Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1855 E. 2023/988 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1855 Esas
KARAR NO: 2023/988
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2021
NUMARASI: 2019/563 E, 2021/554K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Rücuen alacak iddiasına dayalı)
KARAR TARİHİ: 22/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesi ile Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20I0/579 Esas, 2012/335 Karar Sayılı dosyasında keşideci …’ın, … Alanya Şubesi 25.11.2010 tarih 16 000.00 TL bedelli … seri numaralı ve 25.12.2010 tarih 160.000.00 TL bedelli … seri numaralı iki adet çekin bedelsiz kalması sebebiyle borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davasında müvekkilinin de davalı olarak yer aldığını, dosyanın 12.06.2016 tarihinde karara çıktığını, davacının borçlu olmadığının tespitine ve 25.12.2010 vade 16.000.00 TL … nolu çekin … Tekstil’den istirdadına, 25.11.2020 vade 16.000,00 TL … nolu çekin …’den istirdadına karar verildiğini, dava sonucunda müvekkili şirketten alınan iplik karşılığında ciro yolu ile devredilen çekin bedelsiz olduğunun kesinleştiğini, daha sonra davalının müvekkiline ciro ettiği … nolu 25.12.2010 tarihli çekin, çekin keşıdecisi tarafından Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde iptal davasına konu edildiğini, davanın kabul edilmesi sebebiyle müvekkili vc keşideci … arasında protokol imzalanarak, müvekkili tarafından çek bedeli, faizi, dava ve icra bedelleriyle birlikte toplam 32.000.00 TL ödenerek ilamın yerine getirildiğini, müvekkilinin keşideci … ile imzaladığı protokol sonrasında ödemiş olduğu tutarın cirantanın sorumluluğuna dayanarak 09.07.2017 tarihli … Yevmiye Nolu ihtarname ile rücunun talep edildiğini, rücu talebinin yerine getirilmemesi üzerine Gaziantep … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalının haksız bir şekilde itiraz ettiğini, Müvekkilinin davalıya … ve … numaralı faturalara konu malları teslim ettiğini, ancak mahkeme ilamına istinaden borçlu olmadığı halde malların karşılığından aldığı çek bedelini geri ödemek zorunda kaldığını, davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 oranında İcra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … kumaş sattığını, …’inde kumaşları işleyerek 3. kişilere sattığını, bu ticari faaliyet neticesindeki alacağın …’ın keşidecisi olduğu 8 adet 8.000,00 TL tutarındaki çeklerle ödenmek istediğini, çeklerin 4 adedinin sorun olmadan ödendiğini, kalan 4 adet çekin vadesi gelmeden önce …’ın müvekkili ile iletişime geçerek çeklerin ödemesinde sıkıntı olacağını ve kendisine yardımcı olunmasının istendiğini, müvekkilinin taraflarla olan ticari ilişki ve güvenle piyasaya verdiği …’a ait 4 adet çeki temin ederek …’a iade ettiğini, …’ın da bu çekler karşılığında 25.11.2020 vade 16.000,00 TL ve 25.12.2010 vade 16.000,00 TL bedelli çekleri müvekkiline verdiğini, müvekkilinin de borcu karşılığında piyasadaki firmalara çekleri ciro ettiğini, çeklerden 25.11.2010 vadeli ve …’a verilen çekin karşılığı çıkmayınca 29.11.2010 tarihinde müvekkiline iade edildiğini, çek iade edilince bedelinin 15.12.2010 tarihinde banka yolu ile ödendiğini, müvekkilinin çekin keşidccisi ve cirantası … ile iletişime geçtiğini, olumlu sonuç alamayınca Kadıköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, icra dosyasından alacağın tahsil edildiğini, sonrasında 25.12.2010 tarihli çekin ödenmesi hususunda … ile görüşüldüğünü ve çekin usulüne uygun şekilde ödendiğini, Davacının her ne kadar dava dışı … ile tanzim edilen protokolü senet olarak nitelendirmekte olsa da, işbu protokolden dolayı herhangi bir