Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1819 E. 2021/1874 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1819 Esas
KARAR NO: 2021/1874 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31.05.2021
NUMARASI: 2021/251 E. Sayılı Ara Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı … tarafından müvekkil aleyhine 15/01/2018 tanzim tarih 10/01/2020 vade tarihli 750.000-USD bedelli bono aslına dayanarak ihtiyati haciz talep ettiğini, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde 2021/205 D.iş 2021/196 Karar numaralı karar ile ihtiyati haciz kararı verildiğini, müvekkilin davalıya böyle bir borcu bulunmadığından işbu davayı açtığını, müvekkili şirketin, …San.Tic.Ltd.Şti’ni 20/05/2019 tarihinde devraldığını, yani … Şirketinin ticari hayatına … A.Ş. olarak devam ettiğini, davalının ihtiyati haciz kararı aldırdığı senedin tanzim tarihinin 15/01/2018 olduğundan, o tarihte senedin keşidecisinin … olduğunu, ancak senedin vade tarihi olan 10/01/2020 tarihi itibariyle müvekkili şirket …’yi devraldığından, senet bedelinin müvekkili şirketten talep edildiğini, ancak senedin 15/01/2018 tanzim tarihli olmadığını, gerçekte eski tanzim tarihi atılarak yeni yaratıldığını, ve yaratılmasının dolandırıcılık kastı taşıdığını, davalı ve senet üzerinde imzası bulunan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulacağını, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile takibe giriştiğini beyanla, öncelikle ilgili icra takibinin teminatsız veya teminatlı olarak HMK 209. Madde gereğince durdurulmasına ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin davalıya 15/01/2018 tanzim, 10/01/2020 vade tarihli, 750.000 Dolar bedelli senetten doğan borcunun olmadığının tespitini talep etmiştir.
TEDBİR KARARI; İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 27.04.2021 tarihli 2021/251 E. sayılı ara kararıyla; “Davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu, İİK.m.72/3 kapsamına göre İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği” gerekçesiyle; Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK. 72/3 maddesi gereğince KABULÜ ile, dava dilekçesinde harçlandırılan dava değeri olan 6.142.500-TL’nin %15’i olan 921.375-TL teminat yatırılması halinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası kapsamında icra veznesine ödenen paranın (borcun tamamı) alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir uygulanmasına, karar verilmiştir. Tedbir kararına davacı vekili ve davalı vekili itiraz etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 31.05.2021 tarihli 2021/251 E. sayılı ara kararıyla; Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazlarının REDDİNE, -Davacı vekilinin ihtiyati tedbire itirazlarının KABULÜ ile 27/04/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA, HMK 209 ve HMK 389 maddeleri gereğince dava konusu alacağın %15’i olan 921.375-TL nakdi teminat yada banka teminat mektubu karşılığında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının tedbiren DURDURULMASINA, karar verilmiştir.
