek, tüm bu nedenlerle İlk Derece Mahkeme kararının gerek asıl dava ve gerek birleşen dava yönünden usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle bozulmasına, istinaf başvurularının bu yönde kabulüne ve talepleri doğrultusunda yeniden değerlendirilip karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davaya konu faydalı model tescil belgeleri incelendiğinde; 21/07/2009 başvuru tarihli,22/03/2010 tescil tarihli, … numaralı “Farklı bir yapılanmaya sahip gruplama ünitesi” buluş başlıklı faydalı modelin ilki bağımsız, diğerleri bağımlı 10 istemden oluştuğu, 24/07/2009 başvuru, 21/04/2010 tescil tarihli, … numaralı “…” buluş başlıklı faydalı modelin ilki bağımsız, diğerleri bağımlı 9 istemden oluştuğu, 24/07/2009 başvuru, 21/05/2010 tescil tarihli, … tescil numaralı, “Gruplama ünitesinde yapılan geliştirme” buluş başlıklı faydalı modelin, ilki bağımsız 10 istemden oluştuğu ve tüm faydalı modellerin davacı-birleşen davalı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2009/166 Esas, 2009/219 Karar sayılı dosyasında aynı faydalı modellerin hükümsüzlüğüne karar verildiği davalı-birleşen davacı tarafından iddia edilmişse de, dosya incelendiğinde taraflarının farklı olduğu, … nolu “…” buluş başlıklı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verildiği anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesince alınan 13.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle”…Davacı-karşı davalı … adına tescil edilmiş … tescil no.lu Faydalı Modellerin yenilik içermediği, Davalı-Karşı davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin faaliyet gösterdiği … Mah. …Blok Sok. No: … Başakşehir/İstanbul adresindeki işyerinde yapılan incelemede; herhangi bir üretim yapılmadığı ve üretim yapılabilmesi için gerekli takım tezgahlarının olmaması nedeniyle işyerinin mevcut durumu ile herhangi bir … ambalajlama makinesi üretiminin yapılmasının mümkün olamayacağı…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği, 28.08.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle”…Davacı-karşı davalı … adına tescil edilmiş … tescil no.lu Faydalı Modellerin yenilik içermediği, Davalı-Karşı davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin faaliyet gösterdiği …. Mah. … Blok Sok. No: … Başakşehir/İstanbul adresindeki işyerinde yapılan incelemede; herhangi bir üretim yapılmadığı ve üretim yapılabilmesi için gerekli takım tezgahlarının olmaması nedeniyle işyerinin mevcut durumu ile herhangi bir üretim yapılmasının mümkün olmadığı, şeklindeki KÖK Rapor sonuç ve kanaatinin aynen devam ettiği, değiştirilecek herhangi bir husus bulunmadığı…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Asıl dava faydalı modele tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davası, birleşen dava ise faydalı modelin hükümsüzlüğü davasıdır.İlk derece mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı- birleşen davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı-birleşen davalı vekili, birleşen davayla ilgili hükümsüzlük davasıyla ilgili makinelerin karşılaştırılmalarında yeterli inceleme yapılmadığını, bilirkişilerin bu konuda uzman olmadıklarını, raporlara yapılan itirazlarının dikkate alınmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. Bilirkişi raporları incelendiğinde; bilirkişi heyetinde patent uzmanı bir bilirkişinin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Yenilik kırıcı olarak incelenen Bursa’da ki ve Balıkesir’de ki dava dışı firmalara ait makinelerin teknik özelliklerinin davacı-birleşen davalı adına tescilli ve birleşen davada hükümsüzlüğü talep edilen faydalı modellerin istemleri ile tek tek karşılaştırılmadıkları, ilk bilirkişi raporunda teknik özelliklerinin ve şekillerin karşılaştırıldığının yazılı olduğu, ek raporda ise çalışma prensibi ve kullanılan ekipmanların karşılaştırılarak, yani genel bir karşılaştırma yapılarak, ayrıca davacı-karşı davalıya ait makineler de incelenerek benzer özellikleri muhafaza ettiklerine dair görüş bildirildiği anlaşılmıştır. Oysa faydalı modelin koruma kapsamının istemlerle belirlenmesi gerekir. Bu nedenle davacı-birleşen davalıya ait üretilmiş makinelerin incelenmesine gerek bulunmamaktadır. Karşılaştırma yenilik kırıcı olarak gösterilen makineler ile davacı-birleşen davalıya ait tescilli faydalı modellerin istemleri olmalıdır. Faydalı modelle ilgili mutlak yenilik arandığından, yenilik özelliğinin bulunup bulunmadığının resen de araştırılması gerekir. Bu nedenle, dava konusu faydalı modellerden daha önce başvurusu yapılan ve Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2009/166 Esas sayılı davasına konu olan … nolu “…” buluş başlıklı faydalı model tescil belgesinin istemlerinin, yenilik kırıcı olarak gösterilen ve bilirkişilerce daha önce incelenen makinelerle, dosyaya delil olarak sunulan CD içeriğindeki makineler ile davacı-birleşen davalıya ait dava konusu faydalı modellerin istemlerinin tek tek karşılaştırılmak, yenilik kırıcı olarak gösterilen dava dışı firmalara ait makinelerin üretim veya kamuya sunulma tarihlerinin gerekirse internet üzerinden araştırma yapılarak, denetime uygun olarak tespit edilmek, ayrıca faydalı modeller küçük buluşlar olduklarından, davacı-birleşen davalının faydalı modellerinin önceki tarihlerde kamuya sunulan makineler karşısında küçük buluş olarak nitelenebilecek bir yenilik getirip getirip getirmediği de incelenmek suretiyle, bir patent uzmanı, bir makine mühendisi ve bir endüstri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetinden yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiği halde, yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak birleşen hükümsüzlük davasının kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Bu nedenle davacı-birleşen davalı vekilinin bu yöndeki istinaf taleplerinin kabulüne, diğer istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın yargılamaya devam olunmak üzere ilk derece Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı-birleşen davalının istinaf talebinin KABULÜNE, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi uyarınca İSTANBUL 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 02/03/2021 tarihli, 2018/293 Esas, 2021/97 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA 2-Yukarıdaki gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı-birleşen davada davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı-birleşen davada davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; (162,10 TL X 2) = 324,20 TL istinaf kanun yoluna başvurma harçları ile 67,85 TL (posta-teb-müz) masrafının davalı- birleşen davada davacıdan alınarak, davacı-birleşen davada davalıya verilmesine, b)Davalı-birleşen davada davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06/10/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.