başvuru hakkı olmadığını, ayrıca 25.12.2010 tarihli çekteki ciroya dayanarak müvekkiline rücu etmek istese de zaman aşımına uğradığını, davanın reddine, davacı aleyhine % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: “…DAVANIN KISMEN KABULÜNE, 1-Davalının Gaziantep … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın 32.544,00-TL asıl alacak yönüden itirazın İPTALİNE, takip tarihinden itibaren alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA, 2-Alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si oranında ( 6.508,80-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 3- Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tarafça dava dışı … ile imzalanan sulh protokolünün kötü niyetli olduğunu, Gaziantep 2.ATM nin 2016/1166E sayılı dosyada temyiz hakkından fergat edilerek direk ödeme yapılmasının düşündürücü olduğunu, müvekkilin davacıya herhangi bir borcu bulunmamasına rağmen davacının rücu talebi kabulünün hatalı olduğunu, 25.11.2010 tarihli çekin karşılığının çıkmaması nedeni ile 29.11.2010’da müvekkiline iade edildiğini ve müvekkilinin davacı … şirketine 15.12.2100 da borcunu banka yolu ile ödediğini, 25.12.2010 Tarihli çekin ise … tarafından ödendiğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını,davacının, rücu imkanının bulunmamakta olup, müvekkilin bu konuya ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını,… tarafındna borcç ödenmekle sona erdiğini, davacı şirketin çeki müvekkiline teslim edereken cirosunu iptal etmemesinden dolayı Gaziantep 2.ATM dosyasıdna müvekkiline husumet yönetildiğini, davacı şirketin dikkatsizliğinden müvekkilinin sorumluluğu olmadığını, zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmediğini, davanın zamanaşımına uğradığından da reddi gerektiğini, davacının kesin süreden sonra sunduğu delillere muvafakatlerinin olmadığını, tanık dinletme taleplerinin hiçbir gerekçe gösterilmeksizin 06.01.2021 tarihli celsede mahkemece reddedildiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME Dava konusu Gaziantep …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında alacaklı … şirketi tarafından, davalı … şirketi elyhine 32.544TL nin tahilsi istemi ile ilamsız takip başlatıldığı, takip sebebinin 30.05.2017 Tarihli … ile yapılan protokole göre Gaziantep …İcra Md nün … nolu dosyasına ödenen bedel ve tahsil harcı açıklaması yer almaktadır. Dosyada suretleri mevcut … Alanya Şubesi’ne ait 16.000’ar Tl bedelli çekler 25.11.2010 ve 25.12.2010 Tarihli olup her iki çekin keşidesinin …, lehtarının … olduğu, çeklerin nama yazılı olduğu, …’den …Şti’ye ve sonrasında … şirketine ciro edildiği görülmektedir. Gaziantep 2.ATM ‘nin 2016/1166E, 2017/298 Karar sayılı dosyasında keşideci … ile davalı … şirketi arasındaki itirazın iptali davası neticesinde; 25.12.2010 tarihli çekin nama yazılı olup davalı hamilinin iktisap ettiği bedeli iadesi gerektiği gerekçesi ile keşidecinin açtığı itirazın iptali davasının kabulüne, takibin 16.000Tl asıl alacak ile işlemiş faiz üzerinden devamına karar verildiği görülmektedir. Davacı, karara istinaden yapılan protokole göre dava dışı keşideciye 02.05.2017’de 32.000TL ödeme yaptığını beyan etmiş ve buna ilişkin dekont örneğini sunmuştur. Dekontta alıcı olarak dava dışı keşideci vekilinin ismi olup açıklamada “Gaziantep 2 ATM 2016/1166, …İcra 2014/… ” şeklinde yazılıdır. Gaziantep …İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyası UYAP’tan incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … Şirketi olduğu, takip konusunun 16.00TL asıl alacak ve 7.986TL İşlemiş faiz tahsili istemine ilişkin olduğu takibin sebebinde; 25.12.2010 Tarihli 16.000TL bedelli senet