TALEP;Davacı vekilinin 29/06/2021 tarihli dilekçesinde; İstanbul … İcra Müdürlüğünün takip dosyasının teminat karşılığında durdurulduğunu, ancak ihtiyati haciz kararına vaki itirazlarının reddedildiğini, ihtiyati haciz kararının halen icra edilebilme kabiliyetinin bulunduğunu, ihtiyati haciz yahut ihtiyati haciz kararının sirayeti ile kesin hacze dönüşen haciz baki kalmak kaydı ile muhafaza altına alınan menkullerin alacaklıya tedbiren teslimi hususunda esas davaya bakan sayın mahkemenin tedbir kararı verme hakkı ve yetkisi olduğunu, takibi kısmen veya tamamen durduran ve ihtiyati haciz kararının kapsamını belirleyen mahkemenin muhafaza işlemlerinin uygulanmasına veya muhafaza altına alınmış malların iadesine karar verme yetkisi olduğunu, nitekim genel prensip gereği çoğun içinde az her zaman var olduğunu, kaldı ki genel mahkemelerin ihtiyati tedbir yolu ile ihtiyati haciz kararlarının uygulanmamasına dahi karar verebildiğini, ihtiyati haciz kararının 250.000-USD üzerinden verildiğini, anılan meblağdan fazla ihtiyaten haciz yapılamayacağı ve bu meblağ kadar miktar, teminat mektubu şeklinde icra dosyasına depo edildiğini, talebin sadece muhafaza altına alınan mallara yönelik olup, muhafaza altına alınan malların bedelinin 623.000-TL olduğunu, mahcuzların taraflarına teslim edilmesi ihtimalinde olur da alacaklı menfi tespit davasında haklı çıkar ise taraflarına hacizli olarak teslim edilecek mal, 623.000-TL değerinde olacağını ve alacağı ödenmediğinde ve malları tekrar bulamadığında anılan meblağı kat kat aşacak teminat mektubundan 623.000-TL’sini alabileceğini, icra dosyasına depo edilen mektup nazarında ihtiyati haciz kararının infazı kapsamında Elazığ … İcra Müdürlüğünün … Talimat sayısında muhafaza altına alınan menkullerin gün geçtikçe artan zararının bir nebze olsun önlenmesi adına taraflarına teslimine ihtiyati tedbir yolu ile karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 05.07.2021 tarihli 2021/251 E. sayılı ara kararıyla; “…dosya kapsamında yapılan değerlendirmede, dava sonucunu temin eder şekilde tedbir kararı verilemeyeceği gibi, somut olayda davanın konusunu oluşturmayan Elazığ … İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyası kapsamında uygulanan haciz işlemi sonrası muhafaza altına alınan malların borçluya verilmesi yönünden karar verilemeyeceğinden ve mahkememizin 27/05/2021 tarihli tedbir kararı açık ve net olmakla birlikte davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı alacaklı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; 27.05.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına karşı istinaf başvurusunda bulunduğu, davacı …’un mal kaçırma amacıyla çeşitli davranışlarının önüne geçilebilmesi için ihtiyati haciz kararı alarak infazı için icra takibi başlattıklarını, davacı borçlunun sahtelik iddiasına dayalı menfi tespit davasında ancak İİK 72/3 maddesine dayalı olarak ihtiyati tedbir kararına hükmedilebileceğini, HMK 209 ve 389. Maddeye göre, ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, mahkeme tarafından icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararına hükmedilmesinin usul ve yasaya açıkça aykırılık teşkil ettiğini, İİK 72/3 maddesi özel hüküm olması nedeniyle, HMK 209. Madde de düzenlenen genel hükme gidilemeyeceğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi E. 2021/370 K. 2021/660 sayılı ve 5.11.2020 tarihli kararında, sahtelik iddiasında özel hüküm niteliğindeki İİK 72/3’ün uygulanması gerektiğine karar verildiğini. -Mahkeme tarafından davacı borçlunun soyut ve mesnetsiz iddialarına dayalı olarak hükmedilen tedbir kararının, müvekkilinin menfaatlerini telafisi güç bir şekilde zedelediğini, bonoya dayalı olarak ileri sürülen iddiaların HMK 200. Madde çerçevesinde senetle ispatı gerektiğini, HMK 209/3 maddesinde alacaklının haklarının korunması gerektiğinden söz edildiğini. -Tedbire konu olan bononun, davalı alacaklı müvekkilinin, davacı şirkete yaptığı 750.000 USD’lik borç olarak verilen, nakit ödeme karşılığında tanzim edildiğini, senedin nakden kayıtlı olduğunu, … (…’un) o tarihteki yetkilisi … tarafından 15/01/2018 tarihinde tanzim edilerek müvekkiline verildiğini, davacı tarafın şikayeti üzerine açılan İstanbul C.B.’nın 2021/77775 soruşturma sayılı dosyası kapsamında senet lehtarının ifadesinden imzanın …’e ait olduğu konusunda şüphe bulunmadığını. -Mahkemenin kararında HMK 390. Madde gereğince yaklaşık ispat ölçüsünün somut uyuşmazlıkta