Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1744 E. 2023/859 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1744 Esas
KARAR NO: 2023/859
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/04/2021
NUMARASI: 2018/976 E. – 2021/191 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesinde doçent doktor unvanıyla görev yaptığını, müvekkili ile davalı … arasında İstanbul 9. Aile Mahkemesinde boşanma davası olduğunu, boşanma davası aşamasında olduğu eşinin müvekkiline karşı hakaret, tehdit ve çeşitli şekillerde toplum içinde itibarını zedeleyecek biçimde eylemlerde bulunduğunu, bu davranışlarını müvekkilinin çalışma ortamına ve iş arkadaşlarına da sirayet ettirecek bir boyuta vardırdığını, öyle ki müvekkilinin İstanbul 3. Aile Mahkemesi’nin 2016/513 değişik iş sayılı dosyası üzerinden 17/11/2016 tarihli koruma kararını aldırmak zorunda kaldığını, davalının 15/11/2016 günü müvekkilinin ofisine gelerek yine kendisine ve çalışma arkadaşlarına ağır hakaretlerde bulunduğunu, müvekkilinin asistanlarına küfür ettiğini, müvekkiline hakaretler ederek “Seni öldüreceğim” şeklinde tehditlerde bulunduğunu, boş senetler vererek onları imzalamadığı takdirde ofisinden ayrılmayacağını beyan ettiğini, daha büyük olay yaratacağını söyleyerek senetleri imzalamasını istediğini, müvekkilinin korku ve endişe ile davalının bir an önce gitmesi ve itibarının daha fazla zedelenmemesi için senetleri imzaladığını ancak aynı gün kendisinden şikayetçi olduğunu, davalının müvekkiline baskı ve tehdit altında imzalattığı senetlerden, 15/11/2016 tanzim, 15/12/2016 vade tarihli, 350.000,00 TL miktarlı olanın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkilinin eşi davalı … tarafından, 15/11/2016 tanzim ve 15/12/2016 vade tarihli, 25.000,00 TL miktarlı olanın ise İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı … isimli şahıs tarafından müvekkili aleyhinde icra takibine konulduğunu, icra daireleri tarafından müvekkilinin … marka aracına ve maaşına haciz konulduğunu, senetlerdeki ödeme günü, ödeme miktarı, düzenleme tarihi, adres bilgileri bölümlerinde yer alan yazıların müvekkiline ait olmadığını, senet üzerine atılmış iki imzanın birbirinden farklı olmasının müvekkilinin imzaları korku ve endişe içinde attığının göstergesi olduğunu beyandavalının müvekkiline baskı ve tehdit altında imzalattığı senetlerden, 15/11/2016 tanzim, 15/12/2016 vade tarihli, 350.000,00 TL miktarlı olanın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkilinin eşi davalı … tarafından, 15/11/2016 tanzim ve 15/12/2016 vade tarihli, 25.000,00 TL miktarlı olanın ise İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı … isimli şahıs tarafından müvekkili aleyhinde icra takibine konulduğunu, icra daireleri tarafından müvekkilinin … marka aracına ve maaşına haciz konulduğunu, senetlerdeki ödeme günü, ödeme miktarı, düzenleme tarihi, adres bilgileri bölümlerinde yer alan yazıların müvekkiline ait olmadığını, senet üzerine atılmış iki imzanın birbirinden farklı olmasının müvekkilinin imzaları korku ve endişe içinde attığının göstergesi olduğunu, müvekkilinin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, işbu dosyalarda tahsil edilen bedellerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kendisi tarafından davacı aleyhine borcun ödenmemesi nedeni ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine ilişkin dosya borcunun tahsil edildiğini, borca dayanak senedi …’den aldığını, davacıyı tanımadığını, davacı ile arasında ticari ilişkisi olmadığını, davacının iddia ettiği hususların kendisini bağlamadığını, davacının …’in babası olduğunu bildiğini, başkaca bir bilgisinin bulunmadığını beyanla davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibi başlatılmasının ardından davacı tarafından İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde ödeme emrine itiraz edildiğini, İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/114 Esas sayılı dosyası ile görülen davada davacının senetlerin kendisine zorla imzalattırıldığını iddia ettiğini, Mahkemenin 2017/114 Esas ve 2017/552 Karar sayılı kararı ile de sabit olduğu üzere davacı tarafından kambiyo senedinin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı delille ispat edilememesi nedeniyle davanın reddedildiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu borcun tahsil ve infaz edildiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının derdest olduğunu, dava konusu senetlerin aynı tarihte keşide edildiklerini, davacının senede karşı iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, davacının savcılığa yaptığı şikayetinin de sonuçsuz kaldığını, davacının savcılık yoluyla da senetleri tehdit altında ve rızası dışında imzaladığını ispat edemediğini, davacının açıkça rızasıyla imzaladığı senetlerin dayanak yapıldığı icra takiplerindeki borçlarından kurtulmak adına gerçek dışı iddialara başvurduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.04.2021 tarih ve 2018/976 Esas – 2021/191 Karar sayılı kararıyla; “…Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; dava kambiyo senedinin