Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1830 E. 2023/1294 K. 25.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1830 Esas
KARAR NO: 2023/1294
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/07/2021
NUMARASI: 2020/135 2021/144
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH: 25/09/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tescili için başvuruda bulunduğu … sayılı ve “…” ibareli marka tescil başvurusunun Türk Patent kararıyla, davalı firmaya ait, 04. sınıfta yer alan emtialar üzerinde hiçbir markasal kullanıma konu edilmeyen, davaya konu markasının mevcudiyeti sebebiyle, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca reddedildiğini, davalının davaya konu markasını 04. sınıf emtialar üzerinde 14/01/2009 tarihinde tescil ettirmiş olduğunu, ancak dava konusu bu markayı tescil oldukları tarihten 04.sınıfta yer alan ürünleri üzerinde kanunla belirlenen ciddi kullanıma konu etmemiş olup, bu nedenle bu markanın bu emtiaların yer aldığı 04. sınıf için kısmen iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek, davalı taraf adına TPMK nezdinde … sayı ile kayıtlı markanın tescilli olduğu 04. sınıfta yer alan tüm emtialarla sınırlı olmak üzere iptali ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının öncelikle YİDK kararına karşı tüm yasal yolları tüketmeden işbu davayı açamayacağını, davacının halihazırda 04. Sınıfta kendi adına tescilli başka bir … marka tesciline sahip olduğunu, davacının marka depolama, piyasayı baskı altında tutma ve tekelci bir tutumla hareket ettiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının 2019/04013 sayılı “…” ibareli markanın tescili isteğinin TPMK tarafından reddedilmesi nedeniyle, SMK.nun 26/2 maddesi uyarınca işbu davayı açmakta açmakta hukuki yararının olduğu, kullanılmama nedeni ile iptal davalarında ispat yükünün davalıya ait olmasına rağmen davalı tarafından davaya konu … numaralı … markasının 04.sınıfta yer alan mal ve hizmetler bakımından 5 yıllık yasal süre içerisinde kullanıldığının ispat edilemediği, gerekçesiyle, SMK’nın 9-1 ve 26.1-a maddesi uyarınca davaya konu … numaralı … kullanılmadığı anlaşıldığı gerkçesiyle, davanın kabulü ile davalı adına tescilli … numaralı “…” ibareli markanın 4. sınıfta tescilli olduğu tüm mal ve hizmetler bakımından kullanılmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde cevap dilekçesinde ileri sürdüğü savunmalarını aynen tekrar ederek; -Davacıya ait … markası ile müvekkil adına tescilli … ortak ibareli seri markaların birbirlerine benzer olduğunu, bilirkişinin bu hususları dikkate almadığını, -Marka vekili olan bilirkişinin, raporunda uzmanlığını aşar nitelikte hukuki görüş niteliğinde tespitlerde bulunulduğunu, gerekçeli kararda dayanak gösterilen bilirkişi raporunun hükme esas teşkil edecek nitelikte olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalıya ait markanın 4.sınıfta yer alan emtialar yönünden kullanmama sebebi ile iptali taleplerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davaya konu … tescil numaralı “…” ibareli markanın 04/ 14/ 18/ 19/ 22/ 23/ 24/ 26/ 27/ 29/ 31 /32/ sınıflar bakımından 14/01/2009 tarihinde davalı adına tescil edildiği, davacının … sayılı ve “…” ibareli 4.sınıf mal ve hizmetlere ilişkin marka tescil başvurusunun, davalının davaya konu markasının mevcudiyeti nedeniyle reddedildiği, kullanmama sebebi ile markanın iptali talebi ile açılan davalarda ispat külfeti üzerinde olan davalının, 6769 sayılı SMK’nın 26.maddesi uyarınca markayı tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından ciddi bakımda kullandığını usulüne uygun deliller ile ispatlaması gerektiği halde, bu konuda üzerine düşen ispat külfetini yerine getirmediği, davacının marka tescil başvurusunun reddedilmiş olması nedeniyle davayı açmakta hukuki yararının mevcut olduğu, kullanmama nedeniyle iptal davası açmak için YİDK kararına karşı dava açmak gibi bir zorunluluk bulunmadığı, alınan bilikişi raporunun denetime elverişli olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde İlk Derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/09/2023