Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1751 E. 2023/999 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1751 Esas
KARAR NO: 2023/999 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/05/2021
NUMARASI: 2018/668 E. – 2021/572 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı …’ın sağlık sorunları nedeniyle tedavi için gerek olan nakit ihtiyacını karşılamak üzere davalının temsil ettiği şirket ile 26/06/2015 tarihinde sözleşme yaptığını, davalının şirketi temsilen bankadan kedi temin ederek davacıya vermeyi üstlendiğini, davacının da mülkiyeti üçüncü şahsa ait gayrimenkulün ipoteğini vermeyi üstlendiğini, gayrimenkul maliki tarafından Kadıköy … Noterliği’nin … yevmiye sayılı vekaletnamesinin davalıya verildiğini, davalının sözleşme ile üstlendiği krediyi temin edemediğini, tedavi giderlerinin başka kaynaklardan temin edildiğini, 02.05.2016 tarihinde davalının vekaletten azledildiğini, davalının zaman içerisinde davacıya toplamda 95.000,00 TL verdiğini, azil işleminden sonra davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, takibin itiraz üzerine durduğunu, davalının toplam 110.000,00 TL verdiğini belirterek davacıdan faiziyle 150.000,00 TL talep ettiğini, davacının oğlu … tarafından davalının bildirdiği banka hesabına 150.000,00 TL havale yapıldığını, akabinde davacı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 95.000,00 TL bedelli bonoya istinaden takip yapıldığını, davacının davalıya böyle bir senet verip vermediği konusunda emin olmadığını, davalının gerçek alacağının 40.000,00 TL fazlası ile tamamen ödendiğini, davacının davalıya herhangi bir borcu kalmadığını belirtmiş, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip konusu bonodan kaynaklı borçlu olunmadığının tespitine, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalıdan 95.000,00 TL nakit para aldığını, karşılığında takibe konu senedin davalıya verildiğini, dava dışı şirket ile davacının eşi arasında 26.06.2015 tarihli sözleşme imzalandığını, bononun sözleşmeden bağımsız olarak düzenlendiğini, davalının 26.05.2015 tarihinde bankalardan çektiği 55.000,00 TL’yi davacıya elden teslim ettiğini, davalının davacının oğlunun hesabına 15.07.2015 tarihinde 7.000,00 TL gönderdiğini, 08.07.2015 tarihinde davacıya 135.000,00 TL’nin elden teslim edildiğini, 15.07.2015 tarihinde 73.400,00 TL nakdin elden davacıya verildiğini, 30.10.2015 tarihinde 13.000,00 USD’nin davacıya teslim edildiğini, davalının davacıya toplamda 400.000,00 TL kadar nakit para verdiğini, 95.000,00 TL’lik kısmın ise tek seferde verilen para olduğunu, yapılan 150.000,00 TL ödemenin bonoya istinaden olduğunun yazılmadığını belirtmiş, davanın reddine, davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/05/2021 tarihli 2018/668 E- 2021/572 K sayılı kararıyla; “menfi tespit davasında kural olarak ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu, davaya konu alacak kambiyo senedinden kaynaklanıyorsa HMK 201. Madde gereğince senede bağlı iddiaya karşı ileri sürülen, senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıran veya azaltan hukuki işlemlerin kesin delillerle davacı borçlu tarafından ispatı gerektiği, davacının ödeme savunması yönünden taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, havalenin ödeme vasıtası olduğu, söz konusu havalenin senedin tanzim tarihinden sonra olduğu ve senet miktarının üzerinde olduğu, taraflar arasında başkaca bir ticari ilişkinin ve buna dayalı olarak düzenlenen senet yahut senetlerin veya senetsiz alacağın var olduğuna dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığı gibi davalı yanca da bu yönde bir iddia ileri sürülüp kanıtlanamadığı gözetildiğinde yapılan bu ödemenin davalının davacıya olan senede bağlanmış borcuna yönelik olduğunun kabulü ile ödeme ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 101 vd. maddeleri çerçevesinde yapılan ödemenin davalının takip konusu alacağından düşülmesi gerektiği, (Benzer yönde; Yargıtay 11. HD. 2017/195 Esas, 2019/5 Karar) banka dekontundaki ödemelerin başka bir borca yönelik olduğu yolundaki savunmayı ispat yükünün davalıda olduğu (Benzer yönde; Yargıtay 19. HD. 2007/10035 Esas, 2008/6360 Karar – 2015/9659 Esas, 2016/1077), havalenin açıklama içermemesinin de sonuca etkili olmadığı, senedin tanzim tarihi ile havale tarihi gözetildiğinde söz konusu havalenin takip konusu senetlere karşılık yapıldığının