Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1733 E. 2022/659 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1733 Esas
KARAR NO: 2022/659
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/01/2021
NUMARASI: 2020/657 E. – 2021/27 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … olarak inşa edilen yerden 54 nolu bağımsız bölümü 17/08/2005 tarihinde 120.000 TL + 4.387 EURO ödeyerek satın aldığını, projesi AVM olan ve işletmesi de davalıya bırakılan bu yerle ilgili müvekkilinin yıllarca m2 başına 12 Euro katılım gideri ödediğini, çoğunluk hissesine sahip olan davalının hiçbir onay almadan imar değişiklikleri yapmış ve projeye aykırı olarak dükkan sahiplerini zarara uğratıcı işlemler yapmış olduğunu, B2 katı kapalı otoparkın bir kısmını kapatarak depolar yaptığını, bu depoları sonradan …’e kiraladığını, AVM’nin içinde bulunan …’in giriş ve çıkışının AVM içinden yapılması gerekirken dış cepheden kapı açılarak sağlandığını, zemin kattan B1 katına inen yürüyen merdivenlerin sökülüp ortak alan olan bu alanın …’e verildiğini, AVM’nin 4. ve 5. katlarının AVM olmasına rağmen davalı tarafından önce sinema ve fastfood alanlarının kapatılarak … Dershanesi’ne kiraya verildiğini, müvekkiline ait dükkanın büyük değer kaybına uğramasına yol açtığını belirterek şimdilik 10.000 TL manevi tazminat ve 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev ve yetkiye itiraz ettiklerini, görevli ve yetkili mahkemenin Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, husumet itirazında bulunduklarını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı tarafın aidat yüksekliğine zamanında itiraz etmediğini, dolayısıyla bu davada aidat yüksekliğini ileri süremeyeceğini, söz konusu AVM’nin yapımında Beylikdüzü Belediyesinden ruhsat alındığını, faaliyetlerin projeye dayandırıldığını, tadilat değişikliği projesi yapıldığını, bu projede tüm maliklerin muvafakatinin alındığını, davacının bu davayı ikame etmesinin kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13.01.2021 tarih ve 2020/657 Esas – 2021/27 Karar sayılı kararıyla; “… davaya konu uyuşmazlığın davacı tarafın, davalı şirketten satın aldığı AVM’de bulunan dükkan itibariyle, yapılan imar uygulamalarına aykırı işlemlerden dolayı zararının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının belirlenmesine yönelik olduğu, dosyada davalı tarafın beyanları da dikkate alınarak alınan ek raporda bilirkişi heyetince her kata ilişkin mimari proje incelenerek, onaylı mimari tadilat projesine aykırılıkların tespit edildiği, davacının 28.01.2012 tarihli kat malikleri olağan genel kurul toplantısında katılmadığının, bu nedenle 4. ve 5.katlara ilişkin olumlu oy kullandığından bahsedilemeyeceğinin tespit edildiği, mahkememizce davalı şirketin yapılan değişiklikler sebebiyle sorumluluğunun bulunduğunun, bu nedenle kök raporda hesaplanan 60.000TL maddi zarar sebebiyle davacının zararının bulunduğunun kabul edildiği, manevi zarara ilişkin istem yönünden ise onaylı mimari tadilat projesine aykırılığın haksız fiil niteliğinde olduğu, haksız eylem nedeni ile manevi tazminat istenmesinde manevi tazminata ilişkin yasal şartların oluşmadığı gerekçeleriyle manevi tazminatın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davanın görevsiz mahkemede görüldüğünü, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, aksi yöndeki İstanbul BAM 16.Hukuk Dairesi kararının hatalı olduğunu, Taraf teşkili sağlandıktan sonra alınan bilirkişi ek raporunda itirazlarımızın değerlendirilmediğini, raporlarda tespit edilen projeye aykırılıkların muhatabının neden müvekkil şirket olduğunun ortaya konulamadığını, oysa projeye aykırılık olarak ileri sürülen hususların çoğunun AVM genel kurulu sonucunda alınan kararlara dayandığını, taraf teşkili sağlanmadan yokluklarında yapılan keşif sonrasında yeni bir keşfin yapılmadığını ve bu nedenle doğru tespitlerin yapılamadığını, Projeye aykırılık olarak gösterilen birçok tasarrufun … AVM Yönetimi tarafından yapıldığını, davacının zararı varsa sebep olandan talep etmesi gerektiğini, bu nedenle husumet itirazlarının da olduğunu, Müvekkilin ortak alana müdahale etmediği kendine ait alanlarla ilgili tasarrufta bulunmasının hukuka uygun olduğunu, davacının bu sebeple bir zararının oluşmayacağını, Davacının satım bedeli olarak gösterdiği 120.000,00 TL + 4857 Euro bedelin dosyada bir belge bulunmadığı halde ve tapudaki bedelin farklı olmasına rağmen bilirkişilerce doğru kabul edilerek hesaplamanın bu rakamlara göre yapılmasının usule aykırı olduğunu, Davacı taleplerinin ayrıca zamanaşımına uğradığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, imar uygulamalarına aykırı işlemlere dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19.10.2016 tarih ve 2015/533 Esas – 2016/850 Karar sayılı kararıyla; davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş, Dairemizin 29/12/2017 tarih ve 2017/3904 Esas – 2017/4086 Karar sayılı ilamıyla “Davalıya yapılan tebligatların usulüne uygun olmaması nedeniyle” ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir. Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19.10.2016 tarih ve 2015/533 Esas – 2016/850 Karar sayılı kararıyla; “İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi’nin 29/12/2017 tarih ve 2017/3904 Esas – 2017/4086 Karar sayılı ilamıyla ‘İstinaf başvurunun süre yönünden reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasına’ karar verildiği, ancak esasa ilişkin inceleme yapılmadan dosyanın iade edildiği anlaşıldığından, dosyanın istinaf incelemesi için yeniden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine.” karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından esasın bu şekilde kapatılarak dosyanın gönderilmesi üzerine Dairemizin 05.03.2019 tarih ve 2019/320 Esas – 2019/454 Karar sayılı ilamıyla; “… dosyada davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olmaması nedeniyle taraf teşkilinin de sağlanmadığına işaret edilerek, usule ilişkin kaldırma kararı verilmesi nedeniyle esasla ilgili bir değerlendirmenin yapılmadığı, ilk derece mahkemesi tarafından yargılamaya kaldığı yerden devam edilmesi gerektiği.” gerekçesiyle kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir. Yargılamaya devam eden ilk derece mahkemesi tarafından (12.02.2020 tarih ve 2019/171 Esas – 2020/133 Karar sayılı kararıyla), “Davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan bahisle, mahkemenin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine” karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından istinafı üzerine Dairemizin 18.09.2020 tarih ve 2020/1431 Esas – 2020/1425 Karar sayılı ilamıyla; “Davada ticaret mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkemenin görevsizlik kararının kaldırılarak, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine.” karar verilmiştir. Dairemiz kararı sonrasında devam eden yargılamada Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13.01.2021 tarih ve 2020/657 Esas – 2021/27 Karar sayılı kararıyla; “…mahkememizce davalı şirketin yapılan değişiklikler sebebiyle sorumluluğunun bulunduğunun, bu nedenle kök raporda hesaplanan 60.000TL maddi zarar sebebiyle davacının zararının bulunduğunun kabul edildiği, manevi zarara ilişkin istem yönünden ise onaylı mimari tadilat projesine aykırılığın haksız fiil niteliğinde olduğu, haksız eylem nedeni ile manevi tazminat istenmesinde manevi tazminata ilişkin yasal şartların oluşmadığı gerekçeleriyle manevi tazminatın reddine” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının ticari satıma dayalı olarak satıcı olan davalıya karşı tazmin talebi ile açılan davada Dairemizin 18.09.2020 tarih ve 2020/1431 Esas – 2020/1425 Karar sayılı ilamında işaret edildiği üzere ticaret mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin göreve ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir. Davacı, davalıdan satın aldığı AVM içindeki dükkanın AVM’de imar uygulamalarına ve mimari projeye aykırı değişiklerden dolayı değer kaybına uğradığını beyan ederek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece aldırılan kök ve ek bilirkişi raporlarında davacının taşınmazında yüzde elli oranında değer kaybının meydana geldiği ve buna göre 60.000,00 TL maddi tazminattan davalının sorumlu olduğu tespitlerine yer verildiği, raporların denetime elverişli olduğu ve tespit edilen değerin genel piyasa şartları da dikkate alındığında hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından, rapora uygun olarak verilen maddi tazminat kararı ile manevi tazminat talebinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararının isabetli olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 4.098,60 TL harçtan, peşin alınan 1.024,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.073,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.14/04/2022