Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1858 E. 2021/1905 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1858 Esas
KARAR NO: 2021/1905
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/01/2020
NUMARASI: 2020/8 2020/8
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından, müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında bonoya dayalı icra takibi başlatıldığını, alacaklı görünen …’ı müvekkilinin tanımadığını, aralarında hiçbir alacak borç ilişkisinin olmadığı gibi ticari bir ilişkilerinin de olmadığını, söz konusu bonoların alacaklı tarafından müvekkilinin imzası taklit edilmek suretiyle düzenlendiğini, 1.2.2014 keşide ve 1.5.2014 vadeli 1000$ bono ve 5.1.2014 keşide ve 1.10.2014 vadeli 77.550$ bononun takip konusu edildiğini, her iki bonoda da mevcut yazı ve imzaların müvekkiline ait olmadığını, söz konusu bonoların müvekkili tarafından düzenlenmediğini, her iki bono yönünden de imza itirazında bulunduklarını, ayrıca bono metnindeki yazıların da müvekkili tarafından yazılmadığından ve bono olarak düzenlenen belgede alacak nedeni nakden ve matbu olarak düzenlendiğini, maddi gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin hiçbir ilişkisi olmadığını, alacaklı tarafından, takip konusu edilen bonolarda ticari bir alacağın söz konusu olmadığı gibi herhangi bir alacağında borç ilişkisine dayanmadığını bedelsiz olup sahtecilik yapılarak düzenlendiğini belirterek takibin sahte bono olması nedeniyle dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki alacağın dayanağı bonolardaki imzanın müvekkiline ait olmadığının tespiti ile bonoların iptaline, takip alacaklısına takip konusu bonolardan dolayı, borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin iptaline, davalının takibi yapmakta haksız ve ağır kusurlu olduğunu bu nedenle % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/01/2020 tarih ve 2020/8 Esas – 2020/8 Karar sayılı kararıyla; “Dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı gibi dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, Uyap’ta yapılan kontrolde arabuluculuk dosyasının ilgili dosya bağlantısının yapılmadığı, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, dava menfi tespit davası olup temelinde taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinden kaynaklı ihtilaf olması nedeniyle TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/1509 Esas, 2019/1299 Karar sayılı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2019/2292 Esas, 2019/1643 Karar sayılı ilamlarının da bu yönde olduğu gerekçeleriyle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Kanunun bir kısım ve alacak davalarını arabulucu şartına bağlamışken mahkemelerce her türlü davanın arabulucuya başvurma zorunluluğundan reddi yasaya uygun olmadığını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14 HD 2019/521E 2019/423K 21.3.2019 tarihli kararı ile 16.HD 2019/2741E 2019/2642K 26.11.2019 tarihli kararlarının da menfi tespit davalarında alacak talebi olmadığından arabulucuya başvurma zorunluluğu bulunmadığı yönünde olduğunu, Bu açıdan menfi tespit davalarının yürümekte olan bir takibe karşı açılması nedeniyle arabulucu şartına tabi tutularak dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi kararı yerinde olmadığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın ticari dava olup arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, TTK’nın 5/A maddesindeki dava şartının bulunmadığı gerekçesiyle, HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. TTK’nun 5/A maddesindeki düzenlemeye göre “bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Davacının iş bu davadaki talebi, menfi tespit istemine ilişkindir. TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Menfi tespit davaları bu kapsamda değerlendirilemez. Çünkü, menfi tespit davalarında, bir miktar alacağın tahsili talebi yoktur. Yani, ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesinin karar gerekçesi bu nedenle usul ve yasaya aykırı olduğundan, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 20.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/01/2020 tarih, 2020/8 esas, 2020/8 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 41,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 189,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.05/11/2021