Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1794 E. 2023/962 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1794 Esas
KARAR NO: 2023/962
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/06/2021
NUMARASI: 2019/615 E. – 2021/441 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkiline karşı 21/03/2017 tanzim, 01/02/2018 vade tarihli 30.000,00-TL bedelli bonodan dolayı icra takibi başlatıldığını, dosyayı incelediğinde müvekkilinin takibe konu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını gördüğünü, müvekkilinin kesinlikle davalı yana böyle bir bono vermediğini ve bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığını ve bono üzerinde imzasının bulunmadığını, davalı yanın kötü niyetli olarak icra takibi başlatmış olduğunu belirterek, öncelikle dava sonuna kadar tedbiren takibin durdurulmasına, yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulüne, davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafça dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.06.2021 tarih ve 2019/615 Esas – 2021/441 Karar sayılı kararıyla; “…Dosyada alınan grafolog bilirkişi raporunun yargısal denetime, hüküm kurmaya elverişli ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu anlaşıldığından, 09/06/2021 tarihli duruşmada mahkememizce davalı vekilinin dava dışı …’ın da imzalarının incelenmesi yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, kambiyo senetlerinde senet metninden anlaşılan tüm def’iler herkese karşı ileri sürülebilir. Dolayısıyla imza inkarı senet metninden anlaşılan def’ilerden olup, tüm hamillere karşı ileri sürülebilir.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler, dava konusu bono aslı ile icra takip dosyası kapsamı, dosyada alınan ve benimsenen bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirilmiş, davaya ve takibe konusu bono üzerinde davacı … adına atılan imzaların davacıya ait olmaması sebebiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, sonuç olarak; İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasında icra takibine konu edilen, 21/03/2017 tanzim, 01/02/2018 vade tarihli, 30.000,00-TL. meblağlı bono yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine; başlatılan icra takibinde davalının ağır kusurlu ve/veya kötü niyetli olduğu davacı tarafça ispatlanamadığından, tazminat koşullarının oluşmadığı kanaatine varılarak davacının tazminat isteminin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; “İmza incelmesi neticesinde hem davacı hem de senette diğer borçlu olan … hakkında sahtecilikten suç duyurusunda bulunulduğunu, mahkemeye senedin müvekkil adına aracın davacıya satışı sebebiyle tanzim edilerek, satış işlemlerini yapan … tarafından verildiğini ve imzanın bu kişi eli ürünü olduğu söylenmesine rağmen saraç satışına dair işlem ve diğer borçlunun eli ürünü olup olmadığını inceleme talebinin reddedildiğini, Ekli vekaletname ve satış sözleşmesinden görüleceği üzere protokole konu araç davacıya vekil … tarafından satılarak, senedin müvekkile bu kişi tarafından teslim edildiğini, bu şahsın şifai olarak da senedi kendisinin imza ettiğini beyan ettiğini, halbuyken imza davacıya ait değilse dahi senede konu araç davalıya satıldığını ve senetteki bedelin müvekkile ödenmediğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Belge inceleme uzmanı grafolog bilirkişi … tarafından tanzim edilen 05/03/2021 tarihli raporda özetle; “Örnek olarak dosyaya tevdi edilmiş bulunan değişik tarihli belgelerdeki …’ya ait imzaların şeklen, tersim tarzı ve diğer özellikler bakımından kendi aralarında benzerlikler gösteren, grafolojik bakımdan şeklini bulmuş, işlek ve karakteristik imzalar oldukları, inceleme konusu iki adet imzanın örnek imzalardan tamamen farklı tersim edildikleri, tetkik konusu 01/02/2018 vade, 21/3/2017 tanzim tarihli, alacaklısı …, borçlusu …, kefili … olan 30.000,00-TL. bedelli senet aslının sağ alt tarafında bulunan imzalardan borçluya atfedilen iki adet imzanın …’nın eli mahsulü olmadığı” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu bonodaki borçlu imzasının kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı taraf ise davaya cevap vermemiş, aşamalarda ise iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.İlk derece mahkemesi tarafından, “Davanın kabulü ile; davalı … tarafından İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasında icra takibine konu edilen, 21/03/2017 tanzim, 01/02/2018 vade tarihli, 30.000,00-TL. meblağlı bono yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, -Davalı başlattığı icra takibinde haksız olmakla birlikte, davalının icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davacının tazminat talebinin reddine.” karar verilmiştir.Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacının takibe konu 21/03/2017 tanzim, 01/02/2018 vade tarihli ve 30.000,00-TL tutarlı bononun keşideci-borçlusu olduğu, davacının bonodaki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunduğu, mahkemece aldırılan ve denetime elverişli bulunan adli tıp belge inceleme uzmanı …’nin 05/03/2021 tarihli 06.11.2020 tarihli raporu ile bonoda davacı adına atılı imzanın davacı eli ürünü olmadığı anlaşıldığından; ilk derece mahkemesi tarafından davacının menfi tespit isteminin kabulüne, şartları olmayan sair istemlerin reddine dair vermiş olduğu kararın isabetli olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 2.180,26 TL harçtan, peşin alınan 545,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.635,26 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.22/06/2023