Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1843 E. 2021/1982 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1843 Esas
KARAR NO: 2021/1982 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 23.08.2021
NUMARASI: 2021/144 E. Sayılı ara karar
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tasarımın Gaspı İddiasına Dayalı)
KARAR TARİHİ: 18/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA ve TEDBİR TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı …’ın ortağı ve müdürü olduğu, diğer davalı …’nin ise çalışanı olduğu … Ltd. Şti. ile 2018 yılından beri işbirliği içerisinde olduğunu, bu ticari ilişki kapsamında dava dışı şirketin, davacıya ait, ağırlıkla ankastre ocak ürünlerini davacıdan satın aldığını, satın aldığı ürünlerin yurt dışında satış ve pazarlamasını gerçekleştirdiğini, davacının 2018 yılından bu yana tasarım ve üretimini yaptığı ürünleri, davalı …’a ve davalı çalışanı …’ye mail yolu ilettiğini ve … Ltd. Şti.’nin de ürünleri satın aldığını, davacı ile davalıya ait şirket arasındaki ticari ilişkinin özetle; davacının ürün tasarımını gerçekleştirmesi, tasarımı hazırlanan ürünlerin dava dışı şirkete sunulması ve beğenilmesi halinde ise dava dışı şirket adına satış faturası düzenlenerek satışının gerçekleştirilmesi, bu satışa istinaden üretilerek dava dışı şirketin belirlediği yurt dışındaki firmalara ulaştırılmak üzere teslimi şeklinde sürdüğünü, davalı … ve davalı çalışanı …’nin, Türk Patent ve Marka Kurumu’na davacının üretttiği 4 adet ocak tasarımının kendi adlarına tescili için başvurduklarını, bu başvurunun 22.10.2020 tarihinde … tescil numarası ile kabul edildiğini, ancak taraflar arasındaki ticari ilişkiden de anlaşılacağı üzere … tescil numaralı ocak tasarımlarının ve davalılar ile dava dışı şirketin tescil için yaptığı başvurulara konu diğer ocakların tasarımının gerçek hak sahibinin davacı olduğunu, dava konusu tescil edilen Locarno Sınıfı 07-02 kodlu 4 adet ocak tasarımının davacı şirketin çalışanları tarafından, vekil eden şirket bünyesinde yürütülen ARGE projeleri kapsamında tasarlandığını, davacının bu tasarımların davalılar adına tescil edildiğini ise dava dışı şirketin tescil belgesi ile vekil edenin yurt dışındaki müşterilerine ocak tasarımları üzerinde hak iddiasında bulunması ve vekil eden şirketi kötülemesi neticesinde öğrendiğini belirterek, davalıların davacıya ticari anlamda zarar veren davranışlarının yasaklanarak, dava konusu tasarımların dava sonuçlanıncaya kadar davacı tarafça kullanımına izin verilmesi hususunda tedbir kararı verilmesine ve bu kararın Türk Patent ve Marka Kurumu’nca tutulan sicile kaydı ile ilgili Bültende yayınlamasına, diğer dava hakları saklı kalmak kaydı ile Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … tescil numarası ile davalılar adına olan tescilli ocak tasarımlarının Sınai Mülkiyet Kanunu madde 77/f.1-a ve b hükümleri uyarınca hükümsüzlüğü ile tasarım gasbı nedeni ile tescile konu tasarımların Sınai Mülkiyet Kanunu madde 71/f.1 uyarınca gerçek hak sahibi olan davacı adına devri ve tesciline, mahkeme aksi kanaatte ise davacının da Sınai Mülkiyet Kanunu madde 71/f.1 uyarınca davacının tasarım sahibi olarak tanınmasına ve davacının sicile hak sahibi olarak eklenmesine, davalıların müvekkiline zarar veren davranışlarının yasaklanmasını, tasarımın müvekkili tarafından kullanımına izin verilerek, tedbir kararının TPMK tarafından tutulan sicile ait bültende yayınlanmasını talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 23/08/2021 tarihli 2021/144 E sayılı kararıyla; “Her ne kadar davacı tarafça davaya konu tasarımların kendisine ait olduğu iddiasıyla dava sonuçlanıncaya kadar bu tasarımdan kaynaklanan hakları kullanmaları için tedbir talep edilmişse de, davaya konu tasarımla ilgili davacının hak sahibi olup olmadığı yargılamayı gerektirdiğinden ve HMK’nun 390/son maddesi uyarınca bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği” gerekçesiyle; ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalılar adına tescilli … tescil numaralı endüstriyel tasarımların gerçek hak sahipliğinin müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin ticari faaliyetlerine konu endüstriyel tasarımların satışının, davalılar tarafından haksız ve hukuka aykırı tescile dayanılarak durdurulması tehlikesi bulunduğunu, davalı …’a ait … Ltd. Şti’nin keşidecisi olduğu Kadıköy …Noterliği … yevmiye numaralı ihtarnamede “tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet eylemlerine son verilmesi, mevcut ürünlerin satışa sunulmaması” hususlarının ihtar edildiğini, davalıların haksız endüstriyel tasarım tescillerine dayanarak müvekkiline zarar vermeye çalıştığını, tedbir kararı verilmemesi halinde müvekkilinin, büyük kayıplara uğrayacağını ve ticari itibarının zarar göreceğini. -İhtiyati tedbir talebinin kabulü için yaklaşık ispatın yeterli olup kesin ispata gerek bulunmadığını, dava dilekçesi eklerinde sunulan; müvekkili