Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1828 E. 2023/1290 K. 25.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1828 Esas
KARAR NO: 2023/1290 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/06/2021
NUMARASI: 2019/174 2021/144
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/09/2023
BİRLEŞEN DOSYA BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/187 Esas
KARAR NO: 2020/18
DAVA: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/05/2019
KARAR TARİHİ: 17/01/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili adına tescilli “…” ve .. sayılı “….” tescilli markaların aynıları veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlerini kullanılmakta olduğunu, hem marka tecavüzü hem de haksız rekabet yaratıldığını, davalının … adı altında faaliyet gösterdiğini,delil tespiti ve ihtarnameye rağmen davalının kullanımına son vermeyerek müvekkilinin tescilli markasından doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, haksız rekabet ve marka haklarına tecavüzünün tespitini, tecavüzün menini, şimdilik 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın, delil tespiti karar tarihi olan 01/04/2019 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsili ile hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 26/04/2021 tarihli dilekçesi ile, 1.000,00 TL olan maddi tazminat talebini 27.291,10 TL olarak artırıp, harcını yatırmıştır. Davalı yana usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı, ancak süresinde davaya cevap vermediği, davaya cevap için ek süre talebinin; cevap süresinden sonra olması nedeniyle reddedildiği anlaşılmıştır.
BİRLEŞEN DAVA:Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalının “… San. ve Tic. Ltd. Şti” unvanını markasal kullanım şeklinde kullanarak, tabelasında … ibaresini kullanarak, müvekkili adına tescilli … “.. …” ve … sayılı “….” tescilli markalarına tecavüz yaratmakta olduğunu, ileri sürerek, vaki tecavüzünün durdurulmasına, önlenmesine, davalının ticaret unvanından … ibaresinin terkinine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; … San. ve Tic. Ltd. Şti sahibi müvekkili …’ün … ismi ile yaptığı başvurunun, TPMK tarafında Elazığ’daki bir firma tarafından … sicil numarası ile alınmış olması sebebiyle kabul görmediğini, müvekkilinin ise bu Elazığ da ki firma ile lisans sözleşmesi imzalayarak tescili sağladığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda asıl dava yönünden; benimsenen bilirkişi rapora ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, 35.sınıfta … tescil numaralı …, … tescil numaralı … , … tescil numaralı …, … tescil numaralı …., … tescil numaralı … markalarının sahibi olduğu, davacı adına başvurusu yapılan … Başvuru Numaralı … markanın, davalı tarafın lisans alanı olduğu … tescil numaralı … markası gerekçe gösterilerek reddedildiği, … başvuru numaralı …markasının işlemden kaldırıldığı, … başvuru numaralı … başvuru numaralı … markası, … markalarının müddet olduğu, dava dışı … isimli gerçek kişilerin … tescil numaralı “…” markasının 35, sınıfta tescil sahibi oldukları , bu marka üzerinde davalı tarafa 1 yıl süreli inhisarı olmayan lisans verdiği, lisans anlaşmasının TPMK tarafından tescil ve kayıt edilmekle SMK ve ilgili yönetmeliğe uygun ve geçerli olarak hazırlanıp usulüne uygun olarak TPMK nezdinde şerh ettirildiği, davalının işyeri adresindeki … şeklindeki kullanımlarının, lisans anlaşmasına konu olan marka ile uyumlu olduğu, davalı tarafın lisans aldığı markanın 2000 yılından bu yana koruma altında olduğu göz önüne alındığında, sonradan tescil edilen bir markanın kendisinden çok daha önce tescil edilmiş bir marka aleyhinde iltibas veya iltibas iddiasının ileri sürülemeyeceği, lisans veren marka hakkında açılan kullanmama nedeniyle iptal davası kabul edilse dahi ancak karar kesinleştikten sonra markanın iptali sonucunu doğuracağı gerekçesiyle, asıl davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda birleşen dava yönünden; benimsenen bilirkişi rapora ve tüm dosya kapsamına göre, ticaret unvanı terkin talebine dayanak olan … tescil numaralı “…” markasının, davalının unvanından daha sonra tescil edildiği, davalının ticaret unvanından önce tescil edilmiş bulunan … tescil numaralı … markası ise, davalı ticaret unvanı ile iltibas yaratamayacak derecede farklı unsurları içermesi nedeniyle marka hakkına dayanarak ticaret unvanı terkini taleplerinin yerinde olmadığı, davacının … ibaresini 2010 yılından bu yana işletme adı olarak fiilen ve kesintisiz olarak kullanılmakta olduğu, davacının çok uzun süreye dayanan işletme adı kullanımından dolayı davalı ticaret unvanında yer alan … ibaresinin terkini gerektiği, davalının … ibaresini hizmetlerinde kullanması … tescil numaralı markaya bağlı lisans hakkına dayandığından haksız rekabetten söz edilemeyeceği, davacı adına tescilli ticaret unvanı bulunmadığı için davacının