Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1721 E. 2023/1250 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1721 Esas
KARAR NO: 2023/1250
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2020
NUMARASI: 2019/24E, 2020/173K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/09/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin “…” markasını TPMK nezdinde … no ile 07/11/12/17 sınıflarında tescil ettirerek yoğun pazarlama ve tanıtım faaliyetleri sonucunda tanınmış bir marka haline getirdiği, davalı firmanın ise “…” markasını davacı müvekkilinin logosunu da kullanacak şekilde aynı sınıflarda olmak üzere 07/11/12/17 sınıflarda … no. ile tescil ettirdiğini, davalının markası müvekkilinin markasına iltibas yaratacak şekilde benzer olduğunu belirterek markalar arasındaki ortak sınıflar yönünden markanın hükümsüzlüğü ile davalının fiillerinin müvekkilin marka hakkına tecavüz yönünden hükümsüzlüğü ile davalı fillerinin müvekkilin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinden tecavüz ve haksız rekabet oluşturulduğunun tespitini, meni ve refini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 1993 yılında endüstriyel tesislere ve projelere yönelik anahtar teslim mühendislik konusunda faaliyet göstermek amacıyla kurulmuş olup kurulduğu günden bu yana “…” ibaresini marka olarak kullandığını, müvekkili şirketin “…” ibaresini 07 / 11 sınıflarda olmak üzere ilk olarak … başvuru numaralı marka ile adına tescil ettirmiş olup bu marka halen geçerli olduğunu, daha sonra “..” ibaresini bu sefer … başvuru numaralı marka ile adına tescil ettirdiğini, son olarak “…” ibaresini 01-45 sınıflarının tümünde (35. sınıf hariç olmak üzere) … başvuru numaralı marka ile adına tescil ettirdiğini, müvekkili şirketin logo için kurumsal çalışmaları marka tescil başvurusundan da önceye dayanmakta olup … Ltd. Şti. tarafından oluşturulan belgeler sunulduğunu, hal böyleyken “…” markası üzerinde müvekkil şirketin ön hak sahipliği hakkı bulunduğu açıkça ortada olduğunu, davacı taraf ile müvekkili şirketin markaları arasında iltibas ya da benzerlik bulunmadığını, Davacı tarafın “….” ibareli markasının ayırt edici gücü düşük olup koruma alanı da düşük olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;”… 08.07.2020 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre,taraf markaları arasında,orta düzeydeki tüketici nezdinde iltibasa neden olacak bir benzerlik olmadığı, davacı markasının tanınmış marka olmadığı,davacı markasının kauçuk sektöründe zayıf marka olduğu yönünde görüş bildirildiği,buna göre; öncelikle davalı şirket tarafından dava konusu olmayan, “… A.Ş “markasının ilk olarak … tescil numarası ile 1996 yılında tescil ettirildiği,yine 2013 yılında … numaralı “… 12.04.2013 tarihinde tescil ettirildiği,her iki tescil tarihininde davacı markasının tescil tarihinden önce olduğu,yani davalının … markası itibariyle öncelik ve üstün hak sahibi olduğu,davacı markasının bilirkişi raporuna göre tanınmış marka olmadığı,benzerlik yönünden yapılan değerlendirmeye göre davacı markasının esas unsurunun “…” olduğu ve zayıf bir marka olduğu, davalı markasının ise “…”olduğu herhangi bir anlam ifade etmediği bu şekilde davacıya ait ” …” markası ile davalıya ait “…” markasının anlamsal yönden ve fonetik yönden benzemediği,bilinçli ve ortalama tüketici nezdinde karışıklığa yol açmadığı her ne kadar logolar şekil olarak benzese de renk farkı olduğu, marka ile birlikte değerlendirildiğinde herhangi bir karışıklığa sebebiyet vermediği,iltibasa yol açmayacağı,davalının,dava konusu markasını daha önce adına tescilli olan … numaralı “….”markasına uygun ve benzer olarak kullandığı ve davalının dava konusu marka yönünden müktesap hakka sahip olduğu, kaldı ki, davalı marka kullanımının şirket ünvanına uygun ve tescil tarihi itibari ile “…” markası üzerinde öncelikli ve üstün hak sahibi olduğu, davalının bu kullanımının davacı markasına tecavüz oluşturmadığı gibi tescilli markasını kullanan davalının eyleminin haksız rekabette oluşturmadığı,bu şekilde davacı tarafından açılan hükümsüzlük davasının koşulları oluşmadığından davanın reddine..” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu markayı logosu ile “…” şeklinde Türk Patent Enstitüsü tarafından … tescil numarası ile 07/11/12/17 sınıflarından tescil edildiğini, bu sırada davalının dava konusu markasının tescilli olmadığını, markanın korunması tescil tarihinden değil tescil edilmek şartıyla tescil başvuru tarihinden itibaren başlayacağını, müvekkilinin yoğun Ar-Ge çalışmalarında geliştirdiği teknoloji ve çözümlerle Pandemi döneminde ihtiyaç duydukları yerli yapay solunum cihazları için geliştirdiği parçalardan Milli Savunma Sanayinde ileri teknoloji ürünlerde ihtiyaç duyulan özel parçalara kadar yüksek teknolojide üretim yaparak, ülkemizin gelişimine ve milli ekonomiye destek sağladığını, markasını yurt için de olduğu gibi yurt dışında da tanınmış hale getirdiğini, iltibasa yol açan hususun markadaki “…” ibaresi ile sınırlı olmayıp “…” ibaresinin yanında müvekkili logosunun aynısı olan logo yer alması olduğunu,Markalar arasında iltibas oluştuğunu, 08/07/2021 tarihli Bilirkişi Raporuna karşı beyanlarını içeren 29/07/2021 tarihli dilekçelerinde görseller ve Yargıtay kararları ışığında uzunca izah edildiğini, mahkemece itirazlarının dikkate alınmadığını, dosyanın ek rapora gönderilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME *TPMK kayıtlarına göre; davacıya ait … numaralı ” …” ibareli marka …,…,…,… nolu emtia sınıflarında 30/05/2013 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle 12.06.2015 Tarihinde davacı adına tescil edilmiştir.Davaya konu davalıya ait … numaralı “…” ibareli marka 35.sınıf hariç tüm sınıflarda 12.06.2016 Tarihinde sicile tescil edilmiş olup başvuru tarihi ise 16.07.2014’tür.Davalının delil olarak dayandığı diğer iki markası incelendiğinde;… numaralı “… AŞ” ibareli markanın 27.03.1996 tarihinde 07,11 sınıflarda tescil edildiği, halen geçerli olduğu, ilgili markanın emtia sınıfının davacı markasının tamamını kapsamadığı anlaşışmıştır…. numaralı … ibareli marka ise tüm sınıflarda 12.04.2013 tarihli başvuruya istinaden 04.06.2015 tarihince sicile tescil edildiği, ilgili markanın davacı markası ile ortak sınıflarda da tescilli olduğu anlaşılmıştır.*Mahkemece iki ayrı bilirkişi raporu alınmıştır.Birinci bilirkişi heyetinde marka vekili … ve marka patent vekili … bilirkişi raporlarında özetle; … ibaresi ile … ibaresi arasında tüketici nezdinde ayırt edilemeyecek derecede bir benzerlik olmadığı, markaların logolarının tüketici nezdinde ayırt edilemeyecek derecede benzerliğe sahip olmadığı, marka ibareleri ve logoların farklı olması nedeni ile hükümsüzlük veya tecavzü unusuru olarak değerlendirmeye alınmayacağı yönünde görüş bildilrilmiştir.