olduğu, Antalya 5.ATM’nin menfi tespit davasına yer verildiği görülmektedir. Antalya 5.ATM’nin 2013/297 e, 2013/402 Karar sayılı karar örneği UYAP tan incelendiğinde; davacının …, davalının … Tekstil, birleşen dosya davalılarının … şirketi, …aklar şirketi olduğu , neticeten asıl davanın kabulüne, 25.11.2010 ve 25.12.2010 Tarihli çekler yönünden borçlu olmadığının tespitine, 25.12.2010 Tarihli çek bedelinin sar tekstil den tahsili ile davacıya verilmesine, birleşen davanın … şirketi yönünden kabulüne, 25.11.2010 Tarihli çek yönünden … şirketine borçlu olmadığının tespitine, … şirketi takipten feragat ettiğinden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Protokol incelendiğinde; “Gaziantep …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosya borcu asıl alacak ve tüm ferileri ile yargılama giderleri vekalet ücreti icra inkar tazminatına istinaden 32.000TL” şeklinde açıklamaya yer verildiği,..” görülmektedir. Bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen raporda Dava konusu alacağın, davalı tarafından davacıya ciro edilen çekler nedeniyle çek keşidecisinin davacıya karşı açmış olduğu menfi tespit davası sonucunda imzalanan 02.05.2017 tarihli protokol uyarınca ödenmesi kararlaştırılan 32.000,00 TL çek bedeli ve 544.00 TL tahsil harcının rücu yoluyla talep edilmesinden kaynaklandığı, Dava konusu çekin, davacının alacağına karşılık davalı tarafından ciro edilmek suretiyle davacıya verilmiş olması nedeniyle, çek bedelinin ciranta sıfatıyla davacı tarafından ödenmek zorunda kalınması halinde, davalının çek bedeli oranında sebepsiz zenginleşeceği, dolayısıyla davacının, davalıya TTK m. 726 hükmünün yanı sıra temel ilişki uyarınca da karşılıksız kalan çek bedeli nedeniyle başvuru hakkının olacağı, ancak başvuru hakkının doğabilmesi için davacının dava konusu yaptığı 32,000.00 TL çek bedeli ile 544.00 TL tahsil harcım ödediğini geçerli delilerle kanıtlaması gerektiği, davacı bu konuda sadece yapmış olduğu protokolü gösterdiği ancak fiilen ödeme yapıldığına ilişkin herhangi bir delil sunmadığı, bu durumda davacının iddiasının şu aşamada ispata muhtaç olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
GEREKÇE Davacı, dava dışı keşideciye menfi tespit davası gereğince ödenen bedelin rücuen cirantadan tahsili istemi ile ilamsız takip başlatmış olup dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosyada mevcut bilirkişi raporu ve delillere göre; 25.11.2010 Tarihli çek bedeli davalı tarafça davacıya ödenmiş, 25.12.2010 tarihli çek ise davacı tarafça bankadan tahsil edilmiştir. Ancak, nama yazılı kıymetli evrakın ciro yolu ile devri mümkün olmayıp devir alacağın temliki hükümlerine tabidir. Davacı, dava dışı keşidecinin banka hesabından çek bedelini tahsil ettiğinden, mahkeme kararı gereğince yerinde olarak senet bedelini ferileri ile keşideciye geri ödemiştir. Bu durumda, davacı hamilin bu çek yönünden aralarında temel ilişki olan davalı cirantaya rücu yerindedir. Davalı vekili alacağın zamanaşımına uğradığını istinaf istemi olarak ileri sürmüş ise de; davacı yanca 02.05.2017’de ödeme yapıldığı ve 01.06.2017’de takip başlatıldığı dikkate alındığında zamanaşımı oluştuğundan söz edilemeyeceği gibi takibe esas ödeme belgesinin sonradan sunulmasının ve tanık dinlenilmemesinin yerinde olmadığına yönelik istinaf istemi de yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 2.223,10 TL harçtan, peşin yatırılan 556,08-TL’nin (496,78-TL nispi + 59,30-TL maktu harç) mahsubu ile bakiye 1.667,02-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 11-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 22/06/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.