tescil aşamasında davacının işletme adını dikkate alma zorunluluğu bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının …’nin unvanından “…” ibaresinin çıkarılmasına, sair talepler yönünden davanın reddine karar verilmştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; -Delil tespit işlemi için 24/03/2019 tarihinde yaptıkları başvuru üzerine 01/04/2019 tarihinde keşif yapıldığını, 04/04/2019 tarihinde rapor düzenlendiğini, davalının ise 10/04/2019 tarihinde aldığı lisansı 15/04/2019 tarihinde tescil ettirdiğini, mahkemenin delil tespitinden sonra yapılan kötü niyetli lisansa kıymet verdiğini,-Davalıya lisans verilen ve kuyumculuk dışında hiçbir kullanımı olmayan … numaralı marka hakkında verilen hükümsüzlük kararının sonucunun beklenmediğini, -Delil tespit raporu ile Mahkemece alınan raporun çelişkili olduğu, eksik, çelişkili ve maddi hatalı rapora göre karar verildiği, -Davalının ticari defterlerinin incelenmesi sürecine dahil edilmedikleri,-Mahkeme kararının gerekçesiz ve yetersiz olduğunu, -Delil tespit giderlerinin talebe rağmen değerlendirilmediğini, davalı lehine fazla vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek, asıl davanın reddi ve birleşen davanın kısmen reddine dair kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Asıl dava, davacıya ait markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, maddi ve manevi tazminatın tahsili ile hüküm özetinin ilanı; birleşen dava, markaya tecavüzün durdurulması, önlenmesi ve unvan terkini istemine ilişkindir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın reddine; birleşen davanın kısmen kabulüne kabulüne karar verilmiştir. Karar asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Somut olayda mahkemece, davalının dava dışı 3.kişi adına 35.sınıfta tescilli olan ve davacı markalarından önceki tarihte tescil edilen, … numaralı “…” markası üzerinde davalıya lisans verildiği, davalı tarafın lisans aldığı markanın 2000 yılından bu yana koruma altında olduğu göz önüne alındığında, sonradan tescil edilen bir markanın kendisinden çok daha önce tescil edilmiş bir marka aleyhinde iltibas veya iltibas iddiasının ileri sürülemeyeceği, davalının lisans anlaşması yaptığı … numaralı “…” markası hakkında, davacı tarafından Elazığ 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/42 E.sayılı dosyası ile açılan iptal davası davası kabul edilse dahi ancak karar kesinleştikten sonra markanın iptali sonucunu doğuracağı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davada; davalının … ibaresini kullanımının … tescil numaralı markaya bağlı lisans hakkına dayandığından haksız rekabetten söz edilemeyeceği gerekçesiyle birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kullanmama sebebiyle markanın iptaline karar verilmesi halinde kural olarak iptal kararı, dava tarihinden ileriye doğru etkili hüküm ve sonuç doğur. Ancak, iptal isteminde bulunan kişinin hukuki yararının bulunduğu ve 5 yıl süreyle kullanmama nedeniyle markanın iptali koşullarının daha önceki bir tarihte gerçekleştiğinin belirlenebildiği hallerde mahkemece iptal kararının dava tarihinden de önceki bir tarihten itibaren ileriye doğru etkili sonuç doğurmasına karar verilebilir. (Emsal Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2012/1496 E-2013/3805 E-K,– 2014/12971 E- 2015/2877 K.sayılı kararları) Davalının dava dışı marka sahibi ile 10/04/2019 tarihinde imzaladığı lisans sözleşmesi, 15/04/2019 tarihinde TPMK tarafından tescil edilmiştir. Davalının lisans aldığı marka hakkında, davacı tarafından açılan kullanmama nedeniyle iptal davası ise; lisans sözleşmesinden önceki bir tarih olan 21/03/2019 tarihinde açılmıştır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/42 E.sayılı dosyasından verilen kararın sonucuna göre; verilen iptal kararının dava tarihinden itibaren hüküm ve sonuç doğuracağı dikkate alınmak suretiyle, gerekmesi halinde hesap yönünden bilirkişi raporu alınarak, asıl ve birleşen davada karar verilmesi gerekirken, yukarıda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davacı vekilinin iptal davasının bekletici mesele yapılması gerektiği yönündeki istinaf itirazı yerinde görülmüş, asıl ve birleşen davadaki sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada, davacı vekilinin istinaf itirazının kabulü ile, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-Bakırköy 1. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’ nin 22/06/2021 tarih ve 2019/174 – 2021/144 ve Esas – Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının asıl ve birleşen davada talebi halinde davacıya İADESİNE, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan asıl ve birleşen davada yargılama gideri olan 324,20TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 162,10TL posta masrafı olmak üzere toplam 486,30TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.25/09/2023