kabulü gerektiği (Benzer yönde; Yargıtay 19. HD. 2013/5378 Esas, 2013/8455 Karar), senet vadesinden sonra yapılan senet tutarını aşar miktardaki ödemenin başka bir alacaktan kaynaklandığı konusundaki davalı savunmasının kanıtlanamadığı, anılan hususta davacının teklif edilen yemini de eda ettiği, …. dava konusu takibin 11/05/2016 tarihinde başlatıldığı, borcun 24/05/2016 tarihinde ödenmesi karşısında kötüniyetli bir takibin varlığından söz edilemeyeceği, dava konusu borcun takipten sonra dava tarihinden önce ödendiği nazara alındığında davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığı ancak karar verildikten sonra taraflara yüklenen haklar ve borçlar esaslı şekilde değiştirilerek yeni bir hüküm kurulması mümkün olmadığından, bu hususa değinilmekle yetinildiği, anılan hususun istinaf yasa yolu incelemesinde değerlendirilmesi gerektiği” gerekçesiyle; Davanın kabulüne, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davacı takip borçlusunun davalı takip alacaklısına borçlu olmadığının tespitine, -İİK’nun 72/5. maddesi uyarınca haksız ve kötüniyetli takip tutarı üzerinden hesaplanan % 20 kötüniyet tazminatı tutarı 20.650,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin kararında senede karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıran veya azaltan işlemlerin kesin delillerle ispatı gerektiğini kararında açıklamasına rağmen, davacı tarafın senede karşı senetle ispat kuralını yerine getirmediğini, kararın bu nedenle bozulması gerektiğini.-Kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğunu, davacı borçlunun borçlu olmadığını yazılı delillerle ispatı gerektiğini, ispat edilemediğini.-Mahkeme kararında taraflar arasında başka bir ticari ilişkinin ve buna dayalı olarak düzenlenen senet/senetlerin veya senetsiz alacağın var olduğuna dair dosya kapsamında delil bulunmadığından yapılan ödemenin senede bağlanmış borca yönelik olduğunun kabulü gerektiği açıklanmışsa da; müvekkilinin 95.000 TL parayı elden vererek senet aldığını, bunun haricinde 15/07/2015 tarihinde davacının oğlu … hesabına 7.000 TL gönderildiğini, banka dekontunun dosya içerisinde bulunduğunu, çeşitli tarihlerde 55.000 TL paranın elden davacıya teslim edildiğini, davacının imzasını taşıyan teslim alma belgesi alındığını ve belge örneğinin dosyaya sunulduğunu, müvekkilinin davacının verdiği kefaletle …’na kredi başvurusu yaptığını, harç ödediğini, davacı nedeniyle harcın yandığını, şirket ismi yanlış yazıldığından tapuda işlem yapılamadığını, müvekkilinin 95.000+7.000+55.000 = 157.000 TL evraklı, imzalı, belgeli olarak müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, tamamının belgesinin dosyada bulunduğunu, davalının 110.000 TL’lık alacağa 40.000 TL faiz ödediğine yönelik iddiasının kabul edilebilir olmadığını, müvekkiline tebliğ edilen vekaletname azli bulunmadığını, bunun da davacının kötüniyetini gösterdiğini, mahkemenin delillerini toplamadığını. -Davacının havalenin açıklama kısmına “…’a değişik zamanlarda verilen paraların ödemesi” denilerek bono karşılığı ödeme yapılmadığının ikrar edildiğini. -Mahkemenin müvekkilini %20 oranında tazminata mahkum etmişse de; İİK 72/5 maddesinde takip alacağı üzerinden %20 tazminattan bahsedildiğini, takip miktarı üzerinden hesaplama yapılmasının doğru olmadığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine, tazminatın kaldırılmasına, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 11.05.2016 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davalı … olduğu, borçlusunun davacı … olduğu, 26.01.2015 düzenleme tarihli 95.000,00 TL bedelli bonoya istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı görülmüştür. Davacı tarafça dosyaya 24/05/2016 tarihli, 150.000 TL miktarlı havale dekontu sunulduğu, davacı tarafça davalıya “değişik tarihlerde verilen paraların iadesi” açıklamasıyla havale yapıldığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça dosyaya 15/07/2015 tarihinde …’a 7.000 TL havale gönderildiğine dair dekont örneği ile dava dışı …, … isimli kişilere gönderilen havale dekontları, döviz satım belgesi ibraz ettiği anlaşılmıştır. Davalı tarafın delil listesinde yemin deliline dayandığı, mahkemece yemin teklif edilmesi üzerine davalı tarafça davacıya yemin teklifinde bulunulduğu, davalının katıldığı 25/05/2018 tarihli duruşmada; dava konusu bono bedelinin yapılan havale ile ödendiği, ödemenin bono dahil bütün