İkinci bilirkişi heyetinde bilirkişiler marka vekilleri …, makine yük mühendisi … 08/07/2020 tarihli müşterek raporlarında sonuç olarak; “…” ibaresi ile sınırlı olmak üzere gerçek hak sahipliğinin davalı firmada olduğu, Davacı markasının tanınmış marka olduğu iddiasının huzurdaki dosyada yer alan delillerle şu aşamada desteklenmediği, Davacı markasının (huzurdaki dosyada ihtilafa konu) kauçuk sektöründe zayıf marka olduğu, Her iki marka bütünsel olarak incelendiğinde; davacı markasının esas unsurunun … ibaresi olduğu, her ne kadar davacı markası … ibaresini tescil ettirmişşse de, sözkonusu ibarenin tek başına zayıf marka olması nedenleri ile ayırt ediciliğinin düşük olduğu da gözönüne alınarak davalı markasının … olduğu, markalarda yer alan şekil unsurlarının renk farkı olsa da benzer olduğu, fonetik benzerliğin mevcut olmadığı kavramsal benzerliğin mevcut olmadığı ve sonuçta markaların benzer olmadığı, Taraf markalarının tescil kapsamındaki 06 / 07 / 11 / 12 / 17 / 20 sınıflarındaki emtiaların aynı olduğu, bu emtialar gözönüne alındığında sözkonusu emtiaların sadece bilinçli tüketiciye değil aynı zamanda ortalama tüketicilere de hitap ettiği, ancak sözkonusu markaların görsel, fonetik ve kavramsal açıdan birbirlerinden farklı olmaları nedeniyle 06 / 07 / 11 / 12 / 17 / 20 emtiaları açısından orta düzeydeki tüketici nezdinde iltibasa neden olmayacağı, Davalıya tarafından 12/04/2013 tarihinden itibaren tescil edilmiş olan … no ile tescilli markasının 01 / 02 / 03 / 04 / 05 / 06 / 07 / 08 / 09 / 10 / 11 / 12 / 13 / 14 / 15 / 16 / 17 / 18 / 19 / 20 / 21 / 22 / 23 / 24 / 25 / 26 / 27 / 28 / 29 / 30 / 31 / 32 / 33 / 34 / 36 / 37 / 38 / 39 / 40 / 41 / 42 / 43 / 44 / 45 sınıflarında yer alan mal ve hizmetlerde “tescil edildiği ve kullanıldığı, bu markanın davalı açısından yüksek yargı kararları gözönüne alındığında özellikle 06 / 07 / 11 / 12 / 17 / 20 sınıflarındaki emtialar açısından müktesep hak teşkil edebileceği yönünde görüş belirtilmiştir.
GEREKÇE Davacı, davaya konu … numaralı “…” ibareli markanın kendi adına tescilli … numaralı “…” ibareli marka ile benzer olduğunu, logolar arasında benzerlik olduğunu, kendi markasının tanınmış marka olduğunu ileri sürerek davalının markasının hükümsüzlüğü ile haksız rekabet ve markaya tecavüzün tespiti, meni, refine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta davacı … numaralı … ibareli markanın hükümsüzlüğünü talep etmiş; davalı ise delil olarak … numaralı “…” ibareli ve … numaralı “… AŞ” ibareli markasına dayanmıştır. Davalının … numaralı markasının emtia sınıfları davacı markası ile aynı değil ise de; davalının … numaralı … ibareli markasının emtia sınıfı aynıdır. Davalının … numaralı markasının başvuru tarihi 12.04.2013 olup davacının “…” ibareli markasının tescil başvuru tarihi ise 30.05.2013’tür. Davacı önceye dayalı kullanım iddiasında bulunmamış, bu yönde delil sunmamış, markanın tanınmış marka olduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda tescilli olduğu sınıflar yönünden … ibaresi yönünden öncelik hakkı davalı yandadır. Davacının diğer iddiası ise markalardaki logoların aynı olmasına dayalıdır. Dosyada alınan her iki bilirkişi raporunda markalar arasında benzerlik olmadığı belirlenmiş, son raporda markanın zayıf marka olduğu yönünde görüş belirtilmiş olup Dairemizce yapılan incelemede de markaların logoları arasında şekil olarak benzerlik olsa da benzerlik değerlendirmesinin bütünsel olarak yapılması gerektiği, davalının … ibareli marka başvurusunun daha önceki tarihli olduğu, logoda farklı renk kullandığı, markalar arasında kavramsal, işitsel yönden benzerlik olmadığı, bütünsel değerlendirmede ortalama tüketici nezdinde karışıklığa yol açacak benzerlik olmadığı belirlenmiş olup mahkemenin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85-TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeye göre gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2haftalık kesin süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/09/2023