ile … Ltd Şti. arasındaki faaliyete ilişkin faturalar, … ve …’ye iletilen mailler, davalılar tarafından müşterilere gönderilen tahrip edilmiş tescil belgesi ve tescil belgesinin müşterilere gönderildiğine ilişkin ekran görüntüsü, özel inceleme raporu, üretim kalıplarına ilişkin ödeme tutarları ve kalıp üretim yönlendirmelerine ilişkin evraklardan da müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğu anlaşıldığını, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 60. maddesinde önceki kullanımdan kaynaklı hakların korunacağının açıklandığını, dava konusu tasarımların davalılar adına hukuka uygun olarak tescil edildiğinin kabulü anlamına gelmemekle birlikte Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 60.maddesi tedbir hususunda kıyasen uygulanması gerektiğini beyanla, mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılması ve davalıların müvekkiline ticari anlamda zarar veren davranışların yasaklanarak, dava konusu tasarımların dava sonuçlanıncaya kadar müvekkilince kullanımına izin verilmesi hususunda tedbir kararı verilmesini ve bu kararın TPMK tarafından, tutulan sicile kaydı ile ilgili Bültende yayınlaması talebimi doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Davalı-karşı davacılar vekili istinaf dilekçesine cevabında; dava konusu tasarımın müvekkili adına tescilli olduğunu, davacı-karşı davalının faaliyetinin, dava dışı … firması ile arasındaki üretim ve tedarik sözleşmesinin ifasından ibaret olduğunu, davacı-karşı davalının “ticari faaliyet” olarak nitelendirdiği eylemlerin, davalı-karşı davacıların tescilli tasarımlarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, karşı davaya konu tasarıma tecavüz ve haksız rekabet eylemlerinin bertarafı için alınabilecek tedbirlerin haksız ve hukuka aykırı olarak nitelendirilemeyeceğini, ihtarnamenin zararlı işlem olarak nitelendirilemeyeceğini, dava dilekçesinde kasıtlı olarak yazılmamışsa da, davacı şirket ile davalı …’ın ortağı ve yetkilisi, davalı …’nin çalışanı olduğu … şirketi arasında 24.05.2019 tarihinde akdedilen “Satış ve Tedarik” sözleşmesi ile 17.02.2020 tarihli “Ölçü ve Kontrol Aletlerinin Kullanımı ve Bakımı ve Muhafazasına Ait Kullanım Ödüncü (ariyet) Sözleşmesinin” mevcut olduğunu, sözleşme gereğince dava dışı …’in davacı şirketin tek yetkili satıcısı haline geldiğini, davacının sözleşmeye aykırı olarak … müşterilerine doğrudan satış konusunda görüşmeler yaptığını, sözleşme ve güven ilişkisini zedelediğini, müvekkilinin ihtarname ile haksız rekabet eylemlerine son verilmesi ve sözleşmeden kaynaklanan alacağının ödenmesini ihtar ettiğini, sadece iki gün sonra bu davanın açıldığını, davacının tedbir talep etmekteki amacının, müvekkilinin tasarımı üzerinden sağladığı haksız kazancı devam ettirmek olduğunu, hiçbir ispat koşulunun yerine getirilemediğini beyanla, istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER; Dosya kapsamında bulunan 22/10/2020 başvuru ve tescil tarihli çoklu tasarım belgesi ile, 1,2,3,4 numaralı ocak tasarımlarının davalılar, … ve … adına tescil edildiği görülmüştür.
G E R E K Ç E: Tasarım hakkının gasbı iddiasıyla açılan davada, davalılar adına tescilli tasarım belgesinin iptali, davacı adına devir ve tescili, bu talebin kabul edilmemesi halinde tasarım sahibi olarak tescil belgesinde gösterilmesi talepli davada, davacı vekili SMK 60. Maddeye dayanarak; davalıların müvekkiline zarar veren davranışlarının yasaklanmasını, tasarımın müvekkili tarafından kullanımına izin verilerek, tedbir kararının TPMK tarafından tutulan sicile ait bültende yayınlanmasını talep etmiştir. Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 60. maddesinde; “Başvuru tarihinden önce, tescilli tasarımın koruma kapsamına giren ve tescilli tasarımdan bağımsız olarak yapılan tasarımı iyiniyetli olarak ticari amaçla ülke içinde kullanmakta olan veya kullanım için ciddi ve gerçek tedbirler almış kişilere karşı önceki kullanımından dolayı, bu hazırlıklarla sınırlı olmak üzere işletmenin makul ihtiyaçlarını giderecek ölçüde tasarımı kullanma hakkı verilir. Önceki kullanımdan doğan hak, sicile kaydedilerek Bültende yayımlanır. ” Hükmü düzenlenmiştir. Davacı vekili, davalılar adına tescilli tasarımın kendisine ait olduğunu, davalılar tarafından gasp edildiğini ileri sürerek hükümsüzlük ile devir ve tescil talebinde bulunmuşsa da, ileri sürülen iddiaların yargılamayı gerektirdiği gibi, SMK 60. Madde koşullarının bulunup bulunmadığının tespitinin de yargılamayı gerektirdiği, tasarımların davalılar adına tescilli ve koruma altında bulunduğu, davacı yönünden bu aşamada yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, tedbir talebinin reddine ilişkin mahkeme kararının yerinde olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı-k.davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı-k.davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 18/11/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.