borçlarına istinaden yapıldığı, borcunu fazlasıyla ödediğini, bakiye borcunun kalmadığını, alacağının bulunduğunu beyanla yemin ettiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince 10/11/2020 tarihli ara kararla, davacı vekiline dava değeri olan 103.251,90 TL üzerinden noksan harcın tamamlatılması için süre verdiği, davacı vekilinin 142,00 TL noksan harcı tamamladığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Ödeme iddiasına dayalı menfi tespit davasında ilk derece mahkemesince davacı tarafça ibraz edilen havale dekontu ile ödeme iddiasının ispatlandığı, davalı tarafın davacının başka borçlarının da bulunduğu, ödemenin diğer borçlarına karşılık yapıldığı, takibe konu senet borcunun ödenmediğine yönelik savunmasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, davalı aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedildiği anlaşılmıştır.Davalı vekilinin istinaf başvurusunda; davacı tarafça senede karşı ileri sürülen iddianın senetle ispatı gerektiğini ancak ispatlanamadığını, dosya kapsamına sunulan belgelerle davacıya başka ödemeler de yapıldığını ve davacının kredi çekilmesinden dolayı davalının ödemek zorunda kaldığı harçtan dolayı borçlu olduğunu, mahkemece delillerinin toplanmadığını, hükmedilen kötüniyet tazminatının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu 26/01/2015 tarihli bono bedelinin ödenip ödenmediği, anılan bonodan kaynaklı olarak İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Taraflar arasında davacının davalıdan 95.000,00 TL para aldığı, 24/05/2016 tarihinde havale yoluyla 150.000,00 TL davalıya ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafça yapılan havalenin icra takibinden sonraki tarihli olduğu, davalı tarafça ödemenin başka borçlara karşılık yapıldığı, havale dekontunda senede karşılık yapıldığının açıklanmadığı ileri sürülmüşse de; dosya kapsamına davacı tarafça davacının oğluna yapılan 7.000 TL miktarlı havale makbuzu sunulduğu ancak senet borcu dışında davacıya 55.000 TL elden ödeme yapıldığına dair belge ibraz edilmediği ve kredi için ödenen harcın davacının kusuru ile boşa gittiği ileri sürülmüşse de, ileri sürülen hususların davalı savunmasını ispat yönünden yeterli olmadığı, davalı tarafça davacıya teklif edilen yeminin eda edildiği anlaşılmakla, davacı tarafça ödeme iddiası ispatlandığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. İlk derece mahkemesince davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmişse de; takip tarihi itibarıyla davacının ödemesinin bulunmadığı, takipten sonra davadan önce borcun ödendiği anlaşılmakla, davalının icra takibinde kötüniyetli olmadığı anlaşıldığından, kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu, mahkemece de gerekçeli kararın yazılması esnasında bu hususun fark edilerek gerekçesinde değerlendirildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, kazanılmış haklar korunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, 2- İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/05/2021 tarihli 2018/668 E- 2021/572 K sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Davanın kabulüne, -İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davacı takip borçlusunun davalı takip alacaklısına borçlu olmadığının tespitine, -Davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine 4-İlk derece yargılaması yönünden; -Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 7.053,14 TL karar ve ilam harcından 1.622,37 TL peşin harç ve 142,00 TL tamamlama harcının mahsubuna, bakiye 5.288,77 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, -Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 12.975,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, -Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 1.622,37 TL peşin harç, 142,00 TL tamamlama harcı ve 4,20 TL vekalet harcı toplamı: 1.797,87 TL ile 444,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, -Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, -Taraflarca gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine, 4-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, 5-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 59,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, c)İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, ç)Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 22/06/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.