tehdit ve baskı altında imzalatıldığından bahisle senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve istirdat taleplerine ilişkin olup davacı taraf her iki icra takibine konu senedi, davalı eski eşi …’in görev yaptığı fakülte binasında asistanları ile diğer çalışma arkadaşlarının yanında kendisine hakaret etmesi, kendisini tehdit etmesi nedeniyle ve rezil olma baskısı altında imzaladığını, senetler nedeniyle herhangi bir borcu olmadığını iddia etmiştir. Davacının tehdit ve hakaret iddiası kapsamında yapmış olduğu savcılık şikayeti neticesinde, davalı … hakkında basit tehdit ve hakaret suçlarından kamu davası açıldığı, TCK’nın 148/2. maddesinde düzenlenen nitelikli yağma (senedin yağması) suçundan dava açılmadığı, İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/254 Esas sayılı dosyasında verilen kararda, dava konusu senetlerin tehdit sureti ile imzalatıldığı hususunda bir vakıanın tespit edilmediği, davalının basit tehdit suçunu işleyip işlemediği hususunun değerlendirildiği ve neticeten beraatine karar verildiği anlaşılmış, bu nedenle Mahkemece verilen kararın Mahkememiz dosyasında sonuca etkili olmayacağı kanaatiyle kesinleşmesi beklenmemiştir. Mahkememizce dinlenen davacı tanığı da davacının tehdit suretiyle senetleri imzaladığına yönelik görgüye dayalı beyanda bulunmamış olup davacının senetlerdeki imzasını inkar etmediği, senetlerin şeklen geçerlilik unsurlarını taşıdıkları, geçerli kambiyo senetlerine karşı ileri sürülen her türlü iddianın senetle ispat edilmesi gerektiği, davacının senetleri tehdit ve baskı altında imzaladığı iddiasını ise ispatlayamadığı, dava dilekçesinde yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmakla ispat olunamayan davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; “Davacının davalı … ile boşanma sürecinde 30 yıllık akademik yaşamı boyunca elde ettiği 1 adet ev, 2 adet otomobil, tüm ev eşyaları ve toplamda 60.000 TL’lik nakit olmak üzere herşeyini davalıya verdiğini, davacının bunları yapmasındaki tek amacının arkasında mağdur edilmiş bir eş ve çocuk bırakmamak adına anlaşarak boşanmak olduğunu, Davalı …’in 15 Kasım 2016 tarihinde saldırgan bir tavırla davacının ofisini basarak ve davacının birlikte bilimsel araştırma yaptığımız asistan arkadaşları …, …, …’u ofisten uzaklaştırarak ve daha sonra davacıyı tartaklayarak korku-endişe-baskı ve tehdit yoluyla davaya konu boş senetlere imza attırdığını, daha sonra davalının baskı ve korku nedeniyle davacının gerçek imzasını yansıtmayan bu senetlerden 3 tanesini farklı el yazılarıyla doldurarak sırasıyla 25.000 TL, 30.000 TL ve 350.000 TL şeklinde icraya verdiğini,Müvekkilin davaya konu senetleri asla kendi isteğiyle vermediğini, davalıya herhangi bir borcumun olmadığını, senetler üzerindeki el yazılarının müvekkile ait olmadığını ve senetler üzerindeki imzaları baskı-korku ve tehdit yoluyla atıldığını ve bu heyecanla da o imzaların davacının gerçek imzasını yansıtmadığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit – istirdat davasıdır. İlk derece mahkemesi tarafından, “…dava kambiyo senedinin tehdit ve baskı altında imzalatıldığından bahisle senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve istirdat taleplerine ilişkin olup, davacının tehdit ve hakaret iddiası kapsamında yapmış olduğu savcılık şikayeti neticesinde davalı … hakkında basit tehdit ve hakaret suçlarından kamu davası açıldığı, TCK’nın 148/2. maddesinde düzenlenen nitelikli yağma (senedin yağması) suçundan dava açılmadığı, İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/254 Esas sayılı dosyasında verilen kararda dava konusu senetlerin tehdit sureti ile imzalatıldığı hususunda bir vakıanın tespit edilmediği, davalının basit tehdit suçunu işleyip işlemediği hususunun değerlendirildiği ve neticeten beraatine karar verildiği, mahkememizce dinlenen davacı tanığı da davacının tehdit suretiyle senetleri imzaladığına yönelik görgüye dayalı beyanda bulunmamış olup davacının senetlerdeki imzasını inkar etmediği, senetlerin şeklen geçerlilik unsurlarını taşıdıkları, geçerli kambiyo senetlerine karşı ileri sürülen her türlü iddianın senetle ispat edilmesi gerektiği, davacının senetleri tehdit ve baskı altında imzaladığı iddiasını ise ispatlayamadığı anlaşılmakla ispat olunamayan davanın reddine.” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, davaya ve takibe konu bonoların kendisine eski eşi … tarafından zorla imzalatıldığını, davalılara borcunun bulunmadığını beyanla menfi tespit ve istirdat isteminde bulunmuş; davalılar ise iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Dava irade bozukluğu iddiasına dayalıdır. Davacı bonoyu davalı tarafın baskısı sonucunda imzaladığını, davalıya borçlu bulunmadığını iddia etmektedir. Gerek dava dosyasına, gerekse de ceza davasına ( İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/254 Esas sayılı dosyası) yansıyan delil ve beyanlar ile davaya konu bonoların davacıya baskı ve zor ile imzalatıldığı iddiasının ispatlanamamış olması nedeniyle; mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/06/2023