sağlandığını belirtse de, dosya kapsamına sunulan deliller ve ileri sürülen maddi vakıaların tartışılmadığını, davacı tarafın haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiğini, ancak yazılı belge sunulamadığını, yaklaşık ispatın sağlanamadığını, beyanla mahkemenin 27/05/2021 tarihli ara kararının kaldırılarak İİK 72/3 maddesi gereğince tedbir kararına hükmedilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; dosya kapsamına kanaat verici deliller sunulduğunu, alacaklı/davalının devir işlemleri sırasında hazır olduğunu, devir sözleşmesi ve şirket sermaye devrinde alacağı olduğunu beyan etmediğini, şirketin borçsuz olarak devredildiği taahhüt edilirken hazır olan davalının buna itiraz etmediğini, aksine bu işlemi onaylar mahiyette işlemlerinin olduğunu, müvekkili şirkette yıllarca çalışan davalının ayrılırken, genel ibraname imzaladığını ve ibranameye çekince koymadığını, davalının imzacı … ve ailesi ile uzun yıllar beraber çalıştıklarını, birlikte şirket işlettiklerini, karşılıklı bir çok vekalet verdikleri, davaya dahil edilen …’in şirkete karşı sadakat ve özen yükümlülüğü olduğunu ve bu sadakat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranıldığını davalı …’in bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduğunu, senet sahte olmasa dahi müvekkili şirketin borçlu değil ,devredilen … Ltd. Şti’nin TTK.m.153 uyarınca halefi olduğunu ve … Ltd. Şti’nin ızrar kastı ile yaptığı işlemlerin iptalini/butlanını dava edebileceğini, senedin tanzim tarihinde bu senedin var olamayacağının önemli ölçüde ortaya konulduğunu, mahkemenin yaklaşık 1.000.000 TL teminat alarak HMK 289. Madde uyarınca takibi durdurduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davaya konu bononun keşidecisinin … Ltd. Şti, lehtarının … olduğu, 15/01/2018 tanzim, 15 Ocak 2020 vade tarihli olup 750.000 USD bedelli olduğu ve nakden bedel kaydı bulunduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E:Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Mahkemenin 27.04.2021 tarihli ara kararı ile, İİK 72/3 maddesine göre dava değerinin %15’i oranında teminat yatırılması halinde, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında icra veznesine ödenen paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verdiği ancak, davacı tarafça tedbir kararına itiraz edilmesi üzerine, bu kez mahkemenin 31.05.2021 tarihli ara kararı ile, davacı vekilinin tedbire itirazının kabulüne, 27/04/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, HMK 209 ve HMK 389 maddeleri gereğince dava değerinin %15’i oranında teminat yatırılması halinde takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. 6100 Sayılı HMK 209/1 maddesinde “Adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” hükmü düzenlenmiştir. Davacı tarafça senetteki imzaya itiraz edilmediği, senedin önceki şirket yetkilisi tarafından eski tarihli olarak ve geçmişe yönelik olarak düzenlendiği ileri sürülerek HMK 209. Maddesi gereğince tedbir talep edildiği, davacı iddialarının yargılamayı gerektirdiği anlaşılmıştır. Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesi, HMK’nun 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz. Somut olayda HMK 209. Madde değil, İİK 72/3. Maddenin uygulanması gerektiğinden , mahkemece davacı vekilinin itirazının reddi gerekirken kabulüne karar verilerek, 27/04/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin 31/05/2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına, davacı vekilinin ve davalı vekilinin tedbire itirazlarının ayrı ayrı reddine, mahkemenin 27/04/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31.05.2021 tarihli 2021/251 E. sayılı ara kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Davacı vekilinin ve davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazlarının ayrı ayrı REDDİNE, 4- İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27.04.2021 tarihli 2021/251 E. sayılı TEDBİR KARARININ DEVAMINA, 5-Davalı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmekle, karar kesinleştiğinde ve talep halinde istinaf karar harcının iadesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 7-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalı tarafça yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 32,50 TL (posta-teb.müz.) giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 8-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05/11/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.