Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1732 Esas
KARAR NO: 2021/1879 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 13.08.2021
NUMARASI: 2021/197 E. Sayılı Ara karar
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım ( Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP:Davacı vekilinin tedbir talepli dava dilekçesinde; davalı şirket tarafından Bakırköy 2.FSHHM’de 2021/500 E.sayılı dosyada müvekkiline ait ürün ve ürün ambalajı ile davalı ürünün iltibasa neden olacak şekilde benzer olduğunun ileri sürülerek marka ve tasarım tescillerine dayanarak dava açıldığını, İstanbul 2. FSHHM’nin 2021/68 D.İş sayılı tespit dosyası ile müvekkilinin “…” markalı ürünlerinin davalıya ait marka ve tasarım haklarına tecavüz oluşturduğunu tespit eden 3 kışılık bilirkişi kurulu raporunun delil olarak sunularak, marka, tasarım ve haksız rekabet hükümlerine dayanılarak tedbir talep edildiğini, davalının … sayılı tescilli tasarımının yeni olmadığını, müvekkili tarafından … sayılı FM belgesi ile tescil ettirildiğini, tasarım tescilinin müvekkilinin tasarım hakkına tecavüz niteliğinde olduğunu, koruma şartlarına sahip olmadığını, tasarım tescilinin kötüniyetli olup, haksız rekabet oluşturduğunu beyanla davalının hükümsüzlüğü talep edilen tasarım tesciline ait SMK hükümlerine dayalı haklarının tedbiren müvekkiline karşı kullanımının durdurulmasını ve tasarım tescilinin iptalini talep etmiştir.
TEDBİR RED KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 13/08/2021 tarihli 2021/197 E. sayılı ara kararıyla; davacı vekilinin tedbir talebinin yargılamayı gerektirmesi ve bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun meydana gelmediği gerekçesiyle, tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; 6769 sayılı SMK 159/1 maddesinde özel düzenleme bulunduğu, 159/3 fıkrasında; HMK ya atıf yapıldığını, davalının tescil ettirdiği tasarımın aynısının 2008 yılında müvekkili adına tescilli iken koruma süresinin bitiminde yenilenmemekle birlikte tescilli olarak kamuya arzedilen bir ürünün aynısının koruma süresinin bitiminden sonra tescil edilmesinin hukuken korunmaması gerektiğini, SMK 55.maddesinde tasarımının yeni ve ayırd edici niteliğe sahip olması şartıyla bu kanunda sağlanan haklar kapsamında korunacağının ifade edildiğini, bir ürünün genel şekli haline gelen tasarımın aynısı için tasarım tescilinde bulunan davalının hakkının korunmaması gerektiğini, tasarımların küçük ayrıntılar ile farklılaşması halinde benzerlik göstereceğinin kanunda açıkça ifade edildiğini, davalı tasarımının tescilinin iptal edilmesi gerektiğinin aşikâr olduğunu, tedbire esas teşkil edecek hakkın mevcut olduğunu, davalının yenilik kriteri taşımayan tescilli tasarımı ile müvekkilinin uzun süredir kullandığı tasarım hakkını ihlal ettiğini, 27.11.2008 tarihli … FM tescilinde yer alan teknik çizim görseli ile davalının tasarımının tescilinin yeni olmadığının anlaşılacağını, davalı adına kayıtlı … ve … sayılı FM dosyalarındaki araştırma raporu ile de görüldüğünü, davalı şirketin müvekkili tarafından uzun süredir kullanılan Hindistan Cevizli Kek ve Marshmallowlu ürünün herkes tarafından bilindiği ve ayırd ediciliği bulunmamasına karşın tescil ettirdiğini beyanla kararın kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; HMK 390/3 maddesinde, davacının haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi şartı arandığını, müvekkilinin tasarımının yeni ve ayırd edici olduğunu, özgün ürününü “…” markası ile piyasaya sunduğunu, müvekkiline ait ürün ile davacının faydalı modelinin tamamen farklı olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER: TPMK kaydından, 06/02/2020 başvuru tarihli, … sayılı “Kek” tasarımının davacı adına tescilli olduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E: Davalı adına … sayılı “…” tasarım tescil belgesinin yeni olmadığından bahisle hükümsüzlüğüne ilişkin davada, davacı vekili, davalının tasarım tescilinden doğan haklarının kendisine karşı kullanılmaması yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, mahkemece tedbir talebinin reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesindeki beyanlarından, davalı tarafça davacı aleyhine Bakırköy 2.FSHHM’de 2021/500 E.sayılı dosyada, marka, tasarım ve haksız rekabet hükümlerine dayanılarak marka ve tasarım haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesinin talep edildiği, davalı tarafça bahsi geçen davada tedbir talebinde bulunulduğu ve (ayrıntısı açıklanmamakla birlikte) mahkemenin tedbir kararı verdiği anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta dava, davalı tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne ilişkin olup, tasarıma tecavüzün bulunup bulunmadığının tespiti bu davada uyuşmazlık konusu değildir. Bu durumda mahkemenin uyuşmazlık konusu olmayan bir husustaki, tedbir talebinin reddine karar vermesi yerinde olup aynı zamanda markaya tecavüz iddiasından kaynaklanan derdest dava bulunduğundan ve tedbir talep edildiği anlaşıldığından, mahkemelerin çelişkili kararlar vermesinin de önüne geçilmiştir. Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harç peşin alınmakla, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05/11/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.